Türkiye'yi yasa boğan…
Yüzyılın depreminin üstünden 24 gün geçmişti…
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
TV'de canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlıyordu…
Bi'ara…
Şu sözler döküldü dudaklarından:
'Muhalefet herkesi kendisi gibi beceriksiz zannediyor… Yaptıkları hiçbir şey yok... 11 vilayette Elazığ hariç, hepsini gezdim... Oralarda muhalefetin büyükşehir belediyelerinden hiç kimseyi görmedim...'
Sıcağı sıcağına…
Sadece bir kişi karşılık verdi o sözlere…
O da…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'di…
'İlk günden beri buradaydık… İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kurumsal kimliğini en güçlü şekilde buraya taşımaya gayret ettik… Yaralar sarılana, yüzler gülene kadar buradayız…'
***
6 Şubat Pazartesi sabaha karşı…
Saatler tam 04:17'yi gösterirken…
11 şehir, 7.7 büyüklüğünde depremle sarsıldı…
Gün ağardığında…
Görüldü ki…
Taş üstünde taş kalmamıştı…
Aradan sadece 72 saat geçti…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in…
Gece yarısı attığı Tweet
Gönüllere şerbet akıtıyordu:
'Umut Hareketi'ni büyütüyoruz! Dün (8 Şubat) bir günde, ilçe belediyelerimiz, yardımseverlerin desteği ve kendi olanaklarımızla 46 TIR, 27 kamyon ile insani yardım malzemelerini deprem bölgesine doğru yola çıkardık… Böylece depremin ilk üç gününde İzmir'den Gaziantep, Adana, Malatya, Osmaniye, Hatay, İskenderun, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'ya gönderilen desteğin miktarı 92 TIR, 42 kamyon, 3 uçak ve bir gemiye ulaştı…'
***
Bütün bunlar yaşanırken…
İnsani yardıma susamış bölgeye…
İzmir…
Bir 'güzellik' daha yaptı…
'Bir can…' 'Bir hayat…' 'Bir Bahar…'
Geldi acıların coğrafyası o koca deprem bölgesine…
Nasıl geldi?
İşte hikayenin güzelliği burada…
***
Osmaniye ve ilçelerine…
Çadırların dağıtılmaya başladığı günlerdi…
Halaç Ailesi'nin evinde de hasar vardı ama…
Allah'tan can kaybı olmamıştı…
Oysa…
Tam da o sırada…
Deprem çadırında 'bir can' dünyaya 'merhaba' demeye hazırlanıyordu…
Anne Takdire Halaç…
İkinci yavrusu için doğum sancıları çekiyordu…
Ne mutlu tesadüftü ki…
Osmaniye'nin…
Genel Afet Koordinasyonu'nu…
İzmir Büyükşehir Belediyesi üstlenmiş…
Gencecik iş yeri hekimlerinden…
Doktor Bahar Tek'i…
Osmaniye'ye görev için çağrılmıştı…
O gece yarısı…
Bahar Doktor'un telefonu çaldı…
Gerisini…
İzmirli genç hekimden dinleyelim:
'Takdire Anne problemli bir gebelik yaşıyordu ve ailesiyle çadıra sığınmıştı… O'nunla her gün mesajlaşmaya başladık… O gece beni aradı, (Hastaneye gidiyorum) dedi… Bebek geliyordu… Osmaniye Devlet Hastanesi'ne birlikte girdik… Çok fazla sancısı vardı… Doğum başlamış, hala sevk olacak mı, Adana'da mı kalacak, bunları konuşurken kafası dağılsın diye (Bebeğine ne isim koyacaksın?) diye sordum... (Senin ismini) dedi... Kız bebek gelmişti… Kucağıma aldım, ağlıyordu... Parmağıma sarıldı, ağlamayı kesti, uyudu; onu kuvözde izledim... Bahar bebek artık benim manevi kızım olmuştu…'
***
Şimdi, 'Yok artık!' diyeceğiniz bi'ayrıntı daha…
Anne Halaç'ın ilk doğumunda da…
Yine İzmirli bir anne O'nun yavrusunu emzirmiş…
***
Okuduklarınızda…
Bırakın bir 'kelime', bir 'harf' abartısı bile yoktur…
Osmaniye'deki 'Bahar' bebek…
'Sana söz Baharlar gelecek…' sloganları arasında…
Gözlerini bu dünyaya açmıştır…
Ailesi dışında O'nu ilk kucağına alanlardan biri de…
Bir ayağı deprem bölgesinde…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'dir…
***
Bitiriyoruz…
Biliyor musunuz?
Osmaniye'de…
Yuvaları yıkılan ailelerin sığındığı çadırlardan yükselen…
Her bebek sesi…
Bundan böyle…
Hep 'Bahar Bebek'i hatırlatacak…
Ve, ister istemez…
'Sana Söz Baharlar Gelecek…' sloganını…
Osmaniyeli Bahar'a…
İzmir'den…
'Uzun ve saygın' bir ömür diliyoruz…
Nokta…
Hamiş 1: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, 'Bahar bebeği' ziyaret etti; yavrularına İzmirli doktor Bahar Tek'in adını veren Halaç Ailesi'nin her zaman yanında olacaklarına söz verdi...
Hamiş 2: Kimselerin fark edemediği 'Bahar Bebek' haberi, kısa adı 'BSHA' olan Bilim ve Sağlık Haber Ajansı'ndan Güliz Yıldız Zeren'in emeğidir… Alkışa değer…
Sonsöz: 'Bitkinin güzelliği tohumun iyiliğinden, insanın güzelliği ise kalbinden gelir… / Hz. Mevlana…'