İZMİR - İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya önce avukatlar ve tutuksuz sanıklar alındı. Ardından 43 tutuklu sanık salona getirildi. Sanıkların duruşma salonuna alınmasının ardından kimlik sorgulamalarına geçildi.
Duruşma öncesinde Ahmet Tekin Baykal'ın avukatları Ceyhan Mumcu, Ahmet Ömer Ayçiçek ve Şehnur Çağdaş basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Ceyhan Mumcu, davanın sanıklarının 14 aydır cezaevinde olduğunu belirterek, makul sürenin aşıldığını ve müvekkilinin davadan beraat edeceğine inandığını söyledi.
Ahmet Ömer Ayçiçek ise davada eksiklerin bulunduğunu ve ünlü kişileri de katarak davaların popüler hale getirilmesinin ''moda'' haline geldiğini öne sürerek, ''Bir telefonla çağrıldığında gelebilecek kişiler için Skorsky helikopterle operasyon düzenlendi'' diye konuştu.

Öte yandan, davanın tutuksuz yargılanan sanıklarından Sami Hoştan da duruşma için İzmir Adliyesine geldi. Hoştan, basın mensuplarının sorularını, ''Size bir şey söyleyeyim mi?Benlik bir şey yok'' yanıtını verdi.

GÖRÜNTÜLÜ İFADE TALEBİNE RET
43'ü tutuklu toplam 176 sanıklı davada ifadelerin görüntülü olarak kaydedilmesi talebi reddedildi.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma salonunda geniş güvenlik önlemleri alındı. Sanık sayısının fazlalığı nedeniyle duruşmayı izlemek için tutuklu sanıkların yalnızca 1. derece tek akrabasına izin verildi.
Sanıkların kimlik sorgulamaları yapıldı. Mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının ifadelerin görüntülü olarak kaydedilmesi, iddianamenin iade edilmesi talebini reddetti.
Öğleden sonraki bölümde sanıkların ifadelerinin alınmasına başlanacağını belirten mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

TEKİN BAYKAL: ERGENEKON’’LA ALAKAM YOK

Davanın öğleden sonraki bölümünde ifade veren ve organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ahmet Tekin Baykal, ''Ergenekon örgütünü bilmiyorum. Veli Küçük ile en ufak tanışıklığım yok'' dedi.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasının öğleden sonraki bölümünde mahkeme başkanı iddianameyi özetledi.
Mahkeme başkanı, davanın ''Ergenekon Terör Örgütü'' iddiasına ilişkin davayla birleştirilmesini talep ettiklerini ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince bu talebin reddedildiğini açıklarken avukatlarından Abdülkadir Ön ''Ergenekon Terör Örgütü ifadesi kullanılamaz'' diyerek karşı çıktı.
Mahkeme başkanı da ''Haklısınız, yanlışlıkla kullanılmıştır'' dedi.
Ahmet Tekin Baykal'ın ifadesinin alınmasına başlandı. Baykal, iddianamede yer aldığı gibi 1989-1990 yıllarında Aydın'da bulunduğunu, burada dernekler kurup iş yerleri açtığını, iddianamede belirtildiği gibi Kocaeli'nde bulunmadığını kaydetti.
İddianamede kendisine ait telefon görüşmelerinden birinde ''Ne Tansu Çiller ne başka birisi ABD'den icazetle iş yapmaz. Tayyip Erdoğan da bu ülkenin evladı. Sağcı da solcu da bu ülkenin bir karış toprağını vermez'' dediğinin tespit edildiğini kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Başbakan Tayyip Erdoğan'a suikast planı yapan, darbe planlayan bir örgütle benim ne işim olabilir. Ergenekon örgütünü bilmiyorum. Veli Küçük ile en ufak bir tanışıklığım yok. Sami Hoştan ile 2 yıldır tanışırız. Ağabey dediğim birisiyle, dışarıda da beni zor durumda bırakacak, kavgalıymışız ve benim onlardan para talep etmem gibi şeyler iddianameye yazılmış. Ergenekon davası savcısı Zekeriya Öz, Aydın Çine'de görev yapmıştır. Benim kim olduğumu gayet iyi biliyor. Ergenekon ile alakam olsaydı Murat Gök'ten önce kendisi beni ifadeye çağırırdı.''
Ahmet Tekin Baykal, Dev-Yol örgütüyle ilgisi bulunmadığını da kaydederek, ''Benim hangi görüşte olduğumu tüm Türkiye biliyor'' dedi.
Baykal, Kuşadası'nda 2 yıldır uğramadığını belirttiği çiftliğe 200 güvenlik görevlisiyle operasyon düzenlendiğini öne sürdü.
Murat Gök'ü hedef alan ifadeleri üzerine mahkeme başkanı, Baykal'ı uyardı. Baykal, ''Cezaevinden çıktıktan sonra ticaret yapmaya çalıştım ancak Aydın Emniyet Müdürlüğü izin vermedi'' dedi.
Aydın'da bazı iş yerlerini gaspettiği yönündeki iddiaları reddeden Baykal, ''Öyle bir iddianame hazırlanmış ki anlamak mümkün değil. Kimin benzinliğini gasbetmişim o dahi belli değil'' diye konuştu.
İbrahim Tatlıses'le ilgili iddiaların doğru olmadığını ifade eden Baykal, ''İbrahim Tatlıses iddiaları reddetti. 'Hayır, böyle bir olay yaşanmadı' dedi. Bu kez onu da sanık yaptılar. Sözde Özcan Deniz'i Çeşme'de vurdurtmuşum. Özcan Deniz'i vurdurtan şerefsizdir. Benim kızlarım Özcan Deniz'in CD'sini alıp dinliyor'' dedi.
MAHKEME BAŞKANI UYARDI
Detaylı şekilde ifade veren Baykal'ı mahkeme başkanı uyardı. Mahkeme başkanı, Baykal'ı zaman zaman ''Sizin savunma hakkınıza saygılıyız ancak bugün itibarıyla böyle bir hak veremeyiz. Geniş, uzun saatler sürecek bir ifade verecekseniz başka bir zaman savunmanızı yaparsınız'' diyerek uyardı. ''Tamam. Anlatmıyorum baba. Ne ceza verirseniz razıyım. İsterseniz 50 verin'' diye tepki gösteren Baykal'ı mahkeme başkanı kendisine ''baba'' diye hitap etmemesi konusunda uyardı.
Avukatların müvekkillerinin kalp hastası olduğunu belirterek duruşmaya ara verilmesini istemesi üzerine duruşmaya ara verildi.
Duruşmada 43'ü tutuklu 176 sanık yargılanıyor.
ANAFOR OPERASYONU
İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, daha önce silahlı çete kurma suçundan cezaevine giren Ahmet Tekin Baykal liderliğindeki grubun yeniden suç örgütü oluşumuna giderek yasa dışı faaliyetlerde bulunduğu iddiaları üzerine, 1,5 yıl süren takibin ardından Temmuz 2008'de İzmir, İstanbul, Ankara, Aydın, Kuşadası, Muğla, Balıkesir, Samsun, Mersin, Kayseri, Zonguldak ve Antalya'da operasyon düzenlemişti.
Emniyet Genel Müdürlüğüne ait Skorsky helikopterin de kullanıldığı ''Anafor'' adı verilen operasyonda, Ahmet Tekin Baykal ile emekli albay, emekli askeri savcı, emekli 2 uzman çavuş, Danıştaydaki hakimlik görevinden istifa etmiş avukat, iş adamlarıyla İzmir'de daha önce Asayiş Şube Müdür Vekilliği yapan emekli polis müdürü H.E'nin de aralarında bulunduğu 58 kişi yakalanmış, 21 tabanca, 11 pompalı tüfek, bunlara ait çok sayıda mühimmat ve 1 çelik yelek ele geçirilmişti.
Operasyonun devamında, Diyarbakır'da görev yapan eski İzmir İl Emniyet Müdürü yardımcılarından C.T. ile Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu'nun ifadesine başvurulmuş, operasyonla bağlantılı olarak gerçekleştirilen kumarhanelere yönelik ikinci operasyondaysa 6'sı polis 11 kişi gözaltına alınmıştı.