Büyük aşkın kısa romanı!

Bu çok güzel bir aşkın hikayesidir!

Hatta…

Onların öyküsüne…

'Büyük aşkın kısa romanı' bile diyebiliriz…

Sevda masaları…

Müzikle süslüdür…

39 yıl önce…

Onlarla yaptığım röportajın külleri arasından…

Ne kaldıysa aklımda…

Sunuyorum kalplerinize…

***

Bu hikayenin erkek kahramanı…

İzmir'de doğdu, büyüdü…

Henüz beş yaşındayken…

Babasının çalıştırdığı cambazhanede…

Bir elinde zil, ötekinde tokmak…

O günkü adıyla 'Karankas Davulu' çalarak müziğe başladı…

İzmir Şehir Orkestrası'nda profesyonel oldu…

Bacak kadardı, klarnet üflerken herkesi büyülüyordu…

Doktorlar, 'Senin nefesin bu işe yeteri değil!' deyince…

Bateri'ye dönüş yaptı…

Türkiye'nin en büyük orkestraları ile dünyayı dolaştı…

'Gel, bizim ülkemizde yaşa!' tekliflerini…

Hep elinin tersiyle itti; 'İlle de vatanım' dedi…

Türkiye O'na 'Milli Baterist' unvanını yakıştırdı; bağrına bastı…

Dört kez evlendi…

Sonunda mutluluğu adını verdiği orkestrasının son solistine kaptırdı…

Kız çok güzeldi, tatlı sesiyle aranjman söylüyor ve…

O günlerin unutulmaz moda parçaları…

'Aşk Eski Bir Yalan'

'Kime Niyet Kime Kısmet'

'Seni Beklerim Öptüğün Yerde' ve…

'Reyhan'ı nasıl unutabiliriz?

O güzel kız tatlı sesiyle büyük alkış topluyordu…

Üstelik ablası…

Türkiye'nin en gözde Türk Sanat Müziği solistlerindendi…

Onların genlerinde bile notalar diziliydi…

Dünya evine girdiklerinde, takvimler 1968'i gösteriyordu…

***

Mutlaka hatırlamışsınızdır…

Vasfi Uçaroğlu ve Kamuran Akkor

Çok mutlu bir çift oldular…

Mine ve Menekşe adını verdikleri iki kızları…

Yıllar sonra da torunları oldu…

Kader onları ayırıncaya kadar…

43 yıl aynı yastığa baş koydular…

Kamuran Akkor, daha sonra stil değiştirdi…

Aranjmanları bıraktı; Türk Sanat Müziği ile Arabesk'e yöneldi…

Geçen ay…

73 yaşın keyfini sürerken TV'deki 'İbo Şov'da…

İbrahim Tatlıses'le birlikte adeta şakıdı; parmak ısırttı…

Yarım asırdır büyük aşka sevdiği adamı andı…

Sesi titredi; gözleri buğulandı…

Kamera'ya bakarken…

80 milyon Türkiye'ye, 'N'olur bizi unutmayın!' der gibi baktı…

***

Kamuran Akkor'u ekranda izlerken…

Anılarımın arasından…

40 yıl önce Yeni Asır'dayken…

Bu dünya tatlısı çiftle yaptığım röportajı hatırladım…

Aşkları o kadar büyüktü ki…

Yatakta poz vermekten bile çekinmiyorlardı…

(Yarım asırlık dostum, meslektaşım Esat Erçetingöz'ün fotoğrafları adeta sanat eseriydi…)

O sırada…

Kamuran Akkor 33, Vasfi Uçaroğlu 53 yaşındaydı…

Romantizmin doruklarında dolaşıyorlardı…

Her soruya cevap verdiler…

Mesela…

Kamuran Akkor, o gün…

Hayatına giren ilk giren erkeğin Vasfi olduğunu…

Hayranı genç kızlar sokak ortasında kocasını öpünce…

Gece yarısı kavga çıkardığını…

Vasfi alttan alınca hemen barıştığını…

Vücudu bozuluncaya kadar bikini giyeceğini…

Sahnede seksi görünmeyi sevdiğini…

Evde yemek yapmayı kimselere bırakmadığını…

Kocasının kuzu gibi olduğunu…

Tanımayanların O'nun için 'çekilmez kadın' dediğini…

Uzun uzun anlattı…

Röportaj, yarım sayfaya zor sığmıştı…

***

Gelelim, bugünlere…

Unutulmaz baba müzisyen Vasfi Uçaroğlu…

10 yıl önce neredeyse bu günlerde…

Kanser illeti yüzünden sevenlerine veda etti…

Kamuran Akkor ise…

Anılarıyla yaşıyor…

Ve…

Belki inanmayacaksınız ama…

70'li yaşların ilk üç yılını geride bıraksa da…

Çok iddialı; diyor ki:

'Şimdiki genç kızlara taş çıkartırım... Kilom 57… Son 30 yılda hep aynı kilodayım… Uykuma dikkat ediyorum; alkol ve gece hayatından uzak duruyorum… Ayrıca bol bol yüzüyorum…'

***

Onur Şenay'la birlikte…

'Kats Tiyatro'yu kurdu…

Daha düne kadar tiyatro sahnesindeydi…

'Kader Arkadaşım' komedisinde yıldızlaştı…

Pandemi yüzünden ara verdi…

İspanya'daki bir müzik şirketi O'nu yeniden keşfetti…

Bu yaşta Avrupa'da plağı satılıyor, gururla…

Sadece 12 yılda…

50 adet 45'lik yaptı; çatır çatır satıldı; rekorları parçaladı…

Geçen yıl…

(70'li yaşların enerjisiyle…)

'Kelebekler Özgürdür' ve 'Arabeske Devam' adını taşıyan…

Albümlere imza attı; müzik dünyasına kendini alkışlattı…

***

Bitiriyoruz…

Müzik Dünyası'nda yaşanan…

Ve imrendiren…

Bir büyük aşkın yalnız kalan güzel kahramanı Kamuran Akkor'dan…

Bu şahane tatil gününde önce…

(Pikabınız yoksa, internetten indirerek…)

'Aşk Eski Bir Yalan' parçasını dinleyin…

Sonra…

Sırayı 'Seni Beklerim Öptüğün Yerde' şarkısına verin…

Ve, finali…

Ya 'Reyhan' ile yapın…

Ya da Gencebay'ın imzasını taşıyan…

Müthiş klasik 'Bir Teselli Ver' ile gerçekleştirin...

Mutlu bir hafta geçirmeye başladığınızın…

Farkına varacaksınız…

Ha'di şerefe, unutulmaz aşklara…

Nokta…

Sonsöz: 'Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar… / Hz. Mevlana…'