EGEDESONSÖZ – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı - Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, TV100 ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu.
MHP LİDERİ’NİN ÖCALAN AÇIKLAMALARI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çağrısının ardından yeni gelişmeleri aktaran Dağ, “Çok sıcak bir bilgi yok. İşin direkt muhatabı Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanımız. Adalet Bakanımız basın mensuplarına açıklama yaptı. Bahçeli tarafından ezber bozan bir çıkış oldu. Cumhur İttifakı’nın terörsüz Türkiye hedefi çok net. Burada özellikle 30 Ağustos’tan sonra Cumhurbaşkanımızın açıklamaları da bu anlamda takip edilecek olursa orada da iç cepheyi kuvvetlendirmeyi çok net bir şekilde ifade etmişti. Bu çıkıştan sonra bazı kesimler Cumhur İttifakı’nda bir çatlak var mı demişti. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve bizim siyasetimiz bu meseleyi çözüme kavuşturma konusunda çok tecrübeli. Ondan önce defalarca süreçler yaşandı” dedi.
CUMHUR İTTİFAKI’NDA SÜREÇ NASIL?
Daha önceden yaşanan Çözüm Süreci’ne dair mesajlar veren Dağ, ayrıca Cumhur İttifakı içerisinde görüş ayrılığı eleştirilerine dair de açıklamalarda bulunarak “Bizden kaynaklandı, karşı taraftan kaynaklandı, başarısızlık süreçlerine girecek olursak birçok sebep var. Süreçle alakalı eleştiriler yapılıyor, sürecin sonunda yaşanan hadiseler oldu. Terör hadiseleri yaşandı sonrasında 6 Ekim olayları oldu. Burada Sayın Bahçeli’nin çıkışı ve ondan sonra Cumhurbaşkanımızın hem grup konuşmalarında hem programlarda yaptığı konuşmalarda süreçle alakalı bir soru işareti söz konusu değil. Aynı zamanda Cumhur İttifakı konusunda da iki lider hem birebir görüşmelerinde hem de yapmış oldukları açıklamalarda bu anlamda birlikteliği çok net bir şekilde ortaya koyuyorlar. Aslında burada bu sürece dair ortaya konulan irade ve buna karşı da Cumhurbaşkanımızın ve hükümetin bu sürece olan desteğiyle Cumhur İttifakı’nın sadece bir siyasi ittifak değil Türkiye açısından ne kadar önemli bir ittifak haline gelmiş olduğu şu durumda ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Burada zaman zaman liderler arasında sürece dair yapılan hamlelerle alakalı hususlar olabilir. Sorumluluk ve görevler ayrı. Cumhurbaşkanı’nın söylemiş olduğu sözün hem Türkiye hem de dünyada çok daha farklı bir durumu var. Atılacak adımın çok daha farklı bir anlamı var. Burada önemli olan bu süreci götürebilmek” ifadelerini kullandı.
“MUHALEFETİN EZBERİ BOZULDU”
Bahçeli’nin açıklamalarının ardından muhalefet kanadından konuyla ilgili gelen açıklamalara değinen Dağ, “Burada tamamen ezberi bozulan ve her şeyi taca çıkan muhalefet oldu. CHP bu konuyu bir el yükseltme olarak ifade etti. Esasında bir devlet yönetimine talip olan bir siyasi partinin liderinin böyle basit ve sığ bir çıkış yapması da dikkat çekici. Kürt Devleti kast etti diye demiyorum. Burada çok daha planlanmış, derin düşünülmüş artısı eksisiyle bir süreç varken siz daha grup toplantısında iki saat önce söylenmiş bir sözden sonra böyle bir açıklama yaparsanız bir CHP Lideri olarak eleştirilirsiniz tabi. CHP’nin mantığı ve mentalitesini çok net bir şekilde ortaya koyuyor. CHP HDP’nin oylarını sadece seçim öncesi almak için aslında oradaki mantık şu; al gülüm ver gülüm. Bu süreçte onların tamamen ezberi bozuldu ve HDP de bir siyaset ortaya koyamadı” dedi.
“HEDEF: TERÖRÜ TAMAMEN BİTİRMEK”
Sürecin ilerleyen dönemlerde nasıl devam edeceğine dair aktarımlarda bulunan Dağ, “Önceden yaşadığımız tecrübeler bize atacağımız adımlarla alakalı çok net bir şekilde fikir veriyor. Hedef; başından beri terörü tamamen bitirmek. Sonunda başarılı olursunuz, olmazsınız. Bunu yaparken terörle mücadeleden taviz vermiyoruz. Sınırların içinde terör hadisesi yaşanmadığını biliyoruz. TUSAŞ olayında olduğu gibi münferit terör eylemleri yaşanabiliyor. Bundan 5-10 yıl önceki sürekli yaşanan eylemleri yaşamıyoruz. Sınırlar içerisinde terör sayısı 100 civarında ifade ediliyor. Sınırların ötesinde bu anlamda operasyonlar yapılmaya devam ediyor. Mesele günün sonunda Türkiye’de 40 yıldır devam eden terörü ortadan kaldırmak” ifadelerini kullandı.
"SÜRECE BİR AD KOYMAK ZORUNDA DEĞİLİZ"
Yaşanan sürece dair isim koymak zorunda olmadıklarını ifade eden Dağ, “Bu sürece bir ad koymak zorunda değiliz. Biz terörle ilgili bir süreç veya mücadele noktasında bir sorun yaşıyor muyuz? Şu anda ülkede terörle alakalı bir ana gündemi yok. Anket yaptığımızda 5 yıl önce en önemli gündem nedir dediğimizde terör yüzde 50 çıkıyordu. Bugün itibariyle gündemi görmüyoruz. Tamamen ortadan kalkan bir mesele yok. Bu sürecin sonunda tamamen ortadan kalkabilecek bir sonuca ulaşabiliyorsak ulaşırız. Hiçbir taviz vermeden. Burada önceki dönemlerden ayrı bir süreç yok” açıklamalarında bulundu.
“KİMSENİN BİLMESİ GEREKEN BİR KONU DEĞİL”
‘İlerleyen dönemlerde yaşanabileceklere dair somut durumlar nedir?’ sorusuna ise Dağ, “Bu konu rahat ve ayrıntıları bilseniz de konuşabileceğiniz bir konu değil. Bir taraftan da çok kimsenin bilmesi gereken bir konu da değil. Şeffaf yürümeyen bir şey var mı? Sizin ulaşmak istediğiniz amaç terörü tamamen bitirmek. İnsanların kendi açısından dezavantaj olarak gördüğü hususlar neler; terörün tekrar azması. Buna dair bir alan açmak söz konusu değil. Bu noktada hedef terörsüz Türkiye. Bugüne kadar atılan adımlarda netice alınamadı, bu sefer inşallah yeniden adımlar atacağız. Netice alınmazsa sonuç olarak devletimiz gerekli çalışmaları yapıyor” dedi.
“ÖCALAN ÇIKIŞI SONRASINDA ELİMDE ANKET SONUÇLARI YOK”
Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çıkışının ardından anket ve kamuoyu sonuçlarını değerlendiren Dağ, elinde bir anket çalışması olmadığını belirterek, “Bu konuda özel bir araştırma benim elimde yok. ARGE başkanlığımız bir araştırma yapmış ve elinde bir veri olabilir. Bizim elimizde veri yok. Veriye dayalı değil de birebir konuşmalarda, teşkilatımızla yaptığımız görüşmelerde insanların bizim samimiyetimizden bir şüpheleri yok. Hem Cumhurbaşkanımızın samimi olarak bir yol yürüdüğünü fark ediyor. Bahçeli’nin yapmış olduğu çıkış siyasi geleneği itibariyle ciddi bir çıkış. Samimiyetten bir şüphe olmadığı için baktığımızda problem görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
KAYYUM ATAMALARI
DEM Partili ve CHP’li belediyelerde yaşanan kayyum sürecine dair açıklamalarda bulunan Dağ, “Kayyum atamaları konusu bir kere yargı noktasında işlemi olan… Kayyumda şöyle bir durum yok; toptan bütün HDP’li ve CHP’li belediyelere kayyum ataması süreci olsun değil, hakkında mahkeme kararı olan veya bu anlamda bir süreç ortaya konulan kişilerle ilgili bir kayyum atama süreci var. Mardin Büyükşehir Belediyesi ile alakalı durum; MHP Genel Başkanı’nın özel muhabbeti var. İçişleri veya Adalet Bakanlığı yargı süreci olması sebebiyle böyle bir karar verildi. Dolayısıyla bu konuda belki çok daha farklı yorum yapmak doğru olmayabilir” dedi.
“CHP UMUT OLSAYDI İZMİR’DE YÜZDE 70 OY ALIRDI”
Yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Dağ, CHP’nin bir umut olarak görülmediğini belirterek, “Yerel seçimde ilk defa ikinci parti olduk. Bu bir kere 23 yılda 22 yıl iktidar olarak bulunduğunuz bir ülkede bunun bir başarı olduğunu kabul etmek lazım. İktidar olmak yıpratıcı bir süreçtir. Yerel seçimde ben de adaydım. İzmir, Aydın, Kırklareli, Edirne üzerine bir okuma yapayım. Cumhurbaşkanımızın o çıkışını bunlar üzerine bir okuma yaptığımızda CHP büyük bir ümit veren bir siyasi parti olmuş olsaydı bu illerde mevcut oylarını arttırmış olması lazımdı. Uzun yıllardır bu illeri CHP yönetiyor. İzmir gibi şehirler dediğinizde uzun yıllardır CHP tarafından neredeyse müsemma olmuş iller pozisyonunda. Buralarda CHP’nin oy kaybettiğini net bir şekilde görüyoruz. CHP’nin bir ümit ve umut pozisyonunda oy almış olsaydı mevcut 25 yıldır yönettiği belediyelerde oylarını arttırmış olması lazımdı, böyle bir seçimdi. Milletin bize mesaj verdiği noktada CHP bir ümit ise bu illerde de mesela İzmir gibi bir yerde yüzde 70 alması lazımdı. Böyle bir durum yok. Mesaj bize, biz onu diyoruz. Bir yerin umut olması değil, bizimle alakalı” ifadelerini kullandı.
“İKİNCİ OLMA GEREKÇELERİMİZ VAR”
Seçim sonuçlarında AK Parti’nin ilk defa ikinci parti olmasını değerlendiren Dağ, “Gerekçelerimiz var. Korona, Rusya Ukrayna savaşı, sonrasındaki süreçler… Ekonomik olarak yaşanan bir süreç var. Bize bir mesaj verdiklerini biliyoruz. Bunu görüyoruz. Seçmen bize mesaj verdi, bunu görüyoruz. 2020’den beri başladığımız… 15 Temmuz’un ekonomik maliyetinin olduğunu belki rakamlar söylüyor ama ekonomistlerin çıkaracağı bir şey var. Bir süreç. Bir bahane ve mazeret üretme noktasında değiliz. Çözmesi gereken yine biziz. Önümüzde seçimsiz dönem var. Nasıl önceki yıllarda düşük enflasyonlu bir süreç geçirdiysek o sürece doğru gittiğimizi düşünüyoruz” dedi.
“İZMİR’DE SON HAFTA YAPTIRDIĞIM ANKET VAR AMA SONUÇ…”
Seçimler sonrasında yayımlanan anketler hakkında konuşan Dağ, “Yeni bir anket görmüş değilim. Bizim partimizde anketlere ARGE başkanlığı bakar. Çok rahat konuşurum. Büyük ihtimalle anket yapıyoruz. Bizim bu konuda bir problemimiz yok. Şu anda konuşulan oranlar bir seçim kampanyasına başladığınızda çok rahat bir şekilde değişebilecek oranlar. Yerel seçim anketlerinde CHP’nin iki puan önde çıkacağına dair bir anket mi gördük? Bir kampanyaya başladığınızda yerine göre 10 puanlık oranlar… Ben İzmir’de son hafta yaptığım anket var ama seçimde çıkan sonuç… CHP’nin yaptırdığı anketleri de biliyorum. Süreç ve trend takibi yönünde anket önemlidir ve ciddi bir veridir. Kamuoyuna açıklanan anketlerin tamamında biraz bir oynama vardır. CHP Genel Başkanı bence kendi genel başkanlığının devamlılığı için kendi teşkilatını koordine ve konsolide etmek için bunları söylüyor” ifadelerini kullandı.
“BİZİM LİDERİMİZ ERDOĞAN VE BU ANLAMDA ÜLKEYİ UZUN YILLAR YÖNETECEK”
Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sonraki dönem yeniden aday olamayacağına dair gelen soru üzerine Dağ, “Bizim yıllardır liderimiz. Sadece Cumhurbaşkanı olarak değil, gönülden kalpten kendimizin, teşkilatımızın gönlünde olan biri Recep Tayyip Erdoğan. Bu böyle olmaya devam edecektir. Bu ülkeyi de bu anlamda uzun yıllar yöneteceğini düşünüyoruz. Önümüzde bu anlamda iki-üç yıllık süreç var. Birçok şeye gebedir. Ülke yönetme anlamında önü açılacak bir süreç ortaya çıkar” dedi.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞU ANIN GÜNDEMİ DEĞİL”
Gündemde yer alan Anayasa değişikliğine dair açıklamalarda bulunan Dağ, “Anayasa’da şu anda meclisteki duruma göre bir değişikli yapmamız mümkün değil. Bu şu anın gündemi değil. Bizim şu anda gündemimiz ekonomi, terör ve dış politikada yapılan hamleler. Bizim şu anda bunu bugünden tartışarak esas gündemin dışında bir gündeme girmek istemiyoruz. Muhalefetin bu gündeme girdiğini görüyoruz. Muhalefette cumhurbaşkanı adayı kim olacak gündemi giriyoruz. Böyle bir girdaba muhalefet girmiş olabilir. İnşallah süreç bu anlamda canlı tutulur ve zamanı geldiğinde o zamanki durumlara göre gerekli hamleler yapılır. Bunu daha çok tartışırız” dedi.
“KILIÇDAROĞLU OLSAYDI ASGARİ ÜCRET 50 BİN OLSUN DERDİ”
Asgari ücret tartışmalarında CHP’nin ‘30’dan aşağısına yokuz’ sloganını değerlendiren Dağ, “Yumurta küfesi meselesi. 30 diyerek insaflı davranmışlar, Kılıçdaroğlu olsa büyük ihtimalle 50 derdi. Özel herhalde biraz daha farklı baktı, biraz da slogan olsun diye 30’da karar verdi. Süreç eskiden beri belli. Önümüzdeki haftadan itibaren komisyon görüşmeleri başlayacak. Koronadan sonra enflasyona ezdirmemek için artışlar yapıldı. Orada bakanlık da cumhurbaşkanımız da devreye girdi. Taraflar arasında anlaşmadan ziyade hamleler yapıldı. Şimdi taraflar konuşacak. Bizim bakacağımız nokta çalışanları enflasyona ezdirmemek. Asgari ücretin miktarından çok asgari ücret üzerinden yapmış olduğunuz artış diğer yüksek gelirli maaş artış oranlarının da buna tayin ediliyor olması. Asgari ücretin miktarından daha çok oradaki oranın diğer yüksek maaş alanlara da sirayet etmesi sebebiyle hem onların enflasyon karşısında ezdirilmemesi, işverenlerin böyle bir yükle ticarete devam ediyor olması. Bir rakam bulunduğum durum itibariyle doğru değil” ifadeleriyle asgari ücret konusundaki fikirlerini anlattı.
“ADAYKEN BEN DE 100 TANE KREŞ AÇACAĞIM DEDİM, DETAYLARINI BİLMİYORDUM”
Son zamanlarda yaşanan belediyelerin ‘anaokulu’ ve ‘kreş’ tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulunan Dağ, “Adayken 100 tane kreş açıklaması yaptım. Ben de 3 yaşa kadar olduğunu bilmiyordum. CHP’nin vakti zamanında AYM’ye gidip anaokullarını belediyenin açmasını yasaklattığını bilmiyordum. İmamoğlu da bilmiyormuş. İmamoğlu diyor ki, ‘ben o dönem müteahhittim bana neden soruyorsunuz?’ Biz de Türkiye Cumhuriyeti tarihini İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığından itibaren başlatalım isterse” dedi.
KREŞLER KAPANACAK MI?
Belediyelerin açtığı kreş ve anaokulları kapanacak mı sorusuna ise Dağ, şu ifadelerle cevap verdi:
Burada bir çözüm bulunur. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı nasip olsaydı şu zamana kadar kreşlerin çoğunu açmış olurduk. Burada kanuna ve mevzuata uymak durumundayız. ‘İstanbul’daki kreşleri kapatalım da belediye başkanı siyaset yapamasın’ bu kadar basit değil. Uzlaşılmayacak bir konu değil. CHP her konuda kanun teklifi verirken neden bu konuda teklifi vermedi ben de bunu sorguluyorum. Gerekli çalışmayı yaparız. Onların kanun teklifi vermesine gerek kalmaz. Bu meseleyi çözeriz. Her mahalleye bir kreş de yetmiyor daha fazla yapmak gerekiyor