Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı olağan Meclisi'nin 3'üncü oturumu gerçekleştirildi. Meclise Başkan Vekili Altan İnanç Başkanlık yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında kültürel mirasın korunması amacıyla işbirliği protokolünün imzalanması mecliste tartışmalara neden oldu.
BOZTEPE: ÜNİVERSİTELERİMİZE HAKARET OLARAK GÖRÜYORUM
Gündem maddesiyle ilgili söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, 'Böyle bir maddeyi görünce inanmak istemedim. Böyle bir kararın alınmasını sadece bu meclise değil İzmir'deki 9 üniversitemize, bilim insanlarına, tüm hocalarımıza hakaret olarak gördüm. Geçenlerde Genel Başkan Yardımcımız Hamza Dağ'ında güzel sözü vardı. İzmir İstanbul'un 40'ıncı ilçesi olma yolunda diye. 157 yıllık İzBB'ye ben bunu yakıştıramıyorum. Ben ve grubumuz İzmir'deki bilim insanlarına ve üniversitemize hakaret olarak görürüz. Bizim düşüncemiz bu protokolü iade edelim' dedi.
BALYELİ: OKUMADIĞI ÇOK AÇIK
CHP'li Meclis Üyesi Ahmet Cemil Balyeli, 'Konu hukuk komisyonuna sevk edildi ve Hüsnü Bey'in okumadığı çok açık. O sadece siyasi bir şey demek için söz aldı. Burada sadece kültürel mirasın korunması için bir konu var. Böyle bir protokole niye karşı çıkılıyor? İzmir'in İstanbul'un 40'ıncı ilçesi demek protokole ve protokolü hazırlayanlara haksızlık olur. Ben kaygılarının farklı olduğunu düşünüyorum' diye konuştu
KUL: DENEYİM KAZANAN EKİPLERDEN DESTEK ALMAMIZ SON DERECE YERİNDEDİR
Deneyimli ekiplerden alınacak desteğin önemli olduğunu vurgulayan CHP'li Meclis Üyesi İpek Kul, ''İBB Miras Projesi'nin nasıl bir proje olduğunu ve belediyemiz için neden gerekli olduğunu aydınlatmakta fayda var. Örnekle açıklamak gerekirse kapıları yaklaşık 35 yıldır kapalı olan, Osmanlı devletinin İstanbul'a ilk imzası olan, fetihin bir noktada simgesi olan Anadolu Hisarı 'İBB mirası projesi' sayesinde halkamıza kapılarını açtı. Bu anlamda çok değerli çalışmaları var. İzmirimizin de aynı şekilde Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'a söylediği gibi bir açık hava müzesi olma özelliği söz konusudur. Bu anlamda da 2019 yılında başlayan ve devam eden projelerde deneyim kazanan ekiplerden destek almamız son derece yerindedir. İzmirimiz için yaşatılacak olan kültürel mirasın korunması anlamında önem arz etmektedir. Bu anlamda İzmirimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ederim' dedi.
ÖZER: İSTANBUL DENİLİNCE KORKU KONUSU OLUYOR
CHP'li Meclis Üyesi Rıfat Özer ise, 'Protokol 2'nci maddede zaten amacını belirtiyor. Bunun İzmir'deki üniversitelere hakaret olduğu yönünde bir şey var mı? Yok. Bu sadece konuşma yapmak için yapılmış konu. Belediyemizin başarılı çalışmaları sonrası daralan muhalefeti genişletmek için yapılan bir konuşma. Elimizdeki sözleşme masum bir sözleşme. Bunu getirip hakaretle özdeşleştirmek yakışık almadı. İstanbul bir dünya şehri. İstanbul'un ismi çok büyük. Bunu duyan bazıları toplu iğne yemiş gibi oluyor. Oysa bu masum bir sözleşme. Karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma var. İstanbul denilince bir korku konusu oluyor. Bu İstanbul sözleşmesi gibi korkunç bir sözleşme değil' dedi.
KOCABAŞ: KONU EKREM BAŞKAN OLUNCA…
AK Parti Grup Sözcüsü Nail Kocabaş konunun farklı olduğunu belirtirken, 'Hukuk komisyonu üyesi 3 meclis üyesi konuştu. Bizim arkadaşların sadece konuşmak için konuştuğunu söyledi. Ancak 3'ü toplanınca hepsi aynı şeyi söyledi. İpek Hanım'ın sözlerinin içi boş sözlerdi. İstanbul'daki 4 yıllık deneyim, İzBB'de çalışanların yetersiz olduğu söylemektir. İzmir'de bilim insanları yetkili merci yok, konu İstanbul olunca Ekrem Başkan olunca yaptıkları süslü cümleler ile anlatılıyor. Bunların ne amaçla yapıldığını, Fuar açılışında nasıl alkışların koptuğunu görmek. Burada bu hazırun bunları yemiyor' ifadelerini kullandı
İNANÇ: GAYET MAKUL
Son olarak söz alan Başkan Vekili Altan İnanç, 'Türkiye Cumhuriyeti bir bütündür. Cumhuriyetin kazanımları edinilmiş deneyimler ülkenin her tarafına paylaşılabilir bundan neden rahatsız olunur. Bazı konular siyaset üstüdür. Burada bilim insanlarına veya üniversitelerine bir hareket yoktur. Buradaki deneyimlerin paylaşılması gayet makul ve normaldir' diye konuştu.
AYDEMİR'E 'MAZERETSİZ' NOTU
Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olan Latif Aydemir'in mazeretsiz kabul edilmesini, geri kalan katılmayanların ise mazeretli sayılmasına karar verildi.
BOZTEPE: PROTOKOLE İHTİYAÇ YOK
Günden dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, 'CHP'de çok deneyimli siyasi arkadaşlarımız var ancak maalesef bazen derslerine çalışmadan konuşuyorlar. 18 Şubat 2023 yılında bir açıklaması var Cemi Başkan'ın. Mavişehir ve Bostanlı'nın taşınması yönünde. Hastanenin yapıldığı yer orman statüsünden kalkmış ve yıllardır İzmir'in yukarılara taşınması gerektiği konuşulmuştur. Bizim geçmişte verdiğimiz bir önerge vardı keşke kabul edilseydi de çarpık kentleşmenin önüne geçilebilinseydi. Son zamanlarda İzmir'de konuşulan bir konu var. İzmir'deki şehir plancılarına genel sekreterlik makamları arayarak randevu vererek kimin elinde hangi işler olduğunu istiyorlar. O zaman mimarları da çağırsınlar kentte yapacağınız hangi proje var diye sorsunlar. Bu korkunç bir şey. Bu konuyu bu şekilde yaparak İzBB ve meclis üyeleri hepimiz burada töhmet altında kalacağız. Böyle şeylerden vazgeçin. İstanbul'dan gelen genel başkanı kastetmiyorum, yardımcılarını kastediyorum. 25 yıldır İzmir ve İstanbul arasında protokol var mı? Zaten bu tür işler için protokole de ihtiyaç yok. Burada İzBB bürokratlarını koruyoruz aslında' diye konuştu.
YILDIR: PROBLEM GÖRMÜYORUZ
İddialara yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, 'Genel Sekreter Yardımcımızın randevu verip görüşmesi, varsa sorunları tespit etmesi, büyükşehirin bu konulardaki yapabileceklerinin yardımı, eksiklikleri nasıl gidereceğini konuşmak istemesini bizi kuşkuya düşüren bir konu olarak düşünmüyoruz. Diğer taraftan bir İstanbul fobisi var. Sonuç olarak iyi yapılan işlerin saptanması, bu yapılan işlerle ilgili olarak bilgi transferinin, bir takım uzmanların alınması, değerlendirilmesi, onların görüşlerine başvurulması… Genel Sekreterimizin İstanbul'dan geldiği söyleniyor ancak uzun süre Ankara'da olmuş olan biri. Burada önemli olan işlerin düzgün bir şekilde yapılmasını sağlamak. Hepimizin görevi bu. Nasıl biz iyi yapmaya çalışıyorsak meclis üyeleri olarak, bürokratlarımız da bunu yapabilir ve bunda bir problem görmüyoruz' dedi.
Söz alan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki tartışmalara neden olan protokol hakkında konuşurken, 'Yamanlar ve Onur Mahallesinde bir heyelan tehlikesinden bahsedildi... Burada herhangi bir arkadaşımızın herhangi bir görüşü değil, tamamen bilimsel verileri baz almak zorundayız. Bazı şeyler tamamen siyaset üstü. Bir yerde erozyon tehlikesi varsa bunu bile bile gündemde tutmanın anlamı yok bilim neyi işaret ediyorsa hepimizin aynı noktada durması gerektiğini düşünüyorum. İstanbul Miras üzerine de konuşmak istiyorum. Benim belediye başkanı oluşumun 40'ıncı günüydü. Bornova Miras diye kendi içimizde kurum oluşturduk. Bornova'da çok fazla Levanten köşkleri ve tarihi evler var. İzmir'in tarihinin 8 bin 500 yıla dayanma nedeni de Bornova Yeşilova Höyüğü'dür. Biz de kendi tarihimizi daha çok ön plana çıkaralım, değerlimizi daha iyi anlatabilelim diye Bornova Miras diye bir kurum kurduk, burada da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden kopya çektik. Ekrem Başkan'ın 25 yıllık tarihi değiştirmesini göz önüne alırsak, 25 yıldır CHP'de olan İzmir'in de bir noktada Ekrem Başkan'dan bir hizmeti örnek almasının yadırganacak bir durumu yok diye düşünüyorum. İş Ekrem Başkan'ın özelinde tartışılıyorsa Ekrem Başkanı da seviyoruz, bunda yapacak bir şey yok. Gittiği her yerde sevilen birisi. Kurumların birbirinden örnek alması çok yadırganacak bir şey değil diye düşünüyorum' dedi.
KİŞİLİ: İSTANBUL HOBİNİZ VAR
AK Parti Grubundan söz alan Dilaver Kişili, 'Levent bey İstanbul fobiniz başlamış dedi ancak biz İstanbul'u çok severiz ancak sizde de İstanbul siyasetinin hobisi başlamış. Geçen meclis Menemen meclis üyeniz burada 8 dakika 33 saniye Menemen'i burada kendi penceresinden değerlendirip öznel katkılarını koyarak eleştiri gerçekleştirdi. Bende bazı gerçeklerle Menemen'i anlatmak istiyorum. Burası Büyükşehir. 28 ilçe sizde. Burada her hafta 1 ilçeyi mi konuşalım? Biz nasıl bir Menemen devraldık. Rüşvet, zimmet, hırsızlık ve yolsuzluk... Bunu kamuoyu bildiği için sizde biliyordunuz ve belediye başkanınızı ihraç ettiniz. Bunun arka planında sizin parti üst düzey siyasetçilerinin rant düzeyi olduğunu tüm kamuoyu biliyor. Menemen borç batağında bırakılmış, aylarca işçi maaşının ödenmediği, borcu ödenmeyen iflas eden esnafı, SGK ve vergi borcu ödenmemek orada gelenek haline gelmiş ve 22 yıl boyunca Menemen'de ödenmemiş. Menemen Belediye Başkanının koltuğu bile haczedilmişti. Belediye başkanımız hala tahta bir sandalyede oturuyor. 22 yıldır ödenmeyen ikramiyeler var. O dönem arsa ve araziler satılmadı deniliyor. Neden satılmadı? Çünkü icra vardı ve satılamıyordu. Biz satmasak zaten hacizden hepsi gidecekti. 6 yıl sendika parası ödenmemiş. Ancak yandaş sendika 6 yıl sesini çıkarmayıp biz göreve gelince dava açıyor. Ana borç 8 milyon iken, 8 milyon da faiz gelmiş. Hepsini biz ödemişiz. 22 yıllık CHP iktidarı var Menemen'de. Arkadaş kendi ilçesini şikayet ediyor. 22 yıl boyunca 30 büyük projesi var Menemen'in. Bunun Gölpark hariç hepsi Büyükşehir tarafından yapılmış. Biz belediyeyi alınca ne oldu? İzBB depolardaki asfalt ve kaldırım taşlarını gelip alıp götürdü. O günden sonra İzBB Menemen'e 1 kamyon asfalt gönderdi mi? 4 ayda battı çıktıyı yaptık. İzBB tarihinde ilk kez bir ilçe belediyesine arsa satışları ile ilgili dava açıyor. Neden diye sorduğumuzda Menemen meclis üyeleri haberimiz yok dedi. Böyle mi takip ediyorsunuz Menemen'i? 790 taşınmaz satıldı bir önceki belediye başkanımızın döneminde. Bir tane battı çıktı yapılamadı. 4'üncü faz yapılamadı... Biz diğer ilçelerin SGK borcunu konuşacaksak, SGK borcu ile boğuşan ve işçileri eyleme hazırlanan ilçe belediye başkanı olarak bir sanatçıyı 5 milyon 300 bin TL nasıl dönüyor KDV hariç onu konuşalım' diye konuştu.
ATMACA: BİR MİKTAR HAKSIZLIK ETTİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM
AK Partili Uğur İnan Atmaca geçmiş dönem projelerini eleştirirken, 'Bir belediye başkanı belirli bir oyla seçilir ancak meclisler halkın yüzde 100'ünün oyu ile teşkil eder. O yüzden grubumuzdaki arkadaşların tabi ki farklı görüşleri olacaktır. Bunla ilgili tabii ki zaman zaman eleştirimiz zaman zaman desteğimiz olacaktır. Ancak ben bir miktar haksızlık ettiğinizi düşünüyorum. Sayın Eşki burada mıdır bilmiyorum ancak konuşmacıların görüşlerinin değil bilimin görüşlerinin önemli olduğunu belirtmişti. Bende katılıyorum bu söze. Bilim diyorsak körfeze dökülen dere yataklarını altında pissu boruları var. Bunlar betonla kaplandı. Eğer bilim diyorsak bunları dikkate almalıyız. Bilim diyorsak birleşik sistem ile ilgi bugüne kadar çalışmaların –mış -muş'un ötesine geçmediğini biliyoruz. Önceki dönem sünger kent diye bir proje vardı. Bunları için yer altı barajlarını inşa etmek lazım 'dedi.
MHP Grup Başkanvekili Bahadır Altınkeser geçmiş oturumlardaki konulara yanıt verirken, 'Sanki devlete ödenen SGK borçları borç değilmiş gibi konuşuyoruz. 2-3 ay SGK primini ödemezseniz hesaplarınıza bloke gelir, araçlarınıza haciz gelir. Yıllardır bu belediyelere uygulanmıştır. Muhtemelen prim borçları ödenmeden emekli olanlar bile vardır. Büyük bir sorun vardır ve bu çözülmeye çalışılıyor. Belediyeler hepimizin belediyesi. Belediyeleri bu darboğazdan çıkarmamız gerekiyor. Filiz Ceritoğlu Sengel burada ifadeler kullanmıştı. 2019'da belediyeyi devir alırken SGK borcu olduğunu söyledi. Biz bu hikayeleri Buca'da gördük. Bu dönem Buca'da meclis grubu olarak verdiğimiz soru ifadelerinde belediye borcunun ne kadar olduğunu sorduk ve bize 1 milyar TL borç olduğu söylendi. Sonra borç açıklandığında gördük ki Buca'nın SGK'ya borcu 800 milyon TL. Demek ki unutulma hikayesi Buca'da da yaşanmış. Her belediyeye uygulana sitem Aliağa'ya uygulanmaktadır. Hiçbir ayrıcalık Aliağa'ya uygulanmamıştır. Menemen'de bizim Selçuk'ta bizim. Bu şehir hepimizin. Bizler burada yerel yönetimler olarak yer alırken 2019'a da hazırlanıyoruz ve borçlu enkaz bir belediye devralmak istemiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda İzBB başkanı İzmir'i bisiklet kenti yapacağını söylemişti. 400 bin civarında üye var 1000'in üzerinde bisiklet vardı. 3 nisan 2024 tarihinde planlı ağır bakım ve onarım için kısa bir ara veriyoruz diye paylaşım yaptı. 6 ay oldu 199'uncı gün ve BİSİM ortada yok. Baktığımızda özel bir şirketin elektrikli bisikletleri bizim istasyonlarımız yanında para kazanıyor. Ayrıca CHP'den belediye başkanı seçilerek Milli Futbolcumuz Merih Demiral'ın heykelini yapan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı kutluyorum' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız ise, 'Bir taraftan Aliağa ile ilgili bu meclise gelmiş ve ilgili komisyonlarda oy bilrği yapılmış gündem maddesi geri çekildi. O kadar detaylı çalıştıkları oy birliği yaptıkları planı ne hikmetse burada geri yolladılar. Eleştiri yaparken önce aynaya bakacaksınız. Bu mecliste benim 6'ıncı yılım. Eleştirileri tek tek not alırım, ilgili kurumlar ile görüşürüm, ilgili meclis üyeleri ile görüşürüm, olurda mecliste kullandığım ifadenin yarın teslim ettiğim partime, kendime ve bana inanan meclis grubumu zora düşürür müyüm diye düşünürüm. Ben bugün CHP'nin 7 hatibini dikkatli dinledim. 4 tanesi Cemil Bey'i zora düşürdü. Bakıyoruz ki kendilerine gelince kabul ettiklerini devlet ve bakanlıklara gelince inkar politikası uyguluyorlar. Sayın Filiz Başkan dedi ki meclisi bir programa çevirdik. Haklılar. Bende o programı biliyorum. Belediyelerdeki, kurumlardaki skandalları açığa çıkarıyordu program. Bizde toplum olarak bunları öğreniyorduk. Bizde ne yaptık İZBETON kooperatif rezaletini mecliste gündeme getirince anladım ki Filiz hanım'ın hafızasında bu program aklına gelmiş. Usul ve yöntem konusunda bir öneride bulundu kendisi. Ben grupta hem derim ki bir konu gelince komisyondaki kişi ilk olarak söz alır. İlçeyle ilgili ise o ilçedeki kişi söz alır en son grup başkanvekili ya ad grup sözcüsü söz alır. Kendisinin yaptığı açıklamayı gördüm ki kendi grubu ile ilgili. Bir tarafta da halk arenası diye tanımladığı yerde tavsiyem olacak, Selçuk Belediyesi hiçbir meclisini canlı yayınlanmıyor. Bir önceki genel başkanınız meclislerimiz canlı yayınlanacak, şeffaf belediyecilik yapacağız demişti. Demek ki Selçuk Belediye Başkanı buna uymamış. Siz canlı yayın yapmayacaksınız, muhalefet ifadelerini yayınlayacaksınız, soru önergelerine cevap vermeyeceksiniz, sonra İzBB'ye fikir önerisi vereceksiniz. Önce sayın başkan aynaya baksın. benim CHP'nin grup başkan vekilinden ricam ezberden, gazete manşetlerinden konuşmayı değiştirelim. Sayın başkan Güngören, Esenler Belediyesi cami yeri verdi aldılar dedi. Bizde SGK'ya gittik ve sorduk. Selçuk size bir yer sordu mu diye. Selçuk Belediye Başkanımıza ulaşamadık dediler. Kendisine pazartesi gününe randevu alabiliriz. Bugün bu toplantıdan sonra ilçe başkanımıza rica edeceğiz Pazartesi ya da Salı ne zaman uygunsa gidelim beraber konuşalım. Geçtiğimiz mecliste karar almışlar ve bunu götürsünler neler olduğuna bakalım. Bir meclis kararı alıyorsunuz, bir talepte bulunuyorsunuz ve talebe karşılık alıyorsunuz. Sordum herhangi bir cami yerini SGK borcu karşılığı aldınız mı diye. SGK kurumu emeklisine ödeme yapan bir kurum. Gelir getirici olmayan bir yer almayız dediler. Hazineye verilenler ayrı. Narlıdere Belediyesi okul yeri ile ilgili talepte bulunmuş, Bayraklı, Karşıyaka talepte bulunmuş kabul edilmiş. 2022 ve 2023 yılları ağırlıklı olmak üzere borçları var. Sayın Başkanın büyük ihtimalle büyükşehir hayali vardı. Büyükşehir olmazsa Konak olsun dediler... Demek ki o telaşla zaten burada olmayacağım diyerek unutmuş olabilirler. SGK müdürlüğümüz nasıl diğer belediye başkanları ile görüştüler ise Filiz Hanım'ı da bekliyorlar' diye konuştu.
BİZ BUNA EVET DEDİK
Sözlerine rezerv alan ile devam eden Yıldız, 'İzmir depremi 30 Ekim'de oldu. O dönem belediye meclis üyesiydi ve çok yoğun şekilde çalıştık. Binlerce insan orta, ağır ve az hasarlı binalarda kaldı. Bakanlık orta ve ağır hasarlı binalarla ilgi rezerv alan belirledi. Orada 1,5 yıl içinde 6 bin konut yaptık. Tamamında depremzedeler oturuyor. Bugün boş denilen yerler yüzde 12'si mahkemelerin sonuçlanması için bırakılmış rezervler. Sadece orada kız öğrenci yurdu için bakanlığın aldığı yerler var. Onlar dışında tamamı bu. Orada 2014 yılında çekilmiş fotoğraf var. Tek bir ağaç yok. Şimdi orada yollar yapılmış, hastane yapılmış, altyapı yapılmış... Şimdi geçtiğimiz aylarda bir yerle ilgili Balçova'da yer talebi geldi İmar Komisyonu'na. Ben ve komisyon üyesi arkadaşlarımız bürokratlarımız ziyaret ettik ve konuyu anlattılar. Balçova Çetin Emeç Köyü'nde bir ada. Burası 100 binlik planda orman alanı. Mülkiyeti İzBB'nin. Ağaçlar var mı? Var. Ancak bir bölümü için ormandan görüş almışız 250 dönüm ile ilgili. Buranın orman vasfından çıkarılması ile ilgili Orman Bakanlığı görüş vermiş. Size verince oluyor da, depremzedeler için orman olmayan bir yer için verince olmuyor... Bu kentte 1 konut bitirmemiş İzBB'nin 6 bin konut bitirmiş ve yüzde 80'inde depremzedelerin oturduğu yerle ilgili bunları demesini üzülerek karşılıyorum. Balçova arsa mağdurları ile ilgili bir zayiat problemi var. Burayı plan içine katarsak ve genişleme konut lekesi koyarsak hem de günün sonra ev alanların zayiatlarını karşılayacağız hem de emsalleri biraz oynayarak dönüşüm yapılacak ve sayın başkanın vaat ettiği 25 bin konut yapılacak. Biz buna evet dedik. Neden? Çünkü deprem yaşadık. Bu kentte deprem sorununu ve kentsel dönüşüm sorununu biliyoruz. Halk Konut diye kurduğunuz konutlardan 1 tanesi hariç ilerlemediğini biliyoruz. Bu kadar alanı bir beceriksizliğin geçen dönemli mirasını aldınız. 104 maddenin 100'üne mutabık kalınması yerine kentin sorununu çözmeyen Soyer yerine kentin sorunlarını çözmeyi hedefleyen Cemil Tugay'ın geldiğini zannetmiştim. Bakıyorum bir taraftan hikaye yazıyorlar. Bu bakışla ne Cemil Bey yol ilerleyebilir ne bu bakışla bir yol ilerleyemeyiz .Ben bu kentte doğdum, burada yaşıyorum. Hepimizin bu kente borcu var. Kayıtlara geçsin. Biz 100 binlik planlar ile ilgili meseleyi çözme kanaatindeyiz. Bir yandan kendi tarafınızda ağaçları kesmekten çekinmeyip konut yapacağım derseniz, bir yandan depremzedeler için yapılan alanda ağaçları geri ver derseniz nasıl süreci geçiririz bilmiyoruz' diye konuştu.
YILDIR: MAHKEME ALEYHİMİZE KARAR VERMİŞ
Son olarak söz alan CHP Grup Sözcüsü Zafer Levent Yıldır, 'Sürekli bir 'siz inkarcısınız, biz 6 ay geçti bir sürü 6 ay yapıyoruz' eğer yaptığımız şeylerde eksik bırakılan işler varsa tabii ki düzeltmekle yükümlüyüz. Ben bugün ağırlıklı olarak körfezle ilgili konuşacaktım. Tabii ki arkadaşlarımız bir çok defa duydular biliyorlar. Kirliliği yaratan nedenler var körfezde. Bir de bunlara karşı neler yapılabilir kısa, orta ve uzun vadede diye. Ağırlımı Gediz'e vermek istiyorum. Gediz'in doğduğu yer Murat Dağ'ı oluyor. Önce bir maden ruhsatı talebi yapılıyor, bunun için ÇED raporu isteniyor. O dönemde çevre hareketine mensup gruplar bu sürece müdahil oluyorlar ve orada ÇED raporu bakanlık tarafından kabul edilmesine rağmen maden ruhsatı süreci aksıyor. Arkasında bir süre geçiyor, sonra şirket tekrar başvurduğunda ÇED raporu bakanlık tarafından reddediliyor. Biz geldiğimizde fark ettik ki böyle bir süreç yaşanmış. Bunun üzerine şirket daha önce kabul edilen raporu niye reddediyorsun diye dava açmış bizde davaya bakanlığın yanında müdahil olduk. Bugün aldığım bir habere göre mahkeme aleyhimize karar vermiş. EXPO alanı... Kamulaştırma yapılmış ancak devamı gerekiyor. Ülkemizin ekonomik koşulları nedeniyle bir süre ertelendi. Yanan orman alanıyla ilgili olarak. Orada makul gerekçeler var. Heyelandan bahsediliyor. Nasıl Cumhur İttifakı bazı konularda bizi önceden uyarma gereksinimi duyuyorsa aynı gereksinimi bizde duyuyoruz. Ağırlıklı konu Selçuk Belediye Başkanımız ile ilgili geçti. Filiz Hanım önümüzdeki mecliste soruların cevabını net verecektir. Bir bürokratın Ankara'dan gelmesi nedeniyle Mansur Yavaş ile yakın ilişkiler içinde olduğumuzu söylemek anlamsız düşüncelerdir. İşin amacı nedeni nedir bunları düşünüp değerlendirmek lazım. Yoksa biz sadece spekülasyon yapmış oluruz. BİSİM konusunda bir ara elektrikli bisiklet düzeni mi kurmalı diye bir konuşma oldu. Ancak kişisel olarak bende Sayın Cemil Tugay'da bisikletin anlamının elektrikli bisiklet olmadığını söylediğimiz için bu konuda da bir girişim oldu. Cemil Başkan bakanlığın tekne gönderip çalışmalar paylamasını memnuniyet ile karşılamıştı. 20 Haziran'da göreve gelen arkadaşımız 12 Temmuz'da gözaltına alındı 22,5 yıldan yargılanıyor. Tekrar 3 soruşturma gündeme gelmiştir. Bu yargılanmadaki amacın ne olduğunu anlamış değiliz. Eğer samimi yaklaşım getirilecekse mutlaka ama mutlaka bizim bürokratlarımızın moralinin düzeltilmesi için bir şeylerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. 22,5 yılla yargılamanın arkasında iyi niyet görmediğimizi söylemek isterim' dedi.