Bir milletin kaderini taşıdı!

Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Yaşanmış…

Duygu yüklü bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

O özel anıları…

Bugünlere taşıyan herkesi…

Saygı ve minnetle analım…

***

Bu yazının kahramanı…

Aslında bir 'vapur'dur…

Eski, yıpranmış…

'Yürümez, tık nefes, yolcusunu yolda bırakır!' denilen bir vapur…

Tarihe düşülen kaydı ile…

Adı; 'Bandırma'

Görünen değil…

Görünmeyen görevini takdim edelim:

'Bir milletin kaderini taşımak…'

***

Bandırma Vapuru'nun…

Tarihe kazınan künyesinde şu yazar:

'Mustafa Kemal Atatürk'ü…

Takvimler, 19 Mayıs 1919'u gösterirken…

18 silah arkadaşı ile birlikte…

İstanbul'dan Samsun'a getirdi...'

Aynen öyle…

Karadeniz'in hırçın dalgalarına göğüs gerdi…

Tam 104 yıl önce…

19 Mayıs Pazartesi sabahı…

Samsun'a demir attı…

İşte…

O andan itibaren…

Bu milletin de kaderi de yazılmaya başlamıştı…

***

Bandırma Vapuru…

O tarihte bile 41 yaşındaydı…

İskoçya'da inşa edilmişti…
Yıllar, yıllar boyu…

Yunanistan bayrağı ile yük ve yolcu taşıyordu Ege sularında…

***

O tarihte…

Bu güzel vatanı işgal eden…

İngiltere, Yunanistan, Fransa ve İtalya…

Topraklarımızı paylaşma derdindeydi…

Payitaht…

Gazi Mustafa Kemal'i…

İstanbul'dan uzaklaştırmak ve…

Anadolu dağlarında çürütmek istiyordu…

Bu nedenle…

Baş ağrıtmayacak bir görev verildi Mustafa Kemal'e…

Artık o kahraman…

Dokuzuncu Ordu Müfettişi'ydi…

Çok zeki bir askerdi…

Yola çıkmadan önce…

Görevinin…

Geniş yetkilerle donatılmasını sağladı…

***

Entrika o zamanlar da vardı…

Vapura binmeden önce…

Gazi Mustafa Kemal'e…

Güvenilir kaynaklardan bir istihbarat geldi:

'Bandırma Vapuru, torpillenecek ve Karadeniz'de batırılacak…'

O gün yaşadıklarını şöyle anlattı genç subay:

'Bir an düşündüm… Bu dakikada düşmanların elinde idim... Bana her istediklerini yapamazlar mıydı? Beynimden bir şimşek geçti… Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni Karadeniz'in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır... Bu ihtimal mantıklı idi… Ancak benim için artık yakalanmak, tutuklanmak, sürülmek, düşüncelerimi yapmaktan alıkonmak hepsi ölmekle denk (aynı) idi… Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata rıhtımına geldim…'

***

Gazi Mustafa Kemal ile…

Dava arkadaşlarını taşıyan Bandırma Vapuru…

16 Mayıs Cuma günü İstanbul'dan demir aldı…

Ancak…

Onları bir sürpriz bekliyordu…

Kız Kulesi açıklarındayken…

Türkiye'yi paylaşan İtilaf Devletleri'nin askerleri…

Vapurda silah ve kaçak malzeme araması yaptı…

Son işgalci subay da 'Bandırma'yı terk ettikten sonra…

Gazi Mustafa Kemal…

Yanındakilere…

Tarihe geçen şu kısa konuşmayı yaptı:

'Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar... Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar... Biz, Anadolu'ya ne silah ne cephane götürüyoruz… Biz ideali ve imanı götürüyoruz…'

***

'Bandırma'

Üç gün sonra Sinop'a vardı…

Mustafa Kemal…

Samsun'a karadan gitmek arzusundaydı…

Yolun durumunu sordu; 'Araç bulabilir miyiz?' dedi…

Bir saat sonra haber geldi

'Ne yol vardı ne de araç!'

Tekrar vapura bindiler…

Emektar 'Bandırma'

19 Mayıs 1919 Pazartesi günü…

Samsun kıyılarında demir attı…

Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları…

Tütün İskelesi'nden…

O kadim kente ilk adımı atarken…

Türk'ün…

Milli mücadele ateşi de yanmaya başlamıştı…

***

Bitiriyoruz…

Samsun'da Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı…

Kurtuluş mücadelesi…

'Üç yıl üç ay' sonra…

Fransa'nın…

İtalya'nın…

İngiltere'nin…

Ve…

'Kurtuluş'tan Kuruluş'a atılan imzaya adını veren…

İzmir'i işgal eden Yunan'ın…

Bu kadim kentten denize dökülmesiyle…

Sona erdi…

Şimdi, diyeceksiniz ki…

'Bandırma Vapuru'na n'oldu?

Emektar tekne…

Tarih yazan görevini tamamladıktan sonra…

Tevazu(!) içinde…

Altı yıl boyunca posta taşıdı…

Gururla…

Kalplerde yaşadı…

Sonu ise ne yazık ki hazin oldu…

Nokta…

Hamiş: Merak ettiğinizi tahmin ettiğim için yazıyorum… 'Bandırma Vapuru', 1925 yılında 'büyük bir motor arızası' verince, Bozmacı İlhami isimli Türk armatöre satıldı ve aynı armatör tarafından dört ay içinde hurda olarak parçalandı... 'Yahu, biz n'aptık?' demeye başlayınca 1999 yılında Samsun'da vapurun birebir benzerinin inşa edilmesi projesi hayata geçirildi… 2001 yılında inşası tamamlanan vapur 18 Mayıs 2003 tarihinde müze olarak hizmete açıldı… Yani, buna da şükür!

Sonsöz: 'Aradığın, seni arayandır… / Hz. Mevlana…'