Okuyacağınız mektup tam 95 yaşında...
Satırların sahibi 'Mustafa' adında bir Mehmetçik...
Yer; Afyon...
Tarih; 14 Ağustos 1922...
Yani, 'Büyük Taaruz'dan tam 14 gün önce... Kurban Bayramı'nın birinci günü...
Er Mustafa, anneciğine şöyle sesleniyor:
'Şefkatli anneciğim;
Evvela, gelişi ile şereflendirdiğimiz Kurban Bayramınızı tebrik eder ellerinizden öperim...
Valideceğim, bildiğiniz gibi askerlik nedeniyle bayramı gurbet ellerde yapıyoruz... Sağlık olsun...
Lakin, asıl Bayram bu değildir... Ya nedir?
Düşman esaretinden kurtulduktan sonra İzmir'den size mektup yazarsam, işte müminlerin bayramı o olacaktır... Zira herkes bu zafer bayramını büyük bir hasretle beklemekte ve bir an evvel barış ve esenlik dakikalarına kavuşacağımız günü gözetmektedir...
Bugün burada toplanan binlerce asker ve halk, açık ordugahta ve kışla meydanında birçok müezzinle öyle bir Kurban Bayramı namazı kıldık ki; keşke görmüş olsaydınız...
Değil insanlar, melekler bile ağlıyordu... Asker ve ahalinin yüksek bir sesle haykırdığı 'Allahüekber' sedaları arşıalaya çıkıyordu...
Her askerin; anasının, babasının, evladığının hayali ile gözlerinden yaşlar akıyordu...
Tabi ki; gözlerden akan bu yaşlar sahiplerini, yarın kıyamet gününde yüce Allah katında şahit tutacak ve cehennem azabından kurtaracaktır...
Yüce Rabbim, buradaki bütün evlatlarını sağlıcakla analarına, babalarına, hasretlilrrine kavuştursun...
Oğlunuz Mustafa 14 Ağustos 1922...'
Büyük Taaruz'dan 14 gün önce cepheden yazılmış, işgal altındaki topraklarda Zafer'in ve ailesinin özlemini çeken 'Mehmetçik Mustafa'nın mektubu böyle sona eriyor...
O Mustafa, 'Kurtuluş'u gördü mü, bunu kimseler bilmiyor...
Ama iyi bildiğimiz bi'şi var...
Aynı Mehmetçik, bugün 'Fırat Kalkanı'nda, Suriye sınırında, kuzey Irak'ta bu güzel ülkenin sınırlarını koruyor; Doğu Anadolu'da PKK belasını bitiriyor...
Bugün, Kurban Bayramı'nın ilk günü...
Tabi ki; küslükleri, dargınlıkları bitirelim; büyüklerimizi analım, ellerini öpelim ama...
Bu vatan için seve seve canını veren Aziz Şehitlerimizi unutmayalım; O'nlara da dua edelim...
Bu vatan bize onların armağanı...
Sonsöz: 'Vatan için yaşayıp öldünüz; siz toprağa değil, kalplere gömüldünüz...'