Cehaletime dokunma!

Uygarlığın kuruluşu, mülkiyetin keşfiyle mümkün oldu.Uygarlık bağlamında toplumsallaşma, yerleşik tarım toplumlarıyla başladı. Hiyerarşik yapılar, mülkiyet toplumlarında ortaya çıktı. Hiyerarşik yapı, iktidar zümrelerini yarattı. Ve buna paranın keşfi de eklenincecehennemin kapıları açıldı.

Yaklaşık 10 bin yıldır uygarlık gelişiyor… kurum ve kurallarıyla, bilimiyle, keşif ve icatlarıyla, sosyal sınıflarıyla, devletiyle, kentleriyle, tarımıyla, üretimiyle, okuluyla, eğitimiyle, savaşıyla, barışıyla gelişiyor, ilerliyor...

Ve nihayet, gelişmenin, ilerlemenin gelip dayandığı yerin çıkmaz sokak olduğugörüldü.İnsanlığın önüne çıkan tabelada şöyle yazıyordu; Buraya kadar!

Acı bilgi; İnsanlık, milyonlarca yılda değil de son 10 bin yılda, kurduğu mülkiyetedayalı uygarlıkla yeryüzünü yaşanılmaz kıldı.Böylece, insan zekası ile gelinebilecek son noktaya varıldı. Yeni toplumda, insanlık vasatı'aptal' oldu. Dijitalleşen hayatı bundan böyle, yapay zeka, akıllı sistemler yönetecek.

Elan insanlığın içinden geçtiği kıyamet sürecinin adı;Bundan sonrası tufan!

Efendiler bize ne anlatırsa anlatsın, üstümüzdeki lanetin kaynağı,biat üstüne inşa edilen sürü toplumudur.

Sağcı, solcu idollerin, liderlerin ardında örgütlenen sürü toplumda birey olmak,üretim ilişkileriyle hemhaldolaşıma, yani sisteme dahil olmayı gerektiriyor.

Ve sisteme dahil olmak, yönetilmek, üstümüzdeki laneti meşru kılandır.

Zavallı bir teslimiyet…

İnsanlığı yönetmek için sistem kuran, devlet dediğimiz örgütlenmeyi gerçekleştiren,üretim ilişkilerini kontrol eden, savaşmak için ordular kuran, hiyerarşik yapıları oluşturan akıl, cahillerin değil, okumuşların aklıdır.

Bugün dünya nüfusunun dörtte üçünü yoksullaştıran, 1 milyara yakın insanı aç bırakan veher gün, 20 binden fazla insanı açlıktan öldüren akıl, okumuş aklıdır.

Başımıza gelenler hep cehaletten, öyle mi!

Yeryüzünü mülk edinmek için muktedirlerin kurduğu uygarlığı ayakta tutan o lanetli bilgiden yoksun olmak cehalet ise, bırakın cahil kalalım.