Politika

Araştırmacı Yaldız'dan 'Esenyurt' yorumu: İmamoğlu emaneti geri almalı!

İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasını ve belediyeye kayyum atanmasını yorumladı. Yaldız, "İmamoğlu bir yol ayrımında. Emaneti teslim alması bana göre en doğru seçenek. İmamoğlu genel başkan sıfatı ile geniş kitlelere güçlü şekilde hitap edecektir. O da adaylık öncesi CHP ile özdeşleşmek istemiyor. Geçen döneme göre eli rahat, mecliste çoğunluk CHP’de. Liderler riskli karar verirler. Atatürk apoletleri çıkacağını Samsun’a çıktığında başına ne geleceğini biliyordu" dedi.

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü, Gazeteci-Yazar Ümit Yaldız, SonSöz TV'de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar'ın konuğu oldu.

YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMA VARSA EĞER DEVLET ŞÜPHEYLE YAKLAŞTIĞINI BİRİNİ AÇIK ETMEZ
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması konusunda değerlendirme yapan Ümit Yaldız, 'Esenyurt büyük ve sorunlu bir ilçe… Bir tutuklu var karşımızda, iş nereye gider, suçlamalar ne, tapelerde ne var izleyip göreceğiz. Özer, rektör yardımcılığı, akademisyenlik yapmış, belediye başkanlığı öncesi İmamoğlu'nun danışmanıymış. Sonuçta bu kadar YÖK bağlamında çalışan, üst düzey görev yapan, 40 üzerinde kitap yazan, Kürtler arasında 'kanaat önderi' olarak nitelendirilen bir isin nasıl alınır deniyor. PKK'nın 2 numarası ile sık sık konuşmuş deniyor. Geçmişte vekil olan ancak şu an kırmızı bülten aranan Remzi Kartal ile görüşmeleri var deniyor. Bu görüşmeler ne düzeyde şu an için göremeyeceğiz. İddianamede çıkar. Tanımadığımız bir kişi hakkında konuşuyoruz. İşin hukuki boyutu ayrı, nereye kadar iner göreceğiz. Seçimden önce temiz kağıdı verildi deniyor. Yürütülen soruşturma varsa eğer devlet şüpheyle yaklaştığını birini açık etmez. Ortada olağan şüphe var ve daha büyük bir şüphe olduğu için süreç başladı deniyor' dedi.

İŞ NEREYE VARIRSA VARSIN İMAMOĞLU OLUMSUZ ETKİLENECEK GÖRÜNÜYOR
'Operasyon ile siyasi olarak hedef alınan İmamoğlu'dur' diyen Yaldız, 'ahmak davasının yanında daha geçerli meseleler aranıyor. İmamoğlu'nun eski danışmanı bir isim terörden tutuklandı. Amaç İmamoğlu'nun adaylığını negatif yönde tartıştırmak mıdır, adaylığını bitirmek midir, İmamoğlu'nun özgürlük alanını daraltmaktadır, zamanla göreceğiz. Bu tip iddialar var. Türkiye'de siyaset böyle yürütülüyor. Demirtaşsız HDP, İmamoğlusuz CHP kurgulanmak isteniyor deniyor. Cumhur İttifakı'nın bir amacı bu da olabilir. Üç kez seçim kazandı İmamoğlu. Esenyurt'a danışmanını atamış, zabıta müdürünü ilçe belediye başkanı yapmış. Özer denilen belediye başkanında terör suçu varsa İmamoğlu bu işten ister istenmez etkilenir. Çünkü İmamoğlu aday yaptı. Kent uzlaşısı adayı olarak, mevcut aday değiştirilerek başkan yapıldı. İş nereye varırsa varsın İmamoğlu olumsuz etkilenecek görünüyor' şeklinde konuştu.

PARMAK SALLAMA KONUSU BAMBAŞKA BİR NOKTAYA GİDECEK
Yaldız şunları söyledi:

İmamoğlu çok derin entelektüel birikimi olan biri midir, Kürt gerçeğini kavrayacak eserler üretmiş biri midir? Beylikdüzü'nden önce İmamoğlu'ndan haberdar değildik. Ekranda Trabzonspor yorumu yapıyordu. İmamoğlu için siyasi gerçeklik var. Kendisi Kürt nüfusunun yoğun olduğu bir yerde siyaset yapıyor. Kürt kesimiyle yola girmek zorundasınız ki Özel ile İmamoğlu'nun yol yürüme nedeni bu… İstanbul'da 4 milyon Kürt kökenli seçmeninin oyu kent uzlaşısını zorunlu kıldı. Sadece Esenyurt'ta değil, 22 ilçede aday çıkarmadı DEM Parti… Böylesi bir anlaşmanın ürünü bir belediye başkanı kendisi. Kendisi atadığı için ona inanıyor, güveniyor ve bu nedenle parmak salladı. Parmak sallama konusu bambaşka bir noktaya gidecek.

Türkiye olarak önemli konuları konuşuyoruz. Öcalan'ın umut hakkı kullanılarak özgürleştirilmesini MHP'nin genel başkanı söylüyor. DEM sözcülerinin söyleyemediği sözü MHP Genel Başkanı söylüyor. Meclise gelsin konuşsun diyor. Devlet siyasetçi söylemi ile hareket etmez. Devlet mekanizması siyasetçilerle bağlantılı yürümez. Bazen süreçlerin önünde, bazen ardında yürür. Soruşturmaya baktığınızda İmamoğlu'nu karalamak, köşeye sıkıştırmak, kuvvetten düşürmek, siyaseten kutuplaştırmak gibi hedefler de olabilir. Kent uzlaşısı adayı Özer dışında aday bulunabilir miydi, bunların da tartışılacağı zaman olacaktır.

İMAMOĞLU İÇİN YENİ BİR DAVA AÇILMAK İSTENİYOR OLABİLİR
Dosyanın içi gerçekten bilinmiyor. İki adım geride herkesin eteğini taşını dökmesini bekliyor hükümet. Belki İmamoğlu'nun ahmak davasının yanına yeni bir dava açmak için zemin oluşturulmak isteniyor olabilir. Yargıyı tehdit emek, gözdağı vermek gibi bir belediye başkanının ötesinde açıklamalar yapıyor. Kim için? Esenyurt Belediye Başkanı için… Bellek tazeleyelim; 2011'de İzmir Büyükşehir'e büyük bir operasyon yapıldı, belediye bürokratları gözaltına alındı ve tutuklandı. Kocaoğlu da 1 numaralı sanık olarak ifade verdi. Bir kumpas davasıydı. Bunun kumpas davası olduğunu en başında savunduk. Kocaoğlu 'onları çıkarın, beni alın. Onlara kefilim' diyordu. Meydan okuyordu. Adı geçen ihalelerin hepsinde Aziz Bey'in imzası vardı. FETÖ'cüydü operasyonu yapanlar.

2011'deki belediye davasında İzmir medyası ve ulusal medya ne yazık ki FETÖ'nün söylemlerine yakın yayın yaptı. Ve maalesef 28 gün boyunca yolsuzluk yapıldı haberi yapıldı. Biz kumpas dedik. Kocaoğlu 2009'da ittifaksız yüzde 57 oy aldı. Şafak operasyonu ile FETÖ'cüler insanları topladığında kumpas davası derken İzmir medyası yolsuzluk davası dedi. Remzi Kartal ile görüştüğü söylenen birisi için bu kadar kefalet herkesin alabileceği bir cesaret değil.

İMAMOĞLU OFSAYTA DÜŞEBİLİR
Kocaoğlu'nun çıkışı ile İmamoğlu'nun arasındaki fark şu; önceki danışmanı için ortaya kendini koyuyor, 40 kitap yazan, Kürtler için kanaat önderi sayılan olan biri için meydan okuma yapıyor. Dibini görmediği bir denize dalıyor. Dosyayı görünce feveranı koparmalıydı. Kendisi 'sarı öküzü vermeyelim' diyebilir. Yargılandığı 'ahmak davası' üzerinden bir okuma yapıyor. İmamoğlu'nun onlarca danışmanı vardır. Görüşmelerde ne var, bu görüşmeler ne zaman olmuş, açılım sürecindeyse tam hukuksuzluk vardır. Değilse İmamoğlu'nun ofsayta düşme ihtimali var. Erdoğan konuşmuyor. Bazı trol hesapları dışında o cepheden yorum yok. CHP'liler belki taşkınlık yapsın, davalar açılsın isteniyor. İmamoğlu'nun bu süreçte güçlü çıkacağına ihtimal vermiyorum. Mitingde çok kalabalık değildi. CHP tabanı da Esenyurt meselesinde ikna değil, ya bir şey çıkarsa korkusu var.

ESENYURT'A GİTMEYEN BAŞKANLAR: BURADA BÜYÜK BİR KIRILMA VAR
Esenyurt mitinginde Genel Başkan Özgür Özel'in açıklaması sertti, başsavcıyı hedef aldı. 411 belediye başkanını Esenyurt'a çağırdı. Gitmeyenler var. Burada büyük kırılma var. Gitmeyenler listesinde Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan var ve 'kefil olmadığımın ardında durmam' diyor. Mansur Yavaş MHP'den gelen bir isim. Son 6 yıldır Yavaş ile DEM Parti arasında tatlı bir mesafesi var. Milliyetçi ulusalcı çizgideki belediye başkanlarının tedirginlikleri var. Ofsayta düşme ihtimalleri var. Mansur Yavaş kimden oy aldığını biliyor, AK Parti adayını ikiye katladı, nereden geldi bu oylar? DEM ile mesafeyi koruyor. Hukukçuya uygun bir açıklama yaptı, cenazeye gitti. Cenazede çok yakın akrabası gitmesen olmaz biri değil.

Antalya, Afyon, Bolu, Ankara milliyetçi damarı yüksek bir yer… Bu kentlerin başkanları katılmadı. İzmir'den de katılmayanlar olmuştur. Hassasiyetler olabilir, bir de apar topar talimat alındığı için gidemeyenler olmuştur. Ancak 4 kentin başkanın duruşu çok net. İmamoğlu DEM ile yürümek zorunda. İstanbul'da siyaset yapmakla ilgili bu… Ülkeyi yönetecek iseniz DEM ile güçlü ilişki kuran birinin fırsatı olabilir ama dezavantajları da var.

İMAMOĞLU GENEL BAŞKAN OLMALI
İmamoğlu karar vermek zorunda… İmamoğlu CHP'de kurduğu kurgu Özgür Özel'i genel bakanlığa atayım, partiyi yönetsin, bende İstanbul'u yöneteyim dedikçe Esenyurtvari goller yer. Tarihi süreçlerin konuşulduğu dönemde İmamoğlu, İBB Başkanı sıfatıyla bir yere kadar konuşabilir. İmamoğlu'nun daha net konuşabilmesi için genel başkanlık kimliği gerekiyor. Cumhurbaşkanı adayı olacak ise Erdoğan karşısına daha güçlü çıkarsa bu tarz konuşmaları daha rahat yapar. İBB başkanı olarak 'Öcalan meclise gelirse ne olur?' sorusuna yanıt veremezsin. Metrodur, köprüdür, mali krizdir bunları konuşursun. Taşıdığın sıfat bu kadarına elveriyor. Genel başkan olsa çok farklı bir dil, üslup ortaya çıkacak. Emanetçi bir başkanla bu işlerin devam etmeyeceği ortada. Kendisi genel başkan olması gerekiyor. Tarihi süreçte bir aktör olarak muhatap alınsın, görüşü ortaya çıksın. Partide iki farklı güç odağı oluşuyor. Bir grup Özel'i, bir grup İmamoğlu'nu muhatap alıyor. Bu CHP tarihinde yok.

İmamoğlu bir yol ayrımında. Emaneti teslim alması bana göre en doğru seçenek. İmamoğlu genel başkan sıfatı ile geniş kitlelere güçlü şekilde hitap edecektir. O da adaylık öncesi CHP ile özdeşleşmek istemiyor. Geçen döneme göre eli rahat, mecliste çoğunluk CHP'de. Liderler riskli karar verirler. Atatürk apoletleri çıkacağını Samsun'a çıktığında başına ne geleceğini biliyordu. Mücadele veriyorsanız size haydi buyurun cumhurbaşkanlığı sarayı denmeyecek. Büyük ve önemli kararlar alarak geleceksiniz.