Yerel Yönetimler

Büyükşehir'de gündem Karşıyaka Planları

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Karşıyaka 1. Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu önerisi gündemlerinde AK Partili ve CHP'li meclis üyeleri karşı karşıya geldi. AK Partili isimler yapılaşma sorununa dikkat çekerken, CHP'li isimler ise Karabağlar'daki 540 hektarlık alana dikkat çekti.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı olağan meclisinde Karşıyaka ilçesi için hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu önerileri tartışmaya neden oldu.

KISA: ADALET OLARAK PROBLEM VARDI
AK Parti Meclis Üyesi Selma Kısa revizyon planlarına karşı olduklarını belirtirken, 'Revizyonlara karşı olmadığımızı, tam tersi kentin revizyonlara çok fazlasıyla ihtiyacı olduğundan bahsetmiştik. Planlar askıya çıktığında biz planları incelerken plan açıklama raporunu görmemiştik, askıya çıktığında baktım. Gerçekten çok detaylı çalışılmış bir plan. Ama bir plan ne kadar detaylı çalışılırsa çalışılsın gözden kaçabilen hususlar da olabiliyor. Özellikle de o alanları gördüğümüz için komisyonuna iadesini istemiştik. Gerçekten teknik olarak problem vardı. Adalet olarak problem vardı. Kamulaştırma yaratan bölümler yaratılıyordu. Uygulamayla ilgili çok ciddi sorunlar yaratan plan kararları vardı. Özellikle de ben söz alıp o bölümlerle ilgili revizyonun tamamı değil. O bölümlerin komisyonlara iadesini çok talep etmiştim. Olmadı... Ama itirazlarda kısmen değerlendirilmiş. Karşıyaka Belediyesi tarafından aynı biçimde değerlendirilmiş. Bu anlamda bir değerlendirme yapıldığı için evet 'İzmir halkı adına teşekkürler. Çünkü büyük bir yanlıştan geri döndü' demiştik. Yaptığımız söz aldığımız konularda özellikle hani teknik anlamdaki konularda gerçekten problem gördüğümüz noktalarda uyarılarda bulunuyoruz. Yoksa onun ötesinde kent için yapılan hiçbir şeyin önünde duran bir durumda değiliz. Dediğim gibi revizyonların her zaman destekçisiyiz. Revizyonlar yapılsın' diye konuştu.

BOZTEPE: UYGULANAMAYACAK
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, 'İlk önce Karşıyaka planlarıyla ilgili sanırım 15 Mayıs'ta burada görüşmüştük. Bu planla ilgili Karşıyaka'nın büyük bir kısmını kapsayan Bostanlı Deresi'ne kadar bir revizyon planı diye yapıldı. Plan revizyonlarını niye biz yaparız? Çarpık yapılaşmayı, kentleşmeyi düzeltelim diye. Sadece yapısal dönüşüm. Yani binaları sağlamlaştıralım. Onun için yapalım olmaz. Ve burada emsal artışları verildi ve bunun da sırf Karşıyaka'ya verilmesini de burada yanlış olduğunu defalarca söyledik. Ve bunu size, kamuya alan kazandırırız diye revizyon planları yapılır, yolları genişletir, yeşil alanlar yaratırız diye o zaman da söylemiştim. Bugün bir daha söylüyorum. Otoparklar yaratırız. Kamuyu alanı yaratırız. Bunu bir site içinde çözmemizin mümkün olmadığını çok iyi biliyoruz. Burada odanın da bir itirazı var. İmar Kanunu'na bu denli aleni aykırı olan bir planı kentin kurtarıcısı gözüyle bakılan Şehir Plancıları Odası'nın da yaptığı bir itirazda var. Mesela bu itirazın tamamını ben çok merak ediyorum. Bu plana meslek odası nasıl itirazda bulunduğu önemlidir. Eğer kayda değer bir itiraz yoksa bu demektir ki artık her belediye sosyal donatı ilavesi yapmadan, yolları genişletmeden, otopark alanı bırakmadan inşaat artışı yapmaktadır. Bakın içtenlikle söylüyorum. Bu söylediğim cümleler çok önemli. Ve önümüze bundan geriye kalan dört buçuk yıl boyunca devamlı karşımıza çıkacaktır. Sosyal donat ilavesi yapmadan yolları genişletmeden otopark bırakmadan inşaat artışı olmaz, getirilmemelidir. Tabii ki inşaat yapalım. Yapmadan burayı düzenlememiz mümkün değil. Ama kamuya alan yaratmalıyız. Eğer ki biz bunu yapmayacaksak o zaman bu kente mübahtır diyeceğim arkadaşlar. Bu planı hazırlayan meslek insanının bu meslekle ilgili arkadaşlarımız ilkesel bir duruş göstermesini asla beklemiyorum. Çünkü Karşıyaka'da eğer giderseniz bir göreceksiniz ki bir tarafta altı kat, bir tarafta on bir kat, bir tarafta yedi kat, bir tarafta dokuz kat... Bunların önüne geçmemiz gerekir. Ve bununla ilgili nasıl olacak? İşte revizyon planı yapmamız lazım. Yani sabahleyin erkenden uyanıyoruz. Diyoruz ki ben buraya bir kat verdim... Bu yanlış, devamlı büyüyecek, büyüyecek kar topu gibi önümüzde devasa bir hale gelecek. 15 Mayıs'ta verdik işte... Hem de sosyal donatı olmadan, yolları genişletmeden, otopark yaratmadan, hiçbir şey yapmadık, verdik. Nereye verdik? Bir tek Karşıyaka'ya verdik. Orada da gene yanlışlar var. Bu plan doğru bir plan değil. Bu revizyon planı falan değil. Bu plan bazılarına göre yapılmış plan ve asla da uygulanamayacağını burada söylüyorum' dedi.

AŞIK: BİR TIK DAHA İYİ
CHP'li Meclis Üyesi Nilüfer Bakoğlu Aşık, 'Şimdi biz planları yaparız. Bir ay askıya çıkarırız. Askıya çıkardım ama nedenimiz nedir? Eğer hata varsa bunların düzeltilmesi ve kamuoyuna duyurulması, mal sahiplerine bilgilendirilmesi için. Ve eğer bu hata varsa, hatadan dönmek için, Karşıyaka planları da bir ay sürede askıdayken hem 1/1000'de askıdaydı, 1/1000'leri biz Karşıyaka Belediyesi'nde inceledik. 5000'likler de buradaydı. Bu arada 1/5000 ve 1/1000'likleri koordineli olarak birbirleriyle hani uyumlar açısından da değerlendirildi ve birçok konuyu ele aldık. Şimdi teşekkürleri aldık. Her zaman diyoruz. Biz eleştiriye açığız. Eleştirinin ve yanlışın her aşamasında dönmeye de razıyız. Hem 1000'lik hem de 5000'lik anlamda. Dolayısıyla burada iki tane problem yani daha önce problem gibi görülen ve konuşulan konu. Bu birlikte uygulama yapılacak alan sınırlarıydı. Bu İZBAN'ın kenarındaki özellikle adalarda. Çünkü İZBAN altına alındıktan sonra bu adalarda ruhsatlı yapılar vardı. Yol gövdesinde kalan yapılar vardı. Bunları irdeledik ve birlikte uygulama yapılacak alan sınırlarını kaldırdık. Neden kaldırdık? Yine bir plan çözümüyle bunları şu anda yasal hale getiriyoruz. Plan bunlara bir çözüm verdi çok da güzel oldu açıkçası. Evet ortak akılla yapıldı. Yani Karşıyaka Meclisi'nde ve burada da ortak akılla hareket ettik. Ve bir çözüm bulundu. Şimdi başka bir bu planda getirdiğimiz yeni şeyler var. Özellikle de Hüsnü Bey gibi revizyon imar planları, yolları genişletmek ve sosyal donatı alanlarını arttırmayı hedeflemekte. Ancak bizim handikaplarımız var. Alan dolu. Bu alanda yapacağımız kararlar çok zordu. Ama yine şöyle bir şey yaptık. Biliyorsunuz deprem orta ve ağır hasarlılara yine Hüsnü Bey'in ve birçok arkadaşımın bulunduğu mecliste yüzde 20 inşaat artışı verdik. Ancak biz bu planla farklı bir şey yapıyoruz. Deprem sonrasında yüzde 20 inşaat artışı verdiğimiz için sahilde 7 kat, 9 kat, 11 kat şeklinde bir görsellik çıktı. Bunlar için hep beraber burada oy kullandık. Sadece Cumhuriyet Halk Partililer değil hep beraber ortak karar verdik buna. Şimdi dönelim plana. Planda şöyle bir şey getiriyoruz. Evet diyoruz ki kentte yüzde 20'lik bir inşaat artışına ve kentin yenilenmesine ihtiyaç var. Ancak diyoruz ki yüzde 20 inşaat artışı verdiğimiz yerlerde yüzde 20 de kamuya terk etmesini öneriyoruz. Plan 1/1000 ve 5000 ölçeğinde eğer yüzde 20 inşaat artışı alırsa. Yüzde 20 kamu ediyor. Yani neymiş? Şunu söylemek istiyorum Hüsnü Bey'e, bu planla kamuya yüzde 20 oranında bir terk elde ediyoruz. Yollar ve sosyal donatı alanları için ben planın doğru olduğunu şu anda çok daha güzel olduğunu düşünüyorum. Başta da çok güzeldi ortak akılla üretilmiş bir plandı. Ama bir tık daha iyi olduğunu düşünüyorum' diye konuştu.


YILDIZ: TEŞEKKÜRÜMÜZ İRONİYDİ
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, 'Biraz önce de söz aldığımda da belirttim. O belirttiğim maddeler Karşıyaka revize planları, vizyon planlarıydı. Mayıs ayında bu mecliste tartışırken Sayın Cemil Bey Meclis'te başkanlık yapıyorlardı. Karşıyaka mevcut belediye başkanımız da buradaydı. O gün de planları kendi işte burada yeni öğrenmişti. O da ayrı bir problemdi. O gün de ifade etmiştik. Özellikle bugün itiraz olan bu yerlerle ilgili demiştik ki Sayın Başkan burada yanlış bir plan var. Burada vatandaşları maalesef uygulama görmüş yerlerde plana katarak adalar oluşturarak vatandaşları bizimle karşı karşıya getirecek demiştik. O gün de sayın Nilüfer Hanım plana gayet iyi ve güzel, çok çalıştık demişlerdi ama demek ki birtakım yerler eksik kalmış ki daha hala vatandaşların itirazlarını değerlendiriyorlar. Bugün de şunu rica etmiştik, demiştik ki ya gelin bu planı komisyonlara geri yollayalım. Bizim ortaya koyduğunuz bu eleştirilere tekrar bakın. Burada ciddi problemler var demiştik. Ama Sayın Cemil Tugay çok detaylı çalıştım dedi. Ben ilçe başkanıyken çalıştım o konuyu dedi. Kendi çalıştığı planı getirip o büyükşehirde kendi başkanı olduğu yerde kendi onaylamış oldu. Ve görevi devretti. İlçe başkanının maalesef bir plandan bir haber olduğunu mecliste öğrendik. Niye bunları anlatıyorum Sayın Başkan? Ben yine şunu söylüyorum. Temele baktığımızda Karşıyaka gibi bir yerde biz maalesef zayiat almadan emsal artışları verdik. Ada bazındaki alanlarda sırf bu anlamda birtakım adalardaki yapıların ilgilenmesi adına artışlar verdik. O gün de söylemiştik. Kamuya belli bir oranla terklerle adalar oluşturabilirsiniz. Ancak Karşıyaka'ya verdiğimizi, Bornova'ya veremedik. Karşıyaka'ya verdiğimiz önerge olarak sunduğumuz K'larda 2025 yılı itibariyle bitecek olan K bölgelerinde Konak'a veremedik. Yine Karşıyaka'ya o gün için verdiğimizden maalesef döndük. Başka ilçelere veremedik. Şimdi bu kentin bir planlama sorunu var mıdır? Evet bu kentin bir planlama sorunu vardır. Bu kentin bir yenilenme ihtiyacı var mıdır? Evet yenilenme ihtiyacı da vardır. Zaten 25 binlik planların yeniden hazırlanması gerektiğini söylemiştik. Çünkü süresi doldu. Bununla ilgili bir çalışma yürütüldüğü bilgisi var ama daha bize gelen bir konu yok. Ancak 25 bin, 100 bin uyumlarıyla başlayan bir sürecin sürdürülmesi gerektiği, kente yeni alanların açılması gerektiği bir gerçek olduğu kadar eski yapısı bulunan bu yerlerin Karşıyaka gibi Bayraklı gibi, Bornova gibi, Konak gibi bu alanların da ada bazlı teşviklerle çözülmesi mümkün. Ancak çok iyi çalıştığımız dediğimiz planlarla ilgili maalesef bugün oy birliğiyle itirazları kabul ettik. O gün AK Parti grubu bunu söylemişti. O gün AK Parti Grubunun imar komisyonu üyesi arkadaşlarımız bunları söylemişti. O gün AK Parti grubunun Karşıyaka'dan gelen meclis üyeleri bunu söylemişti. Biz kent adına yapıcı olan her noktaya teknik olarak çalışan bir grubuz. Milliyetçi Hareket Partisi'nin de yaklaşımı da bu şekilde. Tüm meselelere böyle yaklaşıyoruz. Ancak maalesef bunun bir milat olmasını kayda geçmesini talep ediyorum. Esasında teşekkürümüz bir ironi. Yani keşke o gün bunu komisyonlara yollasaydınız. Ben bundan sonra Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu bu yapıcı tavrın komisyonlarda ve belediye meclisi idaresi tarafından daha dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Bizler tecrübeli meclis üyeleriyiz. Yeni katılan arkadaşlarımız ve mesleki tecrübesi olan arkadaşlarımız olabilir. Biz grubumuzda sadece imar komisyonuna verdiğimiz iki üyemizle çalışmıyoruz. Belediyenin bürokratları bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerli meclis üyeleri birtakım bilgiler anlamında daha rahat çalışabilirler. Bizim bir de alt komisyonlarımız var. Biz bir imar konusu geldiğinde uzmanlarımız ve alt komisyonlarımızla da konuyu çalışıyoruz. Ve bir meseleye siyasi gözle asla bakmadık da bakmıyoruz da. Meseleye kentin temel sorununu çözmek için bakıyoruz. Ve böyle bakmaya da devam ediyoruz. Ve bu anlamda da bugün 58-59-62-61'e baktığınızda ise Karşıyaka'da uygulanan maddeler, hepsi oy birliğiyle itirazların kabul edildiği noktalar. Maalesef mayıs ayında bizim söylediğimizdi. Biz mayıs ayında bunları dikkate alıp komisyonlara yollamış olsaydık haziran ayında hiç itiraza gerek kalmayan bir düzenlemeye geçirebilirdik. Askı sürecini tamamlamış, bugün itirazlara konu olmayan uygulamaya geçebileceğiniz bir Karşıyaka olurdu. Maalesef zaman kaybı yaşıyoruz. Artık kentin tüm alanlarda zaman kaybedecek bir günü kalmadı. Bunu kentin tüm temel sorunlarını da görüyoruz. Zaten stratejik planı da tartışırken de bunları konuşacağız. Ama ben tüm kayıtlara geçmesi bakımından o söylediğimiz, ortaya koyduğumuz eleştiriler dikkate alınsaydı bugün bu süreç kaybını yaşamazdık' ifadelerini kullandı.


KARŞIYAKA BELEDİYESİ'YLE İLGİLENDİĞİNİZ KADAR 540 HEKTARLA İLGİLENSEYDİNİZ...
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır Karabağlar'daki alana dikkat çekerken, 'Türkiye'de hükümetin belli başlı iki prestijli kentsel dönüşüm girişiminden bir tanesi 540 hektarlık alandır. Konak, Bornova, Karşıyaka falan diyor arkadaşımız ama Karabağlar'dan hiç konuşulmuyor nedense. Karabağlar'da yasanın çıkış yılı 2012. Ve bugün 2024'teyiz. Tam 12 sene geçti. Bu 540 hektarlık alanda. 540 hektarlık alanın 101 hektarlık bölümü kamu alanı. Özel topraklar satın alındı. Ondan sonra da binalar yapıldı. Ama aslında bu kamulaştırmanın ve binaların yapılmasının amacıysa daha önce ilan edilen işte ikinci etap ya da üçüncü etap gibi birtakım kentsel dönüşüm alanlarından boşaltılacak insanların yerleştirileceği mekanları yaratmaktı. Ama bunlar yapıldı. Binalar ihmal edildi. Ama ne yazık ki bir rezerv alan olarak kullanılmadı. Ve bunu defalarca söyledik. Şimdi ben diyorum ki aslında büyükşehir meclis üyeleri olarak Cumhur İttifakı dedi arkadaşımız. Cumhur İttifakı öncelikle bu hükümetin prestij mekanları olan yerleri yapsın. 12 sene içerisinde Karşıyaka'yla ilgilendiğinin onda biri kadar ilgilenseydi bugün 540 hektarda binlerce insan huzurlu bir şekilde evinde oturuyor olacaktı. Yani biraz bu konulara ya ben bunu daha önce de söyledim. Bizm burada sorularımız var. Siyaset ne? Ne siyasi oluyor. Ne demezsem siyasi olmuyor filan. Yani ben bir arkadaşlarımıza ne diyeceğiz? Nereyi, neyi değerlendirerek söyleyeceğiz? En fazla işte Karabağlar'da bir girişimlerinin aslında henüz başarılamamış olmasından dolayı değerlendirme yapmak zorunda kalıyoruz. Başka şeyleri söylersek İller Bankası'nın ne yaptığını, kredi verip vermediğini söylersek kimin ne kadar kredi verdiğini oturup konuşursak siyasi oluyor. Yahut işte bilmem nereye yatırım yapıyorsunuz. Ya da geçenlerde katıldığım toplantıda körfezin temizliği için de konuştum. Körfezin temizliği için bizden bir sürü şey bekleniyor ama bir örnek verdim. Kocaeli'nde tamam bir devlet destekli bir şeyler yapıldı. Hükümet destek verdi filan. Ama 3,5 milyon metreküp çamurun alınması için harcanan para 5,5 milyar dedim. Bizim bu körfezden 50 milyon toprak alınması gerekiyor. Bu da hesap da kabaca 80 milyara mal oluyor. Bütçemiz de 40 milyar demiştim. Peki yani hükümetin hayata geçirdiği, gerçekleştirdiği şeyler eğer bizim yaşamımıza birebir yansıyorsa bunları değerlendirmekten uzak durmak durumunda mıyız? Yani büyükşehir belediyesi oraya sosyal yardım yaptı. Ama az yaptı daha farklı yapmalıydıdan öte eğer bu insanların ekmeğe bile ihtiyacı var dediğim zaman siyasi oluyor. Ama arkadaşlar oraya beş liraya buraya on beş lira yaptınız dediğimiz zaman siyasi olmuyor. Bu da ilginç yani. Biz nereyi nasıl değerlendireceğiz bilmiyorum. Karşıyaka Belediyesi'yle ilgilendiğiniz kadar şu 540 hektarla ilgilenseydiniz arkadaşlar, bugün çok farklı şeylerden konuşuyor olabilirdik' dedi.

YILDIZ: HER KONUYU KONUŞMAYA HAZIRIM AMA...
Son olarak yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, 'Sayın Grup Başkan Vekili Karşıyaka'yı konuşurken birçok yerden konuşmaya bir de soru sormayı kendine uygun gördüler. Ben eleştirdikleri tavra dikkat etmelerini tavsiye ederim. Şimdi Sayın Başkan vekili mesela dediler ya 540 hektarla ilgili. Ben mesela Sayın başkan vekili, kendisi Karabağlar'ın meclis üyesi olduğu için konuya hakim. Dönüp dolaşıp konuyu oraya getiriyor. Çok da bildiğim yerler diye bakıyor olabilir. Ama ben kendisiyle özel oturumda tartışırım. Ki Karabağlar Meclis Üyemiz Kazım Bey de ilçe başkanlığından gelmedir ve Karabağlar'da 540 dışındaki tüm alanların hikayesini çok iyi bilirler. Ancak şunu çok net ifade ederim. İlgilenme dedikleri yerde bakanlığımız maalesef belediyenin açtığı davalar ve itirazlara rağmen beş kere plan yapıp 1600 tane konut bitirmişlerdir. Keşke AK Parti'nin yaptığı gibi Karşıyaka'da mayıs ayındaki planlara koyduğumuz itirazları dikkate alın deyip iyi niyetle koyduğumuz eleştiri gibi bakanlıkla müzakerelerde eleştirileri ortaya koyup düzeltseydik de bugün orada binaların inşası devam ediyor olsaydı. Kaldı ki kaldı ki İzmir depremini yaşadığımızda belki Sayın Başkan vekili o gün de meclis üyesiydi ama o toplantılarda fiilen yoktu. Ben fiilen vardım. Sayın Bakan Murat Kurum İzmir depremi olduğunda Karabağlar Belediye Başkanı'na tüm planlarla ve tüm sorunlara müzakere edelim diye açık davette de bulunmuştu. Keşke o gün o davette samimiyetle ve iyi niyetle karşı oldukları noktaları sıralasalardı. Yani mesele şu eğer siz 10 yıl önce 100 binlik planlara protokol karşılığında imza koyup. 104 maddenin 100'ünü bakanlık yaptığı halde siz 4 maddede adım atmadığınızda kalkıp da karşı tarafa neredeyiz sorusunu sorduğunuzda ben karşınızda olmak zorunda kalırım. Şimdi beş kere planlara dava açacaksınız. Bir kere müzakereye gelip konuyla ilgili karşı olduğunuz şeyleri söylemeyeceksiniz. Yolun 30 metre karşısında kendiniz iki buçuk emsalle inşaat yaparken bakanlığın ortalama iki emsalle üretmek istediği inşaatlara karşı çıkacaksınız. Bugün 260 dönüme yakın gayrimenkulü bulunan bakanlığın sadece 60 dönümde inşa ettikleri 1600 konut ki biz o konutları bitirebildik ama daha hala Büyükşehir Belediyesi'nin geçmişe döndüğümüzde 10 yıllık tarihinde 1600 tane bitirdiği konut yok. Biz İzmir depreminde 6 bin tane konut bitirmişiz. Daha hala TOKİ'yle bugüne kadar İzmir'de 30 binin üzerinde konut üretmiş bir iktidarın temsilcileriyiz. Biz bunları sabaha kadar müzakerelerle tartışırız. Ancak kentin sorunlarını çözmem de ben şu tavrı bekliyorum. Karabağlar'da olur, başka yerde olur. Ya neye karşıysanız samimi söyleyeyim. Sürekli dava açarak nereye gideriz? Yani 30 metre yolun karşısında iki buçuk emsal kendiniz yaparken sorun olmuyor. Yine Yeşildere Karabağlar'daki mobilyacıların bulunduğu alanla ilgili yetkiyi istediler. O gün Bakan Bey'den. Bakan Bey devrini yaptı Karabağlar'a. Şimdi kentin sorunlarını bizim koyduğumuz tavırla koyarsak çözeriz. Ama kentin sorunlarını bilgiden uzak sadece manşet siyasetiyle konuşarak gelirsek çözemeyiz. Sayın Kurum'un körfez ziyaretiyle ilgili konuları zaten önümüzdeki mecliste adet için gireceğiz ama ben mesela şunu sorarım. Sayın Başkan 9 yıldır bitiremediniz dördüncü fazın maliyetini kendi yüklediğiniz sorunları tartışmayacak mıyız? Tüm konulara girmeye hazırım ama bugün 9 Eylül. Ben 9 Eylül ruhuna hitaben grubumuzla da aldığımız bir karar gereği dilek temelleri de yapmama kararı aldık. Çünkü niye? Bugün içinde bulunduğumuz cumhuriyetin varoluş sebebi kuruluşun ve kurtuluşun şehri İzmir'in kurtuluş günüdür. Bugünün ruhuna uygun meselelere müzakere ederiz. Meselenin özdesinde müzakere ederiz. Ben Sayın Cumhuriyet Halk Partisi grubundan ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsil eden belediyeden şu tavrı bekliyorum. Sayın bakanlığımızın bürokratları ve kurumlarıyla o ortaya koyduğunuz ve imza attığınız protokollere sahip çıktınız. Eğer kentin meselelerinizi hak edeceksek müzakere etmeye hazır bilgisi ve eserine sahip bir AK Parti grubu ve Cumhur İttifakı'yla birliktesiniz. Bunun kıymetini bilmelerini rica ederim. Biz Karşıyaka örneğindeki o maddeyi tartışıyoruz, gündem maddesinde ne konuşuyorum? Biz Karşıyaka ile ilgili bu itirazların 2 ay önce geleceğini söyledik. Ve bunların yanlış olduğunu ifade ettik. O gün o planı çok iyi deyip savunanların bugün hatadan döndük, askı süreçlerine baktık demesini de doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Ve dediğimiz şey çok açık ve net. Biz hamaset üzerinde konuşmuyoruz. Kentin sorunları üzerine konuşuyoruz. Kentin sorunlarını çözmek üzere konuşuyoruz. Ve bununla ilgili de benim konuşmamın ya da diğer arkadaşlarımın konuşmasının çok bir çalışmayla geliyoruz. Meselelere böyle yaklaşıyoruz. Dersimizi çalışarak geliyoruz. Varsa bir hata müzakere etmeye hazırız. Ancak hiçbir müzakere etmeden hiç konuşmadan imzalanır ve sahip çıkmadan kalkıp da bir genel üzerinden tanım yaparsanız gündemin dışına da çıkmaya gayret gösterirseniz çıkılabiliyor. Bu itirazım yok. Ama bir çıktığımızda da siz de itiraz etmeyin' dedi.