Akademik özgürlük başkadır parti yöneticiliği sorumluluğu başka...


Düşüncelerinizle uyuşan bir partide çalışmaya başlayabilir ve bir seçmenden öte işler yapabilirsiniz’…
Parti üyesi, mahalle görevlisi, ilçe yöneticisi veya partinin il yönetim kurulu üyesi olabilirsiniz’…
Hatta, kariyeriniz ve tumturaklı konuşmanız sayesinde o partinin en yüksek yöneticilerinden biri bile olabilirsiniz’…
Ama bu yolu seçtikten sonra, hele de genel merkez yöneticilerinden biri olmuşsanız artık söylediğiniz her şeye dikkat etmek zorundasınız’…
Bu makamlarda ağzınızdan çıkan sözlerin doğru olup olmadığı önemli olmayabilir.
Önemli olan, bu sözlerin nasıl algılanacağı, siyasi rakipler tarafından saptırılıp saptırılamayacağı ve partinizin söylediğiniz şeylerden zarar görüp görmeyeceğidir.
****
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, bu makama geldikten sonraki birkaç ay içinde söyledikleriyle CHP’’yi sıkıntıya sokmuştur’…
Onun, akademik kimliğini bırakıp CHP’’nin yöneticilerinden biri olması başlangıçta sosyal demokratları mutlu etmişti’…
Onu bu göreve getiren ve hemen sonrasında da ona CHP’’nin en önemli iki görevinden birini veren Kılıçdaroğlu da başlangıçta Süheyl Hoca ile daha güçlü olacağının inancını taşıyordu elbette’…
Ama, ummadığı kadar denetimi zor biriyle karşılaştı’…
Batum, akademik kimliğinden aldığı bağımsız, denetimsiz, sınırsız konuşma özgürlüğünü CHP içinde de sürdürmeye kalktı’…
****
Kılıçdaroğlu, kurultay sonrasında yönetimi yeniden düzenlerken Sayın Batum’’u genel sekreterlikten almışsa da, onu -incitmemek için olacak- hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı yaptı’…
Bu bir ölçüde, güven sorunu nedeniyle yapılmış bir operasyondu.
Ancak Sayın Batum, ya bu operasyonun anlamını tam algılayamadı veya ciddiye almadı. CHP’’yi sıkıntılara sokan konuşmalarını-büyük olasılıkla farkına varmadan- aralıksız sürdürdü’…
Onun söylediklerini her defasında ’‘tamir etme’’ zorunda kalan Genel Başkan Kılıçdaroğlu da sonunda açık bir uyarı yapmak zorunda kaldı’…
CHP grup toplantısında kürsüye çıkarak;
’“Her kurum eleştirilebilir elbette. Ama eleştirilen TSK ise bunu sadece CHP Genel Başkanı yapar!’” diyerek Süheyl Batum’’a ’“Artık sus’” mesajı verdi’…
****
Sayın Batum’’un konuşmalarına sınır getirmesi kolay değildir.
Çünkü o akademik özgürlüğün rahatlığına kendini kaptırmıştır ve üniversite öğretim üyesi kimliği ile yaptığı panel konuşmalarını CHP içinde de yapabileceğine inanmaktadır’…
Oysa artık CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Sayın Batum’’un söyleyecekleri denetimsiz ve sınırsız olamaz’…
Çünkü, CHP’’ye yönetici olduğu andan itibaren her söylediği söz CHP’’yi bağlayacağından, CHP’’nin çıkarları ile sınırlı olmak zorundadır’…
****
Seçime 4 ay kaldı. CHP, Kemal Kılıçdaroğlu ile çok önemli bir ivme yakalamış durumda’…
Ancak Süheyl Batum’’un yaptığı türde hataların yinelenmesi durumunda, AKP -ele geçirdiği medya ile- CHP’’yi hiç de hak etmediği zor duruma sokmaya çalışacaktır’…
Ne Kılıçdaroğlu ve ne de CHP bunu hak etmemektedir’…
Sadece Sayın Batum değil, tüm CHP yöneticileri çok ama çok dikkatli olmak zorundadır’…