Aşıya karşı çıkanın başka ‘mucizevi’ önerisi var mı?

Farkındasınız tabii ki…

Şu sıralarda…

'Korona Aşısı' muhabbeti ile yatıyor; onunla kalkıyoruz…

Bu belanın aşısı için…

Çok sayıda ülke…

Daha doğrusu şirket araştırma yapıyor aylardır…

Temel amaç…

İnsanlığı bu Pandemi'den kurtarmak…

Diğer boyut, tartışmasız para…

Dünya nüfusu 7.5 milyar…

İlaç ve aşı şirketlerinin elde edeceği olası serveti bi'düşünün…

O Aşı, aynı zamanda…

Ekonominde yaşanan sıkıntı ve durgunluğu aşmanın da çaresi…

Aksi halde…

İnsanlığın bu bela ile…

Ne kadar süre karşı karşıya kalacağına ilişkin…

Öngörüde bulunmak bile olası değil...

***

Mevzunun tam burasında…

İzmir Tabip Odası eski başkanı Opr. Dr. Suat Kaptaner

Aşı çalışmalarının…

Neden bu kadar 'çok sayıda' olduğuna ışık tutuyor ve…

40 yıl öncesinden bir hatırlatma yapıyor:

'ABD Ticaret Bakanlığı'nın kendi yatırımcıları için 1980'lerde yayınladığı bir rapor var… Önümüzdeki 50 yıl dünya'da kar anlamında gelecek vaat eden ilk 10 sektörü tanımlamıştı… Bunların ilk ikisi sağlık ve enerjiydi… Yatırımlar buraya kaydı… Gelişme devasa oldu… Şimdi o fırsatlar kervanına Pandemi de katıldı…'

***

Gelelim, bugüne…

Aşılama bütün dünyada olduğu gibi…

Tartışmasız bir 'kamu' hizmeti…

Ülkemizde de bu aşılamanın 'ücretsiz' yapılacak olması…

Son derece anlamlı…

Cumhuriyet'in kuruşunda ve temellerinde var bu…

Aşılama toplumsal hizmettir ve Devlet Baba'nın görevidir…

***

Geçelim burayı…

Asıl sıcak konuya gelelim…

Şimdi şöyle bir muhabbet var…

'Kimin aşısı daha iyi?'

***

Dünya canıyla uğraşırken…

Sürekli yön değiştiren açıklamalar havada uçuşuyor…

Mesela…

'Ben de aşı olacağım…' diyenler bile…

Bir iki hafta sonra rüzgar gibi yön değiştiriyor…

'Neden söylemler bu kadar sık değişiyor?' diye sordum…

İzmir'in 40 yıllık hekimlerinden Suat Kaptaner'e…

Cevap şöyle:

'Hiçbir aşının Faz 3 çalışmaları sonlanmadı henüz… Pandeminin geldiği noktanın büyük risk oluşturduğu koşullarda zorunlu olarak ülkeler bütün aşılar için Faz 3 çalışmalarının erken sonuçları ile yetinmek zorunda kalıyorlar ve hepsi belli oranda riski göze alıyorlar… Hiçbir aşının yan etkisini tüm bilimsel kriterlere göre izleyip değerlendirecek süre henüz tamamlanmadı… Bütün devletler Pandemi'nin durumuna göre riski göze alıp aşı'ya kendileri karar veriyorlar…'

(Minik hatırlatma: Faz 3'te amaç; ürünün klinik etkinliğinin ve yan etkilerinin daha geniş bir hasta popülasyonunda değerlendirilmesidir... Hedef hastalığı olan 1000-3000 hasta gönüllü bu çalışmalarda yer alır... Çalışmalar genellikle çok merkezli, çok uluslu, randomize / rasgele dağıtmak ve çift kör olarak planlanır…)

Dr. Suat Kaptaner, 'Peki, bundan sonra ne yapmalıyız' sorusuna şu karşılığı veriyor:

'Riski ve yan etkisi en az olma olasılığına sahip aşılar, bugüne kadar uygulanmış olan yöntemlerle, ölü virüslerle hazırlanmış aşılardır... Türkiye'nin temin ettiği Çin Synovac aşısı bu tür aşıdır… Gerekli bilimsel inceleme ve testler yapıldıktan sonra onaylandığında biz yurttaşlar olarak aşımızı olalım… Ancak yüzde 65'imiz aşılanana kadar maske - mesafe ve el hijyenine dikkat ve devam edelim…'

Nokta…

Sonsöz: 'Hastalığa yakalanmamak, hasta olup da iyileşmekten daha iyidir… / Erasmus – Hollandalı hümanist, bilgin ve ilahiyatçı…