Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından başlatılan Adalet Buluşmaları’nın ilki ‘Şiddetle Mücadele’ başlığı ile İzmir’de gerçekleştirildi.
Toplantıya Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Adalet Politikaları Danışma Kurulu Üyesi Bahadır Erdem, Parti Meclis Üyesi Özkan Tice, Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Demokrasinin başkenti olan adalet mücadelesinin en çok yürüdüğü İzmir’e bu buluşmanın ilki yakışırdı” ifadelerini kullandı.
ASLANOĞLU: AKP İKTİDARININ MAYASINDA ADALET YOK
İktidarın mayasında adalet olmadığını ifade eden CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi olarak adalet arayışımızda ve şiddetle mücadelemizde yeni ve çok güçlü bir adımı daha atıyoruz. Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığımız öncülüğünde, Genel Merkezimizce düzenlenen “Adalet Söyleşileri"nin ilkini İzmir’de yapmanın gururunu yaşıyoruz. Söz konusu hak mücadelesi, adalet arayışı ve şiddete karşı durmaksa, bu ilk en çok İzmir'e yakışırdı. Bu gururu bizlere yaşatan Genel Başkanımıza, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Gökçe Gökçen’e teşekkür ederim. Türkiye'de son 22 yılda yaşananları iki başlıkla özetleyebiliriz aslında. Biri adaletsiz Türkiye, diğeri şiddet mağduru Türkiye. Adalet yok! Yargıda, atamada, gelir dağılımında, eğitimde adalet yok. AKP iktidarının mayasında adalet yok. Şiddet mağduruyuz! Kadınlar, çocuklar, istismara ve mobbinge maruz kalanlar, yaşama tutunmaya çalışırken katledilenler, ekonomik şiddete uğrayanlar şiddet mağduru. Yasaların uygulanmadığı yerde çetelerin, tarikatların insafına bırakılanlar, tek adam anlayışı ve parti devletine dönüşmüş sistemde her gün yok sayılanlar, yalnız bırakılanlar şiddet mağduru. İnsana veya can dostlarımıza şiddetin her türlüsünün olağanlaştırıldığı ve cezasız bırakıldığı Türkiye’deyiz maalesef. Milletin iradesinin yok sayıldığı, yandaş 5’li çetelere adres teslim ihalelerin yapıldığı, seçilmiş belediye başkanlarının cezaevine gönderildiği, cezaevindeki Apo’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne transfer edilmeye çalışıldığı bir iktidarla karşı karşıyayız. İşte bunun içindir memleketin dört elle CHP’ye sarılışı. İşte bunun içindir Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in “Karıncanın kardeşi vardır, o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir” diye haykırışı. Bizler adalet ışığını söndürmeye niyetli olanlara karşı, adaletin ışığıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlatacak olanlarız. Bizler, bu ülkenin çocukları, söylemleri, fikirleri, okudukları, izledikleri sebebiyle ezilmesin, aksine sorgulayan yeni nesil yüceltilsin isteyenleriz. Bizler, Barolarız, Meslek Odaları ve STK’larız, emeklileriz, ezilenleriz... Bizler, çiftçiler, köylüler, akademisyenler, atanamayanlar, baskı altındaki hakimler, savcılar, avukatlarız. Bizler halkız, Cumhuriyetiz, Türkiye'yiz. Biz olmaktan vazgeçmediğimiz sürece, adaleti yeniden sağlayacak, şiddeti yok edecek ve memleketin tüm dağlarında çiçekler açtıracak olanlarız. Elbette biliyoruz ki yolumuz uzun, işimiz çok. Ama adaleti sağlamak, demokrasiyi sarsılmaz bir şekilde yeniden inşa etmenin kolay olmayacağını da hepimiz biliyorduk. Bu hedef için, İzmir’den başlatılan Adalet Söyleşileri hepimiz için yeni bir umut, partimizin yeni programının oluşmasında da büyük bir fırsattır” dedi.
ERDEM: TEK DERDİNİZ KOLTUK SİZİN!
Herkesin birlikte çalışması gerektiğini belirten Adalet Politikaları Danışma Kurulu Üyesi Bahadır Erdem, "Adalet nedir, nasıl buluruz, niye 22 yıldır adaleti bu ülkede görmedik, hepsini konuşacağız elbette. Eğer biz bu ülkede adaleti arıyorsak AKP iktidarında adalet hiçbir zaman bu ülkeye gelmez. Çünkü AK Parti iktidarının ve ortaklarının tüm siyasetinin özü oy toplamak için bulduğu yöntem toplumsal şiddeti körüklemektir. Toplumu bölerek yönetmek, toplumun karşısında düşman bulmak, yoksa bile bunu yaratmak. Bunu da önce ülkede gerçekten adaleti, eşitliği, demokrasiyi arayan, Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk’ün ülkeyi kurarken koyduğu değerleri kendi seçmeninizin karşısına düşman olarak çıkaracaksınız. AKP'nin 22 yıldır tüm politikası bunun üzerinedir. 10 senedir Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ülkenin önüne konulduğu andan itibaren her yerde elimden geldiğince buna karşı durmaya çalıştım. Bizim bu insanlarla, bu mantıkla, bu bakış açısıyla, memleketin hayrına bir şey gerçekleştirmemiz mümkün değildir. Çünkü tamamen adaletsizlikten ve şiddetten beslenen siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Adliyelerin adı niye saray? Neden bu kadar meraklısınız saraylara. O adliyelerde biz adaletin gerçekleşmesi için avukatlar olarak, CHP’li her bir nefer olarak çalışıp duyuyoruz. Ancak halkın içinde en ufak umut yok adaleti bulma noktasında. Sokakta ‘başım belaya girerse bu adliyelerde, bu iktidarda, bu düzende bana yardım ederler’ diyecek 1 AKP’li seçmen bile bulamazsınız. Cumhur İttifakı’nda bir yakınınız varsa başınız belaya girse bile bundan kurtulursunuz. İktidarın söylediklerine kafa sallayan, ülkede adaleti eşitliği arayan insanlardansanız, o takdirde o zaman başınız belaya girerse bundan kurtulamayacağınızı biliyorsunuz. Kanunlara uymak sadece bizler için değil 86 milyon için. Kanunlara uyma zorunluluğu iktidara oy verenler için aynı zamanda. Milletvekilleri, gazeteciler, doğruyu söyleyenler içerdeyken, iktidarın ortağı bu ülkedeki tüm şehitlerin katili, tüm anaların gözyaşının sebebi PKK’nın başını TBMM’ye çağırma gafletinde bulunursak bu ülkede ne toplumsal şiddet biter ne de adalet gelir. Çünkü bunların tek bildiği kendi iktidarlarını sürdürmektir. Bu düzenin karşısındaki tek kuvvet ise Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Tek derdiniz koltuk sizin! Ülkeyi sevenler, gelecek için endişeli olanlar, kim varsa… Herkesin CHP çatısı altında bir elden ve ortak biçimde önümüzdeki seçimi kazanarak CHP’yi getirmesi gerekiyor. Bunun başka yolu yok. Ben en çok tüm CHP’lilere güveniyorum. Bizler bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenlerden değil, yılan gördüğünde başını ezenlerdeniz" diye konuştu.
UZUN: İZLERİNİ AĞIR AĞIR GÖRMEYE BAŞLADIK
Aydınlığın ancak CHP ile gelebileceğini belirten Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, "Önümüzde nasıl yapılmazın derin örnekleri var. Ne, nasıl yapılmaz diye gösterilmek istense ülke yönetimi ve demokrasisinde, bu 22 yılın her bir yılını ayrı ayrı örnek olarak gösterebileceğimiz süreçlerden geçiyoruz. 22 yıldır bunu anlatmamamız kendimize sormamız gereken bir soru. Ancak bunu çözmeliyiz. Çözmek için ne yapmamız gerekiyorsa yaparak, sorunu bizim çözebileceğimizi belirtmeliyiz. Tüzük kurultayımızın hemen sonunda ülkenin kurtuluşa ve aydınlık yarınlarına nasıl kavuşacağına ilişkin çalışmaları üstenci bir yapıyla değil, toplumcu bir anlayışla çözebileceğimiz anlayışındayız. Elbette çalışmalarımızın tek ayağı ve kentte başlatılan bölümü dışında yapılmakta olan gölge Adalet Bakanlığı ismi ile yürüttüğümüz çalışmalar var. Bunların etki ve izlerini ağır ağır görmeye başladık. Çalışmaların anlam ifade etmesi için birlikte olduğumuzu, bir arada yarattığı gücü ortaya koymalıyız. Bu nedenle bizim bildiğimiz ve ifade ettiğimiz bu durumu rakiplerimiz de biliyorlar ki bizi bu noktadan yıpratmaya çalışıyorlar. Bizim bir tane ülkemiz var. O ülkemizin aydınlığı ancak CHP’nin yaratacağı aydınlıkla mümkün olacaktır. Ülkemizin geleceğini yeniden inşa etmek ve aydınlık ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşamımızın her yerine yansıtabilmek için bugün buradaki başlangıcın hepimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
BÜLBÜL: GEREKİYORSA COP VE GAZ YİYECEĞİZ
Mücadelenin sokaklara indirilmesi gerektiğini belirten Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, “Biz bugün 81 ilde tüm milletvekilleri dağıldık. Tüm illerde şu anda milletvekillerimiz sahada çalışma yapıyorlar. İzmir’de de milletvekillerimiz saha çalışmasında. Ekmek gibi adalet… Adalet olmadan özgürlük olamaz, olmaz. Hukuk devletinin vazgeçilmezi adalet. İzmir’de, Aydın’da, Muğla’da her yerde Adalet Sarayı var. Bu ismi koymakla adalet sağlanmıyor. Yerel mahkemelerden alınan kararlar vatandaşı tatmin etmiyor. AİHM’e giden dosyalarda 100 davadan 35’i reddediliyor. Geçen yıl 110 bin başvuru oldu. Vatandaş neden yerel mahkemelerde adaleti sağlayamıyor? İhlal kararlarında Avrupa’da 1’inci ülkeyiz. Vatandaş hakkını mahkemede almıyor. 22 yıldan beri iktidarda olan partinin ismi adalet. Bu parti geçen hafta 9’uncu yargı paketini getirdi. TBMM’de yasama, yargı tamamen yürütmeye bağlanmış durumda. CHP, 47 yıl sonra ilk kez birinci parti oldu. CHP değişim kurultayı ile birlikte artık vatandaşa da değişimi hissettirmeli. Ekonomi, sağlık, adalette değişim yaşanacak. Çözümlerle vatandaşı ikna etmeliyiz. Emekliye, asgari ücretliye, yargıda mağdur olana, işsize çözümleri ortaya koyacağız. Sokaklardan, meydanlardan korkamayız. Özgürlük için meydanlara sokaklara çıkacağız, gaz, cop yiyeceğiz. Ancak hak ve özgürlükler için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biz karşı koyuyoruz ancak taban olmazsa, vatandaş olmazsa, sokaklara çıkmazsa bunda sonuç alamayız. Bunun için diyoruz ki sokaklara da çıkacağız, meydanlara da çıkacağız. El birliği ile vatandaşa anlatacağız” dedi.
