Ne çabuk unuttuk eski 19 Mayıs'ları?
Bir gün önceden pencereye, balkona astığımız nazlı bayrağımızı?
Kahvaltıdan sonra...
Tüm aile eksiksiz emektar Alsancak Stadı'na gidişimizi...
Erkenden dolan tribünde yer bulma heyecanımızı...
Hepimiz rengarenk ama...
19 Mayıs sabahı İzmir...
Hepimizden daha rengarenk...
Çılgınca alkışlar liseli gençlerin gösterilerine...
Geçit alayı titretiyor tartan pisti...
En önde şanlı bayrağımız...
Açık tribün bir başka alem...
Gençler, renkli kartonlarla ne harika yazılar sunuyor!
Milim kayma yok...
Bir harf kartonu iniyor, yerine başka bir harf geliyor...
Marşlar çalarken...
Büyüklerin göz pınarlarından yaşlar süzülüyor...
Sonra n'oldu?
Böylesi sesimizi titreten, göğsümüzü kabartan bayramlar...
Hiç bitmesini istediğimiz bir rüyanın sona erişi gibi...
Tek tek veda ettiler bize...
O heyecan, o coşku, o göğüsleri vatan aşkıyla şişiren bayram heyecanları...
Bitti, gitti...
**
Türkiye...
Milliyetçi ruhuna neredeyse bir asırdır 'can suyu' olan...
19 Mayıs Bayramı'nı...
Şanına uygun, hak ettiği gibi kutlayamıyor ki...
Taaa, sekiz yıldan beri...
Statlar ıssız...
Meydanlar renksiz...
Kalpler ise...
Atatürk'le birlikte filiz veren bayramlar yok olmasın diye...
Niyazlarla dolu...
**
Peki, ne geldi asırlık çınardan farksız, Gazi'nin gençlere emanet ettiği 'Spor Bayramı'nın başına?
Acıklı öykü, özetleyelim...
19 Mayıs'ın ilk adı 'Gazi Günü'; 95 yıl önce sadece Samsun'da...
1935'te yasayla resmî bayram; adı 'Atatürk Günü'...
85 yıl önce Beşiktaş Kulübü'nün önerisi:
'Atatürk Günü, tüm gençliğe mal olsun; adı da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olsun...'
Atatürk çok sevindi...
**
80 Darbesi'nden sonra...
Askerler...
Bayramın adını...
'Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı' diye değiştirdiler...
Adı değişse de...
Bayram'ın coşkusu tüm ülkeyi sarmaya devam etti...
Yakın tarihe kadar...
19 Mayıs Bayramları...
TV'den canlı yayınlanıyor, gösterilere katılan gençler...
Kalbimizde taht kuruyordu...
**
Peki, sonra ne oldu?
İnanılmaz bi'şi oldu!
**
Taaa, sekiz yıl önce...
Binlerce okula Mayıs ayının ilk haftasında bir yazı gönderdi Milli Eğitim Bakanlığı...
İddiaya göre 19 Mayıs günü...
Havanın soğuk olacağı, bu nedenle de...
Gösterilerin öğrencilere ve vatandaşlara 'yük olmaması' gerekçesiyle...
Statlarda kutlanması engellendi...
Bu karar...
Cumhuriyet'e gönül verenlerin müthiş tepkisiyle karşılandı...
Bir vatandaş bireysel olarak dava açtı ama...
Heyhat...
**
Ertesi yıl, resmi bayramların statlarda kutlanması tamamen yasaklandı...
**
Özel bir ayrıntı ile bitirelim...
'19 Mayıs Bayramı'nı...
Türk gençliğine çok yakıştırdığı İçin...
Son asrın en büyük ozanı Aşık Mahzuni Şerif'in...
Kısacık ömrüne sığdırdığı en büyük eseridir 'Sarı Saçlım Mavi Gözlüm' türküsü...
'Kurtuluş'tan Kuruluş'a' giden yolun ilk basamağında...
Çılgın dalgalarıyla Karadeniz'i...
Bir avuç vatanseveri taşıyan 'Bandırma' vapurunu...
Ve inadına...
Mustafa Kemal Paşa'yı...
Destansı kıvamı ile anlatırken herkesi ağlatır...
'Bu gemi bu Karadeniz...
Sarı saçlım, mavi gözlüm...
Nerde, nerde, nerdesin dost?'
**
19 Mayıs'ın nasıl bir bayram olması gerektiğini...
Her satırında iliklerinize kadar hissedersiniz...
Söylerken de...
Dinlerken de...
'Bulutlar terinden, dağlar kokundan...
Bir daha gel, gel Samsun'dan...
Sarı saçlım, mavi gözlüm...
Nerde, nerde, neredesin dost?'
Nasıl, yakıştı di'mi?
O zaman...
Yaşasın sonsuza kadar Türk'ün bayramları...
Nokta...
Sonsöz: 'Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir... Cumhuriyet'i biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz... / Gazi Mustafa Kemal Atatürk...'