AKP'nin 'Çılgın Procecileri' gibi hepsi cemaat-tarikat yetiştirmesi olan cici-cici 'Badem Stratecicileri' var !.. Bunlar çeşitli 'Vakıf Üniversiteleri'nde ve bazı Devlet Üniversitelerinde bulunuyorlar.
Cemaat bunlardan kimilerine yeni strateci şirketleri kurdurdu.
'Uzakdoğu-Çok Uzakdoğu-Yakındoğu- Yakın Orta Doğu- Çok yakın Ortadoğu' gibi isimleri var. İktidar bunların isimlerini televizyonlara vermiş. Ne zaman bir olay olsa, Türkiye'de gerçek Bilim insanları ve Uzmanlar yokmuş gibi bu bademler bütün televizyonları işgal ederler…
İncecik sesleri ve badem bıyıklarıyla kırıta-kırıta AKP'nin işine gelecek fikir ve söylemleri 'Tarafsız Bilim Adamı' pozlarında topluma pompalamaya başlarlar. Haber tartışmalarını yönetenler ise iki tür baskı altındalar;
1)Patronları, 'Aman ha dikkatli ol, soruları dikkatli sor, iktidarla aramı bozma' der. Programı yöneten kişi, bir tarafta işi-ekmeği, diğer tarafta gazetecilik mesleği, iki arada bir derede sıkışır kalır…
2)TV sahipleri duayen olmuş, mesleğinde uzmanlaşmış ustaları sevmezler. Çünkü onlar, emir almayı sevmezler, işlerini iyi bilirler ve maaş olarak çok para isterler.(Bkz: Uğur Dündar) Bu duayenlerin yerine daha acemi kişileri çalıştırırlar. Badem stratecistleri ise çok iyi propaganda eğitimi aldıkları için, acemi programcıları istedikleri yere çekerler…
Cemaat bunlardan kimilerine yeni strateci şirketleri kurdurdu.
'Uzakdoğu-Çok Uzakdoğu-Yakındoğu- Yakın Orta Doğu- Çok yakın Ortadoğu' gibi isimleri var. İktidar bunların isimlerini televizyonlara vermiş. Ne zaman bir olay olsa, Türkiye'de gerçek Bilim insanları ve Uzmanlar yokmuş gibi bu bademler bütün televizyonları işgal ederler…
İncecik sesleri ve badem bıyıklarıyla kırıta-kırıta AKP'nin işine gelecek fikir ve söylemleri 'Tarafsız Bilim Adamı' pozlarında topluma pompalamaya başlarlar. Haber tartışmalarını yönetenler ise iki tür baskı altındalar;
1)Patronları, 'Aman ha dikkatli ol, soruları dikkatli sor, iktidarla aramı bozma' der. Programı yöneten kişi, bir tarafta işi-ekmeği, diğer tarafta gazetecilik mesleği, iki arada bir derede sıkışır kalır…
2)TV sahipleri duayen olmuş, mesleğinde uzmanlaşmış ustaları sevmezler. Çünkü onlar, emir almayı sevmezler, işlerini iyi bilirler ve maaş olarak çok para isterler.(Bkz: Uğur Dündar) Bu duayenlerin yerine daha acemi kişileri çalıştırırlar. Badem stratecistleri ise çok iyi propaganda eğitimi aldıkları için, acemi programcıları istedikleri yere çekerler…
Son olayda da MİT Başkanının, Savcının davetini reddetmesi üzerine televizyonları doldurdular. MİT Başkanını koruyup, Savcıları yerden yere vurdular. Öyle şeyler söylediler ki, aklı başında insanlara saç-baş yoldurdular. AKP İktidarının önünün kesilmek istenmesinden, devletin içindeki statükocu zihniyetin değişime(!) direnmesine kadar bir sürü söz söylediler.
Bir tane haberci dahi, bu sepetlere şu soruları soramadı;
*Kardeşim, 10 senedir tek başına iktidar olan AKP değil mi?
*Bu Savcılar dün Generalleri saatlerce ayakta bekletip, içeri atarken iyiydi de, şimdi kötü mü oldular?
*Türk Demokrasisinde ve Anayasasında Milyar Dolarlara sahip, Tarikat ve Cemaatlere yer var mı? Sizin değişim dediğiniz ortaçağa geri dönmek midir?
*Türk Demokrasisinde ve Anayasasında, 'Hesap sorulamaz' kişi ve makam var mıdır?
*AKP Genel Seçimlerde; 'Ey Türk Milleti, beni tekrar iktidara getirirsen, Türk Milletinin on binlerce gencini katleden, terör örgütünün Avrupa'daki baronları ile ve Kandil'deki eşkıya başı ile görüşeceğim, tutanaklar imzalayacağım'
diye mi oy aldı?
*Gazetelere geçen MİT-PKK görüşmelerinden, Türkiye'nin bölünmesi, en azından federatif yapıya gidiş çıkmıyor mu?
*Bu işi Siyaset yönetmeli ve ona kimse karışmamalı diyorsunuz. Peki, Siyasi iktidar ülkeyi bölecek çalışmaların içine girerse, makamlarının başında 'Cumhuriyet' olan Cumhuriyetin Savcıları görevlerini yapmayacaklar mı? *Mahallede arkadaşlarından dayak yiyen çocuk, ağlayarak babasının yanına gitmez mi? Gider tabii ki.
Savcının, ifade için davet ettiği MİT Başkanı yargının davetine uyup ifade vermeye gideceğine koşa koşa Çankaya köşküne, oradan da Başbakanlığa gitmedi mi. Gitti… Niçin kendisini savunmasına izin verilmedi ?...
Bir tane haberci dahi, bu sepetlere şu soruları soramadı;
*Kardeşim, 10 senedir tek başına iktidar olan AKP değil mi?
*Bu Savcılar dün Generalleri saatlerce ayakta bekletip, içeri atarken iyiydi de, şimdi kötü mü oldular?
*Türk Demokrasisinde ve Anayasasında Milyar Dolarlara sahip, Tarikat ve Cemaatlere yer var mı? Sizin değişim dediğiniz ortaçağa geri dönmek midir?
*Türk Demokrasisinde ve Anayasasında, 'Hesap sorulamaz' kişi ve makam var mıdır?
*AKP Genel Seçimlerde; 'Ey Türk Milleti, beni tekrar iktidara getirirsen, Türk Milletinin on binlerce gencini katleden, terör örgütünün Avrupa'daki baronları ile ve Kandil'deki eşkıya başı ile görüşeceğim, tutanaklar imzalayacağım'
diye mi oy aldı?
*Gazetelere geçen MİT-PKK görüşmelerinden, Türkiye'nin bölünmesi, en azından federatif yapıya gidiş çıkmıyor mu?
*Bu işi Siyaset yönetmeli ve ona kimse karışmamalı diyorsunuz. Peki, Siyasi iktidar ülkeyi bölecek çalışmaların içine girerse, makamlarının başında 'Cumhuriyet' olan Cumhuriyetin Savcıları görevlerini yapmayacaklar mı? *Mahallede arkadaşlarından dayak yiyen çocuk, ağlayarak babasının yanına gitmez mi? Gider tabii ki.
Savcının, ifade için davet ettiği MİT Başkanı yargının davetine uyup ifade vermeye gideceğine koşa koşa Çankaya köşküne, oradan da Başbakanlığa gitmedi mi. Gitti… Niçin kendisini savunmasına izin verilmedi ?...
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm bürokratları makamları ne olursa olsun, şu gerçeği hiç unutmamalıdırlar. İster Genelkurmay Başkanı olun, ister MİT Başkanı olun, isterseniz Mahalle Bekçisi olun sizler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin bürokratlarısınız.
Siyasi iradeye saygılı olmak ve yasalara uygun emirleri uygulamak elbette ki öncelikli görevinizdir. Fakat yanlış talimatlara ve konusu suç olan emirlere uyarsanız veya görmezden gelirseniz, sizler sorumlu olursunuz.
Bugün güvendiğiniz ve sizi koruyacağını sandığınız siyasetçi, yarın kendisi hesap vermeye başladığında önce kendini kurtarmaya bakacak ve sizleri tanımayacaktır. Yakın tarih bunun binlerce örnekleriyle doludur.
İşinizi doğru düzgün yapın, kimsenin adamı olmayın. Başınızı yastığa koyduğunuzda huzur içinde uyuyun. Çocuklarınızın yüzüne rahatça bakın…
Kendi servetinin hesabını mertçe veremeyenlerin, dün yarım pabuçla gezerken bugün sebepsiz ve aniden zenginleşenlerin, kul hakkı yiyenleri koruyanların, Cumhuriyeti yıkıp Türkiye'yi şeriat ve hilafet düzenine geçirmek için çalışanların suç ve günahlarını niye sizler çekeceksiniz?
Aklınızı başınıza alın, sizler adı üstünde 'Devlet Memurlarısınız…'
Siyasi iradeye saygılı olmak ve yasalara uygun emirleri uygulamak elbette ki öncelikli görevinizdir. Fakat yanlış talimatlara ve konusu suç olan emirlere uyarsanız veya görmezden gelirseniz, sizler sorumlu olursunuz.
Bugün güvendiğiniz ve sizi koruyacağını sandığınız siyasetçi, yarın kendisi hesap vermeye başladığında önce kendini kurtarmaya bakacak ve sizleri tanımayacaktır. Yakın tarih bunun binlerce örnekleriyle doludur.
İşinizi doğru düzgün yapın, kimsenin adamı olmayın. Başınızı yastığa koyduğunuzda huzur içinde uyuyun. Çocuklarınızın yüzüne rahatça bakın…
Kendi servetinin hesabını mertçe veremeyenlerin, dün yarım pabuçla gezerken bugün sebepsiz ve aniden zenginleşenlerin, kul hakkı yiyenleri koruyanların, Cumhuriyeti yıkıp Türkiye'yi şeriat ve hilafet düzenine geçirmek için çalışanların suç ve günahlarını niye sizler çekeceksiniz?
Aklınızı başınıza alın, sizler adı üstünde 'Devlet Memurlarısınız…'
Televizyon yöneticileri; sizler de konuk davet ederken onlarca kitap ve eser sahibi, yurtdışında da itibarı olan gerçek bilim adamlarını çağıramaz mısınız? Çağırmazsanız, inanın yakında sizler de 'Badem Strateciciler' e benzeyeceksiniz…
Not: Cemaatin elemanı gazeteci Mehmet Baransu'yu takip ederken cemaatçi polislere yakalanan MİT mensubu iki elemana 'Yılın Uyanıkları' ödülü verip, aynı maaşla 'Hayvanat Bahçesi Korumalığına' nakillerinin yapılmasını
Sayın Fidan'dan rica ediyorum. Elemanlar yapabilecekleri işte çalışsınlar hiç olmazsa. MİT'i de bademleştirdiler galiba…
Sayın Fidan'dan rica ediyorum. Elemanlar yapabilecekleri işte çalışsınlar hiç olmazsa. MİT'i de bademleştirdiler galiba…