Takvimler…
2010 yılının 16 Mayıs'ını gösteriyordu…
Beş gün önce…
CHP'nin efsane Genel Başkanı Deniz Baykal…
Kaset olayı yüzünden…
CHP'nin 'bir numaralı koltuğu'nu bıraktığını…
Türkiye'ye duyurmuştu…
Ve o gün…
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu…
13 yıl önce…
Bir tatil günü…
Tam da 16 Mayıs'ta…
Deniz Baykal'ın evinden çıkıyordu…
Bir saat 10 dakikadır baş başa konuşuyorlardı…
Gazeteciler çevresini kuşatırken…
Kılıçdaroğlu…
Kalbinden geçenleri şöyle sıraladı:
'Söylediğim her şey açık ve de net... Aday değilim, olmak için de gidip (Adayım) diye dilekçe de vermem… Baykal'ın döneceğine inanıyorum… Yapılacak olan partiyi bölünmeden virajdan çıkartmak…'
***
Ertesi gün…
17 Mayıs 2010 Pazartesi…
Medyada başlıklar şöyle:
'CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel başkanlığına aday olduğunu açıkladı… Baykal'ın istifası üzerine boşalan genel başkanlığa kimin seçileceği, partinin 22-23 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek olağan kurultayda belli olacak…'
***
Kimilerine…
'Mazi, kalbimde yaradır…' dedirten bu olay…
Bugünden…
Tam '13 yıl 1 ay' önce gerçekleşti…
Beş gün sonra…
22 Mayıs 2010'da gerçekleşen kurultayda…
Kılıçdaroğlu 1249 delegeden 1200'ünün imzasını alarak…
Ve dahi…
Tek aday olarak girdiği kurultayda…
Geçerli 1189 oyun tamamını alarak…
CHP'nin 7'nci genel başkanı oldu…
***
Dönelim bugünlere…
***
Atatürk'ün tohumunu attığı…
100 yaşındaki CHP'nin…
Mevcut 7'nci Genel Başkanı Kılıçdaroğlu…
Koltuktaki '13. Yılı' geride kalırken…
Sıkıntılı bir süreç yaşıyor…
Son olarak…
'2 milyon 350 bin fark' ile kaybettiği…
Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimini yorumlarken…
Adeta…
Erdoğan'ın kulaklarını çınlatarak şöyle demişti:
'Kırsal kesimden aldığı oylarla Cumhurbaşkanlığını kazandı…'
Bunu öğrenen Cumhurbaşkanı Erdoğan…
CHP Genel Başkanı'na anında karşılık vermişti:
'Son 13 yılda 12 seçim kaybeden birinin kabahati kendinde aramak yerine halen seçmeni suçlaması artık siyasetin değil, psikolojinin konusudur…'
***
Aslında sıcak atışma…
An itibarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu arasında sürmekle kalmıyor…
Asıl 'dumanı üstünde mücadele' CHP'nin tam da göbeğinde…
***
CHP'nin çatısında kim oturacak?
Şimdilik…
Üç isim üzerinde dedikodu çarkı işliyor…
Doğal olarak önce Kemal Kılıçdaroğlu…
Soruyorlar:
'Yeniden aday mısınız Genel Başkanlığa?'
Cevap çok kısa:
'Ben kurultayda çıkıp (adayım) demem, bugüne kadar da demedim…'
Hemen akıllara ikinci olarak kim geliyor?
Bildiniz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu…
O, ne diyor:
'Benim aday olduğum tek şey var... Ülkemizde, aynı İstanbul'da olduğu gibi büyük bir değişim...'
Bu cümlenin gizemli yanını bi'kenara bırakın…
Tercümesine bakın:
'Ben büyük bir değişime hazırım!'
Eh, CHP'ye patron olmaktan daha büyük değişim olabilir mi?
Yine de…
İmamoğlu'nun istinaf'taki 'kesinleşmiş' cezasını unutmayalım…
***
Ya üçüncü isim?
İşte…
O üçüncü isme dikkat!
Dün…
Aynen şu karşılığı verdi…
'Genel başkanlığa aday mısınız?' diye soran…
'Sözcü'den İsmail Saymaz'a:
'Sorumluluk almaktan kaçmayacağım… Ama fedakarlıktan da geri durmayacağım... Konuşmam ve dinlemem gereken herkesle temas edeceğim… Parti kimsenin önünü kapatmamalı…'
Bunları söyleyen kim?
CHP Grup Başkanı Özgür Özel…
Ha'di hayırlısı…
***
Özgür Özel ile yıllar önce…
Ege TV'de ziyarete geldiğinde tanışmıştık…
Yüreği politika yapmak için çarpan bir eczacıydı…
Manisalı'ydı ve…
Müthiş bir 'siyasetçi' olma yolundaydı…
Daha 30'lu yaşlarındaydı…
Hem Bornova Anadolu Lisesi'nde…
Hem de Manisa Lisesi'nde eğitim almıştı…
Hayat Diploması…
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ndendi…
Eşiyle birlikte eczane sahibi oldu ama…
Gönlündeki aslan politikaydı…
2009 yerel seçimlerinde…
CHP'den Manisa Belediye Başkan adayı oldu…
Ama seçilemedi…
2011 Genel Seçimleri'nde Şeytan'ın ayağını kırdı…
Manisa Milletvekili seçildi…
Bir daha da o koltuğu bırakmadı…
Gelgelelim…
Yerel yönetimi çok seviyordu…
2014'te…
Bi'kez daha şansını denedi; belediye başkan adayı oldu…
Yine seçilemedi…
Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde…
Yeniden CHP Manisa milletvekili olarak…
Gazi Meclis'te yerine aldı…
Takvimler 24 Haziran 2015'i gösterirken…
Manisalı Özgür Özel…
Artık CHP Grup Başkanvekiliydi…
***
Çok kıymetli bir ödülü var:
'2015 Uğur Mumcu Yılın Siyasetçisi'…
***
Yıllar vesikadır; yalan söylemez…
İki buçuk yıl kadar önceydi…
Koronavirüs salgınının uykuları kaçırdığı günlerdi…
Vatandaş…
Çin aşısı 'Sinovac' yaptırmaktan endişe ediyordu…
Bilim insanları susarken…
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel…
Türkiye'ye şöyle seslenmişti:
'Bırakın Çin aşısını kötülemeyi… Çin mallarına duyduğunuz güvensizlikle Çin'de üretilen aşıyı karıştırmayın... Bir eczacı olarak söylüyorum: Çin'in aşıyı üretme yöntemi, doğru bir yöntemdir... Ben de bu aşıyı olacağım; sevdiklerime de olmalarını tavsiye edeceğim... Bu konuda siyasi kutuplaşmanın dışına çıkmamız lazım… Sağlık Bakanı'na çağrımdır: Gelin, bu konuda ulusal bir kampanya yapalım… CHP olarak biz bu konuda elimizi uzatmaya hazırız...'
***
Aşağı yukarı 20 gün önceydi…
Özgür Özel, Denizli'deki mitingde konuşuyordu…
Şöyle dedi:
'Ülkenin ekonomisi batmaktadır… Gemi karaya oturmuş, karaya oturan gemiyi Erdoğan ve beceriksiz kaptanı Nebati değil, halkın desteğiyle umut yüzdürür… Gemiyi batırdılar, gemiyi ancak nitelikli ve liyakatli kadrolar kurtarabilir…'
***
Bitiriyoruz…
Bir son dakika ayrıntısı ile…
CHP'de seçim sonrası…
İmamoğlu'nun seslenmesiyle yükselen 'değişim' çağrısına…
CHP Grup Başkanı Özgür Özel şöyle karşılık verdi:
'Değişim cesaretli, kararlı ve vefalı olmalı… Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız…'
Neden bu örneği yazdım?
Çünkü, Özgür Özel…
'Hem Cesur… Hem Kararlı… Hem Vefalı…'
Hamiş: Şu garip benzerliğe bakar mısınız? CHP'yi önceki genel başkanı Deniz Baykal'dan, Altıok'un o günkü grup başkanvekillerinden Kemal Kılıçdaroğlu almıştı… Şimdi de bir değişim olursa ve bu kez Genel Başkan Kılıçdaroğlu'ndan yine bir grup başkan vekili (an itibarıyla Grup Başkanı) Özgür Özel koltuğu alırsa ne ilginç rastlantı olur; di'mi?
Nokta…
Sonsöz: 'Yürek yorulunca ter gözden akar… / Hz. Mevlana…'