Camcıklar

Tayyip Bey teknolojiyi çok sever. Yapacağı konuşma için, güvenlik görevlilerinden önce, halk dilinde 'Camcıklar' denen 'Prompter'i' yani cam ekranları taşıyanlar giderler. Camcıklar; Camları kurarlar, boylarını Başbakan'ın boyuna göre ayarlarlar ve korku içinde beklemeye başlar.
Çünkü en ufak bir hatada, ana-avrat küfür işitmek, işten kovulmak da vardır.
Başbakan Erdoğan, konuşma yapılacak yere havadan helikopter eşliğinde, karadan motosikletli polisler, trafik otoları, dev gibi ciplerden oluşan koruma ordusu, cemmırlar ve takipçileriyle, yüzlerce araçtan oluşan bir konvoyla gelir. Konvoy çok ihtişamlı olmalı, gelen Başbakan değil sanki işgal orduları komutanı gibi karşılanmalıdır.
Başbakan kürsüye çıkar ve konuşmasını sular-seller gibi camdan okumaya başlar. Sinirlenip camda yazan metnin dışına çıkarsa, o an hayat camcıklara zehir olur. Çünkü konuşmanın bütün düzeni alt üst olur. Başbakan, tekrar camda yazanı okumaya karar verip cama baktığında her şey hazır olmalıdır.
Bir defa aksaklık olmuş ve Başbakan 'şimdi rakamları veriyorum' diye 6 kez tekrarlamak zorunda kalmıştı.Nasıl tekrarlamasın camda rakam yazmıyordu ki. İşte o gün camcıklar için en kara gün idi, ilk dayağı o gün yemişlerdi…
Başbakan, Gençlik Kolları Kongresine de camcıkların hazırladığı yazıyı evinde, televizyondan okuyarak ve oturarak seslendi…
Başbakan Erdoğan'ın bu okumasını Tire yakınlarında ki bir köyde adına, 'vatandaş' denen kişilerle beraber dinledik; Konuşma bitince çarıklı erkanı-harp tipi yorumlar başladı;
*Macuncu Bülent; Tayyip Bey, milletle aynı yöne bakmayan her girişim gayrimeşrudur, dedi. İyi de benim baktığım yönü hükümet ne biliyor? Benim baktığım yerden, ödeyemediğim banka kredisi yüzünden elimden giden tarlam görünüyor. Yabancıların sahip olduğu bankalar, Trakya'nın yarısına sahip oldular. GAP civarı da aynı… Sorumlusu kim ?
*Hamsi Hayati; Seçilmişleri, atanmışlara ezdirmem diyor, sen 10 senedir iktidardasın. Bu atanmışları sen mi atadın, cemaat mi atadı ?...
*Motorcu Ömer; Dindar gençlik diyor, gelsin bu kahveye aç ve işsiz gezen gençleri görsün. Aç ve işsiz genç dindar olsa ne olur, olmasa ne olur?
*Yumuşak Bekir; Ah Tayyip ah Libyalılara, Suriyelilere baktığın gibi bize baksaydın seni top bile yıkamazdı ama geçti gayrı.
Libyalılar hem otelde kalıyorlar, hem de bizim adamlarımızı dövüyorlar.
Van'da ise garibanlar çadırda donuyorlar. Devlet yardımı almak için illa,
'ARAP' olmak mı lazım !...
Bu arada son bombayı 'Kayserili Kıbrıs Gazisi Gül Dede' patlattı;
*Tayyip bak Almanya'da 41 yaşında bir Savcı, Alman Cumhurbaşkanını burnundan yakalayıp indirivermiş. Ne iş bu? Söyle bakalım; Almanlardaki Demokrasi bizimkinden geride mi?
Bizde memura bile dokunamayan Savcı, Alman Cumhurbaşkanının paçasını nasıl aşağıya alıyor? Deniz Fenercileri bizim Savcılar saldı, Alman Savcılar hapse attılar. Ya bizde ki Savcılar da Almanlaşırsa ne yapçez ?...
Gerçekten, şu Alman Savcılar 'Kısa Dönem' için Türkiye'ye gelseler, neler olurdu acaba !...