Agora’nın tepesinde kabus var!

Seneleri kırpıp kırpıp…

Biraz gerilere gidelim…

İzmir'in çok okunan bir gazetesinde…

Taaa, 11 yıl öncenin kocaman başlığı:

'Tarihi Agora'nın önüne tek engel kaldı…'

Neymiş o engel?

'Çok katlı Mezarlıkbaşı Otoparkı…'

Neden engel?

Uzmanlara göre…

Katlı otopark binası bugünkü haliyle…

Tarihin üzerine çökmüş bir kabustan farksız…

Oysa…

Agora yüzyıllar boyunca…

Bu kadim kentin 'merkezi' olma onurunu yaşadı…

Yıllarca kazıldı…

Hala kazılıyor ve Agora'nın altından…

Dünya fışkırıyor…

Gelgelelim…

Tadını çıkaramıyoruz…

Sahi…

Ne işi var 'medeniyetlere merkez olmuş' Agora'nın…

Tepesindeki heyula gibi otopark'a?

İzmir, neden hep böyle talihsizlikler yaşıyor?

***

Döneceğiz, tekrar buraya…

***

Smyrna'daki ilk arkeolojik kazılar…

Cumhuriyet'in kuruluşunun 10'uncu yılına rastlıyor…

Ve…

Tahmin ettiğiniz gibi…

Buram buram tarih kokan bizim meşhur Agora'da başlıyor…

Gelgelelim 1950'lilerde kazıdan vazgeçiliyor…

(Demokrat Parti'nin iktidara geldiği yıllar…)

Durgunluk… Tarihe küslük… Boşvermişlik…

Tam 50 yıl sürüyor!

Müze Müdürlüğü devreye giriyor…

Yavaş yavaş 'toprak altındaki tarih' güneşi görüyor!

2007'de Doç. Dr. Akın Ersoy'un başlattığı son dönem kazıları…

Smyrna Agorası, Basmane Altınpark ve Kadifekale ile Smyrna Tiyatrosu'nda halen devam ediyor…

***

İzmir'in Agora'sı…

Sabah doğan güneş gibi yıllardır…

Mezarlıkbaşı'na ışık saçıyor…

Geçmişi, gelecekle düğümlüyor…

***

Ve uzun süre ilgi bekleyen Agora…

Binlerce yıl sonra yeni keşiflere sahne oldu…

Çevredeki binaların tamamı kamulaştırıldı; yıkıldı…

Tarihin tozlu yılları geride kalırken…

Çankaya'nın eli yüzü açıldı…

Turizmin sihirli değneği her şeyi güzelleştiriyordu…

Tam da o günlerde…

Yani, takvimler 1984'ü gösterirken…

İzmir Belediyesi'nin Reis koltuğuna Burhan Özfatura oturdu…

İzmir'in kalbi sayılan o bölgede…

Hatay'a çıkan İkiçeşmelik Caddesi ile…

Basmane'ye giden Anafartalar Caddesi'nin kesiştiği köşeye…

Devasa bir katlı otopark yapmak için kolları sıvadı…

Sıvamakla kalmadı, 'hayat'a geçirdi…

Çok hızlı süren inşaat tamamlanıınca…

İzmir Tarihi'nin doğduğu topraklardaki Agora…

Gölgede kaldı…

Otopark 'çirkin yapısı' ile…

Kentin tarihi hazinesi Agora'nın güzelliğini adeta ikiye bölüyor.

Belki…

Bölge sakinleri ve esnaf çok mutlu oldu ama…

Agora'daki kazılardan çıkan eserler…

Karanlıkta kalmaya mahkum oldu…

Çevresi açılan eski kent merkezindeki tek engel…

Batı Stoa'nın önünü kapatan…

Mezarlıkbaşı'ndaki çok katlı otoparktan başkası değildi…

Arkeologlar, turzimciler, hatta Agora'yı görmeye gelenler…

Tarihin üstüne gölge gibi inen…

Buluttan farksız otoparkın yıkılmasını istiyor…

Çünkü…

O otopark eskisi kadar işlevsel değil…

Esnaf yıllardır…

Mezarlıkbaşı'ndaki ekmek teknesine…

Otobüs, tramvay ve metro ile gelip, gidiyor…

***

Şunu merak ediyor olabilirsiniz…

Agora'daki resmi kazılar devam ederken…

Ve dahi antik bulgular güneş ışığına çıkarken…

Dev katlı otopark inşaatı için toprak kazıldıkça…

(Neredeyse Agora antik alanının 25 metre uzağı…)

Kimbilir hangi tarihi güzellikler gün ışığına çıkmıştı?

Bu sorunun cevabı…

İzmir Basmane tarihi üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan…

Yazar Orhan Beşikçi'de…

Basmane tarihinin uzmanı, bir makalesinde…

Tarihin nasıl katledildiğini şöyle dile getiriyor:

***

'Anafartalar Karakolu, Hasan Hoca Camii, Tevfikpaşa Hamamı karşısında, Agora gibi bir kültür hazinesinin hemen yanına inşa edilen katlı otoparkının fiziki çirkinliği üzerine çok şeyler yazıldı, ancak unutulan veya bilinmeyen temel kazısı yapılırken İzmir tarihi için önemli olan Roma dönemi kalıntılarının kamyonlarla İnciraltı Dalyanı'na dökülmesiydi… O yıllarda yüzlerce kuş türünün yaşadığı ve barındığı dünya harikası dalyana hafriyat dökülebiliyordu... Minareyi çalan kılıfını hazırlar misali temel kazısı gece yapılarak tarih kıyımı gizlenmeye çalışıldı, nedense arkeoloji dünyası bu katliamı iyi değerlendirilemedi… Kentin tarihine vurulan darbe, zaman içinde unutuldu, ancak buradan çıkan eserlerin ne olduğu konusu tarihe önem veren insanların içerisinde de bir yara olarak kaldı... Cinayete kurban giden maktulün bulunamayan cesedinin tesadüfen ortaya çıkması gibi, Agora'ya ait olduğunu tahmin ettiğimiz tarihi buluntular yıllar sonra İnciraltı Dalyanı'nda ortaya çıktı…

***

Agora'nın yaşadığı kabusu…

İzmir Mimarlar Odası önceki başkanlarından Hasan Topal

Öyle anlamlı özetliyor ki:

'Otopark binası devasa boyutları ve gabarisi nedeniyle tarihi alanın erişimini ve görünümünü örtüyor, gölgeliyor, bir anlamda şehirle ilişkisini kesiyor… Katlı otopark binası bu haliyle tarihin üzerine çökmüş kabus olarak yorumlanabilir… Oysa, 2002-3 yıllarında onaylanan Kemeraltı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında bu otoparkın kaldırılması kararı alınmıştı ama gerçekleşmedi… Son yılarda İzmir'de pek çok yapının yıkılması tartışma konusu oluyor... İzmir'de yıkılması gereken ilk yapı İkiçeşmelik Katlı Otoparkıdır… Umarım karar vericiler, görkemli bir kültür mirasının üzerindeki kabusu kaldırırlar…'

***

Bitiriyoruz…

Gazeteci Işık Teoman'ın…

'Bir Zamanlar Agora' dedirtecek kadar özlemle dolu…

Buram buram nostalji kokan…

O semtle ilgili duyguları ile…

'Otoparkın yükseldiği alanda Çalgıcılar Hanı, cadde üzerinde de Çorbacı İsmet Abi'nin dükkanı vardı… O dükkanlar sabaha kadar açıktı… Başkan Özfatura o bölgeyi olduğu gibi kamulaştırınca; ne Çalgıcılar Hanı kaldı ne de rahmetli İsmet Abi'nin çorbacı mekanı kaldı… Otopark bitince gördük ki, Agora gölgede kaldı… Devasa yapı karabulut gibi tarihin üstüne çöktü; anılar yok oldu gitti…'

Nokta…

Sonsöz: 'Gözlerin yaşlıyken bile ne kadar güzelsin İzmir… / Anonim…'