Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Çok konuşulan ama gerçek yanı az bilinen
Yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
Bu özel anıya Türkiye’de ilk kez…
“O Yıldızlar Hiç Sönmesin” kitabında yer veren…
İzmirli gazeteci büyüğüm Tayfur Göçmenoğlu'nu…
Saygıyla analım...
***
Türkiye'nin gelmiş geçmiş ünlü büyük seslerinden biriydi…
Şakımaya başladığında…
Sahnesine çıktığı gazinoyu inletirdi…
Bu millet…
Safiye Ayla'yı bağrına bastığında küçücüktü…
14 Ocak…
Aramızdan ayrılışının 26'nci yılıdır…
Bugün…
Bakıyorum da…
Ne kadar ilginç…
14 Temmuz ise…
Aramızdan ayrılışının takvim yaprağı…
Hem ölümsüz ses Safiye Ayla'yı analım…
Hem de çok konuşulan Atatürk'le ilgili bir konuyu…
Aydınlığa kavuşturalım…
***
Türkiye değerlerini asla unutmamalı…
Safiye Ayla…
İstanbul'da doğdu…
81 yaşında aynı kentte dünyaya veda etti…
Mısırlı bir Hafız'ın kızıydı…
Babası, O doğmadan öldü…
Kadere bakın ki…
Henüz üç yaşındayken annesini de kaybetti…
Hem öksüz hem yetim kalmıştı…
Devlet Baba, Safiye Ayla'yı okuttu, öğretmen yaptı…
Ancak…
Safiye'nin gözü ışıltılı sahnelerdeydi…
Öğretmenlikten ayrıldı, gazinolarda çalışmaya başladı…
Takvimler 1932’yi gösteriyordu…
***
İstanbul Vali Yardımcısı Nuri Bey'in evinde verilen bir davette…
Atatürk'ün huzurunda ilk kez şarkı söyledi ve…
Ulu Önder'in en beğendiği seslerden biri oldu…
O sırada 17 yaşında ya var ya yoktu!
Dönemin diğer kadın yorumcularından ayrı…
Kendine özgü bir okuyuş tarzı vardı Safiye Ayla'nın…
Hayatı boyunca…
500’den fazla plak doldurdu…
Büyük beğeni toplayan sesiyle ünü yurt sınırlarını aştı…
***
Sonra bir dedikodu yayıldı…
Sözde…
Atatürk, Safiye Ayla'yı perde arkasından dinliyordu…
Çünkü Safiye güzel bir kadın değildi…
Bu söylenti yıllarca sürdü, gitti…
Aslında doğru değildi ama…
Gerçeği kime, nasıl anlatacaksın?
***
Nitekim gerçeği…
Safiye Ayla anlattı…
40 küsur yıl önce…
Kuşadası’ndaki özel bir davette…
Sadece…
Gazeteci Tayfur Göçmenoğlu'na içini döktü…
Değerli gazeteci büyüğümüz de…
“O Yıldızlar Hiç Sönmesin” adlı eserinde…
Büyük ses Safiye Ayla’nın anlattıklarına yer verdi…
Göçmenoğlu…
Ünlü sanatçıya şöyle sormuştu:
“Atatürk'ün, sizi dinlerken bir paravan kullanıp kullanmadığı çok konuşuldu… İddiayı ortaya atanlar, Latife Hanım’ın kıskançlığını ileri sürmüşlerdi… Neler diyeceksiniz?”
Safiye Ayla, 'Ne alakası var?' dedi ve gerisini şöyle getirdi:
“Bir defa Atatürk ile Latife Hanım evlendiği yıllarda ben sahneye çıkmamıştım… Zaten iki yıl evli kaldılar… Atatürk, hiçbir sanatçıya böyle bir muameleyi reva görecek yapıda bir devlet adamı değildi… Türk Sanat Müziği ile ilgili yasağın uygulandığı 1935 yılında bile Gazi’nin böyle tavırlı hareketini görmedim…”
Yani…
Neredeyse…
Asırlık dedikodular, o değerli sanatçıyı yıpratmak için çıkarılmıştı…
Safiye Ayla, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben dünyanın en mutlu kadınlarından, sanatçılarından biriyim… O'nun huzurunda şarkı söyledim… O'nun iltifatlarına mazhar oldum… Gerisi vız gelir…”
***
Safiye Ayla, bu dünyaya veda edinceye kadar…
Bu dedikodudan kurtulamadı…
Hep üzüldü hep kahroldu…
Sonra yoruldu, pes etti…
Bu konudaki son sözleri şöyle oldu:
“Galiba halk beni çok çirkin bulduğu için böyle söylentiler çıkıyor…”
***
Büyük sanatçı Safiye Ayla…
Ömrü boyunca hep…
Atatürk'ün en sevdiği sanatçılardan biri olarak anıldı…
Ulu Önder…
O’nun sesinden…
“Yanık Ömer” türküsünü defalarca dinlerdi…
Üstelik…
Bırakın, örtüyü, paravanı…
Safiye Ayla'nın gözlerinin içine bakarak ve…
Ayağa kalkıp, alkışlayarak…
Bitiriyoruz…
Neyle?
Büyük olasılıkla bilmediğiniz…
“KOMÜNİST SAFİYE” İLE…
Bırakın, Safiye Ayla’nın…
Perde arkasından şarkı söylemesini…
Tam tersi…
Atatürk ile boş zamanlarında sohbet eder ve…
Aralarında heyecanlı “tavla maçları” geçermiş…
Hatta…
Safiye Ayla, hapiste olan Nazım Hikmet ve arkadaşlarına…
Sürekli erzak ve giyecek yardımı yaparmış…
Polis rahatsız olduğu için…
Bir gün Safiye Ayla'yı gözaltına almışlar…
O gün komiser sormuş:
“O komünistlere niçin yardım ediyorsun?”
Safiye Ayla’nın cevabına bakar mısınız?
“Sizin için komünist olabilir ama onlar benim arkadaşlarım ve buradan çıktığımda yine arkadaşlarıma yardım edeceğim…”
Neden?
Cevap, büyük usta Yaşar Kemal’den geliyor:
“Ayla hanım öksüz ve fakir yetiştiği için partimize sürekli destek verirdi, bunun nedenini sorduğumda da şu karşılığı verdi: (Siz de fakirlerin haklarını gözetiyorsunuz, ben de fakir ve öksüz büyüdüm, o yüzden size destek vermek ve katılmak istiyorum…) İşte bu yüzdendir ki… İddialara bakılırsa zamanın Cumhurbaşkanı Kenan Evren… Safiye Ayla'ya, devlet sanatçısı unvanı verdirmez...”
Safiye Ayla…
Etrafındakilere ve dostlarına hep şu sözleriyle kendisini ifade etmiş:
“Öksüzün hiç anısı olmaz; ben öksüzüm"… (Kaynak: Murat Bardakçı, Safiye…)
Nokta…
Sonsöz: “Biz Batı müziğini saygıyla dinlediğimiz gibi, bizim müziğimiz de bütün dünyada saygıyla dinlenecek bir halde olmalıdır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”