Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin şirketlerinden İZENERJİ'de devam eden ikramiye krizi sürerken İZENERJİ'de örgütlü Genel İş İzmir 2 ve 9 Nolu Şubeleri 16 Eylül Çarşamba sabahı iş bırakma eylemine hazırlanıyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi eylem öncesinde mahkemeye başvurarak eyleme durdurma kararı verilmesini istedi.
Başvuru sonrası Genel İş İzmir 2 ve 9 Nolu Şube iş yeri temsilcileri kurulu yarım günlük iş bırakma eylemini erteleme kararı aldı.
Karar sonrasında işçiler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın başkanlık makamının bulunduğu Egemenlik Evi önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, Büyükşehir'in bu tavrını uzlaşıdan uzak bulduklarını belirterek, 'Kabul edemeyeceğimiz bir tavırla uzlaşıdan uzak sürdürme çabasını doğru bulmuyoruz. Açılan bu davanın İzenerji emekçileri lehine sonuçlanması için hukuki boyutta ki haklı olduğumuz tüm kanıtlarımızı sunarak süreci yönetmekten yana hiçbir tereddütümüz yoktur' vurgusunu yaptı.
Yapılan basın açıklaması şu şekilde:
Bizler belediye emekçileri olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZENERJİ şirketinde, altyapı hizmetlerinden ulaşıma, kent içi temizliğinden temiz suya, fen işlerinden mezarlıklara, güvenlikten sosyal yardımlara kadar 25 ayrı birimde, 30 ilçede İzmir halkına hizmet üretiyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle de karşılaştığımız birçok sorunda halk açısından mağduriyet yaratmamak için kazanılmış haklarımızdan yana yeteri kadar sabırlı tutum içinde de bulunduk. Ancak geçtiğimiz hafta uzun süredir devam eden ikramiyelerimizin zamanında yatmaması sorunundan kaynaklı başlatacağımız eylemimizden önce Belediyeden yapılan açıklama ile adeta kamuoyunu yanıltacak bilgilendirmeler paylaşıldı.
İZENERJİ'de çalışan emekçiler, uzun yıllardır düşük ücret dayatması nedeniyle mağdur edilmiştir. Yaptığımız toplu iş sözleşmeleri ile ücret farklarını kapatmaya çalışsak da ücret eşitsizliği kısmen devam etmektedir. Aynı şehirde, aynı hizmetleri ürettiğimiz halde diğer belediye şirketlerinde çalışan arkadaşlarımız ile aramızdaki ücret eşitsizliği bugün bizlerin artan kriz karşısında daha da mağdur olmamıza sebep oluyor.
Bu sebeple de toplu iş sözleşmemizde kazanmış olduğumuz sosyal ve yan haklarımız bizlerin bir nebze de olsa ekonomik anlamda ferahlamamıza olanak sağlıyor. Ancak bu kazanımlardan biri olan ikramiyemiz uzun süredir toplu iş sözleşmesinde belirtilen tarihin dışında, çeşitli bahaneler öne sürülerek geciktirilmekte ve bu durum biz İZENERJİ emekçilerini mağdur etmektedir.
Yaratılan mağduriyetin giderilmesi ve ikramiyelerimizin zamanında ödenmesi için Genel-İş Sendikası İzmir 2 ve 9 Nolu Şube yönetimleri olarak birçok kez belediye başkanı ve bürokratlarına taleplerimizi ilettik. Bizler, belediye açıklamasında iddia edilen gibi hakkımız olmayan bir şeyi ya da ayrıcalık talep etmiyoruz. Toplu iş sözleşmemize göre, sosyal hakkımız olan ikramiyemizi iki ay çalışıp 18 yevmiye olarak alıyoruz. Yani ikramiye alma süremiz 60 gün yapıyor. Ancak 30 gün geciktirildiğinde süre 90 güne çıkıyor. 30 günlük gecikme belki belediyemiz için çok görünmeyebilir ancak biz işçiler için bırakın bir ayı, bir haftalık gecikmeler bile ekonomik olarak zorlanmamıza, önümüzü göremememize sebep oluyor. Bu sebeple de iddia ettikleri gibi 'ikramiyeyi öne çekme' gibi bir derdimiz yok; tam tersine, zamanında ödenmesi ile ilgili talebimiz var.
Bu darboğaz karşında, biz emekçiler, geçimimizi sağlamak için bankalara borçlanarak yaşam mücadelesi vermek zorunda kalıyoruz. Hatta borçlandığımız için adeta vergi vermek zorunda kalacağımız bir sefalete doğru sürükleniyoruz. Derdimiz, belediyeyi kamuoyu nezdinde küçük düşürmek veya İzmir halkını mağdur etmek değildir.
2 ve 9 nolu şube temsilciler kurulunda aldığımız karar neticesinde Pazartesi günü iş yerlerimizde 2 saat iş durdurma kararımızı tüm tehdit ve baskılara rağmen uygulayarak eylemimizi gerçekleştirdik.
Çarşamba günü yarım gün iş bırakarak Egemenlik binası önünde üyelerimizle birlikte gerçekleştireceğimiz basın açıklamasının hazırlıklarını yaparken Salı günü akşam saatlerinde hukukçularımız tarafından gelen haber ile birlikte, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Nöbetçi İş Mahkemesine Eylemliliklerimizi durdurulması yönünde İhtiyatı tedbir kararı alınması için talepte bulunduğu haberi gelmiştir.
AKP iktidarının çıkarmış olduğu antidemokratik yasalarının uygulamalarını CHP'li bir belediye olan İzmir Büyükşehir Belediyesinin hayata geçirme çabasını asla kabul etmiyoruz. Bu ülkede 47 yıl sonra seçimlerden birinci parti olarak çıkan Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanının bu tutumunu ve yaklaşımını esefle kınıyoruz. İşlerine geldiğinde merkezi hükümeti eleştirirken hak, hukuk adaletten bahsedenler, işlerine gelmediğinde kendi eksiklikleri ve yönetememekten kaynaklı yarattıkları sorunlar karşısında, İz Enerji emekçilerini demokratik hak arayışında, iş akdinin feshi baskısını ve tehdidini asla olmaması gereken ve kabul edemeyeceğimiz bir tavırla uzlaşıdan uzak sürdürme çabasını doğru bulmuyoruz. Açılan bu davanın İzenerji emekçileri lehine sonuçlanması için hukuki boyutta ki haklı olduğumuz tüm kanıtlarımızı sunarak süreci yönetmekten yana hiçbir tereddütümüz yoktur.
Geçtiğimiz hafta Salı günü ikramiye hak edişimizin zamanında ödenmemesi üzerine başlatmış olduğumuz mücadelemizin ve eylemliliklerimizin, hukuki boyuta taşınmasından dolayı ilgili mahkeme kararı sonuç verene kadar sürecimiz ve mücadelemizi hukuki boyutta sürdüreceğiz.
Değerli İzenerji emekçileri bizler 8 gündür burada hak mücadelemizi tüm baskılara rağmen verdik. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum bir tutanak ve ya yevmiye kesintisi gibi basite indirgenecek bir mesele değildir. Bugün yapılacak olan eylemimizi hayat buldurduğumuz takdirde yarınlarda mahkeme kararının ne şekilde sonuçlanacağını Türkiye de ki adalet ve hukuk isteminden kaynaklı öngöremediğimiz için bu riski alamayıp eylemimizi iptal etmek zorunda kaldık. Çünkü sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile belediyemizi yöneten belediye başkanı bu davada kendini haklı çıkardığı takdirde birçok arkadaşımızın iş akdinin feshi çalışması yaptığını görmekteyiz. Bizler yönetim kurulu ve iş yeri temsilcileri olarak, sizlerin ekmeğine zarar vermeye çalışılan bu anlayışı sonuna kadar lanetleyeceğiz!
Sizleri korumak yönünde aldığımız bu kararı hiçbir işçi arkadaşımız geri adım olarak algılamasın. Bizler bu zamana kadar nasıl ki sizden aldığımız güçle bu kararlılıkta yolumuza devam ediyorsak yarınlarda toplu sözleşme sürecinde de bu anlayışa karşı daha fazla mücadele edip en iyi kazanımlarla yolumuza devam edeceğiz.