Alemde it, Türk'te yiğit tükenmez ama...

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin 'Cumhurbaşkanlığı' konusundaki stratejisini çok sorduğunuzdan dolayı açıklamaya çalışacağım fakat evvela akdem olan 'Terör' meselesinde birkaç söz söylemem iktiza ediyor…

Zira bu ülkede 'terör' mevzuu çok uzamış ve uzatılmıştır. O kadar ki artık olanlar müzice (Bıkkınlık veren) bir hal almıştır. Terörü bertaraf etmek için iyi veya kötü atılan bütün adımlar boşa çıkmış Türk Milliyetçilerinin uyarılarına rağmen yapılan bazı girişimler terörü daha da büyütmüştür.

Bununla beraber artık 'terör' için söylenecek bütün sözler söylenmiştir. Yediden yetmişe, soldan sağa herkes de bunu bilmektedir…

Resmi makamların ve askeri yetkililerimizin ''Kararlılık', 'Sabrımız taştı', 'Şiddetle kınıyoruz'' ifadeleri de uzun bir süredir hiçbir şey ifade etmiyor!

Evet 'Âlem it, Türk'de yiğit tükenmez' ama…

'Vatana bin canımız feda olsun' ama…

'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' ama…

'Vatan sana canım feda' ama…

E, yeter ama!

Şimdi herkesin bildiği terör gerçeklerini tekrarlayalım;

  1. Terör içinde bulunduğumuz Hibrit Savaşın taşeronlarından biridir.
  2. Terör bir maşadır.
  3. Bu maşayı ellerinde tutanlar bellidir.
  4. Terörün hamisi olan vahşiler bizimle, var olduğumuz günden bu yana savaşmaktadır.
  5. Bu savaş 'Milletler Mücadelesi'nin' görünen yüzüdür.
  6. Terörün silah kaynağı bu Vahşi Devletlerdir.
  7. Terörün Finans Kaynağı yine bu Vahşi Devletlerdir.
  8. Terörü kendi ülkelerinde besleyen, onlara sivil imkan sağlayan yine onlardır.
  9. Teröre güç vererek hainlerin toplanmasını sağlayan aynı vahşilerdir.
  10. Terör ve teröristler birer maşadır, bu maşanın sahipleri de artık bilinmektedir…

Şimdi bunları bir kenara bırakalım…

Seksenli yıllardan bu yana Bebek Katili teröristlerle mücadele ediyoruz…

Şerefsizlerin kampları yüzlerce kez bombalanmış, yüzlerce defa operasyon düzenlenmiş binlerce leş, kargalara bırakılmıştır.

Ama bitmemiştir, böyle giderse de bitmeyecektir.

Tarihten ders almamız lazım…

Yakın tarihe bakalım, Osmanlıya ve Cumhuriyetin ilk yıllarına… İsyanlar ve ihanetler defalarca kendini göstermiştir. Pekiyi bunlara karşı atalarımız ne yapmıştır?

Önce ihanet odaklarını durdurmuş sonra da hesabını hainlerin arkasındaki güçten sormuştur.

Yani Vahşi Devletlerden!

Bizans'tan, Batı Roma'dan, Çarlık Rusya'sından, İngiltere'den ve İran'dan…

Ya biz ne yapıyoruz? 30 yıldır terörle nasıl mücadele ettiğimizi sanıyoruz…

Maşayla uğraşıyoruz!

Terör Bataklığı sadece bizim Doğu Anadolu'muz ve Güneydoğu Anadolu'muz değildir.

Terörün hedefe alınması ve hesabının sorulması gereken asıl yer, bataklığın bulunduğu Türkiye Düşmanlarıdır. Yani yukarıda saydığımız imkanları terör maşalarına sağlayanlar!

Rahmetli Türkeş bunu söylemiştir. Bahçeli yine bunu söylemektedir.

Dün akşam aldığımız haberlere göre Sayın Cumhurbaşkanı da aynı şeyleri söylemeye başlamıştır! (Not biz konuyu gündeme taşıyalı tam 1 hafta oldu).

Terörün arkasındaki güçlerdir!

Elbette onlar da it Türk'de yiğit tükenmez!

Bu işin hesabını gerçek teröristlerden bir soralım bakalım…

Nasıl mı?

Diplomatik yollardan elbette!