Belediye'yi mi kilitlediniz yoksa izmir'i mi?

'Cefa bitti, sefa başladı...' başlığı İzmir'de 23 gün süren İZDENİZ grevinin bittiğini müjdeliyordu...

Herkes sevindi, hatta 'Sefa nasıl oluyormuş?' diyerek, vapura hasret kaldığı için iskelelere koştu!

Şaka bi'yana...

İzmir'i sinir eden İzdeniz grevi neden 23 gün sürdü?

Cevabını bu yazının sonunda bulacaksınız...

Efendim...

Bir hafta önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ankara'da Türkiye Denizciler Sendikası'nın bağlı olduğu Türk İş Genel Başkanı ile buluştu, sıkıntıyı anlattı, olumlu karşılık aldı ve İzmir'e dönünce hemşehrilerine şöyle seslendi:

'Ankara'da Türk İş Genel Başkanı ile görüşerek, karada görev yapan İZDENİZ personeli için 2 puan daha verdik; zam oranını yüzde 12'ye çıkardık... Yüzde 25'lik vergi avantajını doğrudan maaşlarına yansıttığımız denizci personelimize de yüzde 5 verdik... Ancak, Ankara'da uzlaştığımız ve bitti gözüyle baktığımız grev, İzmir'deki sendikacı arkadaşlar tarafından sürdürülmek isteniyor...'

Aynen bunları söyledi Kocaoğlu... Grev dört gün daha sürdü, çektiğimiz çile katmerlendi... Taaa ki, Çarşamba akşamına kadar... Sendika-Belediye aynı masada buluştu, 'hayırlı' imzalar atıldı...

Peki, zamlar hangi oranlara yükseldi?

Hiç...

Ankara'dan dönen Kocaoğlu ne rakam verdiyse o oldu...

23 gün sonra imzalanan toplu sözleşmeye göre, İZDENİZ 'in kara personelinin maaşına yüzde 12, deniz adamlarının maaşına da yüzde 5 zam geldi... Biraz da sosyal haklar arttı...

Helali hoş olsun, iyi günlerde harcasınlar...

Madem Kocaoğlu'nun verdiği ile imzalanan sözleşmedeki rakamlar aynı, o zaman bu grev beş gün daha neden uzadı?

Cevap yok...

Doğan Haber Ajansı'nın haberinde bir ayrıntı daha var ki, şaşırırsınız...

Türkiye Denizciler Sendikası'nın Başkanı Dr. Hasan Pekdemir, imza töreninde şöyle diyor:

'Grev sonuçlanmıştır... Izmir halkına, çalışan arkadaşlarıma, emek dünyasına hayırlı olsun... 23 gündür Izmir Büyükşehir Belediyesi'nde İZDENİZ 'de grevimiz vardı... Belediye'yi kilitlemiştik... Daha doğrusu ulaşımı kilitlemiştik! Bugün itibarıyla anlaşma sağladık...'

Elimizi vicdanımıza koyup soralım:

Bir sendika lideri, 'İzmir'i kilitlemekten' bu kadar mı mutlu olur? Bu 'kilit' sendikacılık hayatının madalyası mı olacak?

Gönülden dilerim ki, sayın sendika başkanının dili sürmüştür!

Sonsöz: 'Hayatımız, Yılmaz Erdoğan'ın dediği gibi Haybeden Gerçek Üstü Aşk oldu...'