ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping bugün telefonda görüştü. İkilinin ticari, Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi gibi bölgesel ve küresel meseleleri ele aldıkları bildirildi.
Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, geçen yıl kasımda Kaliforniya'da gerçekleştirilen görüşmede ele alınan konuların takibinin de yapıldığı belirtilen görüşmede, iki lider, ordular arasındaki işbirliği, uyuşturucuyla mücadele, yapay zeka ile ilgili konular ve iklim değişikliği gibi birçok başlığı değerlendirdi.
Biden, Şi'ye, Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrarın önemini hatırlatırken, Güney Çin Denizi'nde de serbest seyrüseferin ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin korunması gerektiğini dile getirdi.
Görüşmede, Biden, Çin'in Rusya'nın savunma endüstrisi altyapısına sağladığı katkıya ve bunun Avrupa'ya ve transatlantik güvenliğe olumsuz yansımalarına dair endişelerini aktardı.
Biden, ABD ile Çin arasındaki ticari rekabette Pekin'in uyguladığını savunduğu 'adil olmayan ticari uygulamaları' da gündeme getirdi ve bunun Amerikalı işçilere ve çiftçilere zarar verdiğini savundu.
İki lider arasındaki yapıcı iletişimin devamının önemli olduğunu vurgulayan Biden, üst düzey diplomatik ilişkilerin sorumlu şekilde sürdürülmesi çabalarından memnuniyet duyduklarını kaydetti.
'BAĞLAR KOPMAMALI'
Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre de ABD Başkanı Biden'ın isteğiyle yapılan görüşmede, iki lider, 'Çin-ABD ilişkileri ve ortak ilgi konularında' görüş alışverişinde bulundu.
Çin Devlet Başkanı Şi, Biden ile Kasım 2023'te yaptıkları görüşmenin geleceğe odaklı bir vizyon açtığını, Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşmaya başladığını ve bunun her iki ülkenin halkları ve uluslararası toplum tarafından olumlu karşılandığını, bu arada ilişkilerde olumsuz etkenlerin de büyümeye devam ettiğini belirtti.
'Stratejik algılama' meselesinin Çin-ABD ilişkilerindeki sorunların temelinde yer aldığı, bunun ilk düğmesi yanlış iliklenen bir gömleğin diğer düğmelerin de yanlış olmasına benzediğini belirten Şi, 'Çin ve ABD gibi iki büyük ülke bağlarını koparmamalı, birbirlerine sırtını dönmemeli ve de çatışma ve cepheleşme içine girmemeli. İki ülke birbirine saygı göstermeli, barış içinde bir arada var olmalı ve kazan-kazan işbirliğini hedeflemeli' ifadesini kullandı.
Şi, 2024'te ilişkilere bu üç ülkenin yol göstermesi gerektiğini, barışın, istikrarın ve güvenin korunarak diyaloğun güçlendirilmesi, provokatif nitelikte olaylardan ve çizgiyi aşan tavırlardan kaçınılması ve uluslararası ilişkilerde eşgüdümün sorumluluk anlayışı içinde artırılması gerektiğini vurguladı.
Şİ, TAYVAN'A DİKKAT ÇEKTİ
Tayvan sorunun, Çin-ABD ilişkilerinin 'aşılmaması gereken ilk kırmızı çizgisi' olduğunun altını çizen Şi, 'Tayvan'ın bağımsızlığına yönelik ayrılıkçı faaliyetler ve bunların dışarıdan cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi karşısında elimiz bağlı bekleyemeyiz' açıklamasını yaptı.
Şi, ABD Başkanı Biden'a Tayvan'ın bağımsızlığını desteklememe taahhüdünü somut eylemlerle ortaya koyma çağrısında bulundu.
Çin lideri, ABD'nin Çin'in ticaret ve teknoloji alanında gelişimini baskılamak üzere önlemler aldığına, her geçen gün daha fazla Çinli şirketi yaptırım listesine dahil ettiğine dikkati çekti.
Şi, 'Bu, 'riskleri gidermek' değil, yeni riskler yaratmaktır. Eğer ABD, karşılıklı faydaya dayalı işbirliğini hedefliyor, Çin'in kalkınmasından payını almak istiyorsa Çin'in kapısı daima açık olacaktır. Fakat Çin'in teknolojik gelişimini bastırmak ve meşru kalkınma hakkından yoksun bırakmak istiyorsa Çin bunu oturup izlemeyecektir' diye konuştu.
UKRAYNA VE KORE YARIMADASI DA GÖRÜŞÜLDÜ
İki lider, diplomatik, ekonomik, mali, ticari ve diğer alanlardaki danışma mekanizmalarının ve iki ülke orduları arasındaki iletişimin, uyuşturucuyla mücadele, yapay zeka, iklim değişikliği alanlarındaki diyalog ve işbirliğinin sürdürülmesi, halklar arasındaki temaslar ile uluslararası ve bölgesel konulardaki iletişimin artırılması için adımlar atılmasında mutabık kaldı.
Şi ve Biden, Ukrayna krizi, Kore Yarımadası'ndaki duruma dair görüş alışverişinde bulundu.
Çin lideri, görüşmede, ülkesinin Hong Kong, insan hakları, Güney Çin Denizi ve diğer meselelerdeki tutumunu da aktardı. (AA)