Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Bayraklı Belediyesi Ağustos ayı olağan meclisinin 2. oturumu gerçekleştirildi. Belediye Başkanı İrfan Önal'ın başkanlığında gerçekleştirilen oturumda Önal, SDT krizi ve belediye bütçesi ile ilgili dikkat çekici bilgiler paylaştı.
YÜZDE 100'Ü GEÇEN BİR PERSONEL GİDERİ VAR
Mecliste yöneltilen iddialar hakkında da bilgilendirmede bulunan Başkan Önal, 'Burada konuşulan tüm meseleler ilçemizin ve ülkemizin meselesi. İlçemiz Türkiye'den bağımsız bir yer değil. Merkezi hükümetin aldığı kararlar bizi de etkiliyor. Geçtiğimiz 5 yılda yaşadıklarımız belli. Yaşadığımız depremler, pandemi… Günden güne kötüye giden ekonomi ile vaat edilenler yapılamamış olabilir. Ancak imkan yoksa, belediyenin gelirleri kısılıyorsa, 3 haneleri gören enflasyon oranları ile hizmet üretmek mümkün değil. Bunun sorumlusu biz değiliz. Geçmişte belediye gelirlerinin gider kısmında personel gideri bütçenin yüzde 40'ını geçemezdi. Şimdi neredeyse yüzde 100'ü geçen bir personel gideri var. Belediyenin gelir kalemlerinde sabit tutulan vergiler var. 2013 yılından bu yana belli gelir ve harçlarda hiçbir artış yapılamamış. Ancak her sene bu yıla kadar yılda 2 defa asgari ücret zammı geliyordu. TÜİK atsa bile herkes gerçek yaşamda fiyatların artışını görüyordu. Şu an bile uyguladığımız işgal harcı metrekare fiyatı 2,71 TL. Biz bu harçları toplayarak, İller Bankası'ndan gelen para ile emlak vergisi ile hizmet üretmeye çalışıyoruz. Asgari ücretten memnun olan kimse yoktur. Belediyemizde çalışan KHK'lı şirket personelimiz ve memurlar olmak üzere maaşını beğenen kimse yoktur. Ancak hizmet üretmeden tüm gelirimiz ile personel giderini ödeyemez hale gelmiş durumdayız. Bizim yıllardır Doğançay'da temizlik şantiyemiz var. Biraz kulağa garip gelebilir. Belediyemizin mülkiyetinde olan onlarca yerin üzerinde Milli Eğitim okulları mevcut. Onlar bizim yerlerimizi kullanırken, bizim de temizlik şantiyesi olarak kullandığımız yerler vardı. Ucu AKP'ye dokunan, talep edilmiş ancak verilmiş yerler olduğunu biliyoruz. Bayraklı halkının talep ettiği tüm hafriyatları bir yerde tutuyoruz. Yeni bir hafriyat alanı bulana kadar beklettiklerimiz orada bir yığın oluşturdu, evet. Arkadaşlarımız orada ayrıştırma yapıp yer açarken, onları yığmamaları için ayrıştırırken arkadaşlarımızın bazıları videolar çekip 'Bayraklı Belediyesi çöp döküyor' diyerek işi şova döküyor. Bayraklı'da günde 350 ton çöp çıkıyor. Açılan çukura kaç kilo çöp saklayabilirim? Oradaki çukura ilçemizin 2 günlük çöpü bile sığmaz. 11 dönümlük alanda şantiyemiz var. 300 metrekarelik alana ne sığar? Orayla ilgili hızlı bir şekilde ihalesi yapıldı. Seferihisar ve Bayındır'da olan yerlere bu molozların taşınması yapılacak. Bu belediyenin parası ile yapılacak. Çünkü iftiralar ile yaygaralar kopararak personelimiz ile yapılabilecek işleri Çevre ve Şehircilik 1,5 milyon ceza kesmiş. Bu yetmiyor, bir de orayı boşaltmamız için talimat geldi. Biz Büyükşehir'den bir alan tahsis edilmesini bekliyorduk ancak madem beklemiyorlar bunun yapılmasını bizde o zaman daha yüksek maliyetler ile bu molozları götüreceğiz. Kadın sığınma evi ile ilgi… Sade kadın sığınma evi değil, kız öğrenci yurdumuz ve havuz kafe olarak bilinen alanda çalışmalarımız sürüyor. 30 Ekim depremi sonrasında belediye bünyesindeki mülklerin testlerini yaptırıyor. İlçemizin çocuklarına, dışarıdan gelen kadınlarımıza, okumaya gelen kız çocuklarımızı için bu 3 alan ile ilgili çalışmaların yapılmasın talep etmiştik.Bu tespitlerin yapılması için işi Ege Şehir A.Ş'ye verildi. Orada gerekli işlemler yapılacak. Ben depreme dayanıksız yerde kız çocuklarımızı yatırabilecek kişi değilim. Şu ana kadar hak etmediğim onlarca iftiraya maruz kaldım. Kadın sığınma evi ile ilgili neden kapattığımızı basını çağırıp orda göstereceğiz. Sustukça bazı şeyleri söylemedikçe hak etmediğim iftiralar maruz kalıyorum. Temeli kaymış bir yerde ben o hizmeti vermeyeceğim. Yarın deprem olduğunda ve yıkıldığında kimse 'başkana söylemiştik' demeyecek' diye konuştu.
ŞOVA DÖNÜŞTÜRDÜLER
Yaşanan SDT krizi hakkında da konuşan Önal, 'Geldiğimiz andan itibaren maaşları ödemekte güçlük çekiyorduk. Maaşların gelirimizden fazla olduğunu görüyorduk. Fedakarlığın hep birlikte yapılması gerektiğini biliyoruz. Yıllardır ödenmeyen SGK borçlarının ödenmesi belediyeleri kaybettikten sonra talep edildi. AKP'den aldığımız belediyelerin batık olduğunu onlar da biliyor. Bunlar istenirse ve haciz konulursa, bırakın SDT'leri mevcut memur maaşlarının yarısını bile ödeyemeyeceğiz. İşgal harçlarını 2013 yılından bu yana artırmayan merkezi hükümet, İller Bankası gelirini kestiğinde bizi yarın çöp toplayamayacak bir duruma düşürmek istiyor. Bizler 1 kuruşun bile hesabını yaparak vatandaşımızın yararına kullanacağımızın sözünü veriyoruz. Ancak yasal üst sınır ile ilgili konuştum ve üstü zimmet olarak geleceğini söyledim. Tek başıma yetki alamayacağımı, meclis üyelerimiz ile kararı alabileceğimizi söyledik. SDT'nin yolunun yasal üst sınırı ile 14 bin 800'e denk geldiğini, bunu teklif ettik ve bunda mutabık kaldık. Arkadaşlar bunu memurlar ile görüşerek karar verebileceklerini söylediler. Ben, çalışan memur işçinin nerede çalıştığına bakmaksızın herkesi eşit sayarım. Belediye hizmetini nerede yaptığının önemi yok. Bizler kamuya hizmet edenler olarak kimsenin üstünlüğü yok. Eşit işe eşit ücret teklif etmiştik. Ancak sendikaların kendi aralarında yarışa girmelerinden kaynaklı durumla bu hale gelindi. Belediyenin imkanları dahilinde 45 gün boyunca sendikalara izahat vermekle zaman kaybettim. Keşke imkanımız olsa 100 bin verebilsek. AKP'ye laf geçirmeyen, kapıları önünde eylem yapamayanlar bizim kapımızda eylem yapıyorlar. Saygısızlığa varan durumlarla karşı karşıya kaldık. Ancak artık gerekli işlemleri başlatacağız. Ben iyi niyetle teklif yapmama rağmen konu başka yerlere çekildi. Belediyenin geliri ortada. Bizim gelire oranla giderin aştığı tablo varken ben bunu iyi niyetli görmüyorum ve kötü niyetli ve başkanla arkadaşlarını karşı karşıya getirmeni yoluna dönmüş durumda. 2 aydır sözleşme yapmadıkları için SDT'leri sıfır giriyor. 4 aydır eylemlerden başımız aldırıp hizmet yapamıyoruz. 10'larca yerden bize haciz yazıları geliyor. Ben bu mücadeleyi verirken karşı taraf iyi niyeti aşmış işi şova dönüştürmüş, sendikaların kendi arasındaki yarıştan ibaret bir durum. Sayıştay müfettişleri belediyemizde. Onlarda bize zimmet çıkacağını söylüyor. SGK borçları yıllardır ödenmiyor. Ne hikmetse ben geldikten 2 ay sonra İller Bankası gelirimize haciz gönderiliyor.Göreve gelince 84 kişi işten çıkarmıştım. Keyif aldığımdan değil. Kendi çalışanlarımızın maaşını ödeyebilmek için çıkardım. Daha çıkması lazımdı bunun vicdani yükünü ben üstlendim. Ağlayanlar ve gelip ayağıma kapananlarla ben konuştum, çalışanların hakları için yaptığımı söyledim. Bugün otoparkları ücretli hale getiriyoruz, yeni yerler açıp 2 arkadaşta ekmeğini buradan kazansın çabamı insan olan görüyor. Ben herkese daha fazla imkan sağlayıp çaba gösterirken takdiri size bırakıyorum' dedi.