Bugün Pazar…
Üstelik Mübarek Kurban Bayramı'nın…
Birinci günü…
Aynı zamanda…
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla…
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü…
Bir kez daha…
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşacağız…
Ama, önce…
Dudaklarımızda dualarla…
Kurban Bayramı'nın hakkını verelim…
Gönüllere 'bayram şerbeti' akıtalım…
***
Ne mutlu bize…
Bir dini bayramın ilk gün sevincini yaşıyoruz…
Böylesi günler…
Toplumun manevi zenginlik kaynaklarıdır…
Benim yaşımdaysanız, anlarsınız…
El öpmeler geride kaldı…
Elimizi öptürme dönemi başladı…
Dini bayramlar…
Sizi, bizi, hepimizi…
Ortak duygu ve düşüncelerde buluşturarak…
Tasada ve kıvançta birleştirerek…
Bu değerlerin içtenlikle yaşanmasını sağlar…
Dini bayramlar…
Özellikle bu güzel ülkede…
Birlik ve beraberliğin pekiştiği…
Kardeşlik, dostluk, sevgi ve saygı duygularının paylaşıldığı günlerdir…
Dini bayramlarda…
Milli ve manevi değerlerimize…
Her zamankinden daha fazla sahip çıkmak zorundayız…
Yardımlaşma, dayanışma ve hoşgörü duygularını…
Kaşımızdaki insana…
Adam gibi benimsettiğimiz sürece…
O'nu kazanırız…
Kalbine gireriz…
***
Ha'di…
Bugün, 'gönül alma' gününüz olsun…
Dargınsanız, barışın…
Ya da…
Birilerinin sizi barıştırmasına izin verin…
Bu dünyadan…
Kimselere dünyadan 'küs' ayrılmayın…
Bu güzel bayram günleri…
Küçüklerin büyüklere saygı…
Büyüklerin küçüklere sevgi gösterdiği…
Hastaların ziyaret edildiği…
Vereceğiniz mini mini hediyelerle…
Çocukları sevindirdiğiniz…
Fakir-fukarının gönlünü bayram ettirdiğiniz…
Akrabalarınızla…
Bir kez daha dünya gözü ile kucaklaştığınız günler olsun…
***
Gelelim, gönlümüzün ışığı Atatürk'e…
Bu yazının kapağındaki fotoğraf…
Ankara Orman Çiftliği'nde çekildi…
Atatürk, manevi kızı Ülkü'yü bir koyuna ot verirken izliyor…
Genelde bu siyah-beyaz anı…
'Atatürk'ün Kurban Bayramı'nda çekilmiş fotoğrafı diye paylaşılıyor…
Çankaya Kütüphanesi'nin sorumlusu Nuri Ulusu'nun anılarına göre…
Bu fotoğrafın uzaktan yakından bayramla alakası yok…
Neden?
Şundan…
Nuri Ulusu'nun anılarına uzanalım:
'Atatürk, Kurban Bayramı'nda veya herhangi bir törende kurban kesimine karşıydı… Bu hayvan velev ki, bir tavuk olsun, kesimine tahammül edemez ve de huzurlarında katiyen hayvan kesilmesini istemezdi... Bu duygusunu zaman zaman dile getirirken, (Şaşırıyorum şu tavuk, hindi, koyun kesenlere, kasaplara, nasıl o bıçağı alıp da canlı canlı bir yaratığı kesip öldürüp derisini içini-dışını oyup çıkarabiliyorlar… Bayağı yürek isteyen bir iş…) der ve sonra, 'Allah, Allah…' diye başını sağa sola çevirerek şaşkınlığını yüz mimikleriyle de ifade ederdi…
Nokta…
Sonsöz: 'Beni insanüstü göstermeyin… Benim doğuşumdaki tek insanüstülük Türk olarak dünyaya gelmiş olmamdır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'