Bu heykeli Kocaoğlu dikseydi İzmir’de n’olurdu?

Hani, bazı İzmirliler acayip hayran ya Eskişehir'in Reisi Yılmaz Büyükerşen'e?

Kabul ediyorum; yerden göğe haklılar…

Son icraatı bence müthiş!

***

Efendim, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi biliyorsunuz heykelleri seviyor; çünkü başkan da bu konuda hünerli… Kenti güzelleştirmek için heykeller harika birer kent mobilyası oluşturuyor, alkışlamak gerek…

Son heykel, Porsuk Çayı kenarına yerleştirilen 'eşek kafalı' çekirdek çitleyen bir adam heykeli…

***

Ancak, burada temel amaç salt kenti güzelleştirmek değil…

Asıl amaç, çevre temizliğine dikkat çekmek…

Yani…

Bundan böyle Porsuk kenarında kabuklu yemiş yiyerek çevreyi kirletenler, 'Çekirdek Çitleyen Eşek Adam' heykeli ile göz göze gelecek…

Yüzleri kızaracak…

…Ve; 'eşek yerine konulduklarını' düşünerek, acayip utanacaklar…

Belediyenin 'arzu ettiği' galiba bu!

Çünkü, çekirdek kabuğu temizlemekten kafayı kırmak üzereler…

***

Heykeltıraş Başkan Büyükerşen, 'Çevre hassasiyeti yüksek kişilerden gelen şikayetler üzerine bunu yapma kararı aldık… Amacımız, bu heykeli koyarak çevre temizliğine mizahi bir açıdan dikkat çekmek istedik' diyerek topu taca atıyor…

***

Eskişehir'in başkanı topu taca atmaya devam etsin… Aynı 'çevresel ayıp' İzmir'de yıllardır sürüyor…

Biliyorsunuz, biz İzmirliler bayılırız çiğdem çitletmeye…

Evin içinde yersek, kabukları yan tarafta duran boş tabağa…

Balkonda yersek çaktırmadan sokağa…

Birinci Kordon'da yiyorsak, ya güzelim çimlerin üstüne… Ya da yallah denize…

***

Başa çıkamadı İzmir Büyükşehir Belediyesi… Çareyi, 'Çiğdemin tadını çıkar ama Kordon'un keyfini kaçırma' sloganına sığındı… Vatandaşı çekirdek kabuklarını çimlere atmaması konusunda uyarıcı video ve afişler hazırladı ama yine de tam anlamıyla sonuç alamadı… Sonunda ipin ucunu bıraktı; 'koluna kuvvet' temizlemeye devam etti; hala süpürüyor…

***

Demek ki, bunun 'duyarlı olmak'la yakından ilgisi var…

Bu yüzden, İzmir Büyükşehir Belediyesi 10 yıldır 'gıkını çıkarmadan' Birinci Kordon'u çekirdek kabuklarından temizliyor… Gidin bakın yaz aylarında çimlerin üstü 'çekirdek tarlası'ndan farksız…

Ama bir gün olsun, İzmir Büyükşehir Belediyesi 'Çekirdek Çitleyen Eşek Kafalı Adam' heykeli koymadı Kordon'un göbeğine…

***

Niye?

Başkan Aziz Kocaoğlu'nun aklına gelemez miydi 'mizahi bir destur'?

Gelse uygular mıydı?

Ya da, tutun ki, aklına gelmedi; böylesi uçuk bir projeyi önerdiler…

Dikkate alır mıydı?

Sanmıyorum…

Çünkü…

'Eşek' sıfatıyla bütünleşen her 'uyarı', bu topraklarda yaşayan herkesi rencide eder… Bu, bizim milletin doğasında var; kurtuluşu da yok!

***

Aslında bilir misiniz ki…

'Eşek', adı kötü kendi harika bir hayvandır, eşekliği ise hep atasözlerinden günümüze taşınmıştır… Örneğin, batı kültüründe eşek aşağılayıcı bir kelime değil… Almanlar, insanlar için 'eşek' demezler ama kaba-saban kişilere 'öküz' derler… Çünkü öküz eğitilmez ama eşek eğitilir… Halbuki, Türkiye'de 'aslan' veya 'kaplan' diye seslenseniz, boynunuza sarılır… 'Eşek' dediniz mi, alimallah mahkemelik olursunuz…

***

Dedim ya, bütün kabahat atasözlerinde…

Örneğin, 'Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir' benzetmesine başka bir ülkede rastlayamazsınız…

Ha keza, 'Eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış' sözü içinize sığıyor mu?

Ya da…

'Eşek şakası yapma kardeşim…' diye bi'şi duydunuz mu, elin ecnebisinde?

***

Eşeklere hem 'kalın kafalı, aptal, anlayışsız' diyoruz hem de onun üstünden vatandaşı 'rencide etme ihtimali çok yüksek' biçimde uyarıyoruz…

Bence 'sıkıntılı' bir durum!

Yine de…

Eskişehir'de yaşayanlar 'Çekirdek Çitleyen Eşek Adam' heykelinden 'gıcık kapmıyorlar' ise, bu da onların bileceği bi'şi…

Sonsöz: 'Aslanım eşeğim benim…'