Amerika’da siyahiler, beyazlar ve göçmenler

Amerika'da siyahi birey George Floyd'un polis şiddetine maruz bırakılarak hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestolar dinmeye başladı. Bu arada pek çok yazar ve yorumcu, Amerika'da gelişen bu son gelişmeler bazında, bazı analizlerde bulundular. Bu analiz ya da görüşler arasında; siyahilerin, göçmenlerin ve bunlara destek veren beyazların dayanışmasından dem vuranlar var.... Uzun yıllardır Amerikan toplumunda yaşayan bir birey olarak şunu rahatlıkla ifade etmek isterim ki bu görüşlere katılmıyorum.

Herhangi bir toplumsal gruba sadece dışarıdan bakarak ve tepkisel eylemlere dayanarak, o grubu tarif etmek ve o gruba bazı toplumsal özellikleri haiz bir aidiyat ya da kimlik yapıştırmak bilimsel değildir. Ben bu toplumun içinde, 21 yıldır, başka bir ülkeden gelip yaşayan ve buradaki ilişkileri bizzat deneyimleyen bir bireyim. Dolayısıyla etkileşimlerim ve anlatımlarım subjektif dahi olsa birinci eldendir. Buna dayanarak şunu öne sürüyorum ki Amerika'daki siyahiler de beyazların kendilerine ırkçı olduğu ölçüde, beyazlara karşı ırkçı duygular besleme eğilimindedirler ve bu anlaşılır bir durumdur. Ayrıca siyahiler, zannedildiği gibi, göçmenlere sempati duymazlar. Tam tersine, ekmeklerini ve işlerini ellerinden aldıkları gerekçesi ile, onlara yönelik daha ziyade, dışlayıcı bir tutum sergilerler. Afrika ya da diğer ülkelerden gelen siyahiler ile beyaz göçmenler kısmi bir dayanışma içerisinde sayılabilirler. Ancak topyekün, Amerika'lı siyahiler ile beyazların, göçmenlere ya da yabancılara karşı, eşdeğer oranda, dışlayıcı ya da ikinci sınıf yerine koyma meyilli bir tutuma sahip oldukları söylenebilir.

George Floyd özelinde, protestolara katılan siyahilere destek veren beyazları motive eden en önemli sebep; beyazları siyahilerle karşı karşıya getireceğinden korkulan ve alıştıkları konformist düzeni bozabilecek tehlikeli gidişata baştan set çekme gayretidir diyebiliriz! Polisin protestocular karşısında hizaya gelerek diz çökmesi ya da bulunduğum eyalet Kentucky Louisville'de gözlemlediğim gibi, göstericilere su ve yiyecek vermesi bu görüşü destekleyen görüntülerdir!

Ekonominin skınıtıya girdiği şu son aylarda; mesela, yabancıları ya da göçmenleri ülkelerine gönderme kararı alınsa, kimsenin bu tür protesto gösterilerine katılacağını sanmıyorum. Nitekim Trump'ın Meksika sınırı ile arasına sınır duvarı örmesi, Müslümanların ülkeye girişinin zorlaştırılması ve göçmen kabulüne dair getirilen kota sınırlamaları ya da ayırımcı göçmen politikalarına karşı, siyahi ya da beyaz Amerika'lıların ciddi anlamda toplumsal itirazları olmamıştır. Irkçı tutum ve söylemleri ile dünya çapında nam salan ve sık sık eleştirilen Trump'ın, çoğunluğun oylarını kazanarak başkan seçilmesi bile, Amerikan toplumunun yabancılara karşı sergilediği genel geçer duruşu açığa vurması bakımından, kayda değer bir olguyu gözler önüne serer...

Özetle, her ülkenin ya da toplumun siyasi ve demokratik deneyimleri; o toplumu oluşturan siyasi, sosyal ve ekonomik yapıların bütüncül ve tarihsel bir perspektifin ışığında değerlendirilmesini zorunlu kılar. Amerika'da siyahiler, beyazlar ve göçmenler ya da yabancılar dayanışma içerisinde demek için; bir birey olarak bu toplumda yaşamak ya da yaşayanlara da sormak ve pratikte yaşanan tecrübeleri göz ardı etmemek lazım...