Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Nisan ayı olağan meclis oturumu gerçekleştirildi. Mecliste 2024 yılına ait Denetim Komisyonu raporu meclis üyelerine okundu.
Denetim Komisyonu Raporu'na AK Partili komisyon üyeleri şerh düştü. Denetim komisyonunda yer alan AK Partili meclis üyeleri tarafından hazırlanan şerhte 11 ayrı bulgu yer aldı.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
BULGU 1- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ihtiyaçlarının karşılanması için Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Otomotiv Şube Müdürlüğünün talebi uyarınca ‘’2024 Yılı İçin Çekici, Kamyon ve Kurtarıcıların Tamir, Bakım, Onarım İle Yedek Parça Değişimi Hizmeti Alımı’’ işinin ihalesini Satın Alma Dairesi Başkanlığı, 2023/1255886 İhale Kayıt Numarası ile 11.12.2023 tarihinde 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun 19. maddesine göre Açık İhale usulü ile gerçekleştirilmiştir.
İhale ile ilgili 16 firma ihale dokümanı satın almış, bunlardan 9 firma ise ihaleye katılarak teklif vermiştir. İhaleye katılan 5 firmanın geçici teminatının uygun olmadığı, 2 firmanın da iş deneyim belgelerinin istenilen şartları sağlamadığı için toplamda 7 firmanın ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakıldığı görülmektedir. Sadece iki firmanın teklifinin geçerli kabul edildiği ve 220.350.000,00 TL. Bedel ile ihaleyi en uygun teklifi veren YST Otomotiv Turizm İnşaat San. Ve Tic. Şirketinin kazandığı görülmektedir.
İhalenin idari şartnamesinin 26.1 maddesinde; ‘İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. Teklif edilen bedelin %3’ünden az oranda geçici teminat veren isteklinin teklifi değerlendirme dışı bırakılacaktır’ maddesi yer almaktadır. Bu ihalede yılların tecrübeli 5 firması verdikleri teklifin %3’nü basit bir aritmetik hesabı yapamayarak istenen tutarın altında teminat mektubunu dosyaya koymuşlardır. Birçok ihaleye katılmış olan bu firmaların en basit bir hesaplamayı yapamaması hayatın olağan akışına uymamaktadır.
İhalenin idari şartnamesinin 7.6 maddesinde; ‘Bu ihalede benzer iş olarak; mobil yol yardım ve lastik hizmeti ile birlikte gerçekleştirilen her türlü ağır vasıta bakım onarım hizmetleri kabul edilecektir’ ibaresi yer almaktadır. Yapılan bu ihaleye konu olan işin bedelinin % 92,74’ünün araçlarda kullanılacak yedek parça, % 7,26’sının işçilik olduğunu Otomotiv Müdürlüğünün yaptığı analizlerden anlamaktayız. Bu işin esasını yani yaklaşık %99’dan daha büyük bölümünü oluşturan kısmını yedek parça, bakım ve onarım işinin oluşturduğu, %1’den daha küçük bir bölümünü ise yol yardım ve lastik hizmetinin kapsadığı görülmektedir. Yol yardım ve lastik hizmeti teknik açıdan ‘‘anahtar iş’’ olarak tanımlanacak bir iş kalemi değildir. Zaten ihalede de anahtar iş olarak istenmemiştir. Ancak iş bitirme belgesine bu şekilde konularak dolaylı yoldan anahtar iş pozisyonuna getirilmiştir. İdarece hem kapsam hem de işin esası olmayan işler iş bitirme belgesinde istenerek birçok firmanın ihaleye teklif vermesi engellenmiştir. Bu kısıtlayıcı şart ihaleye 11.650.000 lira daha düşük olan 208.700.000 lira teklif veren Öz Hicret Otomotiv AŞ’nin ihaleyi kazanmasını da engellemiştir. Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 28.1 maddesinde; ‘Ekonomik ve mali yeterlik ile mesleki ve teknik yeterliğin saptanması amacıyla öngörülecek değerlendirme kriterleri ve istenecek belgeler, rekabeti engelleyecek şekilde belirlenemez’ hükmü bulunmaktadır.
Aslında ihalede işin esasına hem kapsam hem de hacim olarak etkisi bulunmayan iş kalemleri, yeterlilik belgesinde şart olarak talep edilerek ihalenin kapsamı daraltılmıştır. Rekabet ve şeffaflık ilkesine uyulmamıştır. Bunun sonucunda 11.650.000 lira kamu zararı yaratıldığı değerlendirilmektedir.
4734 Sayılı Kamu İhale Kanununun 9.Maddesinde; ‘ Mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalesi yapılmadan önce idarece, her türlü fiyat araştırması yapılarak katma değer vergisi hariç olmak üzere yaklaşık maliyet belirlenir ve dayanaklarıyla birlikte bir hesap cetvelinde gösterilir. Yaklaşık maliyete ihale ve ön yeterlik ilânlarında yer verilmez, isteklilere veya ihale süreci ile resmî ilişkisi olmayan diğer kişilere açıklanmaz.’ hükmü yer almaktadır. Makine ve İkmal Dairesi Başkanlığı bu ihaleye esas olan Yaklaşık Maliyeti 235.116.666,67 TL. olarak belirlemiştir. Yaklaşık maliyeti belirlemek için 6 firmadan teklif istenilmiştir. Teklif istenilen firmalardan üçü fiyat vermemiş aşağıdaki tabloda gösterilen firmalar teklif vermiştir.
İdarede bu tekliflerin ortalamasını alarak yaklaşık maliyeti belirlemiştir. Makine İkmal Daire Başkanlığının tüm ihale dosyalarında Yaklaşık Maliyet Çizelgeleri hazırlanırken firmalardan istenilen fiyatların ya aynı gün ya da ertesi gün verilmesini talep etmektedir. Ciddiyetle fiyat verecek bir firmanın; sayfalarca tutan teknik bilgiyi okuyup, araçların marka modeline göre yedek parça çalışması yapıp, fiyata etki edecek diğer etkenleri değerlendirmesi için 1 günlük fiyat verme süresi gerçekçi değildir. Bu durumda genel anlamda iki ihtimal ortaya çıkıyor. İlk ihtimal verilen tekliflerin afaki hazırlanmasıdır. İkinci ihtimal ise teklif veren firmaların bir şekilde konunun detayları hakkında daha önceden bilgi sahibi olmalarıdır. Oysaki ihalelerde belirlenen yaklaşık maliyet ihale sonucunun belirlenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu maliyete göre düşük fiyat değerlendirmesi yapılmakta ya da verilen yüksek fiyatların normal olarak görülmesini sağlamaktadır. Yaklaşık Maliyet çalışmasını yapan personelin ve kontrol etmekten sorumlu olan sıralı amirlerin görevlerini ciddiyetten uzak yaptıkları hatta bu işin tüm ihalelerde aynı şekilde ve sürekli tekrarlanıyor olması sebebiyle görevlerini ihmal ettikleri değerlendirilmektedir.
Makine İkmal Daire Başkanlığının İhalenin yaklaşık maliyetini belirlemek için yaptığı çalışmaya teklif yollayan üç firmayı incelediğimizde; bu üç firmanın 2019 yılında İETT tarafından yapılan benzer bir ihaleye iş ortağı olarak katıldığını basit bir internet araştırması ile bulabiliyoruz. Bu ihale için 21 firmanın ihale dokümanı almasına rağmen tek teklifi bu iş ortaklığının vermesi nedeniyle İETT tarafından ihalenin iptal edildiği ve İptal kararına gerekçe olarak da ‘verilen teklif ile idarenin belirlediği yaklaşık maliyet arasındaki farkın çok az olduğu ve sadece 1 teklif verilmesi ‘ gösterilmiştir. KİK’ inde İETT’nin bu kararını haklı bulduğu görülmektedir.
Buradan da anlaşılacağı üzere birbiri ile iş ortaklığı yapacak kadar yakın teması olan üç firmanın teklifi üzerinden yaklaşık maliyet belirlenmiştir. Bu üç firmadan sadece YST firması ihaleye katılmıştır. İhale dosyasını çalışarak fiyat veren iki firmanın işin doğasına aykırı şekilde ihaleye katılmaması başka bir tesadüf olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ortaklık yapacak kadar yakın firmaların teklifleri ile yaklaşık maliyet oluşturulmasının; yaklaşık maliyetin gerçek değerlere uygun olup olmadığı, ihaleye katılan firma tarafından yaklaşık maliyetin bilinip bilinmediği ve ihaledeki rekabetin sağlanıp sağlanmadığı ve kamu kaynaklarının etkin kullanılıp kullanılmadığı hususunda kuvvetle muhtemel şüpheler oluşturduğu görülmektedir.
4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun 5. Maddesinde; ‘İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur’ hükmü bulunmaktadır. Kamu ihale sisteminde; kamu kaynaklarının etkin kullanımı, rekabetin sağlanması ve şeffaflık anlayışı gereği yaklaşık maliyetin doğru hazırlanması, idari şartnamede iş deneyimini belirleyen benzer iş maddesinin rekabeti arttırmak için daha çok firmanın ihaleye girmesini sağlayacak şekilde geniş tutulması, ihalenin ana konusu olmayan ve işin esasını etkilemeyen yan işlere, benzer iş kavramında yer verilmemesi ve iş deneyim yeterlilik oranının mümkün olduğu kadar düşük tutulmasının ana esas olduğunu belirten pek çok hüküm bulunmaktadır. Konu ile ilgili gerekli idari ve hukuki araştırmaların yapılarak sorumlular hakkında yasal işlem yapılması, kurumun ciddiyetine yakışmayan çalışma süreçlerinin belediye kaynaklarını etkin, verimli ve şeffaf olarak işlemesini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesinin gerektiği düşünülmektedir.
İhaleyi kazanan YST Otomotiv Turizm İnşaat San. Ve Tic. Şirketi, işin yapım aşaması için Bustech Araç Bakım Onarım Hizmetleri A.Ş. firmasını alt yüklenici olarak çalıştıracağını idareye beyan etmiş ve firma ile imzaladığı altyüklenici sözleşmesini idareye ibraz etmiştir (EK-1). 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köyler olduğu; 22 nci maddesinin (a) bendinde, makbuz karşılığı ödemelerde damga vergisinin; Maliye Bakanlığınca belirlenen mükelleflerin, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kâğıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 Sıra No.lu VUK Tebliği uyarınca yirmi üçüncü) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmi altıncı günü akşamına kadar ödeneceği; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, birden fazla kişi tarafından imza edilen kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduğu, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin eksik ödenmesini gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kâğıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği, bu kâğıtlara ait verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların müteselsilen sorumlu olacağı; 26 ncı maddesinde, Resmi dairelerin ilgili memurlarının kendilerine ibraz edilen kâğıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları, 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında da, bankalar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve iştirakleri ile 22 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanların, vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları usulüne uygun olarak vergi ve cezası ödenmedikçe işleme koyamayacakları, vergi ve cezası ödenmeden bu kâğıtları işleme koyan kişi ve kuruluşlardan, kâğıdın mükelleflerinden alınacak ceza tutarınca ayrıca ceza alınacağı hükümlerine yer verilmiştir.
İhaleyi kazanan YST Otomotiv Turizm İnşaat San. Ve Tic. Şirketi, alt yüklenici olarak idareye bildirdiği Bustech Araç Bakım Onarım Hizmetleri A.Ş. firması ile imzaladığı sözleşmeye dair damga vergisini ödememiştir. Yapılacak işin harcama yetkilisi olan Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanı ve Başkanın yönetiminde olan Otomotiv Şube Müdürünün, 488 sayılı damga Vergisi Kanununun 22. Maddesinin birinci fıkrasının a bendine aykırı hareket ederek damga vergisi ödenmeden 31.12.1023 tarihinde imzalanan Altyüklenici Anlaşmasını yürürlüğe koymuşlardır. Söz konusu sözleşmeye ait damga vergisinin beyan ödemesinden sözleşmenin taraflarının her ikisinin de sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunması nedeniyle imzalayanlar müteselsilen sorumludur. İlgili kanun hükmünce yüklenicilere uygulanacak ceza tutarı kadar İzmir Büyükşehir Belediyesine ceza uygulanacağı ortadadır. Uygulanacak ceza tutarı ve ödenmeyen vergi tutarı kadar kamu zararı oluşmaktadır. Bu zarara neden olan yetkililer hakkında TCK 257 maddesi uyarınca Görevi Kötüye Kullanma/ Görevinin Gereklerini yapmakta ihmal suçlarından dolayı işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bütün bunların dışında Bustech Araç Bakım Onarım Hizmetleri AŞ’ye bu ihale sonunda iş bitirme belgesi verilecektir. Gerekli kanuni şartlar yerine getirilmeden uygulanan sözleşmeden dolayı bu firmaya iş bitirme belgesi verilmesinin hukuki geçerliliğinin sorgulanması gerekmektedir. Bu iş bitirme Belgesi verilmeden önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca İlgili Bakanlıklardan görüş alınmasının doğru olacağı değerlendirilmektedir.
BULGU 2- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Evsel Katı Atıkların taşınmasında kullandığı Çekici, kamyon ve yarı römork gibi araçların 2024 yılında ihtiyaç duyduğu Bakım ve Onarım ihtiyaçlarının karşılanması için 11.12.2023 tarihinde BULGU – 1’de değindiğimiz ihaleyi yapmıştır. İhale kapsamında verilen hizmetler Eylül 2024 ayında sona ermiştir. 2024 yılında kalan üç aylık süre için 08.10.2024 tarih ve 2024/1151351 ihale kayıt numarası ile açık ihaleye çıkılmıştır. Bu açık ihalede; ihale kararına itiraz ve kurumun itiraza cevap verme süresi, ön mali kontrol süreci ile sözleşmeye davet süreci ve de KİK’e yapılacak olası bir itiraz durumunda hizmetlerin aksamaması için 1 ay 7 gün süre ile İhale Kanununun 21-b maddesine göre pazarlık usulü ile hizmet alım ihalesi yapılmasını Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı talep etmiştir.
İyi bir idareci sürecin peşinden koşan değil süreci önceden planlayan idarecidir. Makine İkmal Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı’nın 08.10.2024 tarihinde yaptığı ikinci açık ihaleyi ilk ihale bitmeden önce Ağustos ayı içerisinde yapması gerekirdi. Ağustos ayında ihale yapılması durumunda 21-b ile pazarlık usulü ile bir ihale yapılmasına ihtiyaç kalmayacaktı. Daire Başkanlığında görevli idarecilerin iş süreçleri konusunda yeterli yetkinlik ve tecrübeye sahip olmadıkları değerlendirilmektedir.
İlk ihalede istenen benzer iş ; ‘Bu ihalede benzer iş olarak; mobil yol yardım ve lastik hizmeti ile birlikte gerçekleştirilen her türlü ağır vasıta bakım onarım hizmetleri kabul edilecektir’ ibaresi ile yer almaktadır.
30.09.2024 tarih ve 2024/1275107 ihale kayıt numarası ile yapılan ikinci ihale 21-b Pazarlık usulü ile gerçekleştirilmiştir. Bu ihalede istenen benzer iş olarak; ‘ Evsel Nitelikli katı atık transferinde kullanılan semi treyler veya dorse veya yarı römork ile beraber çekicilerin bakım, onarım hizmetleri kabul edilecektir’ ibaresi yer almaktadır.
İlk ihaledeki benzer iş tanımı bile ihaleyi kısıtlayıcı ve daraltıcı iken ikinci ihalede istenen benzer iş birebir İzmir Büyükşehir Belediyesinde yapılan iş olarak tanımlanmıştır. Bu durum ilk ihaleden daha da kısıtlayıcı bir durum oluşturmaktadır. Zaten ihaleye davet edilen YST firması da 2023 yılından beri İzmir Büyükşehir Belediyesinde tam da bu işi yapmaktadır.
İhalede yaklaşık maliyet belirlenirken 3 firmadan teklif istenmiştir. Yaklaşık maliyet tekliflerinin aynı gün teslim edilmesi talep edilmiştir. Teklif istenen ilk firma mevcut işi yapan YST OTOMOTİV A.Ş., ikinci firma İHALEDEKİ mevcut alt yüklenici BUSTECH ARAÇ BAKIM ONARIM A.Ş., üçüncü firma ise BİLGİNAY TEMİZLİK YEMEK LTD.ŞTİ.’dir (EK-2). Bu firmaların verdikleri teklifler ile yaklaşık maliyet belirlenmiştir. Bu firmaların verdiği fiyatlarla belirlenen yaklaşık maliyetin gerçekçiliği tartışma götürür durumdadır. Hâlbuki ilk ihaleye katılan 10 firmanın iletişim adresleri ilgili daire başkanlığında bulunmaktadır. Bu firmaların tamamı bu ihalede istenen iş ile ilgili bilgiye ve hazırlığa sahip firmalardır. Bu firmalardan alınacak tekliflerle hazırlanacak bir yaklaşık maliyet daha gerçekçi olacaktır. Sadece fiyat teklifi almak bu tip teknik işlerde yeterli olmamalıdır. İdareler bu iş için kalem kalem analizleri kendileri de hazırlayarak alınan fiyatları kontrol etmelidirler. Ancak Daire başkanlığı bu iş ile ilgili üç ihalede de yaklaşık maliyetleri gerekli ciddiyet ile hazırlamamışlardır. Her hangi bir analiz çalışması dosyalarda bulunmamaktadır. Yaklaşık maliyetler rekabet şartlarının oluşmasını engelleyecek firmalardan alınarak hazırlanmıştır. İKİNCİ İHALEDE İHALEYE DAVET EDİLEN FİRMALAR DA YAKLAŞIK MALİYET İÇİN TEKLİF İSTENEN FİRMALARIN TA KENDİSİDİR. Bu firmaların ikisi arasında alt yüklenici ilişkisi vardır. (EK-3) Ayrıca mevcut İhalede alt yüklenici olan firma yaklaşık maliyet için teklif vermiş ancak ihaleye katılmamıştır. İkinci olan firmanın iş bitirme belgesi ihale dosyasında istenen kriterlere uymamasına rağmen iş bitirme belgesi ihale komisyonunca geçerli sayılmıştır.
Bu ihale gayri ciddi bir biçimde hazırlanarak ihale âdete mevcut firma olan YST OTOMOTİV A.Ş. firmasının lehine belirlenen bir iş bitirme belgesi talep edilmiş ve ihaleye sadece üç firma davet edilmiştir. Alt yüklenici firmadan teklif istenmesi abesle iştigal bir durum yaratmaktadır. Diğer firma olan BİLGİNAY TEMİZLİK YEMEK LTD.ŞTİ.’nin iş bitirme belgesi de geçerli değildir. Ancak ihale komisyonu olmayacak şekilde bu belgeyi geçerli kabul etmiştir(EK-4).
Buradan anlaşılacağı üzere Daire Başkanlığının yaptığı üç ihalede de gerek yaklaşık maliyet hesaplamalarında gerek iş bitirme belgelerinde istenen kısıtlayıcı tanımlarla rekabeti sağlayacak, kamu kaynaklarını koruyacak şeffaf ihale süreçlerinin izlendiğini söylemek mümkün değildir. Daire başkanlığının yaptığı ihaleler hakkında iç denetim sürecinin işletilmesinin, belediye kaynaklarını israf eden yöneticiler hakkında idari işlem yapılmasının, suç unsuru bulunduğu takdirde hukuki sürecin başlatılmasının kamu yararı açısından uygun olacağı değerlendirilmektedir.
BULGU 3- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı 2023/399837 ihale kayıt numarası ile 18.05.2023 tarihinde "Konak İlçesi Turgut Mahallesi Mustafa Kemal Sahil Bulvarı Yaya Üst Geçidi ve 166 Sokak Yürüyen Merdiven-Bant İle Çevre Düzenlenmesi Yapılması" için açık ihaleye çıkmıştır. İhaleyi "Rengi İnşaat Madencilik Petrol Otomotiv Turizm Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi- Mustafa Singer (İş Ortaklığı)" kazanmıştır. Yüklenici iş ortaklığı ile 19.06.2023 tarihinde yapılan sözleşmenin toplam bedeli 78.762.250 TL. olup işin süresi 365 gün olarak belirlenmiştir.
Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yapılan ihalede yüklenici olan iş ortaklığına 3 Temmuz 2023 tarihinde yer teslimi (EK-5) yapılmıştır. Sözleşme gereği işin 1 Temmuz 2024 tarihinde tamamlanması gerekmektedir. Yüklenici firmanın teknik nedenlerle çalışamaması nedeniyle düzeltme talebi sonucunda idare (EK-6) de yer alan 1 Temmuz 2024 tarih ve E-65568106- 622.02-2021779 sayılı yazı ile 70 gün daha ek süre vererek iş bitim tarihini 9 Eylül 2024 olarak belirlemiştir.
İhale süreci içerisinde firmanın yaptığı imalatlar ile ilgili hak edişleri idare tarafından ödenmeyince firma çalışmalarını durdurmuştur. Bununla birlikte yüklenici, sözleşmede belirlenen günlük 6 saat olan çalışma zamanının tramvayların çalışması nedeniyle günlük 4 saat olarak gerçekleşmesi nedeniyle kaybettiği 2 saatlik çalışmaları da gerekçe göstererek ikinci kez süre uzatımı talep etmiştir. (EK-7 )de yer alan 9 Eylül 2024 tarih ve E-65568106-020-2143192 sayılı yazı ile idare yükleniciye 113 gün daha süre uzatımı vererek işin bitim tarihini 31 Aralık 2024 olarak belirlemiştir.
Yüklenici firma ihale sözleşmesinden sonra sözleşme teminat mektubu, kullandığı avans karşılığı verdiği avans teminat mektubu, fiyat farkı teminat mektubu ve geçici kabul noksanları teminat mektupları olmak üzere toplam 11.814.337 TL. Tutarında teminat mektubunu idareye vermiştir. Firma bu teminat mektuplarının sürelerini ilk sözleşmede belirlenen 365 günlük iş yapım süresini dikkate alarak düzenletmiştir. Daha sonra idarece verilen 183 günlük süre uzatımı idarede bulunan yetkililerce zamanında takip edilmediği için bir kısmının süresi dolmuştur.
İdare EK-7’de bulunan 6 Kasım 2024 tarih ve 2240248 sayılı yazı ile işin başlangıcında firmaya verilen avans teminat mektubunun süresinin uzatılmasını talep etmiştir. İdare EK-8 de bulunan 13 Aralık 2024 tarih ve E-65568106-622.01-2331807 sayılı yazı ile firmadan teminat mektuplarının uzatılmasını bir kez daha talep etmiştir. Ancak firma tarafından teminat mektupları uzatılmadığı gibi işin tamamlanması içinde çalışma yapılmamıştır. İlgili daire başkanlığı kalan teminat mektuplarının da sürelerinin dolmasına çok az bir gün kalması nedeniyle alel acele ihalenin iptal edileceğini ilgili firmaya EK-9’da bulunan 20 Aralık 2024 tarih ve E- 65568106 -622.02-2350224 sayılı yazı ile ihtar çekerek bildirmiştir.
İlgili daire başkanlığı 03 Ocak 2025 tarihinde başkanlık oluru alarak ihalenin iptali ve geçerli durumda bulunan teminat mektuplarının irat kaydedilmesi ile ilgili işlemleri başlatmıştır. 2025 yılı Şubat ayında Teminat mektuplarının Belediyeye irat kaydedilmesi için bankaya müracaat edildiği ancak teminat mektubunu veren Garanti Bankası ‘Yüklenicinin Tunceli 2. Asliye mahkemesinden aldığı konkordato kararı’ nedeniyle teminat mektuplarını idare lehine paraya çevirmeyi reddetmiştir. Dolayısıyla 11.814.337 TL. Kamu zararı oluşmuştur.
Her şeyden önce ihalelerde ihale dosyasının çok iyi hazırlanması gerekmektedir. Üst geçit gibi son derece basit bir imalat işinde bile dosya kapsamında bulunmayan ve ihaleden sonra eklenen imalat kalemleri bulunmaktadır. İhale dosyasını hazırlayan teknik personelin ve ilgili yöneticilerin yeterliliği sorgulanmalıdır.
Bu dosyanın 2025 yılı Denetim Komisyonunca takip edilmesi ve Sayıştay Denetçileri tarafından detaylı incelenmesinde kamu yararı olduğu değerlendirilmektedir.
Bu dosyada başta daire başkanı ve sıralı müdürler ve görevli personel olmak üzere teminat mektuplarını takip ederek zamanında yeniletmeyen ve imalatların %20-25 seviyesinde olmasına rağmen zamanında ihaleyi feshetmeyen görevliler, 11.814.337 TL. Kamu zararı doğmasına neden olmuşlardır. Bu zarara neden olan yetkililer hakkında TCK 257 maddesi uyarınca Görevi Kötüye Kullanma/ Görevinin Gereklerini yapmakta ihmal suçlarından dolayı işlem yapılması gerektiği düşünülmektedir.
Bu fiillerden dolayı ortaya çıkan kamu zararını bildiği halde bildirmeyen Genel Sekreter Yardımcısı ve diğer görevliler hakkında da TCK 279. maddesi uyarınca Kamu Görevlisinin suçu bildirmemesi fiili nedeniyle yasal işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
BULGU 4 - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, " Menemen İlçesi jandarma Durağı ve Cumhuriyet Mahallesi Çanakkale Asfaltı Üzeri Koyundere Yaya Üst Geçitleri Yapılması’’ için ilk kez 18.11.2022 tarihinde 2022/1111135 ihale kayıt numarası(EK-10) ile ikinci kez de 13.03.2023 tarihinde 2023/108263 ihale kayıt numarası (EK-11) ile ihaleye çıkmış ve ihaleler iptal olmuştur.
İdare 2023/1305408 ihale kayıt numarası ile 22.12.2023 tarihinde üçüncü kez açık ihaleye çıkmıştır (EK-12). İhaleyi "Rengi İnşaat Madencilik Petrol Otomotiv Turizm Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kazanmıştır. İdare şirket ile 18.01.2024 tarihinde sözleşme imzalamıştır. Sözleşmeye göre İşin yapım süresi 300 gündür. İşin başlangıcında İdarece yükleniciye 13.260.000 TL. teminat mektubu karşılığında avans verilmiştir.
19.01.2024 tarihinde yer teslimi yapılan ve 13.11. 2024 tarihinde bitmesi gereken iş ile ilgili 27.09.2024 tarihinde yapım sahasında imalata hiç başlanılmadığı, teknik personel, araç ve ekipman bulundurmadığı İdare tarafından yükleniciye bildirilmiştir. 18.10.2024 tarih ve 2210283 sayılı yazı ile İdarece işin feshi yoluna gidilmiştir. İşin başlangıcından itibaren defalarca yazılı olarak ikaz edilmesine rağmen 9 ay işe başlamayan firmanın ihalesinin neden bu kadar geç iptal edildiğinin sorgulanması gerekmektedir. Oysaki işin yapılamayacağı aylar öncesinden belli olmasına rağmen ilgili yetkililer fesih için 6 ay daha beklemişlerdir. 2024 yılı Aralık ayında 13.260.000 TL. Tutarında avans teminat mektubu ve 3.975.000 TL. Tutarındaki sözleşme teminat mektubu idarece irat kaydedilmiştir. Ancak yasal düzenlemeler gereği bu teminat miktarlarının güncellenmesi gerekmektedir. 10.12.2024 tarihinde 2328933 sayılı yazı ile Mali İşler Daire Başkanlığınca güncelleme tutarları Fen İşleri Daire Başkanlığına bildirilmiştir. Avans teminat mektubunun güncellenmesi uygun bulunmamış, sadece sözleşme teminat mektubunun güncellenmesine karar verilmiştir. Güncelleme tutarı 930.938 TL’dir. Bu tutarın ilgili daire tarafından irat kaydedilmesinin sağlanması gerekirken halen işlem gerçekleştirilememiştir. (20 Mart 2024) Bu nedenle 930.938 TL. Kamu zararı oluştuğu değerlendirilmektedir.
Kamu zararının oluşmasında önemli unsurlardan biri olan ihalenin feshinin geç yapılmasına neden olan ve ilgili teminat mektupları ile ilgili işlemleri yerine getirmeyerek kamu zararı doğmasına neden olan Fen İşleri Daire Başkanlığı yetkilileri hakkında TCK 257. maddesi uyarınca Görevi Kötüye Kullanma/ Görevinin Gereklerini yapmakta ihmal suçlarından dolayı işlem yapılması gerektiği düşünülmektedir.
Her şeyden önce ihalelerde ihale dosyasının çok iyi hazırlanması gerekmektedir. Üst geçit gibi son derece basit bir imalat işinde bile dosya kapsamında bulunmayan ve ihaleden sonra eklenen imalat kalemleri bulunmaktadır. İhale dosyasını hazırlayan teknik personelin ve ilgili yöneticilerin yeterliliği sorgulanmalıdır. Haklarında idari işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
4735 Sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunun 20 ve 25. Maddeleri uyarınca 18.10.2024 tarihinde sözleşmenin feshi kararı alınmıştır. Ancak 6 Mart 2025 tarihinde firmanın yasaklanması ile ilgili bildirimde bulunulduğu görülmektedir. Kurumsal bir idarede yüklenicinin hatasından dolayı ihalenin feshi kararı alınan durumlarda idarece yüklenicinin ihale yasaklısı durumuna en kısa sürede getirilmesi esastır. Bunun önemli iki sebebi bulunmaktadır. İlki, İhale feshedilmesine rağmen ihale yasaklısı durumuna getirilmeyen şirket mahkemelerde açtığı davada haksız fesih uygulandığını bununda en büyük delilinin ihaleden yasaklanmasının idarece talep edilmediğini beyan edebilmektedir. İkinci sebep ise Fesih sonrası ihale yasaklısı kararının geciktiği durumlarda yüklenici başka idarelerde ihale kazanabilmektedir. Bu durumların önlenebilmesi için Kurumsal Kültürü olgunlaşmış belediyelerde iç yönerge ile bu işlemin fesih kararından sonra kaç gün içerisinde yapılacağı karara bağlanmıştır. İhalenin fesih tarihinden 5 ay sonra yasaklama kararı verilmesi Büyükşehir Belediyesinin kurumsal kimliğine, yöneticilerinin tecrübesine ve bilgi seviyesine yakışmamaktadır.
Bu dosyanın 2025 yılı Denetim Komisyonunca takip edilmesi ve Sayıştay Denetçileri tarafından detaylı incelenmesinde kamu yararı olduğu değerlendirilmektedir.
Bu konuda da görevini yerine getirmeyen yetkililer hakkında TCK 257. maddesi uyarınca Görevi Kötüye Kullanma/ Görevinin Gereklerini yapmakta ihmal suçlarından dolayı işlem yapılması gerektiği düşünülmektedir.
Ayrıca bu konuları denetlemek ve yönlendirmekten sorumlu olan Genel Sekreter yardımcısı ve diğer sıralı amirler hakkında denetim görevlerini yerine getirmemekten dolayı idari işlem yapılmasının da belediyenin işleyişi açısından gerekli olduğu değerlendirilmektedir.
BULGU 5-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı 2022/509802 ihale kayıt numarası ile 24.06.2022 tarihinde "Seferihisar Kocaçay Deresi Sürdürülebilir Kentsel Tasarım Uygulama Alanı Yaptırılması" için açık ihaleye çıkmıştır. İhaleyi "HYT Mermer Madencilik İnşaat yapı San. Ve Tic. A.Ş., Özdemir İnşaat Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti., Aydoğdu Altyapı A.Ş. İş Ortaklığı" kazanmıştır. Yüklenici iş ortaklığı ile 28.07.2022 tarihinde yapılan sözleşmenin toplam bedeli 88.900.000 TL. olup işin süresi 540 gün olarak belirlenmiştir. 03.08.2022 tarihinde yükleniciye yer teslimi yapılarak iş başlamıştır.
Yüklenici İş Ortaklığı 13.10.2022 tarih ve 20221310-35-007 sayılı yazısı ile Proje Uygulama alanında sorunlar olduğunu; Proje alanında bulunan İZSU ve Seferihisar Belediyesine ait malzemelerin alandan kaldırılmadığı, projenin ilk başlanacak kesim olan ‘Tersit Bendi’ bölgesinde kazı kesitleri üzerinde kalan DSİ’ye ait Seferihisar Barajı Sulama Boru Hattı Geçişi ve Havalandırma sistemi bulunduğunu idareye bildirmiştir(EK-13).
9.11.2022 tarihi ve 2022-35-014 sayılı yazı (EK-14) ile Proje Bölgesinde çalışma yapılamayacağını sebepleri ile bildirmiştir. İşin sorumlusu olan Yapı İşleri Daire Başkanlığı 10.11.2022 tarihinde İZSU’ya yazı yazarak proje bölgesindeki hatların deplasesini istemiş, yüklenicinin tespitleri doğrultusunda da Etüd Proje Daire Başkanlığından Projenin revize edilmesini 15.11.2022 tarih ve E-60169311-622.01-1051183 sayılı yazı ile talep etmiştir (EK-15).
İdare, tüm bu sorunlara rağmen yükleniciye diğer yan işleri yapması ve işleri hızlandırması hususunda; 07.11.2022 tarih ve E-60169311-622.01-1020296 sayılı yazı (EK-16) ile ilk ihtarı, 11.01.2023 tarih ve E-60169311-755.99 -1152938 sayılı yazı (EK-17) ile ikinci ihtarı, 20.02.2023 tarihinde E-60169311-622.01-1217983 sayılı yazı (EK-18) ile üçüncü ihtarı yollamıştır.
Süreç içerisinde İş Ortaklığını oluşturan üç firmadan biri olan HYT Mermer Madencilik İnşaat yapı San. Ve Tic. A.Ş. 05.04.2023 de Başkanlık oluru ile ihaledeki haklarını diğer iki şirkete devrederek işten çekilmiştir. (EK-19)
Yüklenici 09.05.2024 tarihinde idareden hakediş alacaklarının 9.732.000 TL. Kısmını bir factoring firmasına temlik etmek için müracaatta bulunmuştur. 13.05.2024 tarihinde Başkanlık Oluru (EK-20) ile bu temlik kabul edilmiştir.
Sözleşmede yapım süresi 540 gün olarak belirlenen iş, işin başlamasındasın 756 gün sonra 29.08.2024 tarihinde (EK-21) idare tarafından feshedilmiştir. Fesih tarihinde farklarla birlikte 29.357.705 TL’lik imalat yapılmış olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Yani işin sadece %33’lük bölümü yapılmıştır.
Yüklenici firma işin başında teminat mektubu karşılığında 8.890.000 TL. avans almış ve aldığı avans hakediş ödemelerinden mahsup edilmiştir. Yükleniciden 5.334.000 TL. Tutarında sözleşme teminat mektubu alınmıştır. Ayrıca fiyat farkları ve geçici kabul noksanlıkları içinde toplam 1.000.000 TL. değerinde teminat mektubu alınmıştır.
Fesih esnasında bu teminat mektupları da irat kaydedilmiştir. Yasal mevzuat gereği irat kaydedilen teminat mektuplarının güncellemesi gerekmektedir. Belirlenen güncelleme tutarınn 6.754.000 TL.sı firmadan tahsil edilememiştir. Yüklenicinin halen idareden hakedişleri karşılığında doğmuş 6.491.524 TL. alacağı bulunmaktadır. Ancak bu alacak üzerinde factoring firmasının temliği bulunmaktadır. İdare Fesih tarihinden 4 ay önce yüklenicinin alacaklarını faktöring şirketine temlik etmesine müsaade etmiştir.
31 Aralık 2024 tarihinde bu alacağın halen tahsil edilemediği mali kayıtlardan anlaşılmaktadır. 2025 yılı ile ilgili evraklar denetim kapsamımız dışında olduğu için tarafıma evrak verilmemekle birlikte 14 MART 2025 tarihine kadar tahsil edilemediği bu konuyla ilgili 1. Hukuk müşavirliğinden 4 ay önce görüş istendiği ancak Hukuk müşavirliğinin halen görüş vermediği duyumu alınmıştır. Bu konunun hem 2025 yılı denetim komisyonunca takip edilmesi hem de 2025 yılı Sayıştay denetiminde detaylı olarak incelenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Bu ihale dosyasından da anlaşılacağı üzere İhale dosyası hazırlanırken yeterli çalışma yapılmamıştır. Proje alanında altyapı konusunda yeterli inceleme yapılmadan, diğer belediye kurumları ile koordine edilmeden ve proje alanında bulunan malzemeler boşaltılmadan ihaleye çıkılmış ve yer teslimi yapılmıştır. Bu durumda ihaleden sonra yapılacak işin projesinde değişiklik yapılması gerekmiştir. Bu değişiklik nedeniyle ihalede bulunan iş kalemleri ve miktarları değişmiştir. Yüklenicinin ihaleyi kazanmasına neden olan kalemlerin değişmesi nedeniyle ihaledeki rekabet ortamı bozulmuştur. Yeni iş kalemleri ile başlangıçta ihale yapılsa idi ihale sonucunun değişme ihtimali vardı. Yeni iş kalemleri için rekabetin olmadığı piyasa fiyatları belirlenmiştir. Kamu kaynakları israf edilmiştir.
İhaledeki proje değişikliği ve idarenin eksikliklerinden dolayı 201 gün süre uzatımı verilmiş bu nedenden dolayı birçok kalemde fiyat farkı ortaya çıkmış ve idare daha fazla para ödemek zorunda kalmıştır.
Bu işin hem ihaleye hazırlık hem de yapım aşamasında kötü planlama ve yönetim sergileyerek kamu kaynaklarını israf eden, en önemlisi işin yapılamayan %70’lik kısmı ile ilgili yeniden ihaleye çıkıldığında daha büyük maliyetlere yapılmasına neden olan ilgililer hakkında idari soruşturma yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Ayrıca teminat mektuplarının tahsil edilemeyen 6.754.000 TL. Güncelleme tutarının tahsil edilememesi durumunda kamu zararı oluşturduğu, konunun Belediye başkanlığı makamınca takip edilmesi gerektiği, oluşan bu kamu zararında sorumluluğu ve ihmali olan tüm ilgililer hakkında TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
BULGU 6- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı 2021/693669 ihale kayıt numarası ile 24.06.2022 tarihinde ‘’KARŞIYAKA İLÇESİ ÖRNEKKÖY MAHALLESİ YENİ MEZARLIK ALANI YAPILMASI ‘’için açık ihaleye çıkmıştır. İhaleyi "AGRA KENT HİZMETLERİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET AŞ.’’ kazanmıştır. Yüklenici ile 03.02.2022 tarihinde yapılan sözleşmenin toplam bedeli 107.778.000 TL.’’dir.
Açık İhale Usulü ile ihale edilen Karşıyaka İlçesi Örnekköy Mahallesi Yeni Mezarlık Alanı Yapılması işinde uygulanacak olan idari şartnamenin 7.5.1 Maddesi uyarınca tekliflerde yüklenicilerin, teklif tutarının %80’ni oranında iş deneyim belgesi sunulması gerektiği belirtilmiştir. Örnekköy Mezarlık Alanı Yapılması işinde 05.10.2022 tarihli ihale komisyon kararı tutanağı sayfa 14 incelendiğinde ihale kapsamında fiyat veren tüm firmaların listelendiği görülmüştür. Listede teklif vermiş bulunan 5 firmanın 4’ünde teklif tutarının ilişkin gerekli belge tutarları; verilen teklif rakamının %80’i alınarak hesaplandığı görülmüştür. Fakat ihaleyi kazanmış bulunan Agra Kent Hizmetleri İnş. Tic. A.Ş firmasının 107.778.000 TL. teklifinde sağlaması gerekli belge tutarı hesaplanırken bu hesaplamada %64 uygulandığı görülmüştür. Bu nedenle firmanın 107.778.000 TL. fiyat teklifine göre gerekli belge tutarı teklifin %80’ine denk gelen 86.222.400 TL. olması gerekirken ihale komisyonu tutanağında 68.977.920 TL. olarak düzenlendiği tespit edilmiştir. Bu durumun maddi bir hatadan kaynakladığını kabul etmek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 157 yıllık kurum ciddiyetine ve tecrübesine uygun bir açıklama olarak kabul edilmesi mümkün değildir. (İhale Komisyon Kararı Sayfa 14)
Aynı şekilde İhale Komisyon Raporu sayfa 14 üzerindeki tabloda teklif veren yüklenici firmaların iş deneyim belgelerinin güncellenmesi; Yapım İşleri, Mal Hizmet ve Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliklerinin ‘İş deneyim tutarının güncellenmesi’ başlıklı maddelerinde belirtilen esaslara uygun olarak belgelerin güncellenmedikleri görülmüştür. Söz konusu Mezarlık yapım işini kazanmış olan Agra Kent Hizmetleri İnş. Tic. A.Ş firmasının iş deneyim belgesinin Alt Yüklenici İş Deneyim Belgesi olduğu görülmüştür. Fakat Ekap iş deneyim belgesi güncelleme ekran görüntüleri kayıtları incelendiğinde İşin Kapsamı kısmında ‘Diğer Kapsamlar/Alt Yüklenici İş Bitirme Belgesi’ butonu kullanılması gerekliyken Agra Kent Hizmetleri firmasının iş deneyiminin hesaplanmasında 4734 Sayılı Kanun Kapsamında değerlendirilmesine ilişkin butonun tercih edildiği görülmüştür. Diğer firmalara ilişkin hesaplamaların son derece titiz bir biçimde sürdürüldüğü ihale komisyon kararları incelendiğinde görülmüş, Ancak bahse konu ihaleyi kazanan firmaya ilişkin evraklarda bu hassasiyetin gösterilmemiş olması oldukça dikkat çekicidir. Teklifte bulunan diğer firmalara ait iş deneyim belgelerinin güncellenme işlemlerinde Merkez Bankasının 2006 yılına ait kur bilgilerine kadar titizlikle incelenmiş olmasına rağmen, ihaleyi kazanan firmaya ilişkin incelemelerde bu hataların silsile halinde devam etmiş olması hayatın olağan akışına aykırılık teşkil etmektedir. (İhale Komisyon Kararı Sayfa 20)
Açık ihale usulü ile ihale edilen Karşıyaka İlçesi Örnekköy Mahallesi Yeni Mezarlık Alanı Yapılması işinde uygulanacak İdari şartname incelenmiştir. Madde 7.5.1 ‘de gerekli iş deneyim belgesi şartları aşağıdaki gibidir.
Yukarıda da belirtildiği şekilde firmalar İş deneyim belgelerini ve dayanaklarını sunmak zorundadırlar.
İhale kapsamında teklif vermiş olduğu görülen, Asos Danışmanlık İnşaat firması – Fuat Altıntop Genel Müdür ünvanlı bulunan iş deneyim belgesine dayanak olarak İş Deneyim Belgesine esas işveren T.C Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü / Ankara – İstanbul Demiryolu Hattı Rehabilitasyonu Projesi kapsamındaki hak kazandığı görülmüştür(EK-22). İlgili firma sunmuş olduğu iş deneyim belgesinde hangi iş gruplarında ne oranda iş deneyiminin net olarak belirtilmemesi nedeniyle dayanak olarak Hakediş Raporu(EK-23) ve Hakediş İcmali sunulmuş olduğu görülmüştür(EK-24). Hakediş İcmali incelendiğinde hangi iş deneyim grubunda ne tutarda iş deneyimi karşılayabildiği açıkça görülmektedir. Burada firmanın ihale konusu iş veya benzer işlere ait iş deneyiminin tespit edilmesi belirtilmiştir. (EK-25). (Karma Teklif Mektupları Sayfa 25,26,27,28)
Aynı İhaleye katılan Maktaş İnşaat firmasına ait olarak sunulmuş olan Halis Aydoğan ortaklığı iş deneyim belgesinde ilgilinin mesleğine ve bu meslek hissesine düşen belge tutarı ve grupları açıkça tutarlarıyla belirtilmiş olduğu görülmüştür. (EK-26). (Karma Teklif Mektubu Sayfa 45)
Yine aynı İhaleye katılan Bertoğlu İnşaat firmasına ait olarak sunulmuş olan Yetiş Cihan Saltık ortaklığı iş deneyim belgesinde ilgilinin mesleğine ve bu meslek hissesine düşen belge tutarı ve grupları açıkça tutarlarıyla belirtilmiş olduğu görülmüştür (EK-27). . (Karma Teklif Mektubu Sayfa 62)
Yukarıda örnekleri ile iş deneyim belgelerinin ne şekilde olması gerektiği açık bir şekilde görülmüştür. İhaleye katılan firmalar iş deneyim belgelerinde hangi iş gruplarında ne oranda deneyim sahibi olduklarını belge üzerinde belirtmiştir. Belge üzerinde bu durumun belirtilmediği durumda ise ilgili firmanın iş deneyim belgesine esas çalışmalarına ait son Hakediş belgesi ile Hakediş icmalini dayanak oluşturması ve açıkça belirtmiş suretlerini dosyalarına ekledikleri görülmüş ve kabul edilmiştir. Bu şekilde ihale konusunda istenilen yeterlilikleri sağlayıp sağlamadıkları net şekilde görülmektedir.
Ancak söz konusu ihaleyi kazanan Agra Kent Hizmetleri İnşaat firmasına ait iş bitirme belgesi incelendiğinde; İş deneyim belgesinde İş sahibi idarenin İzmir Büyükşehir Belediyesi Yol ve Yeşil Alanlar Yapım İhaleleri Şube Müdürlüğü olduğu görülmüştür. Firmanın iş deneyim belgesinin yukarıda da belirtildiği üzere alt yüklenici sözleşmesi olduğu ifade edilmiştir. Belge incelendiğinde ihale şartnamesinde belirtilen iş deneyim belgesi şartlarına uygun iş gruplarından ne oranda belge tutarlarına sahip olduğunun açıkça belirtilmemiş olduğu ve belge üzerinde bu bilgilerin yer almadığı görülmüştür. Bunun tespiti amacıyla ilgili firmanın iş deneyim belgesinde her ne kadar Uyum Yapı İnşaat ile Al-Ga İnşaat’ın alt yüklenicisi olduğunu belirtmiş olsa da dosya içeriğinde ne alt yüklenici sözleşmesi, ne son Hakediş raporu ne de Hakediş icmallerinin bulunmadığı görülmüştür. Bu haliyle ilgili firmanın sunmuş olduğu iş deneyim belgesinin yeterliliğine dayanak olmaksızın kabul edilmesi olağan değildir. Söz konusu ihaleye ilişkin onlarca aykırılık iddiasıyla pek çok itirazın olduğu bu dosya kapsamında, firmanın bilgi, evrak kontrol ve teyit işlerinin atlanmış olması ve önem arz eden evrakların dosyasında bulunmaması basit bir hatanın ötesine geçmekte ve 157 yıllık İzmir Büyükşehir Belediyesinin kurumsal kimliği ile asla bağdaşmamaktadır. (Karma Teklif Mektubu Sayfa 115)
Karşıyaka İlçesi, Örnekköy Mahallesi Yeni Mezarlık Alanı Yapılması İşine Ait Sözleşme detayları incelendiğinde; Sözleşmede Madde 3 İşin adı, yapılma yeri, niteliği, türü ve miktarı başlıkları belirtilmiştir. Birim Fiyatlı Kısma Ait Kalemler başlığı altındaki listede ilk sırada yer alan BFİ.001 iş kalemi açıklamasında Hafriyat Yapılması ve Döküm Sahasına Nakli olarak belirtilmiştir. Bu İş kalemine ait çalışma yapılacak miktar ise 120.000 M3 olarak görülmüştür.
Karşıyaka İlçesi, Örnekköy Mahallesi Yeni Mezarlık Alanı Yapılması İşine ait 24.01.2025 tarihli ve 26 numaralı son Hakediş dosyası incelendiğinde Birim Fiyatlı - Yapılan İşler Listesi altında İnşaat İş Kalemleri altındaki listede BFİ.001 Poz numaralısının %20 artış limitini de doldurarak 144.000 M3 sınırına ulaştığı görülmüştür. Bunun üzerine ana sözleşme Madde 28. Sözleşmede Bulunmayan veya Fiyatı Belli Olmayan İşlere Ait Birim Fiyat Tespiti ile İş Kalemi Miktarının Değişmesi başlığı altında Madde 28.2.1 uyarınca İdare tarafından onaylanan iş kalemi miktarında %20’yi aşan artışın meydana gelmesi ve toplam artışın aynı zamanda sözleşme bedelinin %1’ni geçmesi halinde birim fiyatın revize edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Buradan hareketle BFİ.001 Pozunun revize edilmiş olduğu görülmüştür.
Buradan dayanak ile Birim Fiyat 87 / Analiz Değeri 68,40 = 1,27 değerinin 0,90 büyük olması nedeniyle, Yeni Birim fiyat olarak 87 x 0,9 = 78,3 dan büyük olmayacak biçimde yeni birim fiyat kullanılması gerekmektedir. Buna rağmen 8,9,10,11 numaralı Hakediş dosyalarında bu kurala da uyulmadığı ayrıca görülmektedir.!!!!
Buraya kadar her şey her ne kadar normal gözükse de yeni birim fiyatın hesaplanmasında BARİZ HATA YAPILDIĞI tespit edilmiştir. BFİ.001 Pozu revize birim fiyatının sözleşmenin 28.2.1 maddesi altında belirtilen formül ile hesaplandığı, burada belirtilen hesap formülü kullanılarak 26 numaralı Hakediş içerisinde hesaplama yapıldığında aşağıdaki sonucun elde edildiği görülmektedir.
Fakat söz konusu ihale kapsamında yapılan sözleşme içeriğinde Madde 28.2.2’de bu hesaplanacak birim fiyatın üst limiti sınırlandırılmıştır.
Buradan hareketle İhale dosyası içeriğinde İnşaat İş Kalemleri Birim Fiyat Analizleri, Hafriyat Yapılması ve Döküm Sahasına Nakli analizi incelendiğinde bu tutarın %25 kar ve genel gider dâhil rakamın 68,40TL. olarak idaremiz tarafından hesaplandığı görülmüştür.
Sözleşme içerisinde kesin olarak tarif edildiği şekilde madde 28.2.1 hesaplanması sonucu elde edilecek olan birim fiyat rakamının, Madde 28.2.2’de hesaplanan (%25 Kar ve Genel Giderler Dâhil) tutarı geçemeyeceği net biçimde belirtilmiştir.
Buna ilave olarak aynı sözleşmenin Madde 28.1.1 incelendiğinde Genel Şartnamenin 22.Maddesine göre belirlenecek analizde kar ve genel gider oranının %15 olarak belirlenmiş olduğu idare ve yüklenici tarafından belirlenmiş ve imza altına alınmıştır.
Bu madde uyarınca İnşaat İş Kalemleri Birim Fiyat Analizleri, Hafriyat Yapılması ve Döküm Sahasına Nakli hesabında KÂRSIZ TOPLAM olarak belirlenmiş olan 54,72 TL. Fiyata Sözleşmede Madde 28.1.1 uyarınca belirlenmiş %15 oranda kar eklendiğinde bu tutar 54,72 x 1.15 = 62,92 TL. olarak hesaplanması ve uygulanması gerekmektedir!!.
Ancak Örnekköy Mezarlık işine ait son Hakediş olan 26 Numaralı Hakediş incelendiğinde bunun uygulanmadığı, Madde 28.2.1’in uygulanmış olduğu görülmektedir.
BFİ.001R Pozunda belirtilen 147.145 M3 malzemenin 74.27 TL. ile hesaplanarak ödenmesi ve bu haliyle kamu zararı oluşturduğu görülmektedir.
Revize edilen BFİ.001R pozunun 62,92 TL. yerine yanlış bir biçimde 74,27 TL. olarak hesaplarda uygulanması sonucunda 1 M3 için 11,35 TL. fazla ödeme yapılmıştır. Toplamda 26 Numaralı Hakediş dosyası incelenerek Revize edilen BFİ.001R pozunun 147.145 m3 olduğu göz önüne alındığında yapılan hesaplama neticesinde
- 147.145 m3 X 11,35 TL. = 1.670.095,75 TL. fazla ödeme yapılarak Kamu Zararı oluştuğu düşünülmektedir.
- 26 Numaralı Hakediş dosyası FİYAT FARKI HESAP TABLOSU, 2024 Kasım Ayı Fiyat Farkı Katsayısı Hesaplanmıştır. Buna göre İhale Tarihi ile Kasım 2021 Temel Endeksi (1.022,25) ve Kasım 2024 Temel Endeksi (3.731,43) katsayı formülünde işlenmiştir. Yapılan İşlem Sonucu, Fiyat Farkı Katsayısı (3731,43/1022,25)-1 = 2,65021 olarak hesaplanmıştır. Fazla ödeme tutarı oranında ödenmiş olan bu fiyat farkı tutarının da kamu zararı oluşturduğu düşünülmektedir.!!
- (Fazla Ödeme Tutarı X Fiyat Farkı ) buna göre 1.670.095,75 ₺ x 2,65021 = 4.426.104,45 TL. fiyat farkı ödemesi ile kamu zararı oluşturduğu düşünülmektedir.
- Bu ihale kapsamında fazla yapılan ödeme tutarı 1.670.095,75 TL. ve buna ilişkin ödenen fiyat farkı (2,65) oran üzerinden hesaplanan 4.426.104,45 TL. ödeme tutarı ile birlikte Örnekköy Mezarlık Yapılması İşinde Toplamda 6.096.200 TL. + KDV = 7.315.440,24 TL’lik bir Kamu zararı oluşturduğu düşünülmektedir.
Dayanak olarak; Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 22.Maddesinin 5.Fırkasında Sözleşmede yeni birim fiyat analizleri için önceden belirlenmiş bir kâr ve genel gider oranının var ise bu oranın dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.
Hafriyat pozunda meydana gelen bu büyük miktardaki artış dikkat çekicidir. Buna müteakip pek çok iş kaleminin kullanılmamış olduğu da ayrıca görülmüştür. Fakat hafriyat pozunda bu miktarda bir azalma olması beklenirken tam tersine keşifte 120.000 m3 olarak belirtilmiş olsa da 291.145 m3 rakamına ulaşmış olması son derece dikkat çekicidir. Bu hususta lahit mezarların 2 katlı gömü şeklinde yapılacağı için kazı miktarının artmış olması gerekçesi kabul edilebilir değildir. Zira Lahit kaynaklı kazı miktarları 26 numaralı Hakediş dosyasında aşağıdaki gibi olduğu görülmektedir. Lahit kaynaklı kazılardan dolayı Lahit kazısı ataşmanlarının toplamı yaklaşık 9.000 m3 olduğu görülmüştür. Bu artışın Hafriyat kazısının net olarak neden bu sebeple toplamda yaklaşık 2.5 kat artmış olduğu anlaşılamamıştır?
Hakediş dosyaları incelendiğinde Hafriyat Pozu revizesi yapılmış olup, hatalı olan yeni birim fiyatın 8 numaralı Hakediş ile 21 numaralı Hakediş dosyasına kadar Hakedişlerin tamamında Revize Birim Fiyat Hesabı, Hafriyat Yapılması ve Döküm Sahasına Nakli Revize Fiyat hesaplamalarında İşin sözleşme bedelinin 107.778.000,00 TL olarak alındığı görülmüştür. Fakat 22 Numaralı Hakediş dosyasından itibaren değişikliğe gidilerek Sözleşme Bedeli olarak ‘Teklif Birim Fiyatlı İşler’ toplamının sözleşme bedeli olarak 101.778.000,00 TL. olarak Formül hesaplarında kullanılması hatalıdır. Zira formül tarifinde açıkça sözleşme bedeli yazmaktadır. İhale komisyon kararı da incelendiğinde sözleşme tutarının 107.778.000,00 TL. olduğu görülmektedir. İlgili Daire başkanlığının 23 Numaralı Hakediş dosyası itibariyle kendi imtiyazı altında uygulamış olduğu bu hesaplama şekli doğru değildir ve bu durum İzmir Büyükşehir Belediyesi için ayrıca bir kamu zararına neden olduğu düşünülmektedir.
Bu durumdan kaynaklı olarak 3.Sayfada toplam olarak hesaplanan 74,27 TL hatalı hesaplanmış olduğu görülmüştür. Formül üzerinde sözleşme bedeli olarak 107.778.000,00 TL. Doğru bir biçimde uygulandığında bu tutarın 74,98 TL. olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu düzeltme yapılacak olduğunda hesap aşağıdaki gibi olacaktır.
Revize edilen BFİ.001R pozunun 62,92 TL. yerine yanlış bir biçimde 74,98 TL. olarak hesaplarda uygulanması sonucunda 1 M3 için 12,06 TL. fazla ödeme yapılmıştır. Toplamda 26 Numaralı Hakediş dosyası incelenerek Revize edilen BFİ.001R pozunun 147.145 m3 olduğu göz önüne alındığında yapılan hesaplama neticesinde;
- 147.145 m3 X 12,06 TL. = 1.774.568,7 TL. tutarlı fazla ödemenin Kamu Zararı oluşturduğu düşünülmektedir.
- 26 Numaralı Hakediş dosyası FİYAT FARKI HESAP TABLOSU, 2024 Kasım Ayı Fiyat Farkı Katsayısı Hesaplanmıştır. Buna göre İhale Tarihi ile Kasım 2021 Temel Endeksi (1.022,25) ve Kasım 2024 Temel Endeksi (3.731,43) katsayı formülünde işlenmiştir. Yapılan İşlem Sonucu, Fiyat Farkı Katsayısı (3731,43/1022,25)-1 = 2,65021 olarak fiyat farkı katsayısı hesaplanmıştır. Fazla ödeme tutarı oranında ödenmiş olan fiyat farkı tutarının da kamu zararı oluşturduğu düşünülmektedir.
- (Fazla Ödeme Tutarı X Fiyat Farkı ) buna göre 1.774.568,7 TL. x 2,65021 = 4.702.607,05 TL fiyat farkı ödemesi kamu zararı oluşturmaktadır.
- Bu ihale kapsamında fazla yapılan ödeme tutar 1.670.095,75 TL. ve buna ilişkin ödenen fiyat farkı (2,65) oran üzerinden hesaplanan 4.426.104,45 TL. ödeme tutarı ile birlikte Örnekköy Mezarlığı Yapılması İşinde Toplamda 6.477.175,75 TL. + KDV = 7.772.610,90 TL. ödeme tutarında Kamu zararı oluşturduğu düşünülmektedir.
21 Numaralı Hakediş Dosyasına kadar (21 Dâhil) Hesaplamalarda Sözleşme Bedeli 107.778.000,00 TL. Kullanılmıştır.
22 Numaralı Hakediş itibariyle Hesaplamalarda Sözleşme Bedeli 101.778.000,00 TL. Kullanılmıştır.
Ayrıca Agra Kent Hizmetleri A.Ş tarafından yapılan ‘’Karşıyaka İlçesi Örnekköy Mahallesi Yeni Mezarlık Alanı Yapılması’’ işine ait ‘idare’ sıfatıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Daire Başkanlığınca yaklaşık maliyet hazırlanmıştır. Bu yaklaşık maliyet hesaplamalarında daha önce de belirtildiği üzere tüm iş kalemlerinde proje tadilatı sebebiyle düşüşlerin olduğu görülmüştür. Ancak Hafriyat çalışmalarında 2 katından fazla artışın meydana gelmiş olmasının son derece dikkat çekici olduğu hususu üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Daire Başkanlığınca yapılan yaklaşık maliyet analizi incelenmiştir.
Yaklaşık maliyet analizinde BFİ.001 Poz numaralı ‘HAFRİYAT YAPILMASI VE DÖKÜM SAHASINA NAKLİ’ başlıklı poz analizinde kurumumuz tüm kalemleri tek tek analiz ederek 1 M3 için 68,40₺ fiyat belirlemiştir. İlgili Firma Agra Kent Hizmetleri ise bu çalışma için yaklaşık %27 daha yüksek bir fiyatla 1 M3 için 87₺ fiyat vermiş olduğu görülmüştür.
Yapılan incelemelerde ihale dosyası içerisinde tüm proje içerisinde BFİ.001 pozunda 144.000 M3 ve R. BFİ.001 pozunda 147.145 M3 toplamda 291.145 M3 Hafriyat Yapılması ve Döküm Sahasına Nakli çalışmasının yapıldığı 26 Numaralı hakediş dosyasında görülmüştür.
İlgili Poz numarasına ait Birim Fiyat analizinde ÖZEL-1 başlıklı ‘ Hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları bertaraf bedeli (KDV hariç) (Yoğunluk 1,6 ton/M3 olarak belirlenmiştir)
BFİ.001 pozunda 291.145 M3 imalat X 1,6 = 465.832 Ton malzemenin atık bertaraf bedeli olarak ilgili firmaya 465.832 Ton X 7,66₺ = 3.568.273,12 ₺ ödeme yapılmıştır. Bu tutara ilave olarak fiyat farkı tutarı da BFİ.001 için 10 Numaralı hakediş döneminde ödemesi yapılmış ve R. BFİ.001 için 15 Numaralı hakediş dönemi içerisinde tamamlanmıştır. Bu haliyle fiyat farkı ortalama olarak 2 katsayı kullanılarak hesaplandığında 3.475.106,00 ₺ x 2 = 7.136.546,24 ₺ fiyat farkı ödenmiş olduğu düşünülmektedir.
Toplamda BFİ.001 ve R. BFİ.001 pozları içerisinde ÖZEL-1 poz analizinde Hafriyat toprağı, inşaat atıkları bertaraf bedeli için ilgili firmaya 10.704.819,36₺ ödeme yapılmıştır.
İhale dosyası ve evrakları incelenmiş, ilgili firmanın bu bedeli Atık tesisine yatırdığına dair ödeme makbuzları ve dekontlarının dosya içerisinde bulunmadığı görülmüştür. İlgili birimden bu ödemelerin yapıldıysa makbuz ve dekontları defalarca istenmesine rağmen tarafıma sunulamamıştır. Sonrasında ise bu malzemelerin atık bertaraf tesislerine yapılmadığı bilgisi tarafıma ulaştırılmıştır.
Döküm iş ve işlemlerine dair Ek-2 belgesini ilgili birimden talep ettiğimde Ek-2 belgesinin olmadığı tarafıma iletilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş dönemde bu kadar büyük bir iş hacmindeki dosya için dahi EK-2 belgesi almamış veya talep etmemiş olması elbette ki anlaşılabilir değildir. Denetim sürecinin devamında ısrarlarım neticesinde bu malzemelerin Torbalı Belediyesi’ne belirlenen 3-4 imar adası çevresindeki imar yollarının yapılması amacıyla verildiğine dair bir yazı içeriği ve araç plakaları tarafıma sunulmuştur. İlgili araçların Arvento – Araç Takip Sistemi üzerinden kayıtlarını talep ettiğimde bu bilgiler tarafıma sunulamamıştır. Bunun üzerine Torbalı ilçesinde adı geçen imar adalarının bulunduğu bölge, konusunda uzman teknik personelle ziyaret edilmiş ve Hakedişlerde belirtilen 465.832 Ton hafriyat malzemesinin burada kullanılmış olmasının teknik olarak mümkün olmadığı görülmüştür.
Bir kamu kurumunun iş yaparken uyması gereken pek çok yasal prosedürleri vardır. Bu prosedürlerin bu ihale dosyasında neden bu kadar dikkatsizce ve hatalar silsilesi halinde devam ettiği fazlasıyla dikkat çekmektedir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2016 yılından beri hafriyat dökümlerini uydudan takip etmek için GPS cihazı kullanımını hafriyat kamyonları için zorunlu kılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesinin, başkalarının uyması için koyduğu kurala önce kendisi uymak zorundadır. Ancak Hafriyat kamyonlarını takip eden birimin bu konuya da yeterince ilgi göstermediği açıkça görülmektedir. Belediyenin bu konuda iç işleyişi düzenleyici idari tedbirler almasının yararlı olacağı değerlendirilmektedir.
İhale dosyasında; ilgili firmanın hafriyat malzemelerini döküm sahasına götüreceği ve bunun karşılığında da ‘Hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları bertaraf bedeli’ olarak Belediye tarafından ton başına 7,66 ₺ ödeneceği belirtilmiştir. İdare yetkilileri firmadan nakliye ve döküm ile ilgili hiçbir ispat edici belge almadan ve bir kontrol mekanizması kurmadan, EK-2 belgesi düzenlemeden fiyat farkları da dâhil olmak üzere KDV HARİÇ 10.704.819,36 ₺ ödeme yapmıştır. Firmanın bu hafriyatının ne kadarının nereye ve nasıl taşındığının hiçbir belgesi olmaksızın ödenen bu tutarın kamu zararı doğurduğu ve belediye kaynaklarını kayba uğrattığı, firmaya haksız kazanç sağlandığı düşünülmektedir.
Bu dosyada belirtilen imalatların daha detaylı incelenmesi gerektiği; hafriyat miktarının ne kadar olduğunun, nakliyesinin tam olarak nereye yapıldığının ve bu iş kalemleri ile ilgili ödemelerin hesaplamalarının yasal düzenlemelere uygun yapılıp yapılmadığının Belediye teftiş kurulu, sayıştay denetçileri ve mülkiye müfettişlerince incelenmesi gerektiği, kontrol teşkilatı, ilgili müdür ve daire başkanı hakkında TCK’nın Görevi Suistimal/ İhmal, Kontrol görevini yerine getirmeyen Genel Sekreter Yardımcısı hakkında da TCK’nın ilgili maddesi ile görevi ihmal suçlarından dolayı işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
157 yıllık mazisi bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi köklü bir kurumun yukarıda belirtilen şekilde bir ihale yapması ve ihale sonrasında ki sözleşme sürecinde ve sonrasında başta maddi hatalar olmak üzere onlarca hata silsilesi ile bir süreci yönetmeye çalışması kabul edilebilir değildir. İlgili ihaleye ilişkin yapılan araştırmalar da UYUM-ALGA İş ortaklığına bağlı alt yüklenici sıfatıyla AGRA KENT HİZMETLERİ AŞ. İlgili iş bitirme alt yüklenici sözleşmesinin Damga vergisini de ödemediği anlaşılmış olup 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köyler olduğu; 22 nci maddesinin (a) bendinde, makbuz karşılığı ödemelerde damga vergisinin; Maliye Bakanlığınca belirlenen mükelleflerin, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kâğıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 Sıra No.lu VUK Tebliği uyarınca yirmi üçüncü) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmi altıncı günü akşamına kadar ödeneceği; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, birden fazla kişi tarafından imza edilen kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduğu, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin eksik ödenmesini gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kâğıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği, bu kâğıtlara ait verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların müteselsilen sorumlu olacağı; 26 ncı maddesinde, Resmi dairelerin ilgili memurlarının kendilerine ibraz edilen kâğıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları, 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında da, bankalar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve iştirakleri ile 22 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanların, vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları usulüne uygun olarak vergi ve cezası ödenmedikçe işleme koyamayacakları, vergi ve cezası ödenmeden bu kâğıtları işleme koyan kişi ve kuruluşlardan, kâğıdın mükelleflerinden alınacak ceza tutarınca ayrıca ceza alınacağı hükümlerine yer verilmiştir.
İhaleyi kazanan AGRA KENT HİZMETLERİ İNŞAAT SAN. TİC. AŞ. 2016/105841 ihale kayıt numaralı ‘METROPOL ALAN İÇERİSİNDE BULUNAN ULAŞIM YOLLARINDA BAKIM-ONARIM–TADİLAT YAPTIRILMASI’ işinde alt yüklenici sözleşmesi yapmış ve mevcut ihaleyi buradaki alt yüklenici sözleşmesini dayanak olarak göstererek bu işi kazanmıştır. Ancak alt yüklenici olarak idareye bildirilen AGRA KENT HİZMETLERİ İNŞ. SAN. VE TİC. AŞ. firması UYUM YAPI – AL-GA İNŞAAT İŞ ORTAKLIĞI ile imzaladığı sözleşmeye dair damga vergisini ödememiştir. Yapılacak işin harcama yetkilisi olan ‘İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YAPIM İHALELERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI’ Dairesi başkanı ve Başkanlığın yönetimindeki ‘YOL VE YEŞİL ALANLAR YAPIM İHALELERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ’ Müdürünün ve ayrıca ‘FEN İŞLERİ DAİRE BAŞKANILIĞI’ Başkanı ve ‘YOL ÜST YAPI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ’ Müdürü, 488 sayılı damga Vergisi Kanununun 22. Maddesinin birinci fıkrasının a bendine aykırı hareket ederek damga vergisi ödenmeden ve sözleşme tarihi yazılı olmayan sözleşme tutanaklarıyla imzalanan Altyüklenici Anlaşmasını yürürlüğe koymuşlardır (EK-28). Söz konusu sözleşmeye ait damga vergisinin beyan ödemesinden sözleşmenin taraflarının her ikisinin de sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunması nedeniyle imzalayanlar müteselsilen sorumludur. İlgili kanun hükmünce yüklenicilere uygulanacak ceza tutarı kadar İzmir Büyükşehir Belediyesine ceza uygulanacağı ortadadır. Uygulanacak ceza tutarı ve ödenmeyen vergi tutarı kadar kamu zararı oluşturmaktadır. Bu zarara neden olan yetkililer hakkında TCK 257 maddesi uyarınca Görevi Kötüye Kullanma/ Görevinin Gereklerini yapmakta ihmal suçlarından dolayı işlem yapılması gerektiği düşünülmektedir.
Bütün bunların dışında Agra Kent Hizmetleri AŞ’ye bu ihale sonunda iş bitirme belgesi verilmiştir. Gerekli kanuni şartlar yerine getirilmeden uygulanan sözleşmeden dolayı bu firmaya iş bitirme belgesi verilmesinin hukuki geçerliliğinin sorgulanması gerekmektedir. Bu iş bitirme Belgesi geçerliliğine ilişkin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca İlgili Bakanlıklardan görüş alınmasının doğru olacağı değerlendirilmektedir.
BULGU 7 - İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığının 14.02.2024 tarih ve E-68909437-813.06-1813661 sayılı yazısı ile İzmir’de günlük olarak yayınlanmakta olan İZGazete’nin 8.Kuruluş Yıldönümü münasebetiyle, 19 Ocak 2024 tarihinde saat 19.00 da, Tarihi Hava Gazı Fabrikası Kültür Merkezinde, 400 kişilik yemekli bir kutlama etkinliği düzenlemiş ve bu etkinlik için 528.000 lira ödeme yapmıştır. (EK-29)
Bu harcamayı ekonomik yönden değerlendirdiğimizde, Belediye ve İştiraklerinin Vergi, SGK gibi ödemelerini yapamadığı, Belediyenin projeleri yapan yüklenicilere hak ediş ödemelerini yapamadığı ve mal aldığı esnafa aylarca parasını ödeyemediği bu nedenle 3 milyar ‘piyasa borcu’ bulunurken, yüklenicilerin aylarca paralarını alamadığı için yatırımların durduğu, birçok kurumsal firmanın ödemelerden dolayı Belediyeyle iş yapmaktan kaçındığı ya da yaptığı işlere geç ödeme alacağını göz önünde bulundurarak yüksek fiyatlar verdiği bir ortamda israfa varan harcamaların en somut örneklerinden biridir.
Bu harcamayı etik anlamda değerlendirdiğimizde ise; İzmir’de İZ Gazete’ den çok daha önce kurulmuş köklü basın kuruluşları için yapılmayan bir etkinliğin İZ Gazete için yapılması, ayrıca Belediye ve şirketlerince binlerce gazetenin satın alınması, bu Gazeteye kaynak aktarılması anlamına gelmektedir. Belediyeyi yöneten siyasi kadronun kendisini desteklemeyen muhalif yerel medyaya destek vermemesi kısmen anlaşılabilir olsa da kendisine destek veren diğer yerel basın kuruluşlarını da yok sayması akla pek çok cevapsız soruyu getirmektedir. Belediyeyi yöneten siyasi kadro ve bu kadronun mensubu olan Ana Muhalefet Partisi üyeleri, merkezi iktidarı destekleyen medya kuruluşlarını ‘Yandaş Medya ‘olarak nitelerken Belediyeden verilen ilanların aslan payını ise Ulusalda Sözcü-Cumhuriyet, yerelde ise İzgazete’ye vererek bu kuruluşları desteklemektedir. Halk arasında bu kuruluşlara takılan ‘Fondaş Medya’ nitelemesinin doğruluğunu Büyükşehir belediyesinin bu uygulaması ortaya koymaktadır.
Bu ihalede dikkat çeken başka bir konu da; Büyükşehir Belediyesinin şirketi olan Grand Plazaya bu tür etkinlik işlerini vermiştir. Grand Plaza 19 Ocak 2024 tarihinde saat 19.00 da yapılacak olan etkinliğin faturası 19 Ocak 2024 saat 11.28 de kesilmiştir (EK-30). Yani daha etkinlik gerçekleşmeden fatura kesilmiştir. Kısaca anlatmak gerekirse Grand Plaza firması Belediyeye yaptığı işlerde başka firmalarla rekabete girmeden, pazarlama sorunu yaşamadan ve en önemlisi tahsilat problemi olmadan mal satmaktadır. İşlettiği pek çok kafenin yeri belediyeye ait olup şirketin belediyeye ödediği kira bedelleri piyasa fiyatlarının altında bulunmaktadır. Buna rağmen Grand plazanın yıllardır nasıl bu kadar çok zarar ettiğinin incelenmesi gerektiği düşünülmektedir. Şirketin yıllar süren zararlarının belediye tarafından sermaye artırımı yoluyla karşılanması da bir başka kaynak israfı olarak ortaya çıkmaktadır.
BULGU 8 – İBB YEMEK ALIM
İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışan memurlarına öğle yemeği temini için 4734 Sayılı İhale Kanununun 19 maddesi uyarınca 03.03.2024 tarihinde 2024/174040 kayıt numarası ile açık ihale gerçekleştirmiştir (EK-31). İhale ile ilgili katılan firmaların KİK’e (Kamu İhale Kurumu) itiraz etmeleri üzerine ihale sözleşmesi imzalanamamıştır. Bunun üzerine İdare 21-B maddesi uyarınca Pazarlık usulü yöntemiyle 02.05.2024 tarihinde 2024/563399 ihale kayıt numarası ile personeli için ‘‘HAZIR ÖĞLE YEMEĞİ HİZMET ALIMI’’ ihalesi yapmıştır. Bu ihaleye 3 firma davet edilmiş olmasına rağmen ihaleye sadece o tarihte idareye yemek vermekte olan Batı Mutfak Yemek San. Tic. Ltd. Şti. teklif vermiştir. İdare tek teklif olmasına rağmen ihaleyi onaylayarak yüklenici ile 09.05.2024 tarihinde sözleşme imzalamıştır. Bu sözleşmeye göre; Batı Mutfak firması 13.05.2024 tarihi ile 28.06.2024 tarihleri arasında hafta içi beş gün olacak şekilde 1400 personel için 44800 öğün öğle yemeği hizmeti verecektir.
İhale öncesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığınca yapılan çalışmada öğün başına 217 TL. olmak üzere 44800 öğün için hesaplanan Yaklaşık Maliyet 9.751.466 TL olarak belirlenmiştir. İhalede sonucunda firmanın öğün başına 195 TL olmak üzere 44.800 öğün için 8.736.000 TL sözleşme bedeli belirlenmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca ‘Kent Lokantası’ projesi 13.06.2024 tarihinde hayata geçirilerek binlerce İzmir’liye 50TL. Karşılığında öğle yemeği yeme imkânı sunulmuştur. Belediye Başkanı ve Başkanın mensubu olduğu siyasi parti mensupları Kent lokantası ile ilgili övgü dolu açıklamaları Belediye meclisinde, kamuya açık toplantılarda ve basın önünde defalarca tekrarlamışlardır. Sayın Cemil Tugay Kent Lokantasında halka sunulan yemeklerden kar amacı güdülmediğini, yemeklerin maliyetine halka sunulduğunu ifade etmişlerdir. Kent Lokantası projesi İzmir Büyükşehir Belediye İştiraki olan Grand Plaza şirketi tarafından yürütülmektedir. Kent Lokantasında 50TL bedel ile İzmir halkına sunulan günlük yemek menülerinin örnekleri aşağıda sunulmuştur.
KENT LOKANTALRINDA MALİYETİNE VERİLEN ÖĞLE YEMEĞİ MENÜSÜ;
İzmir Büyükşehir Belediyesinin kendi memurları için aynı tarihlerde 195 TL vererek Batı Mutfak Şirketinden aldığı öğle yemeği günlük menülerinden örnekleri de aşağıda sunulmuştur.
İBB PERSONELİ İÇİN ALINAN YEMEKLERE İLİŞKİN ÖRNEK MENÜLER;
Belediye Şirketi olan Grand Plaza 50 TL maliyet ile Kent Lokantalarında yemek çıkarabilmekte iken İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığının yaklaşık maliyet çalışmasında 217 TL olarak ortaya koyduğu maliyetle ihaleye çıkmasını açıklamanın imkânı yoktur. Daire başkanlığının yaklaşık maliyet hesabı yaparken neden Grand Plaza şirketinden fiyat istemediğini açıklamak mümkün değildir. Acaba Belediye ve Belediye icraatlarının tanıtımından sorumlu Basın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Başkanın bu kadar önem verdiği Kent Lokantası projesini Belediye birimlerine yeterince duyuruda bulunamamış mıdır? Basın Halkla İlişkiler görevini yerine getirerek gerekli duyuruyu yaptı ise İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı personeli neden dikkate almamıştır?
Belediye şirketlerinin İzbeton örneğinde olduğu gibi Belediyenin ihalelerine sık sık girdiği, bu nedenle belediye yönetici ve personelinin bu duruma aşina olduğunu hepimiz bilmekteyiz. İnsan kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı, Belediye şirketi olan Grand Plaza Şirketini neden ihaleye davet etmemiştir? Diyelim ki Grand Plaza şirketini davet ettiniz ancak şirket çok yoğun olduğu için mi yaklaşık maliyet teklifi veremedi? ya da ihaleye katılamadı?
Narlıdere ve Torbalı Belediyesi Kent Lokantası 4 çeşit yemeği 90 TL, Bornova Belediyesi 4 çeşit yemeği 70 TL, Ödemiş Belediyesi 3 çeşit yemeği 60 TL, Çiğli Belediyesi Kent Lokantası 3 çeşit yemeği 75 TL. ’ye mal ederek halka sunmaktadır.
KDV dâhil 50 TL’ye Belediye Şirketinin mal ettiği bir yemeği KDV dahil 214.50 TL’ye satın almayı belediyede sorgulayan sistem ve otoritenin olmadığı görülmektedir. İç denetim mekanizmasının yeterince çalışmadığı ve Daire Başkanının sıralı amirlerinin denetim görevlerini yerine getirmediği görülmektedir.
Yaklaşık maliyet hesaplamasını doğru yapmayan ve tek firmanın katıldığı ihaleyi onaylayan bunların sonucunda kaynakların israf edilmesine neden olan personel ile kamu kaynaklarını koruyacak yönetimsel tedbirleri almayan idareciler hakkında, Başkanlık makamınca gerekli idari soruşturmanın yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
BULGU 9- AYKOME
İzmir Büyükşehir Belediyesi 4,5 milyon nüfusu ve 12.012 km2 yüz ölçümü olan Türkiye’nin 3. Büyük kentinin gelişimi için Çevre düzeni planlarının yapılması, bu planlamaya uygun yapılaşmanın sağlanması, plana uygun altyapı yatırımlarının yapılmasında yetkili ve sorumlu kuruluştur. Belediye Alt yapı yatırımlarının koordinasyonunu 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 8. Maddesi uyarınca gerçekleştirmek üzere ‘Altyapı Koordinasyon Merkezi’ (AYKOME) kurulmasını öngörmüştür.
AYKOME, İzmir sınırları içerisinde yapılacak içme suyu ve kanal projeleri, elektrik, doğalgaz, jeotermal, fiberoptik bağlantı hatları, hafif raylı sistem, metro vb. tüm yeraltı yatırımları ve satıh kaplamalarının izinlerini veren ve denetleyen bir merkezdir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire başkanlığına bağlı bir kuruluş olarak çalışmaktadır.
AYKOME tarafından 01.01.2024 – 31.12.2024 tarihleri arasında uygulanan 118 tutanak ile 8.277.390 TL ceza uygulanmıştır. Kesilen ceza tutanaklarının 80 adedi İZSU, 2 adedi İzmir Büyükşehir Belediyesi Banliyö ve Raylı Sistemler Müdürlüğü, 1 adedi Metro A.Ş. olmak üzere toplam 84 ceza tutanağını kendine bağlı kurum, şirket ve müdürlüğüne kesmiştir. Kısacası kesilen cezanın %72’si Belediye, belediyeye bağlı kurum ve şirketlere kesilmiştir.(EK-32)
Kendi içerisinde koordinasyonu sağlayamayan bir kuruluşun ‘İzmir’in sorunlarını çözecek büyük projeleri planlaması, koordine etmesi ve ihaleleri gerçekleştirerek sonuçlandırması ne kadar mümkün gözükmektedir?’ Sorusunun cevabını Belediye üst yönetimine bırakıyorum. Belediyenin kendisi kurallara uymadan kazı yaparsa diğer kurum ve özel kuruluşların kurallara uymasını beklemek hayatın doğal akışına aykırı bir tutum olacaktır. Başkalarını denetlemekten sorumlu bir kuruluşun önce kendi kurumunun kurallara uyması daha sonra diğer kurum ve kişileri denetlemesi hem yasa hem de etik değerler açısından elzemdir.
BULGU 10 –BELEDİYE İŞTİRAK ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞANLARIN BİRİKMİŞ İZİN YÜKÜ
İzmir Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı dosyalarında yapılan incelemede Belediye iştiraki olan 13 Şirkette 27.040 personelin çalıştığı ve 2025 yılı başı itibariyle bu personele ait kullanılmamış izin gün sayısının 922.406 olduğu görülmüştür. Daire başkanlığından alınan konu ile ilgili detaylı bilgi aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
SIRA NO |
ŞİRKET |
ŞİRKETTE ÇALIŞAN SAYISI |
KULLANILMAYAN İZİN GÜN SAYISI |
1 |
İZENERJİ A.Ş |
12.435 |
396.019 |
2 |
İZELMAN A.Ş. |
7.719 |
255.271 |
3 |
İZDOĞA A.Ş. |
2.923 |
181.855 |
4 |
İZULAŞ A.Ş. |
820 |
14.539 |
5 |
İZBETON A.Ş. |
766 |
37.416 |
6 |
METRO A.Ş. |
799 |
4.151 |
7 |
GRAND PLAZA A.Ş. |
344 |
6.516 |
8 |
İZDENİZ A.Ş. |
417 |
10.405 |
9 |
İZFAŞ A.Ş. |
203 |
7.101 |
10 |
İZMİR İNOVASYON VE TEK. A.Ş |
133 |
3.846 |
11 |
EGE ŞEHİR PLANLAMA A.Ş. |
118 |
1.627 |
12 |
İZTARIM A.Ş. |
350 |
3.302 |
13 |
İZKÜLTÜR A.Ş. |
13 |
358 |
GENEL TOPLAM |
27.040 |
922.406 |
2024 Yılı içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin şirketlerinde aşağıda örneği görüleceği üzere 2014 yılından kalma izinlerin kullandırıldığı görülmektedir. Diğer yıllara ait izin belge örnekleri EK-33’de bulunmaktadır. Yasal mevzuat gereği bu izinler kullandırılmadığı takdirde personelin herhangi bir sebeple işten ayrılması veya emekli olması gibi durumlarda o tarihte geçerli olan günlük yevmiyesi üzerinden izin parasının ödenmesi gerekmektedir.
Belediye şirketlerinde 2025 yılı günlük giydirilmemiş yevmiye ortalamasının 1300 TL civarında olduğu dikkate alındığında 922.406 günlük izin yükünün 1.199.127.800 (Bir Milyar Yüz Doksan Dokuz Milyon Yüz Yirmi Yedi Bin Sekiz Yüz) TL gibi büyük bir rakam olacağı görülmektedir. Konu ilgili Daire Başkanlığı tarafından hassasiyet ile takip edilmeli ve Şirket Yöneticileri bu konuda uyarılmalıdır. Şirketler iş durumlarını dikkate alarak bir plan içerisinde birikmiş izinleri mutlaka eritmelidirler.
BULGU 11- KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA
Kamu çalışanlarının görevleri, bu görevleri yaparken uyacakları kurallar, görevin ifası esnasında kullanacağı yetki ve sorumluluklar yasal düzenlemeler vasıtası ile belirlenmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin denetimi esnasında Hukuk Müşavirliğinde Bulunan Kamulaştırmasız el atma dosyalarından örnekleme usulü inceleme yapılmıştır. Bunlardan birkaç tanesi örnek olarak EK-34 ‘ de görülmektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse ‘Kamulaştırmasız El Atma’ Büyükşehir Belediyesinin kendisine ait olmayan bir taşınmazı kullanması, işgal etmesi anlamına gelmektedir. Oysaki 5’şer yıllık dönemler halinde Belediyeler Kamulaştırma programı hazırlayarak Belediye Meclisinden geçirmektedirler. İmar planlarına göre yapılan imar uygulamaları sonucu Katılım Ortaklık Payı gereği yol, yeşil alan, sosyal hizmet alanı vs. gibi alanlarda kalan tüzel kişilere ait mülklerle ilgili herhangi bir yatırım yapmadan önce bu mülklerin kamulaştırılmasının yapılması esastır. Ancak Belediyelerde kamulaştırma işlemi yapılmadan bu arazilerin üzerine sosyal donatılar inşa edilmesi ve mülk sahiplerinin de Belediyeye dava açarak milyonlarca lira paranın mahkeme kararı ile şahıslara ödenmesi anlayışı yerleşmiş bulunmaktadır. Oysaki yapılan beş yıllık plana göre kamulaştırma işlemleri yapılsa Belediye Kaynakları düzgün kullanılacak, faiz ödemeleri ve avukatlık giderleri olarak ödenen milyonlarca lira kaynak yatırıma yönlendirilebilecektir.
Denetim komisyonunun 20-21 Şubat 2024 tarihlerinde yapılan çalışmaları esnasında Hukuk müşavirliğinin dosyaları üzerinde çalışılmıştır. Bu çalışmalarda yapılan ön tespitlere dayalı olarak Belediyenin 24550387 iç kayıt nolu belgesi ile hukuk müşavirliğinden ‘2024 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine sonuçlanan kamulaştırmasız el atma davalarının dökümü, ödenmesi gereken anapara ve doğan faiz miktarını gösteren çizelgeler ‘sözlü olarak defalarca istenmiştir. Hukuk müşavirliğinin istenen belgeleri vermemesi üzerine 27 Şubat 2025 tarih ve Belediyenin 24550387 iç kayıt nolu belgesi ile yazılı talep edilmiştir. Belgenin yine de verilmemesi üzerine 17 Mart 2025 tarih ve Belediyenin 2460618 iç kayıt nolu belgesi ile Meclis Başkanlığı görevini de uhdesinde bulunduran Belediye Başkanından belgelerin tarafıma verilmesinin sağlanması talep edilmiştir. 26 Mart 2025 tarihinde denetim raporunun verildiği saate kadar tarafıma Hukuk müşavirliğince ya da Denetim Komisyonu Başkanı tarafından teslim edilen bir belge bulunmamaktadır.
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMALAR İLE İLGİLİ KESİNLEŞEN DAVA DOSYALARININ LİSTESİ, ÇIKAN ÖDEME MİKTARLARININ ZAMANINDA ÖDENİP ÖDENMEDİĞİNİN, ZAMANINDA ÖDENMEYENLER İLE İLGİLİ İŞLETİLEN FAİZ MİKTARININ, EĞER VARSA BELEDİYEYE KARŞI BU KONUDA AÇILMIŞ İCRA DAVALARININ OLUP OLMADIĞININ BU DAVALAR İLE İLGİLİ MAHKEME HARÇ-GİDERLERİNİN NE KADAR OLDUĞUNUN AYRICA NE KADAR AVUKATLIK GİDERİNİN ÖDENDİĞİNİN 2025 YILI DENETİM KOMİSYONU VE SAYIŞTAY DENETÇİLERİ TARAFINDAN DAHA DETAYLI İNCELENMESİ GEREKTİĞİ KANAATİNE VARILMIŞTIR.
Belediye birimlerine yaptıkları iş ve işlemlerin hukuki zemine dayanması hususunda rehberlik etme görevi de bulunan Hukuk Müşavirliğinin bizzat kendisinin; yasa gereği kurulan ve belediyeyi Meclis başkanlığı adına denetleyen denetim kuruluna defalarca sözlü ve yazılı talep edilmesine rağmen belge ve bilgi vermemesi, denetim komisyonunu engelleyici tutum takınması hem bir hukukçu hem de bir devlet memuru olan hukuk müşavirine yakışmamıştır. Hukuk müşaviri bu tutumuyla; Belediye İçerisinde bir birim olan Hukuk Müşavirliğinin yaptığı işlemler ile ilgili kamu zararı olup olmadığı ve işleyiş açısından kamu zararı oluşturabilecek eylemler bulunup bulunmadığının ortaya çıkmasını engellemektedir.
5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 25 maddesinde ‘DENETİM KOMİSYONU BELEDİYE BİRİMLERİ VE BAĞLI KURULUŞLARINDAN HER TÜRLÜ BİLGİ VE BELGEYİ İSTEYEBİLİR. BU İSTEKLER GECİKMEKSİZİN YERİNE GETİRİLİR’ hükmü bulunmasına rağmen Hukuk Müşavirliği denetim komisyonunun defalarca talep etmesine rağmen bilgi ve belge talebini birden fazla kez ısrarla yerine getirmemiştir. Hukuk müşavirliği hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
İZSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1- Çiğli Atık su Arıtma Tesisi 4. Faz 2. İkmal İnşaatı
Son dönemde İzmir Körfezi kirlilik ve kokunun ötesinde balık ölümleri ile gündeme geldi. Kirli körfezin temizlenmesi ve körfezin kirletilmemesi birbirinden ayrı değerlendirilmesi gereken iki konu olarak önümüze gelmektedir. Ana hedefi körfeze akan kanalizasyon sularını temizlemek için hazırlanan Büyük kanal projesi içerisinde yer alan Çiğli Atık su Arıtma Tesisleri ilk olarak 2000 yılında hizmete girmiştir. Körfeze dökülen Atık suyun %70’i bu tesise gelmektedir. Tesis 4 faz olarak planlanmıştır. Daha önceki yıllarda tesisin 3 fazı tamamlanarak hizmete alınmıştır. Ancak artan nüfus, ilk 3 fazın uzun yıllar yapılmayan bakımı ve de eskiyen teknolojisi nedeniyle tesiste arıtılan suyun hem arıtma kalitesi hem de kapasitesi yetmemeye başlamıştır. Tesisi rahatlatacak olan 4. Fazın inşaatı 2014 yılında başlamıştır. Ancak tesisin inşaatı 31.03.2016 tarih ve 4/220 sayılı yönetim kurulu kararı ile ihalenin feshedilmesi ile durmuştur. Tesis inşaatı 8 yıl yeniden başlamayı beklerken İzmir Körfezi kirlenmeye devam etmiştir. 2022 yılı Temmuz ayında 4. Kez ihale yapılmıştır. İhalenin yaklaşık maliyeti 314 Milyon TL olarak belirlenmiştir. İhaleye katılan firmalardan en uygun teklif 428.975.000 TL olmuş. Ancak ihale iptal edilmiştir. 2023 yılında ihale 5. Kez yenilenmiştir.
Çiğli Atık su Arıtma Tesisi 4. Faz 2. İkmal İnşaatı İhale kanunun 21-b maddesi pazarlık usulü ile 24.04.2023 tarihinde 2023/379030 İhale Kayıt Numarası ile yeniden yapılmıştır. İhalenin yaklaşık maliyeti 603.081.595 TL olup Anahtar Teslim Götürü Bedel üzerinden fiyat teklifi alınmıştır. İhaleye 3 firma teklif vermiştir. Teklif veren firmalardan birinin İş Deneyim/yeterlilik belgeleri uygun olmadığı için geçersiz sayılmış diğer firmanın da teklifi yaklaşık maliyetin üzerinde olduğu için geçerli sayılmamıştır. Alkataş İnş.Ve Taah.Aş. & Arbiogaz Çev. Tek. İnş. San. Tic. A.Ş O.G. iş ortaklığının 598.900.000 TL teklifi geçerli kabul edilmiştir. Yüklenici iş ortaklığı ile İZSU arasında 26.05.2023 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmede tesisin yapım süresi 240 gün, işin bitiminden itibaren 180 gün işletilme süreside dahil olmak üzere toplam 420 gün süre verilmiştir. Yükleniciye 05.06.2023 tarihinde yer teslimi yapılarak iş başlamıştır. Sözleşmeye göre inşaat işinin 31.01.2024 tarihinde bitirilmesi ve daha sonrasında yüklenicinin 180 günlük deneme işletimini de yaparak 07.10.2025 tarihinde tesisi İZSU’ya teslim etmesi gerekmektedir.
İncelediğimiz İZSU ihalelerinin ortak özelliği olan aşırı süre uzatımları bu ihalede de ortaya çıkıyor. İş bitim tarihi olan 31.01.2024 tarihinde; iş programına göre % 95 seviyesinde olması gereken inşaat sadece %16,47 seviyesinde bulunuyor. İZSU, yapım süresi 240 gün olan tesis için 4 ayrı kararla tam 435 gün süre uzatımı veriyor. İnşaatın bitiş tarihi 10.04.2025’e, tesisin teslim tarihi ise 07.10.2025 tarihine uzatılıyor.
Süre uzatımlarının 337 günlük bölümü; 2016 yılından beri açıkta bulunan demir filizlerinin test yapılarak değerlendirilmesi ve dayanımı uygun olmayan bölümlere epoksi ile filiz ekimi yapılması ile 4.faz’ın deşarj kanalının çalışmakta olan mevcut tesisin deşarj borusunun üst üste binmesinden dolayı proje değişikliği yapılmasından kaynaklanmaktadır. 3 ve 4 nolu hakedişlerin zamanında ödenmemesinden dolayı da 98 gün süre uzatımı verilmiştir.
Anahtar teslim götürü bedel ile yapılan ihalelerde ihale ekinde yer alan uygulama projesi ve bunlara ilişkin mahal listelerine fiyat verilmektedir. Bu ihalede ise özel teknik şartname hazırlanarak demir filizlerinin kontrolü ve sonucundaki epoksi filiz ekimi ihale içerisinde yüklenicinin yapacağı şekilde düzenlenmiştir. Yüksek Fen Kurulu, bu uygulamanın Anahtar teslim götürü bedel ihalenin ruhuna aykırı olduğunu beyan etmiştir. Yüksek Fen Kurulunca da tespit edildiği üzere İZSU aradan geçen 8 sene boyunca demir filizleri ile ilgili çalışmayı yaptırmadan ihaleye çıkmıştır. Yine ihalede mevcut uygulama projesinde deşarj kanalının mevcut çalışmakta olan arıtma tesisinin deşarj boruları ile kesiştiği görülmektedir. Çalışan tesisin durdurulamayacağı için boruların deplase edilemeyeceği yazışmalarda anlaşılmaktadır. Bu nedenle inşaatı devam eden 4. Fazın drenaj projesi yeniden çizilerek proje tadil edilmiştir. Bu nedenlerden dolayı hem maliyet artışı olmuş hem de inşaat süresi uzamıştır. İZSU ihalelerinin büyük bölümünde ihale dosyaları bu tür işlemler tamamlanmadan yapılmaktadır. Bunun sonucunda ihalelerde uzun ek süre uzatımları verilmektedir. (EK-35)
İhalede verilen ek süre uzatımları nedeniyle fiyat farkları uygulanmakta ve iş bitiminde planlanandan daha çok ödeme çıkmaktadır.
8 yıl boyunca neden inşaat filizleri ile ilgili testlerin yapılmadığı ve değerlendirme raporunun hazırlanmadığı cevap verilmesi gereken önemli bir konudur. Çiğlide çalışmakta olan arıtma tesisinin deşarj boruları yıllardır aynı yerde durmaktadır. 4. Faz uygulama projesi hazırlanırken bu dikkate alınarak uygulama planı hazırlanması gerekirken ihalede değişiklik gerektiren hatalı projeyi kimler hazırlamıştır. Devlet çalışanlarının yaptıkları işlerin hukuka uygun olması yeterli değildir. Tüm çalışmalarını kamu kaynaklarını etkin ve verimli kullanacağı şekilde de hareket etmelidirler.
Bir diğer konu hakedişlerin parası ödenemediği için verilen süre uzatımlarıdır. Maalesef bir kısım üst düzey bürokratın’ iş yaptığım gözüksün ‘ mantığı ile pek çok ihaleyi yetersiz hazırlıkla ve nakit akışını dikkate almadan yaptığı görülmektedir. Bir yılda 10 işe başlayıp parasını ödeyemediğiniz için süre uzatımı vermek yerine 5 işe başlayıp hiç süre uzatımı vermeden bitirmeniz hem maliyet, hem verimlilik hem de kurumsal saygınlık anlamında kazanç sağlayacaktır.
Bu ihalede gerekli hazırlıkları yapmayan yöneticiler ve hatalı uygulama projesi hazırlayanlar hakkında idari soruşturma yapılması gerektiği düşünülmektedir.
2-Envanterde Bulunan Araçlar ve Araç Kiralamaları
Yapılan inceleme sonucunda İZSU Genel Müdürlüğünün envanterinde çok sayıda İş Makinası-Kamyon ve hizmet aracı olduğu ve bu araçların yıl içerisinde pek çok kez arızalandığı görülmektedir. Araçların bazıları yıl içinde defalarca arıza yapmış, bazılarının arızaları ise aylar süren uzun tamiratlara muhtaç bırakılmıştır.
Envanterinde bulunan iş makinalarının hiçbirinde araç takip sistemi bulunmamaktadır. İş Makinalarının önemli bölümünün motor çalışma saat göstergelerinin çalışmadığı ifade edilmektedir. İş Makinalarına takılacak takip sistemi ile araçların çalışma performansı, çalışma lokasyonu ve yakıt harcamaları raporlanabilecektir. Halen iş makinalarının bu kayıtları manuel tutulmaktadır. Oysaki içinde bulunduğumuz çağda yapay zekâ, klasik otomasyon yazılımlarına ayrı bir değer kazandırmış durumdadır. İZSU Genel Müdürlüğünce çağa yakışır biçimde iş makinalarına modern araç takip sistemi kurularak görev planlamalarının etkin bir şekilde yapılması, olası suiistimallerin önüne geçilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
3-Manuel Olarak Elle Tutulan Akaryakıt Sistemi
İZSU Genel Müdürlüğünde 2024 yılı için yaklaşık 200 milyon lira değerinde dökme akaryakıt kullanılmıştır. Akaryakıt otomasyon sistemi bulunmadığı için akaryakıt kullanımı elle hazırlanan evraklar üzerinden takip edilmektedir. İçinde bulunduğumuz teknolojik çağda milyonlarca lira değerinde akaryakıtın elle yazılan belgeler ile manuel tutulması hem istismarı engelleyecek kontrol mekanizması hem de yönetici kararlarını etkileyecek raporların hazırlanması anlamında yeterli değildir. Kurulacak akaryakıt otomasyon sistemi ile araçların verimi, çalışma saatleri ile yakıt tüketimin karşılaştırılması ve araç bazında yakıt tüketiminin yıllara sâri gösterdiği değişkenlik ya da alınacak yeni araçların işletme maliyetleri gibi pek çok veri sağlanabilecektir.
Olabilecek istismarların önlenmesi, yakıt giderlerinin takibi, araç markalarının yakıt gider karşılaştırmaları gibi yönetici raporlarını hazırlayan yakıt otomasyon sisteminin kurulması gerektiği değerlendirilmektedir.
4- İzmir İli Bornova İlçesi Kazımdirik, Mansuroğlu, Ergene, Erzene ve Mevlana Mahallelerinde Yağmur Suyu ve Atık su Şebeke İnşaatı
İZSU, ‘İzmir İli Bornova İlçesi Kazımdirik, Mansuroğlu, Ergene, Erzene ve Mevlana Mahallelerinde Yağmur Suyu ve Atık su Şebeke İnşaatı’ yapımı için 20.01.2022 tarihinde Fetvacı Kardeşler İnşaat Tic.ve San. Ltd. Şti. ile sözleşme imzalamıştır. Yüklenici firmaya 28.01.2022 tarihinde yer teslimi yapılmıştır. Sözleşmede işin yapım süresi 887 gün olarak belirlenmiş olup, 396 gün süre uzatımı verildiği dosyalardan anlaşılmıştır.
Kendi işyerimin de bulunduğu bölgede yapılan imalatlarda birçok bölgede çökme ve bozulma olduğu ayrıca Ankara asfaltı üzerinde yapılan imalat sonrası açılan büyük çukurların birçok kişinin aracına zarar verdiği ve küçük çaplı kazaların meydana geldiği bizzat tarafımdan görülerek İZSU yetkililerine bildirilmiştir. İZSU yetkilileri de bu bölgedeki imalatı yeniden yaptırmıştır. Ancak yapılan bu yenileme İZBETON şirketi tarafından gerçekleştirilmiştir. İZSU yetkilileri, yapılan bu imalat bedeline ilişkin olarak, hakediş ödemelerinde yüklenici firmadan kesinti yaptıklarını ifade etmişlerdir. İmalatların yapıldığı süreç içerisinde yüklenici firmanın döşenen boruların üzerine zaman zaman dolgu malzemesi yerine toprak dolgu yaptığını bizzat görmüş bulunmaktayım. İmalat sonrası bozulan yerlerde dolgu malzemesinin kullanılıp kullanılmadığının, kullanılan malzemenin sıkıştırılıp sıkıştırılmadığının kontrol edilmesi gerektiğini değerlendirmekteyim. Bu konunun hem 2025 yılı denetim komisyonunca takip edilmesi hem de 2025 yılı Sayıştay denetiminde detaylı olarak incelenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
5- AYKOME
İZSU Genel Müdürlüğü Bünyesinde gerçekleştirilen Altyapı İhalelerinin tamamı için AYKOME’den proje onayı ve kazı ruhsatı alınması gerekmektedir. Ruhsat alınana kadar geçen süre için yükleniciler imalat yapamadığını öne sürerek süre uzatımı talep etmektedirler. İhalelerde bu nedenle sıklıkla ciddi süre uzatımları verildiği görülmüştür.
AYKOME Belediye bünyesinde çalışan bir Şube Müdürlüğüdür. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan AYKOME ile Büyükşehir Belediyesinin bağlı kuruluşu olan İZSU’nun bu konudaki iletişim ve koordinasyonunda eksiklik olup olmadığının araştırılması gerektiğinin idare açısından faydalı olacağı düşünülmektedir. Aynı Belediye’ye bağlı çalışan iki birimin ruhsatlandırma sürecini kısaltacak tedbirleri ihale öncesi ve ihale sonrası koordine ederek maliyet artışlarına neden olan süre uzatımlarını minimum hale getirmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
6- İZSU Genel Müdürlük Hizmet Binası ve Tesisleri İnşaatı
İZSU Genel Müdürlüğü tarafından ‘ İZSU Genel Müdürlük Hizmet Binası ve Tesisleri İnşaatı’ için 30.11.2018 tarihinde 2018/253962 İKN ile İhale kanunun 20. Maddesine göre belli istekliler arasında ihale usulü ihalesi yapılmış olup ihalenin yaklaşık maliyeti 185.214.854 TL’dir. İhaleyi 168.465.000Tl teklif bedeli ile KMB Metro İnşaat Alt Yapı San. Tic. Aş- Önsöz Turizm ve Müşavirlik İnşaat A.Ş iş ortaklığı kazanmıştır. İdare 23.01.2019 tarihinde sözleşme imzalamıştır. Sözleşmeye göre işin süresi 1200 gün olup iş bitimi olarak 16.05.2022 tarihi belirlenmiştir. İşin hemen başlangıcında uygulama projesinde değişiklikler yapılmıştır. İdare tarafından yükleniciye 827 gün süre uzatımı verilmiştir. İşin gerçekleşme oranı 2024 yılı sonu itibari %10 civarında olmasına rağmen halen ihale iptal edilmemiştir. İhale ile ilgili teminat mektupları irat kaydedildiğine dair herhangi bir kayıt gözükmemektedir. 2024 yılı öncesinde yükleniciye gecikme cezaları kesildiği bilinmektedir.
2024 yılı denetiminde 14 Mart 2025 tarih ve İZSU iç kayıt numarası 1410024 olan denetim bilgi talep yazısı ile bu dosya incelenmek üzere istenmiştir. İZSU yetkilileri bu dosyayı 2024 yılı öncesi olduğu için veremeyeceklerini beyan etmişlerdir. 2024 YILI MALİ KAYITLARINDA BU İHALE İLE İLGİLİ TEMİNAT MEKTUPLARI HALEN GÖRÜNMEKTEDİR. BUNUNLA BİRLİKTE YAPIM SÖZLEŞMESİNİN HALEN DEVAM ETTİĞİ, İMALATLARIN %10 CİVARINDA OLMASI SEBEBİ İLE FİRMAYA KESİLMİŞ VEYA KESİLMESİ GEREKEN ANCAK KESİLMEYEN CEZALARIN MALİ DEĞER TAŞIMASI NEDENİYLE BU DOSYA 2024 YILI DENETİM KOMİSYONUNUN YETKİSİ İÇERİSİNDE BULUNMAKTADIR. İZSU yetkilileri yasa gereği kurulan ve belediyeyi Meclis başkanlığı adına denetleyen denetim komisyonuna sözlü ve yazılı talep edilmesine rağmen bu dosya ile ilgili belge ve bilgi vermeyerek denetimi engelleyici tutum takınması köklü bir kurum olan İZSU’ya yakışmamıştır. İZSU yetkilileri bu tutumuyla; Bu dosyada yaptığı işlemler ile ilgili kamu zararı olup olmadığı ve işleyiş açısından yetkililer hakkında suç unsuru taşıyan eylemler bulunup bulunmadığının ortaya çıkmasını engellemişlerdir.
5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU’NUN 25 MADDESİNDE ‘KOMİSYON BELEDİYE BİRİMLERİ VE BAĞLI KURULUŞLARINDAN HER TÜRLÜ BİLGİ VE BELGEYİ İSTEYEBİLİR. BU İSTEKLER GECİKMEKSİZİN YERİNE GETİRİLİR’ HÜKMÜ BULUNMASINA RAĞMEN İZSU YETKİLİLERİ DENETİM KOMİSYONUNUN TALEP ETTİĞİ BİLGİ VE BELGELERİ VERMEMİŞTİR. İZSU yetkilileri Denetim komisyonunun çalışmasını engellemiş, belge ve bilgi gizlemiştir. Bu konuda talimat veren ve bu talimatı veren yetkilileri kontrol etmeyen sıralı amirler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bu dosya ile ilgili Sayıştay Başkanlığının İçişleri Bakanlığından soruşturma talep ettiği duyumu alınmıştır. İçişleri Bakanlığının Müfettiş görevlendirmesi halinde soruşturma sonuçlarının 2025 yılı Denetim Komisyonunca takip edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
ESHOT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
1- TAŞINAN YOLCU SAYISI VE ORANI
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılının ilki olan 2024 yılında ülkemizin 3. büyük kenti olan İzmir’de toplu taşımanın ana unsurunu lastik tekerlekli araçlar oluşturmaktadır. 2024 yılında toplu taşıma araçları ile 590 milyon biniş/yolcu taşınmıştır. Bu yolcunun %61’i lastik tekerlekli araçlar ile taşınmıştır. İzmir’de taşınan toplam yolcunun %46’sına denk gelen 271 milyon yolcu adedi ile toplu taşımanın belkemiğini ESHOT oluşturmaktadır.
Çağdaş belediyecilik anlayışında toplu taşımanın belkemiğini raylı sistemlerin oluşturması gerekmektedir. Kıyı kentlerinde özellikle körfez şehirlerinde deniz ulaşımının daha çok pay alması lastik tekerlekli araçların ise tamamlayıcı bir rol üstlenmesi gerekmektedir. İstanbul’da lastik tekerlekli araçlar ile taşınan yolcu oranı %53’tür. İzmir’de bu oranın %61 olduğu düşünüldüğünde İzmir’in raylı sistemler ve deniz ulaşımında İstanbul’dan geri kaldığı görülmektedir.
2- ÇALIŞAN SAYISI-BİRİKMİŞ İZİNLER – FAZLA MESAİ SORUNLARI
ESHOT Genel Müdürlüğünde aşağıdaki tabloda detayları görüldüğü üzere 413 memur ve 4382 işçi olmak üzere toplam 4795 kişi çalışmaktadır. İşçi kadrosunda bulunanlardan 3993 kişi İzelman, 389’u ise İzenerji şirketinden hizmet alım yolu ile ESHOT ’da istihdam edilmektedir.
GÖREV TİPİ |
MEMUR |
İŞÇİ |
TOPLAM |
ŞOFÖR |
2.863 |
2.863 |
|
BAKIM/ONARIM |
1.013 |
1.013 |
|
İDARİ |
413 |
506 |
919 |
TOPLAM |
413 |
4.382 |
4.795 |
Detayları aşağıdaki tabloda görülmekte olduğu gibi ESHOT çalışanlarının toplam 87.005 gün birikmiş izni olduğu görülmektedir. Bu izinler kullandırılmadığı takdirde 90.173.769 TL. işçilerin işten ayrılmaları durumunda idarenin ödemek zorunda kalacağı mali bir yük oluşturmaktadır.
İş durumuna dikkate alınarak yapılacak izin planlamasına göre biriken izinlerin eritilerek ek bir mali yükün oluşması engellenmelidir.
PERSONEL |
PERSONEL SAYISI |
İZİN GÜN SAYISI |
PARASAL KARŞILIĞI |
MEMUR |
413 |
19.113 |
- |
İŞÇİ |
4.382 |
68.892 |
90.173.769 |
TOPLAM |
4.795 |
87.005 |
90.173.769 |
4857 sayılı İş Kanunun 41. Maddesi; çalışanları yılda en fazla 270 saat fazla mesai yapabileceği hükmünü koymuştur. Bu da ortalama ayda 22,5 saat mesai yaptırılabileceği anlamına gelmektedir. 2024 yılında ESHOT Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan 4382 işçiye yılda 1.505.059 saat fazla mesai yaptırıldığı ve karşılığında da 778.108.879 TL ödeme yapıldığını görmekteyiz.
Genel anlamda bakıldığında 4382 çalışana adam başı ortalama 311 saat mesai yaptırıldığı istatistiki olarak gözükmektedir. Oysaki mesai saatleri her personel için eşit dağılmadığından bireysel olarak yapılan incelemede Otobüs şoförlerinden bazılarının 700 saati aşan mesailer yaptığı görülmektedir. Bu durum iş güvenliği açısından uygun olmayıp sürdürülebilir bir uygulama değildir. İdarede görev yapan işçilerin idareye en düşük aylık brüt maliyeti 100.000 TL olup yıllık maliyeti ise 1.200.000 TL’dir. Bir yılda ödenen 778.108.879 TL fazla mesai ücreti yerine ESHOT ’da 500 yeni personel istihdam edebilirsiniz. İdare bu kadar personeli işe almasa bile fazla mesai saatlerini 270 saat/yıl altına çekecek kadar personel alımını yasal mevzuata uyumluluk açısından dikkate mutlaka almalıdır. ESHOT’a ek maliyet çıkarmadan aynı harcama ile istihdam edeceğiniz yeni personel hem mevcut personelin fazla mesai yapmasının önüne geçerek dinlenmiş ruh hali ile çalışmalarını sağlayacak hem de iş güvenliği anlamında kazaların önüne geçecektir. Ailesine vakit ayırarak dinlenmiş halde çalışan personelin vatandaş ile olan diyalogları da pozitif yönde etkilenecektir.
Sendika ile idare arasında kanunda belirtilen sürelerin aşılarak mesai yaptırılması ile ilgili sürtüşme sona erecek ve sendikanın haksız talepleri ile ilgili argüman olarak bu konuyu kullanmasının da önüne geçilecektir.
Bu durumda yeni alınacak Personelin İzelman dışında mevcut başka bir belediye şirketinde veya yeni oluşturulan bir şirkette işe başlatılmasının hizmetin çeşitli nedenlerle kesintiye uğramadan devam etmesine olanak sağlayacağı unutulmamalıdır.
3- MALİ DURUM VE YARDIMLAR
ESHOT Genel Müdürlüğünün 2024 yılı içerisinde Gerçekleşen Gelir Bütçesi; 6.987.606.000 TL olup Gerçekleşen Gider Bütçesi ise 10.234.250.432 TL olarak gerçekleşmiştir. ESHOT 2.118.911.036 TL Otobüslerden bilet geliri elde etmiştir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığımız 4.685.711.983 TL mali yardımda bulunarak İzmir Halkının her biniş için ödemesi gereken tutarın 26.5 TL’sini sübvanse etmiştir. Bu karar Büyükşehir Belediye Meclisinde tüm partilerin katılımıyla ve ‘OYBİRLİĞİ’ ile kabul edilmiştir. ESHOT Genel Müdürlüğünün 31.12.2024 tarihi itibari ile 723.024.524 TL’si anapara olmak üzere faizi ile birlikte 1.394.210.663 TL borcu bulunmaktadır. Toplu taşımanın sübvanse edilen miktarı her geçen daha da artmaktadır. 2025 yılında Belediyeden ESHOT’a yapılması öngörülen yardım tutarının 9 Milyar TL olması öngörülmektedir. ESHOT’un Büyükşehir Belediyesinden aldığı yardımlar her yıl büyüyerek artmaktadır. Bu yardım miktarının makul seviyelerde kalabilmesi için giderlerin azaltılması gerekmektedir.
Çağın gerektirdiği elektrikli otobüslerin kullanımına geçilmesi yakıt ve bakım maliyetlerinde elle tutulur bir azalmaya sebep olacaktır. Elektrik enerjisini ESHOT’un kendi kuracağı GES ve RES’ler ile karşılaması durumunda giderler daha da azalacaktır. Yatırım programında 400 adet elektrikli otobüs ve 200 adet çevre dostu otobüs alımı görülmektedir. Bu alımın gerçekleşmesi durumunda yakıt giderlerinin %35 oranında, bakım giderlerinin ise %55 oranında azalacağı değerlendirilmektedir.
ESHOT koordinesinde; İzban ve Karşıyaka tramvay hattını dikey olarak Örnekköy’e bağlayacak bir troleybüs hattının yapımı için hazırlık yapıldığını görmekteyiz. Bu hatta 16 troleybüsün çalışması planlanmaktadır. Bu projenin çok hızlı hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu hat hem önemli bir eksikliği giderecek hem de ESHOT’un işletme maliyetlerini azaltacaktır. Mali açıdan bu projeye öncelik verilmesi gerekmektedir. Bütün bunların dışında ESHOT’a öz kaynak yaratabilecek bir yapının kurulması gerektiği değerlendirilmektedir.
4- OTOBÜSLERİN YAŞ ORTALAMASI
ESHOT Genel Müdürlüğü envanterinde 1677 otobüs bulunmaktadır. Otobüslerin yaş ortalaması 10’dur. Bu otobüslerden 200 adedi körüklü 357 adedi solo olmak üzere toplam 557 adet otobüs 15 yaş ve üzerindedir. Otobüs filomuz tüm alımlara rağmen yaşlanmaktadır. Bu otobüsler eski teknolojileri gereği havayı daha çok kirletmekle birlikte yakıt tüketimleri de yeni nesil otobüslerle kıyaslandığında ortalama %15 daha fazladır. Bu da bugünkü fiyatlarla 93 milyon lira değerinde 2 milyon litre fazla yakıt kullanılması anlamına gelmektedir. Bununla birlikte eski araçların daha sık arıza yapması nedeniyle bakım ve onarım maliyetleri de her yıl giderek artmaktadır. Bunun da ötesinde araçların arıza nedeni ile hizmet dışı kaldığı süre hepsinden daha önemli olmaktadır.
Bu sayılanlardan daha da önemlisi milyonlarca İzmir ’linin konforsuz hizmet almasına neden olmaktadır. Yatırım programında belirtilen toplam 400 adet elektrikli otobüs başta olmak üzere, yakıt tasarrufunu önceleyen çevre dostu otobüs alımları için kaynak yaratılarak otobüslerin yaş ortalamasının düşürülmesinin öncelikli olduğu görülmektedir.
5- OTOBÜSLERDE STANDARDİZASYON
ESHOT Genel Müdürlüğü işletme envanterinde 2019 yılında 10 Ayrı markaya ait 22 Tip otobüs bulunmakta iken 2024 yılında 8 ayrı markaya ait 14 tip otobüs bulunduğu görülmektedir. 5 yılda 2 marka 8 tipteki otobüsün envanterden çıktığını görmekteyiz.
Otobüs işletmelerinde bu kadar çok marka ve tipte otobüs bulunması her bir ayrı tip otobüs için depoda yedek parça stoku bulundurmak anlamına gelmektedir. Her araç için yedek parça stokta bulundurmak finans maliyetini yükselmektedir. Bununla birlikte tedarik süreçlerini uzatmaktadır. Araçların marka ve tiplerinin bu kadar çok olması bakım personelinin uzmanlaşmasını zorlaştırdığı gibi bakım-onarım sürelerinin de uzamasına sebep olmaktadır. Bu durum bakım maliyetlerinin de artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle ESHOT Genel Müdürlüğünde bulunan araçların marka ve modellerinde azaltmaya gidecek toplu otobüs alımlarının yapılmasına devam edilmesi gerekmektedir. Mümkünse 3 yıllık bütçeleme periyodu kullanılarak toplu otobüs alımına gidilmeli bu mümkün değilse her yıl 100-150 otobüs alımı yapılarak hem filoda bulunan araçların çeşidi tek tipleştirilmeli hem de filo yaşı gençleştirilmelidir.
Otobüs işletmelerinde şehrin fiziki yapısına ve yollarına uygun, yolcu sayısına göre minimum yakıt harcamasına olanak tanıyan ve araçları kullanan şoförlerin alışkanlıkları ile uyumlu marka ve tipte otobüsler belirlenerek alımlar yapılmalıdır. Midibüs, Solo ve Körüklü araçlardan birer marka belirlenmesi tüm alımların bu yönde yapılması önem kazanmaktadır. Bu marka araçlardan maksimum 6 tip araç seçilerek standardizasyon sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde 10 yıllık süreç içerisinde ESHOT Otobüs filosunda bulunan araç marka ve çeşitleri makul bir seviyeye indirilebilir.
6- BAKIM ONARIM
01.04.2024 tarihinde ESHOT bünyesinde 96 arızalı araç bulunurken 31.12.2024 tarihinde arızalı otobüs sayısı 70’e düşmüştür. 2025 yılı içerisinde bu sayının 50 araca düştüğü yetkililerce ifade edilmektedir. İyiye doğru bir gidiş olsa da 50 adet otobüsün arızalı beklemesi kabul edilir bir durum değildir. İş akış şeması incelendiğinde tedarik zincirinde ve onarım sırasında çeşitli aksamaların olduğu görülmektedir.2024 yılı içerisinde 4 ay boyunca parça bekleyen araçlar görülmektedir. 2025 yılında alınan tedbirler ile arıza sayısının azaldığı ve yatan araç sayısının düştüğü beyan edilmiştir. Başlatılan uygulamalar 2025 yılında da devam ettirilmelidir.
Her şeyden önemlisi bakım faaliyetlerinde alınan yedek parça-kullanıldığı araç-malzemeyi kullanan bakım personeli ve aracı kullanan şoförü temel alarak kayıt altına alan, kullanım yerini ve kullanan kişiyi teyit etmesini sağlayan ve bu verilerden raporlar sunan entegre bir bakım onarım yazılım sistemi kullanılmamaktadır. İçerisinde bulunduğumuz teknolojik çağda, arızaların sebep sonuç ilişkilerinin raporlandığı ve arızalara neden olan sebeplerin giderilmesi için çözümleri ortaya koyan bir sistemin kurulması zorunluluktur. Ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin olmadığı bir işletmeyi etkin ve verimli olarak çalıştırmak mümkün değildir. Bu durum zaten kaynakları kısıtlı olan ESHOT ve Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarının israf edilmesi anlamına gelmektedir. 2025 yılında ölçme ve değerlendirme ile ilgili çalışmaların başladığını gördük. Bu çalışmalar en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır.
Aynı şekilde otobüslerde birbiri ile entegre çalışabilen, aracın konumu, yol durumu, Şoförün kullanım becerileri, güzergah, yakıt durumu, araç üzerinde değişen parçaları ve muhtemel arıza noktalarını önceden bildiren, online çalışan kamera sistemleri ile veri toplayabilen topladığı veriler ile yönetimsel kararlar almayı destekleyen anlamlı veri setleri üretebilen bir sistem halen bulunmamaktadır. Böyle bir sistemin Belediye bünyesinde bulunan bir ekip tarafından yazılımının yapıldığı söylenmiştir. Araçlarda daha önce Büyükşehir Belediyesi tarafından ihalesi yapılan EDS sisteminin parçası olarak otobüslere konulan kameraların 738 adedinin çalışmadığı görülmektedir. Denetim sürecinde; 2025 yılında yürürlüğe giren yasal mevzuat uyarınca toplu taşıma araçlarına konulması zorunlu hale gelen kamera sistemleri ile ilgili ilave bir harcama yapılıp yapılmayacağı konusunda net bir cevap alamadık. Eğer bu kamera sistemi çalışmıyor ise bu sistemin çalışması için ek kaynak harcanması gerekiyor ise 2025 yılı içerisinde bu sistem için harcanan paranın ne kadarının yeni yasal düzenleme nedeniyle ne kadarının ise EDS ihalesi sonucunda takılan sistemin çalışmaması kaynaklı olduğu tespit edilerek ne kadar kamu zararı ortaya çıktığı mutlaka ortaya konulmalıdır.
Bu konuda belirtilen çalışmaların 2025 YILI DENETİM KOMİSYONUNCA takip edilmesi ve SAYIŞTAY DENETÇİLERİ tarafından detaylı incelenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
7-İZTAŞIT
İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan 30 ilçede ulaşım hizmeti ESHOT tarafından sağlanmaktadır. Nüfusun %70’i merkezde toplanan 11 ilçede yaşamaktadır. İzmir’in kuzey güney aksında il sınırları arasındaki yol mesafesi 300 km’dir. Merkezi hükümet tarafından çıkarılan yasal düzenleme, minibüs ve otobüs taşımacılığı yapan esnafın sürdürülebilir bir iş sahibi olması amacı ile kooperatifleşerek belediye çatısı altında çalışmalarına olanak tanıdı. Bu yasal düzenlemeden sonra İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde tüm partilerin ‘OYBİRLİĞİ’ ile kabul edilerek 2021 yılında ilk İZTAŞIT uygulaması başladı. İZTAŞIT uygulaması hizmet veren otobüslere KM başına Belediye tarafından ücret ödenmesi temel esasına dayanmaktadır.
İZTAŞIT uygulaması ile merkezden uzak ilçelerde bakım atölyesi kurulması ve işletilmesi başta olmak üzere pek çok konuda tasarruf sağlandığı görülmektedir.
Bugün gelinen noktada Seferihisar, Kiraz, Menemen, Yeni Foça, Ödemiş, Bergama, Beydağ ve Bayındır olmak üzere 8 ilçede İZTAŞIT uygulaması başlamıştır. BU uygulamada belediyenin kaynaklarını en optimum seviyede kullanmasını, vatandaşın kaliteli hizmet almasını ve taşıma yapan esnafın makul oranda para kazanmasını sağlayacak parametreler; araç büyüklükleri, sefer sayıları ve hat üzerinde çalışacak araç sayısıdır.
Başka bir deyişle 30 aracın çalışması gereken hatta 40 araç çalışırsa esnaf para kazanamayacağı için sefer sayılarının arttırılmasını talep edecek, bu durumda otobüsler boş çalışacak ve belediyenin parası israf olacaktır. İlçe yöneticilerinin çok küçük azınlıklar için özel hat veya güzergâh değişiklik talepleri maliyetleri arttıracaktır. Bunun dışında taşımacı esnafın daha fazla kar elde edebilmek için otobüsleri minibüslere çevirme talebi ise daha az yolcu taşıyarak daha fazla para kazanmalarına sebep olurken ESHOT’un ödemelerini arttıracaktır. Son 4 yıl içerisinde İZTAŞIT uygulamasında ESHOT’un maliyetleri ortalama %100 oranında azalmıştır.
İZTAŞIT uygulaması yapısı gereği, idarenin maliyetlerini azaltma ya da ödemelerinde karadelik oluşturma noktasında çok ince bir çizgiye sahiptir. Ancak son günlerde her yere İZTAŞIT kurulması ya da bütün taşıma esnafının mevcut kooperatiflere katılması taleplerinin ve siyasi baskılarının yapıldığını duymaktayız. İZTAŞIT uygulamasının İzmir bütününde verimli olduğu 10 ilçeyi aşmaması gerektiği akılda tutulmalıdır. Ulaşım gibi önemli bir konunun siyasi Saiklerle değil bilimsel ilkeler doğrultusunda ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.
8-PARÇALI ÇALIŞAN ARAÇLAR
ESHOT’un park için kullandığı büyük otobüs garajları Gediz, Çiğli, İnciraltı, Mersinli ve Buca- Adatepe bölgelerindedir. İş ve Okul gidiş dönüş saatlerindeki Sabah ve Akşam oluşan pik saatlerde hizmet veren ‘Parçalı Çalışan araçlar’ olarak adlandırılan otobüsler sabah çalıştığı pik saatlerden sonra beklemek için garajlarına dönmektedir. Aynı otobüsler akşam çalıştığı pik saatler için aynı garajlardan sefere çıkmaktadır. Otobüslerin gün içerisinde fazladan iki sefer garajlara gidiş geliş için kat ettiği bu mesafeleri ‘ölü kilometre’ olarak adlandırmaktayız. Her gün 300’den fazla otobüs binlerce km yol kat etmektedir.
Ölü kilometreler için milyonlarca lira yakıt ve şoförler için fazla mesai ödemesi yapılmaktadır. Bu durumda ESHOT’un kaynaklarının boşa harcanması anlamına gelmektedir. Daha önceki denetim raporlarında da ‘Ölü kilometreleri azaltacak şekilde kentin merkezi yerlerinde (örneğin Kültür Parkın altında ve uygun yerlerde) yer altı otobüs garajlarının mutlaka yapılması sağlanmalıdır’ şeklinde tespitler olmasına rağmen 31 Aralık 2024 tarihine kadar bir gelişme sağlanamamıştır.
ESHOT yetkilileri Gaziemir’ de Optimum alışveriş merkezi arkasında 32 bin m2 büyüklüğünde yeni bir hareket garajının yapıldığını ifade etmektedir. Bu garaj alanının açılması ile Gediz park alanındaki aşırı parklanma ve bu nedenle ortaya çıkan bakım faaliyetlerindeki gecikmenin önlenmesi planlanmaktadır. Bu garaj aynı zamanda ölü kilometrenin azaltılmasına da katkıda bulunacağı ifade edilmektedir. ESHOT yönetiminin bu sorunu çözmek için harcadığı iyi niyetli çabayı göz ardı etmemekle beraber kent merkezinde bulunan yeşil alanların veya meydanların altına inşa edilecek garajlar dışında bir çözümü olmadığı dolayısı ile bu sorunun Büyükşehir Belediyesince ele alınması gerektiği değerlendirilmektedir.
DENETİM İLE GENEL HUSUSLAR
1-Belediyeler çeşitli devlet kurumlarınca farklı konularda farklı şekillerde denetlenirler. İzmirlilerin oyları ile seçilen belediye meclis üyelerinin arasından seçimle görevlendirilen Belediye Denetim komisyonu, belediyeyi İzmir’liler adına denetleyen tek mekanizmadır ve bu mekanizmanın oluşumu ve çalışması ile ilgili esaslar 5393 sayılı yasanın 25. Maddesi ile düzenlenmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kurumları ESHOT ve İZSU’nun mali kayıtlarında yaklaşık olarak 200 binden fazla yevmiye kaydına sahip olduğu, 5000 den fazla alım ve satım dosyasının yer aldığı 2024 yılı incelemesi için 45 günlük çalışma süresi belirlenmiştir. Bağlı kuruluşları ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının 2024 bütçesi 79.140.000,00 TL’dir. Her yıl ocak ayı Meclis toplantısında seçilen Denetim Komisyonunun çalışmaları 3. Haftadan sonra başlamakta ve Mart ayının son günü raporun teslimi ile sona ermektedir.
45 gün çalışma süresinde; meslekleri birbirinden farklı, kamu, özellikle de belediye tecrübesi olmayan meclis üyelerinin bu büyüklükte bütçesi olan bir Belediyenin çalışmalarını gerçek anlamda denetlemesi mümkün değildir. Özellikle denetim komisyonu üyelerinin komisyon çalışmalarına günde birkaç saatlik çalışma ile katılmaları ise deyim yerinde ise dostlar alışverişte görsün misalidir.
Bununla birlikte belediyedeki siyasi ve bürokratik kadroların denetim komisyonu ve onun faaliyetlerine bakış açısı tamamıyla bir garabet ürünüdür. Bürokratlar yüzlerce dosyayı ve binlerce evrakı denetim komisyon odasına getirip koyarak alın nasıl bakarsanız bakın mantığı ile hareket etmektedir. Oysaki yaşadığımız teknoloji çağında bilgi belge verilerin izlenebilir, ölçülebilir ve de kararlara esas olacak veri setleri yaratabilir yazılımlarla dolu olduğunu görmekteyiz. Belediyemizin de EBYS (Elektronik bilgi yönetim sistemi ) olarak adlandırılan ve milyonlarca lira para harcanarak hazırlanmış bir sistemi bulunmaktadır. Denetimin kısıtlı sürede, etkin verimli çağdaş bir şekilde yapılabilmesi için belediye çalışmalarını tasnif ve sınıflandırmaya yarayacak tablolar halinde, harcama yetkilisi olan daire başkanlıklarından bilgi talep edilmiştir. Gerek EBYS gerek kendi bilgisayarlarında var olan bilgilerle istediğimiz tabloların hazırlanmasının 3 iş gününde mümkün olduğunu belediyede tanıdığımız arkadaşlarımızdan teyit ettikten sonra biz de 3 iş gününde bu verilerin tarafımıza ulaştırılmasını talep ettik. Ancak 25 günlük süre içerisinde defalarca sormamıza rağmen bu bilgileri alamadık. Bu durum bize öncelikle EBYS sisteminin kullanışlı olup olmadığını sorgulattı. Ancak 3 gün içinde verileri veren daire başkalıkları olduğunu görünce sorunun sistemde değil kullanıcılarda olduğunu anladık.
Denetim komisyonuna bilgi edinmek için çağrılan bürokratların, önceden randevulaşmasına rağmen gelmemesi ya da haber vermeden saatler sonra toplantıya gelmesi, toplantıya gelenlerin kimilerinin de bırakın denetim komisyonunu, herhangi bir üçüncü şahsa bile yapılmaması gereken biçimde toplantı ciddiyetine yakışmayan davranışlar sergilemesi, denetim komisyonuna ayırdığı yarım saatlik bölümde 5 kez telefonla görüşen, kapıdan geçen arkadaşları ile selamlaşmak üzere dışarı çıkan daire başkanlarının olması 157 yıllık bir geçmişe ve kurum kültürüne sahip İzmir Büyükşehir Belediyesine yakışmamaktadır.
Denetim komisyon üyelerinin istediği bilgi ve belgelerin derhal verilmesi gerektiği kanunda açıkça ifade edilmesine rağmen sözlü olarak alamadığım bilgi ve belgeleri yazılı olarak talep etmek zorunda kaldım.(EK-36) En son olarak 17/03/2025 tarih ve belediye iç numarası 2460618 olan talep yazısı ile (EK-37) bu belgelerin verilmesinin sağlanmasını aynı zamanda meclis başkanı olan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanından talep etmek zorunda kaldım.
Buna rağmen belgeleri vermeyen birim amirleri bulunmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediye Birim amirlerinin Belediye Meclisine ve Meclis üyelerine bakış açısını ortaya koyan, Kanunun emrettiği denetim görevini engellemekten çekinmeyen bir bakış açısına sahip bürokratlarla çalışma konusunda takdir Sayın Belediye Başkanına aittir.
Ancak atanmışların seçilmişler ile aralarındaki münasebet yasalar ve saygı çerçevesinde yürütülmelidir. Bazı bürokratların denetim komisyonuna davranış biçimleri ne yasalara, ne nezaket kurallarına ne de saygı kurallarına uymaktadır. Bu konu hakkındaki takdiri Sayın meclis üyelerine bırakıyorum.
Bundan sonraki Denetim Komisyonlarının çalışmalarında komisyon üyeleri ve bürokratların yasalara uygun ve şeffaf bir şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesinin kurum kültürüne yakışır biçimde çalışmasının sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir.
2- Gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi gerekse İZSU Genel Müdürlüğünün yaptığı ihalelerde ihale dosyalarının yaklaşık maliyetleri hazırlanırken şekil şartlara uyulduğu ancak rekabeti oluşturacak ve kamu kaynaklarını koruyacak şekilde gerçekçi değerlerle hazırlanmadığı görülmüştür. Bu nedenle yapılan ihalelerde düşük teklif sorgulaması yapılırken sonuca etki eden durumlar ortaya çıkmaktadır. Gayri ciddi belirlenen yüksek yaklaşık maliyetler ihalede verilen yüksek teklifleri kabul edilebilir hale getirmektedir.
3-Yapım ihalelerinde kesin proje ve mahal listesi olmadan bazı ihalelerin yapıldığını görmekteyiz. Bu nedenle ihaleden sonra pek çok projede değişikliğine gidildiği, ihale dışı yeni iş kalemleri ile imalatlar yapıldığını görülmüştür. Bu durumda İhalede şirketlerin yarıştığı iş kalemleri değişmiş oluyor. Projenin yeni hali ile ihaleye çıkılsa belki de mevcut şirket ihaleyi kazanamayacaktı belki başka bir firma ihaleyi kazanmış olacaktı. Yani ihaledeki rekabet şartları bu şekilde ortadan kalkmış oluyor. Böyle uygulamaların çok yoğun bir şekilde yapıldığı idarelerin ihalelerine, Kurumsal firmaların katılmakta isteksiz davrandığı görülmektedir.
4- İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU, ihalelerde verdiği süre uzatımları ile Türkiye Belediyeleri arasında açık ara önde bulunuyor. Süre uzatımlarının nedenlerini incelediğimiz zaman; idarenin kesin proje ve mahal listesi olmadan ihale yapması, Belediye ve İZSU arasında ihale öncesi koordinasyon yapılmaması hatta Belediye içindeki birimler arasında koordinasyonun yapılmaması süre uzatımlarının en büyük nedenlerinden bir tanesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bunun dışında Yüklenicilerin yaptığı imalatların parasının ödenemediği durumlarda yüklenici işi yavaşlatmak zorunda kalıyor hatta ödeme yapılmadığı için firmalara süre uzatımları veriliyor. Süre uzatımları nedeniyle fiyat farkları ortaya çıkıyor. İhalede belirlenen fiyatın çok üzerinde ödemeler yapılarak belediyenin kaynakları israf ediliyor. Belediyeye olan güven azalıyor. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi için, fiilen Parası hazır olan işlerin ihalesi yapılmalıdır.
5-İzmir Büyükşehir Belediyesinin imalat işlerinde, işlerin yapım süresi diğer illerle karşılaştırıldığında maalesef çok uzun tutulmaktadır. Belediyenin Metro inşaatları hariç günde iki vardiya çalışılarak yapılan imalat işi bulunmamaktadır. Oysaki zaman en pahalı şeydir. Maliyeti en yüksek olan unsurdur. İmalat işlerinin sürelerinin mutlaka İç Denetim yolu ile incelenmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
6-Büyükşehir Belediyesi iktisadi teşebbüslerinin sürekli zarar etmesi sebebiyle her yıl sermaye artırımına gidildiği ve 2017-2023 yılları arasında Belediyenin zarar eden şirketleri için yapmış olduğu sermaye artırım tutarının 6.315.995.372,66 TL olduğu görülmüştür. 2024 yılında da şirketlerin sermayesi 3.009.246.195,02 TL arttırılmıştır. Bu sermaye artışları zararların kapatılması için kullanılmaktadır. Ancak bu şirketlerin zararlarının sebeplerinin topluca analiz edildiği ve bu analiz doğrultusunda her şirket için ayrı ayrı bir tedbirlerin belirlendiği bir yol haritası hazırlanmalıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesinde Şirketlerinin nakit akışlarını ve harcamalarını online gören bir yazılım bulunmadığı belediyenin şirketlerin harcama ve nakit durumunu manuel olarak verilen bilgilerle takip ettiğini görmekteyiz. Türkiye’de orta ölçekli şirket guruplarının ve holdinglerinin kendi çatısı altındaki diğer şirketlerin mali durumlarını anlık izleyen ve önümüzdeki dönemler için projeksiyon sağlayan yazılımlar kullandığını görmekteyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi dev bir kuruluşun şirketleri ile ilgili ortak mali bir yazılımın olmaması bu çağda izah edilebilir bir durum değildir.
Belediye bütçesinden her yıl sermaye olarak aktarılan kaynakların, şirketlerin zararlarının kapatılması ve şirketlerin bu kötü yönetimlerle ayakta tutulmaya çalışılması sürdürülebilir değildir. Bir an önce gerekli tedbirlerin alınarak şirketlerin yanlış yatırım planlamaları ve kötü uygulamalarından doğan zararların önlenmesi ve şirket gelirlerinin aşırı personel istihdamı nedeniyle zarar eden halden kurtarılması gerekmektedir. Belediye şirketleri çağın gereklerine uygun yapıya kavuşturulmalıdır. Aksi halde şirket zararlarını kapatmak için sınırlı kaynağa sahip belediyemizin yatırımlara ayırdığı paranın şirketlere gitmesinin önünü almak mümkün olmayacaktır. Belediye şirketlerinin kendi kaynakları ile ayakta duran hale getirilmesi ve sadece belediyeye değil piyasaya da iş yapabilecek yapıya kavuşturulmaları gerektiği düşünülmektedir.