Şu İzmir ne kadar bahtsız bir şehir...
Çok değil, 20 gün önce Menderes, beş gün süren orman yangını cehennemi yaşadı... Memleket ağladı, neredeyse 1000 (bin) futbol sahası büyüklüğündeki 'en güzel yeşil'in kül olmasına, içinde yaşayan hayvancıkların kavrulmasına... O yangının sebebi hala bilinmiyor... Nasıl başladı, o zümrüt yeşili örtü nasıl 'cehennem vadisi'ne döndü; kimse öğrenemedi... Her orman yangınında olduğu gibi, 'Aman tatilciler sigara izmariti atmasın...' tavsiyeleri sıralandı; acının üstüne toprak atıldı...
'Sabotaj olabilir mi?' soruları bile havada kaldı...
Böylesi kahreden olaylardan 'ders almasını' bilmediğimiz için...
Kendimizi bir kez daha cehennem alevlerinin içinde bulduk...
Bu kez facianın adresi, 'Ege'nin çiçek başkenti', İzmir'in Bayındır İlçesi'ydi...
Lütuflar ve Kızılleçeli köylerinin arasından yükselmeye başladı alevler... Günlerden Salı'ydı... Ve hala devam ediyor... Kızıl örtünün bir ucu Manisa sınırına dayandı... Şu ana kadar mahvolan alan, Menderes'teki gibi 800 hektarı geçti, kontrol altına alınamıyor... Kaç futbol sahası artık siz hesap edin...
Ancak, Bayındır yangınında 'kuşku' uyandıran bazı ayrıntılar var...
Mesela...
Yangın Lütuflar Köyü'nün yakınlarında başlıyor Salı günü...
Oysa, çok değil 48 saat önce aynı yerde (Dere ağzı deniyor oraya) bir yangın çıkıyor ve vatandaş kendi imkanları ile söndürüyor... Söz konusu yer bir pazaryeri... Aynı zamanda mangalını getiren piknik yapıyor...
Hani, 'kuru otların temizlik için yakıldığı' sırada başladı filan diyorlar ya, bence hikaye... Mangalcılar şimdilik başrolde...
Bir de...
Salı günü başlayan yangına 'geç müdahale edildi' iddiası var; bence bu da dikkate alınmalı...
O yörenin gözüyaşlı sakinlerinden biriyle konuştum...
Söze, 'Hırsız bulduğunu alırmış, bu yangın herşeyimizi aldı' diyerek söze başladı, gerisini şöyle getirdi:
'Zeytinlikler gitti, kiraz bahçeleri gitti... Bu yöre dik arazi... Yağmurlar başlayınca sel gelecek, afetin boyutlarını düşün artık... Buranın eski haline dönüşmesi en 10 yılda gerçekleşir... Bu bölgeden günde 80-100 ton kiraz toplanıyordu... Bundan sonra biz neyle geçineceğiz?'
Bayındır, şimdi bir 'korku filmi'nin doğal platosu gibi... Gideni geri getirmek çok zor... Bunu Orman Bölge Müdürlüğü'nün de içine sindirmesi gerekiyor...
Bütün korkumuz...
Zaten bu yangınların failleri ne hikmetse bulunamıyor... Hiç olmazsa, 'Takdiri ilahi' deyip, işin ucunu bırakmayalım...
15 gün arayla söndürülmesi beş gün beş gece süren iki büyük orman yangını İzmir'in tarihinde yok!
Sonsöz: 'Ya facialardan ders almasını bilmiyoruz ya da acayip boşverci olduk...'