Yerel Yönetimler

Başkan Bodur'dan '4 milyonluk' makam aracı için savunma: Vale kapımı açmadı!

Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur, 4 milyon TL değerindeki makam aracını neden aldığını  anlatarak  “Bir gün otelde bir organizasyon vardı, Başkanlar geldi, araçlar kapıya yanaştı, valeler geldi kapılarını açtı. Biz geldik, durduk, vale bizden tarafa bakmıyor bile. Şoför indi açmak için, ben zaten kendim açtım kapımı" dedi.

Başkan Bodur'dan '4 milyonluk' makam aracı için savunma: Vale kapımı açmadı!

EGEDESONSÖZ – Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur, belediye bütçesinden 4 milyon TL harcayarak satın aldığı makam aracıyla gündeme gelmişti. Başkan Bodur, İz Televizyonu youtube kanalında yayınlanan Özgür Coşkun ile Başkanlarla Baş Başa programında yaklaşık 4 milyon TL değerinde bir makam aracını neden aldığını açıkladı.

Bodur, daha önce geçirdiği trafik kazalarından dolayı daha güvenilir ve sağlam bir araç almanın amaçlarından biri olduğunu ifade ederken bir yandan ‘belediye için bir sigorta’ olacak şekilde bir makam aracı tercih ettiğini dile getirdi.

“MAKAM ARACINI TAMAMEN TİCARİ NEDENLERLE ALDIK”
Başkan Bodur, şu açıklamayı yaptı:

“En lüks makam aracını aldık ama tamamen ticari nedenlerle aldık. Ben her şeyi yarın satacakmışım gibi düşünüyorum. Bir şey alırken, hesaplarken ihtiyaç olabilir diye düşünürüm. O gün araba almamız gerekiyordu, çok büyük bir kaza yaptık. Arkasından eşimin arabasını aldık, onunla da bir kaza daha yaptık. O zaman şoförü değiştirin diyeceksiniz, değiştirmem. Kazalardan dolayı tecrübe kazandı zaten. Güzel, iyi insan olmak zordur. Biz devam ederiz, onlar bizim çocuklarımız. Hata olabilir, kazadır bu. Bu sefer arabasız kaldık, bir gün zabıta aracıyla gezdik hızlıca bir araba alalım dedik. Bize de her an para ihtiyacı doğabiliyor. Para ihtiyacı olmasa orada bir paramız kalır. Doğrusu bu muydu? Bizim elimizde onca tarla satılmış, krediler çekilmiş, tarla, dükkan, daire ne varsa satılmış. Kredileri ödedim. Geçen gün sadece İller Bankası’nın kredisini 46 milyon TL ödemişim, azalmış gitmiş, diğerleri hariç.
Ben bu kadar tutumlu davranırken aldığım araçta da bakmam lazım. O gün en hızlı hangi araca ulaşabiliyorsam, mantık çerçevesinde aldıysam, şirketi zarar ettirmeden aldıysam, ki zarar ettirmem, istediğimiz zaman götürür satabiliriz. Diğer aracımız çıkmamıştı, biz hızlıca bu aracı aldık, dedik ki para ne zaman lazım olursa, bir işçi maaşını ödeyemezsem onu satar öderim diye düşündüm. 

“O ARACI KİLOMETRE YAPMASIN, DEĞERİNİ KAYBETMESİN DİYE KULLANMIYORUM”
O araba benim sigortam. Çöp kamyonu da aldım, iki tane hibe geldi bir tane aldım, tarla da aldım, ben zeytinlik de aldım, ben dükkanlar da aldım, şimdi de alacağım, araç da aldım. Kazadan çıktık, güvenli araç olsun istedim. Bir kadın olarak istediğim daha geniş olan, minibüs tarzı olan arabalardan olsun isterim. Uzun süre zaten şahsi araçlarımı kullandım. Bu aracı bir güvence olarak tutuyorum. Değer kaybetmeyen bir araç olsun istedim. O arabayı bir kenara koyuyorum, kilometre yapmasın diye kullanmıyorum, değeri azalmasın diyorum. Değeri düşmesin diye diğer aracı kullanıyoruz. Kınık’ın parasını ne zebil ederim ne de ettiririm.”

“BEN GARİBANI OYNAMAK İSTEMİYORUM, GÜÇLÜ BİR KINIK’I OYNAMAK İSTİYORUM”
Bodur, bir önceki makam aracını değiştirme sebebinin valenin kapısını açmayışı olduğunu belirterek “Bu aracı şunu düşünerek aldım. Ben geldiğimde bu aracın her yeri, şu an kullandığım aracı da çok yeni sanıyorlar, 650-750 bin TL’lik araç, geldiğimizde her yanı güneş yanığıydı boyattık. Bir gün otelde bir organizasyon vardı, Başkanlar geldi, araçlar kapıya yanaştı, valeler geldi kapılarını açtı. Biz geldik, durduk, vale bizden tarafa bakmıyor bile. Şoför indi açmak için, ben zaten kendim açtım kapımı. O gün dedim ki, ‘Burada şunu yaptın Sema. Sen bu aracı da değiştirebilirsin’ dedim. Bir resmi araba ama kimin geldiği belli değil. Kimse o aracın içinde belediye başkanı olduğuna inanmadı. Bize niye yapmadılar dedim. Sema Başkan iyi giyinmek zorundasın, Kınık’ı iyi temsil etmek zorundasın, paran yoksa da misafiri iyi ağırlamak zorundasın, dedim. Ben geldiğimde oturacak koltuğumuz yoktu, iki tane mindere oturuyordum. Orası makam odası oldu. Kınık Belediye Başkanlığı makamı orası. Ben garibanı oynamak istemiyorum, güçlü bir Kınık’ı oynamak istiyorum. İnsanların kendine güvenmesini istiyorum, burası Kınık demesinler. Daha ne istiyorsun, biz ne istiyoruz? Biz kendimize geleceğiz, değerimizi bileceğiz” dedi.