Demokratik ülkelerde Adaletin simgesi Themis heykelidir. Heykelin bir elinde terazi, bir elinde kılıç vardır, gözleri de bağlıdır.
Terazi; Adaleti ve adaletin herkese eşit olarak dağıtılması gerektiğini,
Kılıç; Adaletin keskinliğini,
Gözlerinin bağlı olması ise; Adaletin tarafsızlığını gösterir.
Heykelin gözlerinin bağlı olması hukukçular arasında tartışma konusu olmuştur. Bir görüşe göre, gözleri bağlı olan Themis'in, görmeden adalet dağıtması mümkün değildir.
Anayasa Mahkememizin yeni muhteşem binasının önüne konan heykele 'Anadolu Genç Kızı' ismi verildi ve bu heykelin gözleri bağlı değildir, açık olarak bırakılmıştır.
Terazi; Adaleti ve adaletin herkese eşit olarak dağıtılması gerektiğini,
Kılıç; Adaletin keskinliğini,
Gözlerinin bağlı olması ise; Adaletin tarafsızlığını gösterir.
Heykelin gözlerinin bağlı olması hukukçular arasında tartışma konusu olmuştur. Bir görüşe göre, gözleri bağlı olan Themis'in, görmeden adalet dağıtması mümkün değildir.
Anayasa Mahkememizin yeni muhteşem binasının önüne konan heykele 'Anadolu Genç Kızı' ismi verildi ve bu heykelin gözleri bağlı değildir, açık olarak bırakılmıştır.
Pazar günü başlayacak Kurban Bayramı öncesi gözü, İktisatçı Haşim Kılıç tarafından açılmış 'Anadolu Genç Kızı' isimli 'Adalet Kızımıza' konuk oldum. Ona bazı sorular sordum.
Ben sorularımı sizlerle paylaşayım, varsa cevaplarını Adalet Kızımız kendisi versin…
Ben sorularımı sizlerle paylaşayım, varsa cevaplarını Adalet Kızımız kendisi versin…
Adalet Kızımıza ilk sorum şu oldu;
* Adalet Kızımız, bildiğin gibi ismi Hizbullah olan bir İslami Terör örgütü var. Bunlar yüzlerce cinayet işlediler. Kendilerine haraç vermeyen günahsız insanları 'domuz bağı' ile bağlayıp keserek veya kurşunlayarak öldürdüler. Yaşadıkları evlerin bahçelerine gömdüler, cesetlerin üzerine beton attılar. Sonra bu caniler, Allahtan korkmadan bu betonda, yani öldürdükleri insanların üstünde namaz kıldılar. Bu canilerin katlettiklerinden biri de bir ana idi. İsmi Konca Kuriş idi. Onun da cesedi Konya da bir mezar evde bulunmuştu. İşkence edip, bunu da videoya çekip kadıncağızı öldürmüşler.
Bu Hizbullahçıların bir kısmı yanlış tahliye sebebi ile, kalanları ise 'Suç vasfının değişmesi ihtimali göz önüne' alınarak mahkeme tarafından serbest bırakıldılar.
Sorum şu Adalet Kızımız;
Bu caniler Kurban Bayramını evlerinde kutlayacaklar, fakat bunların öldürdüğü insanlarımızın yakınları bu bayramı nasıl kutlayacaklar?...
- ………………..
* Adalet Kızımız, bildiğin gibi ismi Hizbullah olan bir İslami Terör örgütü var. Bunlar yüzlerce cinayet işlediler. Kendilerine haraç vermeyen günahsız insanları 'domuz bağı' ile bağlayıp keserek veya kurşunlayarak öldürdüler. Yaşadıkları evlerin bahçelerine gömdüler, cesetlerin üzerine beton attılar. Sonra bu caniler, Allahtan korkmadan bu betonda, yani öldürdükleri insanların üstünde namaz kıldılar. Bu canilerin katlettiklerinden biri de bir ana idi. İsmi Konca Kuriş idi. Onun da cesedi Konya da bir mezar evde bulunmuştu. İşkence edip, bunu da videoya çekip kadıncağızı öldürmüşler.
Bu Hizbullahçıların bir kısmı yanlış tahliye sebebi ile, kalanları ise 'Suç vasfının değişmesi ihtimali göz önüne' alınarak mahkeme tarafından serbest bırakıldılar.
Sorum şu Adalet Kızımız;
Bu caniler Kurban Bayramını evlerinde kutlayacaklar, fakat bunların öldürdüğü insanlarımızın yakınları bu bayramı nasıl kutlayacaklar?...
- ………………..
*Anladım verecek cevabın yok. O zaman ikinci sorumu sorayım;
Hatırlarsın Adalet Kızım, Habur'a bazı teröristler gelmişti. AKP Hükümet'inin
PKK Terör örgütü ile anlaştığı ve canilerinde bu anlaşma üzerine vatana geldikleri açığa çıkmıştı. Senin Hakim ve Savcılarından bazıları, iktidarın baskısına dayanamayıp yasaları eğip bükerek, çocuklarımızı şehit eden bu alçakları serbest bırakmışlardı. İnanıyorum ki kendi Hakim ve Savcılarının yaptıkları seni de çok yaralamıştır.
Sorum şu Adalet Kızımız:
Bu canileri serbest bırakan Hakim- Savcılar ve onlara baskıyla iş yaptıran iktidar mensupları güle oynaya Kurban Bayramını kutlayacaklar. Fakat bu canilerin şehit ettikleri yavrularımızın yakınları ve bu vatan uğruna gözünü-kolunu-bacağını feda eden kahramanlar bu bayramı nasıl kutlayacaklar?...
-………………………..
Hatırlarsın Adalet Kızım, Habur'a bazı teröristler gelmişti. AKP Hükümet'inin
PKK Terör örgütü ile anlaştığı ve canilerinde bu anlaşma üzerine vatana geldikleri açığa çıkmıştı. Senin Hakim ve Savcılarından bazıları, iktidarın baskısına dayanamayıp yasaları eğip bükerek, çocuklarımızı şehit eden bu alçakları serbest bırakmışlardı. İnanıyorum ki kendi Hakim ve Savcılarının yaptıkları seni de çok yaralamıştır.
Sorum şu Adalet Kızımız:
Bu canileri serbest bırakan Hakim- Savcılar ve onlara baskıyla iş yaptıran iktidar mensupları güle oynaya Kurban Bayramını kutlayacaklar. Fakat bu canilerin şehit ettikleri yavrularımızın yakınları ve bu vatan uğruna gözünü-kolunu-bacağını feda eden kahramanlar bu bayramı nasıl kutlayacaklar?...
-………………………..
*Peki Adalet Kızım. Üçüncü sorum şu;
Biliyorsun, Deniz Feneri diye bir dernek var. Aynı kişiler bir şubesini de Deniz Feneri e.V diye Almanya'da açmışlardı. Bunlar Avrupa'da gariban Müslümanları milyonlarca Avro dolandırdılar. Paranın büyük bir kısmını bavullarla (Başbakan'ın Libya'ya gönderdiği gibi) Türkiye'ye gönderdiler. Kimlere gönderdiklerini de söylediler. Suçlarını kabul edip, itiraf ettiler ve mahkum oldular..
Almanya'da ki meslektaşın bu olaya 'Avrupa'da Yüzyılın Yardım Soygunu' ismini taktı. Yine senin ekibinden bir kısım Savcılar bu işe el attılar. Tüm engellemelere rağmen kaplumbağa hızıyla olayı çözmeye başladılar. İktidar gerçeklerden korktu ve Savcıları görevden aldı. Senin adamlarından haysiyet sahibi biri 'gerekirse domates satar, geçinirim. Adalet baskıya gelmez' diye konuştu.
3 aydır tutuklu olan Deniz Feneri sanıkları, ' 3aylık tutukluluk cezaya dönüşmüştür' gerekçesiyle senin adamların tarafından 'tutuksuz yargılanmak' üzere serbest bırakıldılar.
Sorum şu Adalet Kızımız;
Zahit Akman-Zekeriya Karaman-İsmail Karahan-Mustafa Çelik-İzzet Kurum-Ali Solak adlı sanıkları serbest bırakan senin adamların, onlara emir veren iktidarın adamları Kurban Bayramını neşe içinde sevdikleriyle kutlayacaklar. Peki, bunlar tarafından dolandırılan binlerce gariban bu bayramda ne yapacak?...
- ………………….
*Son sorumu sorayım da seni rahat bırakayım Adalet Kızım;
Mehmet Haberal-Mustafa Balbay-Engin Alan Milletvekili seçildiler. Bunlar yaklaşık 1000(BİN) gündür tutuklular,
Emekli Orgeneraller Çetin Doğan-İbrahim Fırtına-Şükrü Sarıışık ve tutuklu arkadaşları iki yılı aşkın bir süredir tutuklular.
Müyesser Yıldız-Ahmet Şık-Nedim Şener- Soner Yalçın ve arkadaşları 8 ayı aşkın bir süredir tutuklular,
Profesör Fatih Hilmioğlu hasta olmasına rağmen iki yıldan fazla bir zamandır tutuklu.
Siyaset adamları-aydınlar-yazarlar dört yıldan beri tutuklular.
Sorum şu Adalet Kızım;
Hizbullahçılardan-Teröristlerden-Deniz Fenercilerden esirgenmeyen 'Tutuksuz Yargılanma' hakkı bu insanlara niçin verilmez?...
-………………………………..
Biliyorsun, Deniz Feneri diye bir dernek var. Aynı kişiler bir şubesini de Deniz Feneri e.V diye Almanya'da açmışlardı. Bunlar Avrupa'da gariban Müslümanları milyonlarca Avro dolandırdılar. Paranın büyük bir kısmını bavullarla (Başbakan'ın Libya'ya gönderdiği gibi) Türkiye'ye gönderdiler. Kimlere gönderdiklerini de söylediler. Suçlarını kabul edip, itiraf ettiler ve mahkum oldular..
Almanya'da ki meslektaşın bu olaya 'Avrupa'da Yüzyılın Yardım Soygunu' ismini taktı. Yine senin ekibinden bir kısım Savcılar bu işe el attılar. Tüm engellemelere rağmen kaplumbağa hızıyla olayı çözmeye başladılar. İktidar gerçeklerden korktu ve Savcıları görevden aldı. Senin adamlarından haysiyet sahibi biri 'gerekirse domates satar, geçinirim. Adalet baskıya gelmez' diye konuştu.
3 aydır tutuklu olan Deniz Feneri sanıkları, ' 3aylık tutukluluk cezaya dönüşmüştür' gerekçesiyle senin adamların tarafından 'tutuksuz yargılanmak' üzere serbest bırakıldılar.
Sorum şu Adalet Kızımız;
Zahit Akman-Zekeriya Karaman-İsmail Karahan-Mustafa Çelik-İzzet Kurum-Ali Solak adlı sanıkları serbest bırakan senin adamların, onlara emir veren iktidarın adamları Kurban Bayramını neşe içinde sevdikleriyle kutlayacaklar. Peki, bunlar tarafından dolandırılan binlerce gariban bu bayramda ne yapacak?...
- ………………….
*Son sorumu sorayım da seni rahat bırakayım Adalet Kızım;
Mehmet Haberal-Mustafa Balbay-Engin Alan Milletvekili seçildiler. Bunlar yaklaşık 1000(BİN) gündür tutuklular,
Emekli Orgeneraller Çetin Doğan-İbrahim Fırtına-Şükrü Sarıışık ve tutuklu arkadaşları iki yılı aşkın bir süredir tutuklular.
Müyesser Yıldız-Ahmet Şık-Nedim Şener- Soner Yalçın ve arkadaşları 8 ayı aşkın bir süredir tutuklular,
Profesör Fatih Hilmioğlu hasta olmasına rağmen iki yıldan fazla bir zamandır tutuklu.
Siyaset adamları-aydınlar-yazarlar dört yıldan beri tutuklular.
Sorum şu Adalet Kızım;
Hizbullahçılardan-Teröristlerden-Deniz Fenercilerden esirgenmeyen 'Tutuksuz Yargılanma' hakkı bu insanlara niçin verilmez?...
-………………………………..
Bak Adalet Kızım, bu soruları benim değil, senin vicdanına her gün sorman gerekirdi. Hiç olmazsa bana verecek bir cevabın olurdu.
Şimdiki gibi sen ve adamların susmaya, yasaları adamına göre yorumlamaya devam ederseniz, adamlarının sonu 'sarık ve şalvar' senin ise 'kara çarşaf' olur. Beynini de bağlarlar, dünyanız kararır a benim güzel Adalet Kızım, bırak ağlamayı da düşünmeye başla….
Şimdiki gibi sen ve adamların susmaya, yasaları adamına göre yorumlamaya devam ederseniz, adamlarının sonu 'sarık ve şalvar' senin ise 'kara çarşaf' olur. Beynini de bağlarlar, dünyanız kararır a benim güzel Adalet Kızım, bırak ağlamayı da düşünmeye başla….
Özgürlükleri hile-tuzak-dijital oyunlarla ellerinden alınan herkesin, evlatlarından ve yakınlarından ayrı geçirecekleri son bayram olması dileğiyle, tüm gerçek dostlarımın Kurban Bayramlarını kutlarım…