Ar damarları çatlamış!!!

Olay 1: Zonguldak’’ta 28 canımız umutlarını, özlemlerini, sevdiklerini toprağın 540 metre altında bırakarak kaybolup gittiler. Ne uğruna, ayda 740 TL kazanmak uğruna!’¶
28 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazanın, ’“Grizu Patlaması’” sonucu olduğu söylendi.
Uzmanların ifadesine göre; ’“havaya karışan metan gazının belli bir değere ulaşmasına, yani hava-metan karışımına grizu denir. Metan gazının maden ocağı havası içindeki oranı yüzde 5-14 arasında ise bu bir patlayıcı karışımdır.’”
Yine uzmanlara göre Grizu, kömür yataklarındaki ayrıştırma sürecinde ortaya çıkıyor. Kömürün yarıklarında ve gözeneklerinde son derece sıkıştırılmış olarak bulunan grizu, havadan çok daha hafif bir gaz ve hacim olarak yukarıdaki oranlarda hava ile karışınca patlayıcı etkisi gösteriyor. Hava oranının daha yüksek olduğu hallerde ise patlayıcı etkisini kesinlikle kaybediyor. Yani iyi bir havalandırma sistemi, ölümleri önleyebiliyor!
Fakat bizim gibi ülkelerde ’“insan hayatı sudan ucuz olduğu için’” ve havalandırma sistemleri yapımı ek maliyet getirdiğinden, yöneticiler, sendikacılar, siyasetçiler sorumluluklarını yerine getirmektense, her ölümle sonuçlanan kazadan sonra, ’“başsağlığı’” mesajı yayınlamayı tercih ediyorlar.
Çalışma Bakanı Dinçer; ’“Bizce teknik sorun yok, bizim denetimizden geçmişlerdi’” dedi,
Başbakan Erdoğan; ’“Madenciliğin kaderinde ölüm var, bölge insanı bunlara alışık’”
Bu sözleri Tayyip Bey, yakınlarını yerin 540 metre altında kaybetmiş insanların yüzlerine karşı, ağıt çığlıkları arasında söyleyebildi! Başbakanlık korumaları, havaya ateş ederek protestoları önlemeye çalıştılar!
Bu iki ve benzeri beyanatlara bakınca, medya kuruluşlarının hükümetin bu konudaki sorumluluğunu örtmeye çalıştıklarını da görünce, bu olaydaki suçun ölen işçilerde olduğu anlaşılıyor!!!
Olay 2: DAMADIN PATRONUNA 14,8 MİLYARLIK TEŞVİK
Tayyip Bey’’in damadının başında bulunduğu Çalık Grubu’’na 14,8 Milyar Liralık teşvik belgesi, Hazine Müsteşarlığınca verildi. Çalık Grubu Adana Ceyhan’’da kuracağı petrokimya ve rafineri tesisleri için bu belgeyi aldı. Bu iş hangi iş biliyor musunuz? Hani daha önce, Aydın Doğan Bey’’in Avusturyalı ortağı, Doğan Grubu ile beraberce kuracağı rafineri için Tayyip Bey’’den izin istemeye gittiğinde, Tayyip Bey, ’“O işi Çalık yapacak’” demişti. Sonra da Aydın Bey, ortağının rızası ile, Tayyip Bey’’in söylediklerini notere tespit ettirmişti. İşte o iş, bu iş. Bir ek bilgi daha vereyim.Tayyip Bey Ruslara, nükleer santral işini ihalesiz vermişti ya, o işin içinde Ceyhan’’da rafineri yapılması da vardı. İşte bu iş de, o iş.
Kafanız karıştı değil mi?Hiç karışmasın, olay o kadar net ki’…
Tayyip Bey, Zonguldak’’ta ölen madencilerinin yakınlarının yüzlerine baka, baka ne demişti?
’“Madenciliğin kaderinde ölüm var, bölge insanı bunlara alışık’” İşte olay bu kadar basit!!!
İşçinin, garip gurebanın kaderinde ölüm var, açlık var, acı var, yoksulluk var. Verirsin senede 1 ton kömür, iki de erzak paketi, hem susturursun, hem de oyunu alırsın. Sesi fazla çıkan olursa, ya provokatördür, ya Ergenekoncu ya da statükocu. Verirsin polise bir talimat, gerekirse havaya ateş açar, medyada görmez, olay kapanır gider, ne zamana kadar?İkinci bir faciaya kadar’…
Damadın, çocukların, yakınların kaderi ne?Bunların kaderleri ise;
İhalesiz iş almak, genç yaşta medya patronu olmak, armatör olmak, pırlanta şirketi sahibi olmak, gıda sektöründe mağaza zincirleri sahibi olmak, yurt dışında rafineri sahibi olmak, 8 yılda dünyanın en zenginleri arasına girmek, villalarda oturmak var. Adamlar ne yapsın?Kaderleri bu! Onlar kaçıyor, para peşlerinden kovalıyor! Telefonda gönder 20-25 diyor, adamcağız, ’“emrin olur sultanım’” diyor, tak, hemen gönderiyor. Nasılsa artık helal ve haram kavramları yürürlükten bir kararname ile kalktı!
Üstelik hem ’“muhafazakar’” hem de ’“türbanlı’” kutsal dinimizin emirlerine de uyuyorlar!. Ne yapsın zengincikler, onlar da kaderlerini yaşıyor’…
Yalnız kimse şunu unutmasın; ’“Herkesin bir hesabı olabilir, ama Cenabı Allah’’ın da bir hesabı vardır.’”
En kabadayısının bir kasetlik canı var, onu da seyretmeye az kaldı.
Yazının sonunda, gelelim ’“Ar Damarları Çatlamış’” olanlara’…
Zonguldak’’ taki ölüm olaylarında; işçisinin hakkını aramayan sendikacı, taşeronlaşmaya izin veren iktidar, gerekli havalandırma yatırımlarını yapmayan yönetici ve siyasetçi, bunları iyice incelemeyen Cumhuriyet Savcıları, vatandaşın gözünün içine bakarak ’“sizin kaderiniz ölmektir’” diyen siyasetçi, burada yaşanan gerçekleri millete duyurmayan medya, yukarıda anlattığım, akrabaları ’“teşvik’” etme, yol buldurma olayında sessiz kalarak suça ortak olanlar, sinenler, korkanlar, adı ’“muhalefet partisi’” olan ürkek partiler ve bu iktidara hala oy vermeyi düşünenler, sizin ar damarlarınız sağlam mı?