Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, tefecilik suçlamasıyla yargılanan Erdal Sonduk’un bireysel başvurusunda adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, davada nihai kararı veren heyetin, mahkûmiyet hükmüne esas alınan tanıkları bizzat dinlememiş olmasını temel ihlal gerekçesi olarak gösterdi.
Mahkeme, ceza yargılamalarında tanıkları bizzat dinlemeyen heyetin, tanık beyanlarının güvenilirliğini sadece tutanaklar üzerinden değerlendirerek mahkumiyet kararı vermesini, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan "adil yargılanma hakkı" kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal ettiği sonucuna vardı.
Mahkeme kararında "yargılama sırasında heyet kompozisyonunun değişmesinin tek başına bir ihlal oluşturmayacağı, ancak tanıkların nihai kararı veren heyet tarafından bizzat dinlenmemesi ve bu eksikliğin telafi edici güvencelerle giderilmemesi durumunda, doğrudan doğruyalık ilkesinin zedeleneceği" ifade edildi.
Somut olayda beyanları mahkûmiyet hükmüne esas teşkil eden tanıkların dinlendiği celselere katılmayan mahkeme heyetince “katılan tanıklarının yansız bir şekilde beyanda bulunduklarına ilişkin olarak tam bir vicdani kanaat oluştuğu ve savunma tanıklarının hayatın olağan akışına aykırı ve gerçeğin üzerini örtmeye yönelik beyanlarına itibar edilmeyeceği” gerekçesine dayanılarak sanığın mahkûmiyetine karar verildiği aktarılan kararda şöyle denildi:
"Mahkemece diğer tanık beyanlarına karşı katılanın bildirdiği tanıklarının beyanlarına neden üstünlük tanındığı bu gerekçe ile açıklanmıştır. Anılan gerekçenin içeriği gözönüne alındığında tanıklar beyanda bulunurken yapılacak gözlemler sonucunda elde edilebilecek izlenimlerin de değerlendirmede dikkate alındığı görülmektedir. Zira mahkemece tanık beyanlarının delil değeri belirlenirken gözlemle oluşabilecek bu izlenimlere/kanaate atıf yapılmıştır. Somut olayda tanıkların dinlenmesinden sonra değişen ve mahkûmiyete hükmeden mahkeme heyeti tarafından bu izlenimlerin sadece tutanakların okunmasıyla elde edilmesi ve buna göre karar verilmesi söz konusu olduğundan bu durumun doğrudan doğruyalık ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir."
Erdal Sonduk davası: Erdal Sonduk, tefecilik suçlamasıyla yargılandığı davada mahkûm edilmiş ve mahkûmiyet kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştu. Bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddederek mahkûmiyet kararını kesinleştirdi. Ancak Sonduk, yargılama sırasında tanıkların nihai kararı veren heyet tarafından dinlenmediğini belirterek hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia ederek AYM'ye başvurdu.