Ümit Yaldız, Selçuk’taki krizi yorumladı: Meryem Ana Menemen'de olsa çözülürdü! Ümit Yaldız, Selçuk’taki krizi yorumladı: Meryem Ana Menemen'de olsa çözülürdü!

Adalet Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinin yapıldığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alan Nalbantoğlu, Bakan Tunç’a geçen hafta yaptığı açıklamalar nedeniyle tepki göstererek şunları söyledi:

“Hukuk, adalet ve demokrasi konusunda ülke olarak ne durumda olduğumuz malum. Durum böyleyken sayın bakan geçen hafta yaptığı konuşmada: "Türkiye'nin hukuk güvenliği endeksinde aşağı sıralarda olduğunu söylemenin saçmalık ve kara propaganda olduğunu belirtmiş ve muhalefeti de bu kara propagandanın sözcülüğünü yapmakla suçlamıştır. Sayın Bakan; siz ya bu ülkede yaşamıyorsunuz ya da düşler aleminde geziniyorsunuz. Hukuk sistemine ve adalete güven yerlerde geziyorken, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorken, Hakimler ya da savcılar istediğiniz kararı vermediği için tayin ya da sürgün ediliyorken, bunları kara propaganda olarak ifade edip üstüne bir de muhalefeti suçlamanız, inanın sağlıklı bir düşünce yapısı değildir.”

Sayın bakan, siz gündüz düş gören tehlikelilerdensiniz.
Bakan Tunç’u millet ve devlet adına değil AKP adına hareket etmekle suçlayan Nalbantoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Lawrance ‘Bilgeliğin yedi temelinde’ der ki; “Bütün insanlar düş görür ama farklı farklı. Geceleri düş görenler, sabah olup da uyanınca bunun boş bir hayalden ibaret olduğunu anlarlar. Gündüz düş görenler ise tehlikeli kimselerdir. Çünkü gözleri açıkken bu düşlerini gerçekleştirmek isteyebilirler." Evet sayın bakan, siz gündüz düş gören tehlikelilerdensiniz. Çünkü, bunca haksızlığın bunca hukuksuzluğun yaşandığı bir süreçte, bütün Türkiye’nin gözünün içine baka baka ikide bir “Türkiye bir hukuk devletidir”, “Yargı bağımsızdır” gibi klasik söylemlerle gerçekleri gizlemeye çalışıyor, ülkeyi uçuruma sürüklüyorsunuz. Siz o koltuğu hak etmiyorsunuz?”

Asıl ibret vesikası sizin gibi birinin o koltukta oturuyor olmasıdır
Konuşması sırasında partisinin 7’inci Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik siyasi yasak davasına da değinen Nalbantoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a davayla ilgili söylediklerini de hatırlatarak şu sözlerle tepki gösterdi: “Partimizin 7’nci Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik davayla ilgili olarak söylediklerinizle; Adli yargılamayı etkilediğinizi, kendinizi mahkeme yerine koyup yargıladığınızı ve hatta hüküm verdiğinizi, seçilmişlere yargı sopasıyla gözdağı verdiğinizi, temel hak ve özgürlüklere müdahale ettiğinizi, demokrasinin olmazsa olmazı muhalefeti tehdit ettiğinizi bilmiyor musunuz? Bütün bunlar yetmezmiş gibi; açılan davayı da ibret vesikası olarak nitelediniz. Sayın bakan buradan yüzünüze bakarak söylüyorum. Asıl ibret vesikası sizin gibi birinin o koltukta oturuyor olmasıdır.

Memleketin yüzde 70’ini içeri mi atacaksınız
Ülkemizin ifade özgürlüğü açısından adeta mayınlı bir tarlaya dönüştüğünü, en ufak eleştirinin dahi kuvvetli şüphe nitelendirilmesiyle tutuklanma ve tazminatla cezalandırıldığına dikkat çeken Nalbantoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü. “Nasuh Mahruki bir haftadır cezaevinde. Neymiş, YSK’ya güvenmiyorum demiş. Memleketin yarısından fazlası neredeyse yüzde 70’i size, YSK’ya, seçimlerinize, yalanlarınıza, iftiralarınıza inanmıyor. Memleketin yüzde 70’ini içeri mi atacaksınız?

Kuyu tipi cezaevleri derhal kapatılmalıdır
Kuyu tipi cezaevlerine de değinen ve bunların derhal kapatılması gerektiğini belirten Nalbantoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı. “Hükümetinizin icadı olan ve siyasi tutuklulara yönelik insanlık için en acımasız, en zalimce uygulamalara sahne olan kuyu tipi cezaevleri derhal kapatılmalıdır. Aklınızca gözdağı veriyorsunuz, korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyorsunuz. Tek derdiniz saltanatınızı sürdürmek. Ama nafile, başaramayacaksınız, gideceksiniz…”