Sayın Seyfi Oktay, eski Adalet Bakanımız. Hem Adalet camiasında, hem siyaset dünyasında, hem kendi inanç dünyasında son derece itibarlı, bilgili, dürüst ve yürekli bir Anadolu yiğidi.
Ali Dibo’’nun günümüzdeki versiyonu, kara kadı Sado’’nun ve kendi inancından başka herkesi düşman gören bir anlayışın temsilcisi AKP Hükümetinin etki ve yönlendirmeleriyle, dün Sayın Oktay’’ın evi, İsrail komandolarının yaptığı gibi basıldı. Fasulye, bulgur kavanozlarının içleri dahi arandı. Ne arıyormuş sayın savcılarımız ve değerli polislerimiz?Yüksek Yargıdaki, Alevi kökenli yargıçların listesini!
Cemaatin yetiştirdiği ve Laik Cumhuriyetin içine yerleştirdiği hasta beyinlerin, birlik ve beraberliğimize karşı yaptıkları ’“canlı bomba’” eylemi benzeri bir parçalama taktiği!
Allah aşkına, hangi devirde yaşıyoruz?Bir taraftan, demokrasimizin standardını yükseltmek için ’“açılım-çalıştay’” yapıyoruz diyeceksiniz, lüks salonlarda toplantılar düzenleyeceksiniz, diğer taraftan insanları inançlarından ötürü, ortaçağ engizisyonu gibi yargılamaya kalkacaksınız.
Bu talimatı veren ve Bakan Oktay’’ın evinde aramayı yapan emniyet görevlilerine sormak isterim; 76 yaşında, bypass operasyonu geçirmiş bir eski Bakanı, yasanın emrettiği gibi, telefonla davet etseydiniz daha şık olmaz mıydı?Ne kaybederdiniz?
Çok şey kazanırdınız, en azından sizin gibi yani cemaat ve tarikat kültürüyle yetişmeyen, Laik Cumhuriyete inanmış, gönülleri Atatürk sevgisiyle dolu insanların yüreklerine biraz olsun sevgi tohumları ekebilirdiniz..
AKP Milletvekili Sayın Reha Çamuroğlu’’na izninizle seslenmek istiyorum; Reha Bey, sizin fikirlerinizi, çalışmalarınızı yakından takip eden biriyim. İçinde bulunduğunuz camiaya hizmet edebilmek için zaman zaman yanlış yerlerde olduğunuzu, yanlış duraklarda park ettiğinizi iyi biliyorum. Tüm kitaplarınızı okudum. Siz üzerinde taşıdığınız milletvekilliği sıfatını niçin taşıyorsunuz?Eğer o sıfat, inandığınız doğrular için gerekiyorsa, o gün bu gündür. Ya Seyfi Bey’’e yapılan haksızlığı engelleyin, ya da bunu yapacak gücünüz dahi yoksa, size hiç yakışmayan o AKP Milletvekilliği sıfatını size verenlerin yüzlerine fırlatıp atın. Onu da yapamıyorsanız, soyadınızda ki ’“oğlu’” takısını kaldırıp atın, nasılsa bir işe yaramıyor’…
Nisan ayının sonunda, Frankfurt’’ta ’“Türkiye’’de neler oluyor?’” konulu bir toplantıya katıldım. Diğer iki konuşmacı ise, Sayın Masum Türker ve Sayın Seyfi Oktay’’dı. O toplantıda Sayın Seyfi Oktay’’dan ’”Anayasa Değişiklikleri’” ile ilgili enfes bir konuşma dinledim. Mantık , evrensel hukuk, demokrasi ve ülke sevgisi ile dolu konuşmayı yapan kişinin, adi bir suçlu gibi nezarethaneye konması inanın içimi çok ama çok acıtıyor. Ya sizin?
Özür: Dünkü yazıda, ADL (Anti-Defamation League) sekreter hatasıyla, yanlış yazılmıştır. Düzeltir, özür dilerim.
Allah aşkına, hangi devirde yaşıyoruz?Bir taraftan, demokrasimizin standardını yükseltmek için ’“açılım-çalıştay’” yapıyoruz diyeceksiniz, lüks salonlarda toplantılar düzenleyeceksiniz, diğer taraftan insanları inançlarından ötürü, ortaçağ engizisyonu gibi yargılamaya kalkacaksınız.
Bu talimatı veren ve Bakan Oktay’’ın evinde aramayı yapan emniyet görevlilerine sormak isterim; 76 yaşında, bypass operasyonu geçirmiş bir eski Bakanı, yasanın emrettiği gibi, telefonla davet etseydiniz daha şık olmaz mıydı?Ne kaybederdiniz?
Çok şey kazanırdınız, en azından sizin gibi yani cemaat ve tarikat kültürüyle yetişmeyen, Laik Cumhuriyete inanmış, gönülleri Atatürk sevgisiyle dolu insanların yüreklerine biraz olsun sevgi tohumları ekebilirdiniz..
AKP Milletvekili Sayın Reha Çamuroğlu’’na izninizle seslenmek istiyorum; Reha Bey, sizin fikirlerinizi, çalışmalarınızı yakından takip eden biriyim. İçinde bulunduğunuz camiaya hizmet edebilmek için zaman zaman yanlış yerlerde olduğunuzu, yanlış duraklarda park ettiğinizi iyi biliyorum. Tüm kitaplarınızı okudum. Siz üzerinde taşıdığınız milletvekilliği sıfatını niçin taşıyorsunuz?Eğer o sıfat, inandığınız doğrular için gerekiyorsa, o gün bu gündür. Ya Seyfi Bey’’e yapılan haksızlığı engelleyin, ya da bunu yapacak gücünüz dahi yoksa, size hiç yakışmayan o AKP Milletvekilliği sıfatını size verenlerin yüzlerine fırlatıp atın. Onu da yapamıyorsanız, soyadınızda ki ’“oğlu’” takısını kaldırıp atın, nasılsa bir işe yaramıyor’…
Nisan ayının sonunda, Frankfurt’’ta ’“Türkiye’’de neler oluyor?’” konulu bir toplantıya katıldım. Diğer iki konuşmacı ise, Sayın Masum Türker ve Sayın Seyfi Oktay’’dı. O toplantıda Sayın Seyfi Oktay’’dan ’”Anayasa Değişiklikleri’” ile ilgili enfes bir konuşma dinledim. Mantık , evrensel hukuk, demokrasi ve ülke sevgisi ile dolu konuşmayı yapan kişinin, adi bir suçlu gibi nezarethaneye konması inanın içimi çok ama çok acıtıyor. Ya sizin?
Özür: Dünkü yazıda, ADL (Anti-Defamation League) sekreter hatasıyla, yanlış yazılmıştır. Düzeltir, özür dilerim.