1889'da inşa edildi… Kimin yaptırdığı hala belli değil…
Padişah İkinci Abdülhamit'in en güvendiği sadrazamlarından…
İki kez İzmir (Aydın) Valiliği yapan Halil Rıfat Paşa zamanından itibaren…
Nice seçkin ailelere evsahipliği yaptı…
Eski adıyla Halil Rifat Paşa Caddesi…
Bugünkü adıyla Şehit Nihat Bey Caddesi'nin üstündeydi…
Körfez'e nazır, bahçeli, iki katlı, ömre bedel bu köşkün…
Yanındaki merdivenle Mithatpaşa Caddesi'ne iniliyordu…
Konak'taki 'Tarihi Saat Kulesi' gibi…
Az ötesindeki 'Tarihi Asansör' gibi…
Atatürk Lisesi gibi… Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi gibi… Askeri Hastane gibi… Şato gibi… Varyant gibi…
İzmir'in parmakla gösterilen eserlerinden biriydi…
Adı hep Vali Halil Rifat Paşa ile anıldığı için…
Bugüne kadar hep 'Halil Rifat Paşa Köşkü' olarak bilindi…
***
Kent merkezinde olmasına karşın…
1922'deki 'Büyük İzmir Yangını'ndan sapasağlam çıkmıştı…
Kısmetliydi…
Kaderi sonra değişti…
Daha sonra içinde yaşayan kimse mutlu olamadı…
Komaya girdi, metruk harap bir bina olarak hafızalara kazındı…
Sokakta yatanların tarihi mekanı oldu…
Parça parça yıkıldı, bozuldu, gözyaşlarını saklayarak ağlayan bir taş eser olarak yürekleri sızlattı…
Taaa 2000'li yıllara kadar…
***
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve İzmir Milletvekili Dr. Hakan Tartan gazeteci kökenli olduğu için bu köşkü her gördüğünde içi sızlıyordu… Kabine arkadaşı Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın desteği ile köşkün restorasyon çalışmaları başladı… O sırada tarihler 22 Nisan 2001'i gösteriyordu… Restorasyon sekiz ayda tamamlandı… O günün parasıyla tam 100 milyar lira harcandı… Eskisinden güzel olmuştu… Kültür Varlığı olarak tescil edildi… O sırada Hakan Tartan TÜLOV Vakfı'nı (Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı) kurmuştu… Gıcır gıcır köşk, TÜLOV'a emanet edildi… Amaç, kültür ve sanata hizmet vermekti…
***
Tarihi köşk, artık 'TÜLOV Köşkü' olarak anılmaya başlandı… Giriş katı; sanat galerisi ile DÖSİM ürün tanıtım standı, bahçe katı; okuma salonu, idari oda, mutfak; bodrum katı konferans salonu, çatı katı ise çalışma odası olarak düzenlendi… 4 Mayıs 2002 tarihinde hizmete açıldı…
***
İlk yıllarda işler iyi gitti… Sonra masrafın altından kimseler kalkamadı… Köşk, Birlik Vakfı'na devredildi… Gelir getirecek bi'şilerin yapılması gerekiyordu… Güzelim Köşk, birkaç kez dizi film yapanlara kiralandı; yine tanınmaz hale geldi… Kapıları söküldü; güzelim görüntü bir anda 'Korku Filmleri' platosuna döndü… Vakıflar Bölge Müdürlüğü defalarca kira ihalesine çıktı… Kimseler ihaleye girmedi…
***
Sonunda Konak'ın CHP'li Belediye Başkanı Sema Pekdaş gözünü kararttı; ihaleye girdi, uygun bir kira bedeliyle şimdi Halil Rifat Paşa Köşkü'nün yeni sahibi oldu…
***
Peki; bu güzel tarihi mekanın makus talihi değişecek mi?
Galiba, evet…
Sema Hanım, kolları sıvayıp Köşkü, yeniden kullanılır hale getirecek… Ardından da Türkiye'de benzeri olmayan bir işlevle kapılarını açacak…
Başkan Hanım, bu Köşkü, Türkiye'nin ilk 'Kent Tiyatro Müzesi' haline getirecek… Türkiye'de ve Dünya'da perde açmış tüm eserlerin senaryoları, görselleri ve tiyatro üstüne yazılmış kitapları bu Köşk'te meraklısına sergilenecek…
***
Böylece…
Osmanlı'dan Cumhuriyet Dönemi'ne kalmış…
En önemli tarihi yapılardan biri daha ayağa kalkmış olacak…
'İzmir'e de bu yakışır zaten…
Sonsöz: 'Kendini kuru sözle değil; yarattığın eserlerle anlat…'