Bilenler bilir, İngilizce'deki 'Tree Hugger' (Ağaç kucaklayan) tabiri vardır.
Aslında çevrecileri aşağılamak için kullanılan bir tabirdir.
Her ne kadar bazıları için alay konusu olsa da, 'Ağaç kucaklayan' tabirinin ortaya çıkış öyküsü 1730 yılında Hindistan'da yaşanır.
Bir saray yapılacaktır ve bu uğurda ağaçların kesilmesi gerekmektedir.
Ne var ki ağaçları kesmek isteyenler karşılarında, onları canları pahasına korumaya and içmiş 363 kişi bulurlar. Ama sonunda bu gözü pek 363 insan, ağaçları kesmek isteyenler tarafından katledilir. Fakat onların fedakarlıkları boşa gitmez. Çünkü ölümleri, ülkede ağaçların kesilmesini sınırlayan bir yasanın çıkmasına sebep olur…
Günümüze dönecek olursak 'Ağaç kucaklayan' olmamız için önümüzde binlerce sebep var.
En önemlisi ise dünyanın başındaki 'Küresel Isınma' sorunu. Atmosferdeki karbondioksit (CO₂) seviyesi milyonda 400 parçacığı aşmış. İnsanlar, dünyanın 400 bin yıldır görmediği seviyelere çıkmasına neden olacak kadar fosil yakıt yaktılar ve dünyanın aşırı ısınmasına, buzulların erimesine ve okyanuslardaki asit oranının artmasına neden oldular.
Yeryüzündeki tüm ormanların bir yılda atmosferden temizlediği karbondioksit miktarının 2.5 milyar metrik ton (1000 kg'den oluşan kütle birimi) olduğu biliyor muydunuz. Yani ormanlar ve doğal bitki örtüsü, insanların neden olduğu karbondioksitin gazının yüzde 30'unu temizliyor. Yetişkin bir ağaç bir saatte ortalama 2 kilo 300 grm. karbondioksiti bünyesine alır, fotosentezle bir kilo 700 grm. oksijen üretir. Ormanları çoğaltmak, küresel ısınma ile mücadelenin en kolay yöntemidir.
ÇÜNKÜ,
Ağaçlar sera etkisi ile mücadele eder; İklim değişikliğinin en önemli sebebi; yok edilen yağmur ormanları ve fosil yakıt kullanımı sonucunda ortaya çıkan aşırı miktardaki sera gazıdır. 1000 metrekarelik ağaçlık alanın emdiği karbon miktarı, arabanızı 10.000 km kullandığınızda yaydığınız karbondioksit miktarına eşittir.
Ağaçlar havayı temizler; Ağaçlar atmosferdeki kötü koku ile amonyak, nitrojen dioksit, sülfür dioksit ve ozon gibi havayı kirleten gazları emerek kabuk ve yaprakları yoluyla havadaki partikülleri filtreler. 4.000 metrekarelik ağaçlık alan, bir yılda 18 kişiye yetecek kadar oksijen üretir.
Ağaçlar enerji tasarrufu yapar; Müstakil bir evin dört yanına doğru biçimde dikim yaparak yaz aylarındaki klima gideri yüzde 50 oranında azaltılabilir. Serinlemek için harcadığımız enerjiyi azaltarak, enerji üreten santrallerin sebep olduğu karbon salınımını da azaltmış olur.
Ağaçlar su tasarrufu yapar; Suyun az bulunduğu alanlarda, ağaç gölgeleri buharlaşmayı yavaşlatır. Daha yeni ekilmiş bir ağaç bile haftada en fazla 55 litre suya ihtiyaç duyar ve bu suyu yeraltı suyu olarak doğaya geri bırakır.
Ağaçlar erozyonu önler; Tepe ve dere kıyılarındaki ağaçlar toprağın yüzey akışını azaltır ve toprağı bir arada tutar.
Ağaçlar gıda üretir; Tek bir elma ağacı ufacık bir toprak alana dikilebilir ve yılda 300 kg meyve verir. Ağaçlar, insanlar dışında kuşlar ve diğer hayvanlar için de gıda deposudur.
Ağaçlar iyileştirir; Araştırmalar sonucunda penceresinden ağaç gören hastaların görmeyenlere göre daha çabuk ve daha az komplikasyonla iyileştiği ortaya konmuştur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite olan çocukların doğayla temas ettiklerinde semptomlarının azaldığı görülür. Ağaçlarla temas içinde olmak, akli yorgunluğu azaltarak konsantrasyonun artmasını sağlar. Ağaçlık ve yeşil alanlar insanlardaki korku seviyesinin de azalmasını sağlar.
Ağaçlar hem öğretmen hem de oyun arkadaşıdır; Yeşil alanlar çağlar boyunca hem çocuklar hem de büyükler için yaratıcılıklarını geliştirerek ruhlarını dinlendirebilecekleri alanlar olmuşlardır.
Ağaçlar hayvanlar için tente ve yuva görevi görür; Özellikle meşe ve çınar ağaçları şehirdeki hayvanlar, öncelikle kuş, arı ve karıncalar için mükemmel yuvalar olarak iş görürler.
Ağaçlar çirkinlikleri örter; Ağaçlar istinat duvarı, otopark, çöp bidonu gibi görmekten hoşlanmadığımız alanların önünü kapatır. Cadde ve otoyollardan gelen gürültüyü azaltırlar, havadaki çamuru yapraklarında tutar ve şiddetli rüzgarları hafifletirler.
Ağaçlar depremden korur; Ağaç kökleri toprağın metrelerce altına uzanır ve toprağı bir arada tutar. Yerleşim yerlerine yakın dikilen ağaçlar toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azaltır.
Ağaçlar gayrimenkule değer katar; Yeşillendirmesi zevkli biçimde yapılmış ev ve binaların piyasa değeri yeşil alanı olmayanlara göre yüzde 15-20 daha yüksektir.
Mevsimleri gösterir; İlkbahar, yaz, kış, sonbahar. Hangi mevsimde olduğumuzdan emin değil misiniz? Ağaçlara bakın.
Başka bir şey yazmaya gerek var mı?