Affet ya seydi !...

Başbakan Erdoğan'ın Kürt politikalarının mucidi, İstanbul Belediyesindeki yol göstericisi, Kürtçü-Bölücü Hadep adlı partinin Genel Başkan Yardımcısı ve Öcalan'ın sözcüsü, AKP'nin televizyon yıldızı ve AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, gene televizyonda idi.
Hangi televizyonda biliyor musunuz?
Deniz Feneri yolsuzluğu Almanya'da patlak verip, etrafı pis kokular sarınca, bizim tarikatçı demokratlar tedbir almakta gecikmediler. Kanal 7 nin başına gelecekleri bildiklerinden, bu kanalın tüm varlığını ve ekipmanlarını 'Ülke TV' diye bir kanala aktardılar. Moda tabirle yeni bir sayfa açtılar!...
Mehmet Metiner işte bu dışı yeni içi eski televizyonda idi.
AKP Milletvekili Metiner daha önce Başbakan Erdoğan için söylediği;
*Ben Tayyip Bey'in beyin kıvrımlarında neler dolaştığını iyi bilirim,
*Tayyip Erdoğan ile 'Demokratik Türkiye' kurulamaz,
*Tayyip Bey geri ve antidemokratiktir, cesaretsizdir,
*Tayyip Bey'in entelektüel birikiminin, siyasal birikiminin yeterli olduğuna inanmıyorum, sözleri ile ilgili olarak; 'Bin pişmanım, bin kere özür dilerim' dedi.
Metiner, herkesin bir cahiliye dönemi olduğunu belirterek, 'Benim de böyle dönemim olmuştur. İnsan kırgınlık içinde hiç hazzetmediği, hoşlanmadığı ve sonradan pişman olacağı sözler de söyleyebilir. O sözleri yayınlandıktan sonra okudum. Muhtemelen söylediğim sözlerdir. Çok rahatsız oldum. Sayın Başbakanın böyle eleştirileri hiç hak etmediğini gördüm. Orada Başbakanın şahsına karşı söylediğim sözlerden dolayı bin pişmanım. Bin kere özür dilerim…'
Konuşmasının devamında Hazreti Ömer'den örnek veren Metiner, cahiliye döneminde söylenen sözlerden hesap sorulmaması gerektiğini söyledi !...
Sizleri, Erdoğan- Öcalan ve Kürtçülük-Bölücülük-İslam Cumhuriyeti arasında gidip gelen zavallı bir adamın zırvalarıyla meşgul etmek istemem. Fakat sizlere bir anlayışı, demokrasi ile asla bağdaşmayan bir görüşü, adamlarının Tayyip Erdoğan'ı nasıl gördüklerini bir kez daha, üstelik kendi ağızlarından anlatmak istedim.
Başbakan Erdoğan'ın 'İşte benim beynim' dediği danışmanı, söylediklerini 'Cahiliye Dönemi' ile özdeşleştiriyor.
Cahiliye dönemi, İslam dininin Hz. Peygamber tarafından açıklandığı ve bundan önceki zamanlara adını veren bir dönemdir. Cahiliye döneminde insanlar Allahın birliğini unutmuş, her türlü kötülüklerle uğraşır olmuşlardı. İslam dininin gelişi ve insanların İslamiyet'i kabul edip, dinî kurallara göre yaşamalarıyla 'Saadet' devrinin başlandığı söylenir.
Başbakan Erdoğan'ın beyni olan danışman milletvekili, AKP öncesini
'Cahiliye Dönemi' olarak vurguluyor ve AKP- Erdoğan iktidara geldikten sonra, daha önceki söylediklerinin dikkate alınmamasını söylüyor. Danışman, ifadesinde neredeyse Erdoğan'ı peygamber yerine koyuyor!...
Daha önce; 'Erdoğan'a dokunmak ibadettir' , 'Herkes Erdoğan için günde iki rekat namaz kılmalıdır' diyen milletvekilleri görmüştük. Bu ve onlarca benzeri sözler hiçbir zaman yalanlamayan, söyleyenleri cezalandırmayan Başbakan Erdoğan bu sözlerden hoşlanmaktadır ve bu yüzden sesini çıkarmamaktadır.
Şimdi beraberce bir kez daha bir gerçeğin altını çizelim;
'Demokrasi benim için araçtır, amaç değil. Ona binerim ve istediğim istasyona gelince inerim'
'Davam için gerekirse papaz elbisesi bile giyerim' diyen bu kafa sizce 'Demokrat' olabilir mi?...
Partisinde 'Tek Adam' yönetimi uygulayan, normal bir tartışmaya dahi izin vermeyen, Tük Milletinin kaderini etkileyecek konularda dahi Bakanlarına, Milletvekillerine danışmaya tenezzül etmeyen ve onları adam yerine koymayan bu kafa 'Demokrat' olabilir mi?...
Olmaz, olmaz, olmaz… Belki şaptan şeker olur ama, bu kafadan demokrat olmaz.
Özellikle AKP Milletvekillerine seslenmek istiyorum;
Sizlerin haberi olmadan alınan kararların sorumluluğunun sizde olmadığını düşünürseniz, yanılırsınız. Sizler de, alınan kararlardan müteselsil olarak sorumlusunuz. Çok merak ediyorum, TBMM toplandığında içinizden bir kişi çıkıp ta 'Şu KHK ile alınan kararları bize de anlatır mısınız' diyen olacak mı?..
Bunları sormalısınız, Mehmet Metiner'e bir şey yapamayan Başbakan, size ne yapabilir ki? Çok kızarsa sizde Metiner gibi televizyonlara çıkıp ağlarsınız…
Affet Ya Seydi… Biz ettik sen etme, diye…