CHP İl Gençlik Kollarının 9 Kasım Cumartesi günü başlatıp 10 Kasım Pazar günü tamamladığı, Ataya Saygı Nöbeti için gün ışımadan Cumhuriyet Meydanı'na gelen Aslanoğlu, gençlik kollarının nöbetine katıldı. Nöbetin tamamlanmasının ardından, CHP İzmir İl Başkanlığının çelenk sunum töreninde Atatürk anıtına çelenk sunuldu.
Partisinin il gençlik kolu başkanı Ruhsar Selis Çelik ve il kadın kolu başkanı Zahide Kurun ile birlikte çelenk sunumunu yapan Aslanoğlu 'Gecenin en karanlık olduğu nokta, şafağa en yakın zamanıdır. Bu karanlığı yırtıp atıp, aydınlık bir Türkiye yaratacak CHP İzmir İl Gençlik Kollarımızı geceden sabaha tuttukları Ata'ya Saygı Nöbeti için kutluyorum. Biz bu 10 Kasımlarda sadece bir kurtarıcıyı, kurucuyu, eşsiz bir devlet adamını değil, sonsuza kadar milletimizin dilinde, kalbinde ve fikrinde her gün yeniden doğacak bir lideri anmak ve yaşatmak için meydanlardayız' dedi.
Aslanoğlu cumhuriyet meydanından verdiği 10 Kasım mesajında şu ifadeleri kullandı;
'KURDUĞU CUMHURİYET GİBİ, DUYDUĞUMUZ SEVGİ VE BAĞLILIĞIMIZ DA SONSUZDUR'
10 Kasımlar bizler için hüzünlü ama bir o kadar da gurur dolu anlar yaşadığımız günler. Hüzünlüyüz çünkü onu gerçekten özlüyoruz. Gururluyuz, çünkü bizlere yıkılmaz bir cumhuriyet, karanlıktan kurtardığı onun fikir ve devrimleriyle aydınlanmış bir vatan ve cumhuriyeti daha da yükseltmek ve yüceltmek için büyük bir miras bıraktı.
İşte, bu mirasa sahip çıkan Atatürk'ün gençliği, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir il gençlik kollarımız başlattıkları Ata'ya Saygı Nöbeti ile gece yarısından sabaha kadar onun huzurunda meşalelerle nöbetteydi. Bizler Ulu Önderimizi sadece anmıyor, onu anlıyor ve yaşatıyoruz. Tarihin gördüğü en büyük devlet adamı ve komutandır Atatürk.
Tüm savaşları vatanı, milleti ve barışı sağlamak için yapmış ve kazanmıştır. O bu savaşlarda sadece zafer değil aynı zamanda galip geldiği orduların ve milletlerinde saygı ve hayranlığını kazanmıştır. Onun yerinin dolmayacağını tüm dünya biliyor. Ama onun her an içimizde hissettiğimiz varlığıyla memleketi kalkındırmanın bir yolu var. O yol da, ilim ve irfanla, demokrasi ve adaletle, eşitlik ilkesi ve devrimlerle cumhuriyete sahip çıkmaktır. Bu yolda atılan her adımda onu yanımızda hissedecek ve ancak yokluğunu öyle hafifletebileceğiz.
Kurtuluş mücadelesinden bugüne kadar, tarihin her döneminde, cumhuriyetin yolundan sapmış, karanlıkla dost, çağdaşlığa düşman hainler çıkmıştır. Hatta bazen bu yoldan çıkanlar iktidar olmuşlardır. Ancak hepsinin sonu aynıdır. Geldikleri gibi gitmişlerdir ve bu ihanetler karşısında tarih daima tekerrür edecektir.
Hiçbir karanlık güç onun milletin kalbindeki sevgisiyle, cumhuriyetin ışığıyla, devrimlerinin gücüyle baş edememiştir, edemeyecektir. Tıpkı kurduğu Türkiye Cumhuriyeti gibi, onun ismi, fikirleri ve ona olan bağlılığımız da sonsuzdur.
Ebedi Başkomutanımızın, ebediyete intikalinin 86. yılında, yine onun huzurunda, emanetine sahip çıkacağımıza, çocuklarımızı onun çakmak çakmak bakan gözlerindeki cumhuriyet ışığıyla aydınlatacağımıza söz veriyor, Atamızı minnet ve özlemle anıyorum. Ruhu şad olsun.