EGEDESONSÖZ – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, belediyelerin SGK borçlarının tahsil edilmesi için süreci başlatması ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendiren İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, 15 yıl Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aziz Kocaoğlu'nu örnek gösterdi.

SONSÖZ TV'de Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Yaldız, bugünkü başkanların da Aziz Kocaoğlu gibi kamuya olan borçlarını ödemeyerek işe başlaması gerektiğine vurgu yaptı, 'AK Parti hükümeti, CHP'li belediyelerin borçlarını neden tahsil ediyor, sorusu yerinde bir soru değildir' dedi. CHP'li başkanların 'Bu borç, AK Partili dönemden bize kaldı' şeklindeki sitemlerine de değinen Yaldız, 'Bu borçları bilerek geldiniz. Aziz Kocaoğlu gibi ayağınızı yorganınıza göre uzatın, borçları ödeyin' çağrısında bulundu.

AZİZ KOCAOĞLU, İZMİR BÜYÜKŞEHİR'İ BORÇSUZ BİR BELEDİYE HALİNE GETİRDİ
Belediyelerin SGK borçlarının, İller Bankası gelirlerinden kesilmesinin gündeme gelmesiyle başlayan tartışmalara katılan Ümit Yaldız, 'İzmir, Ankara'nın ardından en borçlu ikinci belediye. İstanbul, üçüncü sırada? Niye? Çünkü Ekrem İmamoğlu, Erdoğan ile polemik yaşamamak için borcunu ödedi' dedi ve şunları söyledi:

'CHP; Uşak, Balıkesir, Denizli, Bursa, Afyon, Kütahya gibi AK Parti'den alınan belediyelerin borçlarının tahsiline tepki gösteriyor. Bu, AK Parti'den bize geçen borçlar diyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir SGK mükellefidir, İZBETON ayrı bir mükelleftir. Dahil olmamasına rağmen İzmir, ikinci sırada yer alan borçlu ilimiz. 25 yıldır bu şehirde gazetecilik yapıyorum, 8 yıldır da araştırma şirketinin başındayım. Tarihi bilmek, güçlendiriyor insanı. Efsane Başkan Ahmet Piriştina vefat ettiğinde 2004 yılında, Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yapıldı. Kocaoğlu, Bornova için seçilmişti, Büyükşehir'e hazır değildi. Tutuktu. Aziz Kocaoğlu, işe nereden başladı biliyor musunuz? Aziz Kocaoğlu, devlete olan borçları yapılandırarak görevine başladı. Çünkü İzmir, bugünkü gibi kamuya borçlu ikinci şehir değildi, birinci sıradaydı! En borçlu belediyeydi. Aziz Kocaoğlu, Hazine ile SGK ile masaya oturdu, borçları yapılandırdı, borcunu ödedi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni borçsuz bir belediye haline getirdi, birkaç sene içerisinde. Borçlarını ödedikten sonra İzmir Büyükşehir'in dünya finans ortamında kredibilitesini yükseltti ve metro gibi büyük yatırımları tek başına yapabilir hale geldi. Bunu yapmak zorundasınız, çünkü siz CHP'li belediyesiniz. Rakibiniz Recep Tayyip Erdoğan! Çok güçlü bir AK Parti, o zaman için. Dolayısıyla sizin rahat hareket edebilmeniz için bu borçtan kurtulmanız lazım. Türkiye'nin 500 milyar dolar civarında dış borcu var. Yok efendim, bizi çalıştırmak istemiyorlar, çöpleri kendimiz toplarız, falan filan. Bu politik olarak belki işe yarayabilir ama çöpler birikmeye başladığında vatandaş faturayı size keser. Devlet, alacağını niye tahsil ediyor diye bir anlayış olabilir mi? Devlet o zaman benden de almasın vergisini. AK Parti hükümeti, CHP'li belediyelerin borçlarını neden tahsil ediyor sorusu çok yerinde bir soru değil.'

BORÇ KAMBURUYLA AK PARTİ'YE KARŞI SİYASET YAPAMAZSINIZ
'AK Parti'den CHP'ye geçen belediyeler, borç tablolarını belediye binalarına asmadılar mı?' sorusunu soran Ümit Yaldız, 'Belediye AK Parti'deyken bu borçları neden tahsil etmedin?' çıkışlarına şu yanıtı verdi:

Türkiye ile Katar arasında 8 anlaşma imzalandı Türkiye ile Katar arasında 8 anlaşma imzalandı

'Neden daha önce tahsil edilmesi sorusu da var. Deveye sormuşlar, boynun neden eğri diye… Nerem doğru ki demiş. Türkiye'de hangi alanda işler olması gerektiği gibi gidiyor? Ülkemizde kayırmacılık var mı, var; partizanlık var mı, var; torpil var mı var! Balıkesir'in borcunu neden zamanında tahsil etmedin? Şimdi sana geçti, alıyorum! Keyfimizin kahyası mısın? Sen oraya talip olurken, oranın böyle bir borcunun olduğunu biliyordun. O borcun da isteneceğini biliyordun. İstanbul neden üçüncü sırada? Ekrem İmamoğlu, Erdoğan ile polemik yaşamamak için borcunu ödedi. Özgür Özel veya yakınındakiler bana şunu söyleseler, tamam derim; İzmir'in 4,5 milyon nüfusu var, bu kadar nüfusun karşılığında İller Bankası'ndan gelen para 1,2 milyar lira. Bunun yarısını kesseler, onlarla birlikte hep beraber isyan edelim! Sonuçta bu borç, senin borcun. Ayağını yorganına göre uzatacaksın. Aziz Kocaoğlu gibi ayak yorgan ayarını yapan CHP'li başkanlar vardı. Borç kamburuyla AK Parti'ye karşı siyaset yapamazsınız, yaptırmazlar ve yaptırmayacaklar. Bunu seçimden sonra biz öngörmedik mi bu stüdyoda? Büyükşehir başkanı olsaydım, orada da bunu öngörürdüm. Her CHP'li başkan, AK Parti'den devraldıkları belediyenin borç listesini belediyeye asmadı mı? Bunu zaten biliyorsun. O zaman bu borç alınmamış, şimdi alınıyor. Devletin tulumbasında da su yok zaten. Hükümet açısından bu bir mecburiyettir. Bu bir amaçtır ve yapılandırması, affı var; borçlarınızı tıkır tıkır ödeyeceksiniz. Borçlarını ödeyecek duruma gelmeden size muhalefet yaptırmazlar. Dik bir şekilde muhalefet yapmış olan 397 yılla yargılanan, parmak sallayarak hesap sorma yeterliliğini kendinde gören Aziz Kocaoğlu'nun ilk işinin, İzmir'i en borçsuz belediye haline getirdiğini unutmayalım.'