EGEDESONSÖZ- Ege Belediyeler Birliği toplantısı İzmir Mövenpick Otel'de Birlik Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek başkanlığında gerçekleştirildi.
Başkan Zeyrek, Ege Belediyeler Birliği'nin bölgedeki belediyelerin bir çatı organizasyonu olduğunu ve sorunların çözümü noktasında aktif çalışacağını aktardı. Zeyrek ayrıca, Ege Planlama Ajansı ile de sorunların çözümü noktasında ortak stratejiler belirleneceğinin de altını çizdi.
BELEDİYELERİMİZİN SORUNLARI ORTAK
Zeyrek açıklamasında 'Ege Belediyeler Birliği gerçekten bayrak yarışıdır. Bizden önceki başkanlarımız bu kurum için irade ortaya koymuşlardır. Bu çatıyı kurmak için yoğun çaba harcamışlardır. Ben de onlardan devraldığım bayrağı en iyi şekilde taşıyacağıma söz veriyorum. Ege Belediyeler Birliği çatısı altındaki belediyelerimizin birçoğunun sorunu ortak. Bu ortak sorunları tek başına çözebilmek adına bazı belediyelerimizin hem maddi hem de personel olarak karşılayamadıklarını biliyoruz. Özellikle cumhurbaşkanımızın son kısıtlama tedbirlerinden sonra bazı belediyelerimiz sadece maaş ödeyebiliyor, bazı belediyelerimiz maalesef kilit vurma noktasına getirildi. Biz belediyelerimizin ayakta durabilmesi için, yeni kaynaklar oluşturmak adına birlik çatısı altında neler yapacağımızı ortaya koyduk. SGK ve vergi dairesi borçlarının yıllardan beri kimsenin aklına gelmediği dönemde CHP'li belediyelerin yerelde iktidar olduğunda aklına gelmesi ve yaptırım gibi uygulanması birçok belediyemizi zor durumda bırakmıştır. Belediyelerimizin ayakta kalması için kendi içimizdeki organizasyonlarında bir takım çalışmalar yaptık. Sorunlar ortak ve bu sorunların çözüm noktası Ege Belediyeler Birliği'dir' dedi.
EGE PLANLAMA AJANSI ÇATISI ALTINDA SORUNLARA DOKUNACAĞIZ
Ege Planlama Ajansı'nın birlik stratejisinin belirlenmesi ve politikalar üretilmesi sürecinde ciddi bir rol üstleneceğini kaydeden Başkan Zeyrek, 'Ege Planlama Ajansı'nı hayata geçirmek için ciddi adımlar atacağız, atılımlar yapacağız. Bu planlama ajansı çatısı altında bu sorunlara dokunmak istiyoruz. Kentimizin, bölgemizin sorunları saymakla bitmiyor. Bizim tarım gibi bir sorunumuz var. Üreticiler bereketli Gediz Ovası'nda ürettiği ürünlerden zarar ediyor. Onların sesini duyuyoruz. Ama bunlara çözüm noktasında Manisa Büyükşehir yetemez. Ege Planlama Ajansı'nın çizdiği vizyonla ve belediyelerin toplam güçleri ile mücadele etmeyi öngörüyoruz' ifadelerini kullandı.
ÇEVRE ŞEHİRCİLİK GÖREVİNİ TAM YERİNE GETİRMİYOR
Gediz Nehri'nde yaşanan balık ölümleri sonrası yaşadıklarını aktaran Zeyrek şunları söyledi.
'Bugün İzmir'de balık ölümleri ve kokusuyla mücadele ediyor. Sanmayın ki bir tek İzmir bunla mücadele ediyor. Geçen hafta Turgutlu'nun Sinirli Mahallesi'nde aynı sorunları yaşadık. Oraya gittiğimde ve yöre halkının bana ilettiği bilgilerde biyogaz tesisinin oraya bıraktığı bize göre atık kendilerine göre sıvı gübre olan atıklar balık ölümlerine neden oldu. Oradaki tarımsal alanların toprakları ekilemez hale geldi. Bu ilk kez olmadı, bir şey yapmazsak son da olmayacak.
Çevre Şehircilik Müdürlüğü'nden arkadaşlar da oradaydı. Sudan numune aldık biz yetkimiz olmamasına rağmen. Akredite edilmiş laboratuvarlara bu örneği gönderdik. Sonucu 10 günden önce veremeyeceğini ifade etti. Çevre Şehircilik Müdürlüğü ertesi gün hazırladığı raporla aslında buraya atılan zehirli atıkların balık ölümlerine sebebiyet vermediğini, Gediz'i kirletmediğini ve sadece oradan kopan ağaç dallarının geçidi kapatıp sudaki oksijen azlığından dolayı balık ölümlerinin gerçekleştiğine dair bir rapor hazırladı. Bunun sağlıklı bir rapor olduğunu düşünmüyorum.
Çevre Şehircilik'teki arkadaşların görevini tam olarak yerine getirdiğini düşünmüyorum. Bu benim şahsi düşüncemdir. Bu tip düşüncelere sebebiyet vermemek için gelin yetkinizi paylaşın diyorum. Gerekirse denetimlerin bütün finansal kaynağını biz sağlayalım. Hiçbir kimsenin ismine, şirketinin adına bakmaksızın eşit bir şekilde denetip yapılıp onların arıtma yapmaları konusunda yaptırımlarınızı bir an önce hayata geçirin.
İzmir Körfezi'ni kirleten en büyük unsurlardan biri de Gediz Nehri'dir. Birlik çatısı altında, orta projelerle hareket etmemiz gerekiyor. 16-18 Eylül'de Manisa'da Su Çalıştayı yaptık. Yaklaşık 300 akademisyenin katıldığı çalıştayda 'Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü'nün denetim noktasında bizim büyükşehir belediyeleri yetki paylaşmasını istiyorum. Önerim, sizden de bizden de il sağlık müdürlüğünden de personel olsun. Kimsenin adına bakmadan, şirketin ismine bakmadan adil bir denetim yapalım' dedim. Şimdi ortak bir protokol yaptık ve bütün belediyelerimize, valiliğimize, Çevre Şehircilik İl Müdürlüklerine bu protokolü gönderiyoruz. Eğer ki birlikte hareket edersek, kimseyi kayırmadan eşit ve adil denetim yaparsak hayal ettiğimiz mavi denize de kavuşuruz, yüzülebilir körfeze de kavuşuruz.
Biz bunu yapmazsak eğer körfezin hiçbir zamanını kötülükten kurtaramayacağız ve İzmir Körfezi'ne maalesef zehirli atıklar atılmaya devam edilecek. Bunu görmezden gelemeyiz. Kaç tane şirket sahibinin para kazanılması için bunlara göz yumuluyorsa, yarınlara maalesef bırakacak denizimiz olamayacaktır. Hepimizin aynı yüksek sesle bağırması gerekiyor. Bağırın ki sesimiz duyulsun.