EGEDESONSÖZ – Türkiye, Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybeden 78 kişinin acısını yaşıyor.
İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Gazeteci Yazar Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’deki programda, bu konuyla ilgili görüşlerini aktardı, değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Yaldız, kamusal alanda sorumluluk alıp gereğini yapan bir kişi gördüğünü, onun da bir Japon mühendis olduğunu söyledi.
JAPON MÜHENDİS ONUR MESELESİ YAPMIŞ, MEZARLIKTA CANINA KIYMIŞTI
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Bolu Büyükşehir Belediye Başkanı Tanju Özcan arasında, sorumlu kim, neden denetlemedin gibi tartışmalar yaşandığını anlatan Ümit Yaldız, şu görüşlere yer verdi:
“Türkiye’de sorumluluk alma konusu son yıllarda askıya alındı. Son 20 yılda özellikle herhangi bir kamusal sorumluluk nedeniyle istifa etme mekanizmasını işleten var mı diye baktığımızda, aklıma Japon mühendis dışında kimse gelmiyor. 23 Mart 2015’te, İstanbul-İzmir Otoyolu projesi kapsamında yer alan İzmit Geçiş Köprüsü çalışmasında halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan, ‘Bu benim hatam, kimsenin suçu yok’ diye not bırakıp harakiri yapmıştı mezarlıkta Japon mühendis Kishi Ryoichi… Japon mühendis dışında kamusal alanda bir hatadan dolayı sorumluluk alan kimse olmadı. Hızlı tren kazası yaşadık, birkaç kez. Onlarca insanımızı kaybettik. Bırakın bakanı, genel müdür, şef düzeyinde bile kimse sorumluluk almadı. Ankara’nın göbeğinde Gar’da terör saldırısı oldu, emniyetten birinin sorumluluk alıp istifa ettiğini gördünüz mü? Görmedik. Sorumluluk alanı bile görmedik. İstifa müessesesi kalktı. Kimse, bu işin sorumlusu benim, gereğini yapıyorum, demiyorum. İstifa olmadığı gibi yukarıdan da gereği yapılmıyor maalesef. Soma’da 301 madenciyi kaybettiğimizde Enerji Bakanının üzerinden üç gündür çıkarmadığı gömleğini konuştuk. Oysa başka bir ülkede olsa o Enerji bakanı görevden alınırdı, istifa ederdi. Çok vahim, trajik, insan hayatının çok ucuz olduğunu gösteren çok olay sayabiliriz. Japon mühendis harakiri yaptı, onur meselesi yaptı.Japon mühendis gibi birisi onur meselesi yapsın, görmedik. İdari zafiyettir, Bolu’daki olay.”
KARTALKAYA YANGINI, TURİZME ATILMIŞ BİR BOMBADIR
“O otel ne zaman yapıldıysa, o günden bu yana tüm turizm bakanları, itfaiye, belediye, sorumludur. Toplumum vicdanına göre de sorumludur. Yetki bendedir, sendedir, geçin bunları. Geceliği 30 bin lira olan bir otelde benim insanım çocuklarıyla birlikte kar tatiline gittiğinde yanarak can verdi mi kardeşim? Verdi! 20 tane kriter varsa, 18’ini taşımıyorsun! Yangın merdivenin yok. Alarmın yok. Kullandığın hiçbir malzeme yangına dayanıklı değil. Türkiye’de 10-15 gün sonra bu olay da kapanır. Göstermelik yargılama yapılır, yanlış insanlara cezalar verilir, herkes bir şekilde yırtar, Soma örneğinde olduğu gibi… Ama Türkiye’nin bacasız fabrika dediğimiz turizm, çok yara alacaktır. Otel yangınları listesinde ilk 10’a girmiş durumdayız. Otel demek, turist demektir. Dünyanın bize bakışı ne oldu şimdi bu yangınla? Tur şirketi sahibi turizm Bakanı mı olur arkadaş? Bakanın bu otelle ticari ilişkisi var. Baştan bu yanlıştır. Belediye başkanına gelelim. Sorumluluk bizde değil, bakanlıkta diyor. Sorumluluk sizde olmayabilir. Başkan, polemik konusunda inanılmaz mahir birisi. Ben yaptıklarını doğru bulmuyorum. Onayladığım, doğru bulduğum şeyleri yok muydu, vardı elbette. Kartalkaya, sorumluluk alanında olmasa bile şunu sormak lazım, Bolu’nun kaç tane simge yeri var? Kartalkaya bunlardan birisi değil mi? Bu alanda yetkiniz yoksa bile yeden yetki talep etmediniz? Orada yemek yemiş bir başkansın. Bir belediye başkanı gittiği bir yere, belediye başkanı gözüyle bakar. Yangın merdiveni var mı yok mu bakmak hiç mi aklına gelmedi? İnceleme geri çekilmiş. Kartalkaya’da 300 kişilik otelde inceleme yapıyorsun, 20 maddeden 18’i eksik, kimse geri çekme işleminden işkillenmiyor! Kartalkaya’ya artık birkaç sene kimse gitmez. Gitse de fiyat, 30 bin lira olmaz. Türkiye’nin turizmine bomba atılmıştır. Hükümete yakın olanlar belediye başkanını, belediye başkanına yakın troller turizm bakanını idam etmeye çalışıyor. Neden? Türkiye’de adalete güven kalmadığı için herkes kendi adaletini tesis etmeye çalışıyor. Yaşanan, büyük bir trajedidir.”