Bayrak; Bir milletin kuruluşunun, şeref ve haysiyetinin, birliğinin simgesi olarak kullanılan sancaktır.
Bir milletin bayrağının yakılması, o millete yapılabilecek en büyük hakarettir.
Bu yüzden Suriye'de bir kısım provokatörlerin bayrağımızı yakmaları çok ciddi bir suçtur.
Suriye Merkez İstihbarat Binasının yüz metre yakınındaki Türkiye Büyükelçiliğinin saldırıya uğraması ve bayrağımızın yakılması, Suriye Yönetiminin 'Özür' dilemesiyle ortadan kalkmaz. Bu densizliği yapanlar, yakalanmalı ve yargılanıp cezalarını çekmelidirler. Hükümet, bu konuda sonuç alıncaya kadar ısrarcı olmalıdır.
Bir milletin bayrağının yakılması, o millete yapılabilecek en büyük hakarettir.
Bu yüzden Suriye'de bir kısım provokatörlerin bayrağımızı yakmaları çok ciddi bir suçtur.
Suriye Merkez İstihbarat Binasının yüz metre yakınındaki Türkiye Büyükelçiliğinin saldırıya uğraması ve bayrağımızın yakılması, Suriye Yönetiminin 'Özür' dilemesiyle ortadan kalkmaz. Bu densizliği yapanlar, yakalanmalı ve yargılanıp cezalarını çekmelidirler. Hükümet, bu konuda sonuç alıncaya kadar ısrarcı olmalıdır.
Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti aşağıdaki konularda da hassas ve ısrarcı olmalıdır;
*Her sene, Ermenistan'ın Başkenti Erivan'da bulunan, sözde soykırım anıtının girişine, yani yere, Türk Bayrağı serilir ve binlerce ziyaretçi tarafından paspas niyetine çiğnenir.
Bu güne kadar ne Başbakan Erdoğan'dan ne de, Amerikalıların 'Pilli Tavşan' adını taktıkları Dışişleri Bakanından, Suriye'ye gösterilen bir tepkinin benzerini Ermenistan için görmedik, duymadık.
Aksine, Türk Bayrağının çiğnendiği şehre Cumhurbaşkanı Gül, maç seyretmeye gitti !...
*Her sene, Ermenistan'ın Başkenti Erivan'da bulunan, sözde soykırım anıtının girişine, yani yere, Türk Bayrağı serilir ve binlerce ziyaretçi tarafından paspas niyetine çiğnenir.
Bu güne kadar ne Başbakan Erdoğan'dan ne de, Amerikalıların 'Pilli Tavşan' adını taktıkları Dışişleri Bakanından, Suriye'ye gösterilen bir tepkinin benzerini Ermenistan için görmedik, duymadık.
Aksine, Türk Bayrağının çiğnendiği şehre Cumhurbaşkanı Gül, maç seyretmeye gitti !...
*AKP Hükümetinin bazı Bakanları ve bazı üst yöneticilerinin 'Milli Görüş' kökenli oldukları herkes tarafından bilinir. Bunların tamamı, Cuma Namazlarından sonra tekbir sesleri altında yapılan gösterilerde 'İsrail Bayrağının' yakılmasına eşlik etmişler, seyretmişler, alkışlamışlardır…
Bu yapılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, her ülkenin bayrağı kendine göre aziz ve kıymetlidir !..
Bu yapılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, her ülkenin bayrağı kendine göre aziz ve kıymetlidir !..
*Bu hükümet zamanında sıkça gördüğümüz bir olay da; Sincan Türklerinin yaşadığı zulme karşı, Çin Bayrağının yakılması, Çeçen kardeşlerimizin ise, protesto için Rus Bayraklarını yakmalarıdır. Bu tip ilkelliklere izin verilmemelidir. Hak aramanın medeni ve diplomatik yollarını kullanmayı artık öğrenmeliyiz !...
Uluslararası ilişkilerde 'Tutarlılık' ve 'Güvenilirlik' çok önemlidir. Eğer bir ülkenin Başbakanı olarak 'Tutarlı-Güvenilir Adam' imajını dünyaya vermişseniz, işiniz çok kolay olur. Bir hareketinizle, bir sözünüzle ülkenizin başına dert olacak bir olayı def edersiniz. Büyük Atatürk gibi…
Fakat, kendi ülkenizdeki Bölücü-Kürtçüler, sizin Ulusunuzun Bayrağının yanına ikinci bir bayrak dikerler, resmi dilinizi yok sayarak ikinci bir dil kullanırlar, sizin Hukuk Sisteminizi yok sayıp kendi özel yargılama yöntemlerini kullanırlarsa ve siz bunu engelleyemezseniz, sıkıntıya girersiniz.
Fakat, kendi ülkenizdeki Bölücü-Kürtçüler, sizin Ulusunuzun Bayrağının yanına ikinci bir bayrak dikerler, resmi dilinizi yok sayarak ikinci bir dil kullanırlar, sizin Hukuk Sisteminizi yok sayıp kendi özel yargılama yöntemlerini kullanırlarsa ve siz bunu engelleyemezseniz, sıkıntıya girersiniz.
Hele; elin adamı gelir, sizin askerinizin başına çuval geçirir ve siz ancak günler sonra askerlerinizi esir olmaktan kurtarır ve size soru soran gazeteciye,
'Ne notası kardeşim, müzik notası mı' gibi saçma bir yanıt verirseniz, sizin vermek istediğiniz, 'Güçlü-kabadayı-delikanlı' imajınız paramparça olur, arkanızdan kıs, kıs gülerler…
'Ne notası kardeşim, müzik notası mı' gibi saçma bir yanıt verirseniz, sizin vermek istediğiniz, 'Güçlü-kabadayı-delikanlı' imajınız paramparça olur, arkanızdan kıs, kıs gülerler…
YENİ DERDİMİZ, VİCDANİ RET
Hiç derdimiz yokmuş gibi, başımıza bir de bu 'Vicdani Ret' olayı çıktı.
Vicdani Ret; 'Bir kişinin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesi' olarak tanımlanıyor.
Bunu destekleyenler, bazı Avrupa ülkelerinde vicdani ret olayının varlığını ve AB'nin hükümete baskı yapmasını gerekçe gösteriyorlar. Adalet Bakanı da bu konuda çalışmalara başladıklarını açıkladı…
Vicdani Ret; 'Bir kişinin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesi' olarak tanımlanıyor.
Bunu destekleyenler, bazı Avrupa ülkelerinde vicdani ret olayının varlığını ve AB'nin hükümete baskı yapmasını gerekçe gösteriyorlar. Adalet Bakanı da bu konuda çalışmalara başladıklarını açıkladı…
Bu olayın Türkiye'de uygulanması halinde olacakları beraberce düşünelim;
*PKK Terör örgütü, bir tane bile Kürt gencinin askere gitmesine izin vermez. Askere giden birkaç çocuğun ailesini toptan yok ederler ve gençleri dağa çekerler…
*Bu hükümet sayesinde bol miktarda çoğalan ve devleti ele geçirip zenginleşen tarikat ve cemaatler, mensuplarından hiçbirinin askere gitmesine izin vermezler. Çünkü onlar için en büyük düşman 'Türk Ordusudur…'
Bunlar da kendi 'Cemaat Ordularını' kurarlar…
* Bunların üstüne bir de fırsatçıları, üçkağıtçıları, mafya bozuntularını eklerseniz ülkenin zar-zor işleyen güvenlik sistemini mahvedersiniz…
*PKK Terör örgütü, bir tane bile Kürt gencinin askere gitmesine izin vermez. Askere giden birkaç çocuğun ailesini toptan yok ederler ve gençleri dağa çekerler…
*Bu hükümet sayesinde bol miktarda çoğalan ve devleti ele geçirip zenginleşen tarikat ve cemaatler, mensuplarından hiçbirinin askere gitmesine izin vermezler. Çünkü onlar için en büyük düşman 'Türk Ordusudur…'
Bunlar da kendi 'Cemaat Ordularını' kurarlar…
* Bunların üstüne bir de fırsatçıları, üçkağıtçıları, mafya bozuntularını eklerseniz ülkenin zar-zor işleyen güvenlik sistemini mahvedersiniz…
Avrupa Birliği, kendi güvenlikli coğrafyasında bu uygulamayı yapabilir. Zaten çoğu Avrupa ülkesinde düzenli ordu bulunmamaktadır.
Eğer AKP Hükümeti bir de bunu yaparsa, ülkeye en büyük kötülüğü yapmış olur…
Allah akıl, fikir versin….
Eğer AKP Hükümeti bir de bunu yaparsa, ülkeye en büyük kötülüğü yapmış olur…
Allah akıl, fikir versin….