Ege Denizi'nde saat 14.51'de 16,54 kilometre derinlikte kırılan fayın neden olduğu 6,6 büyüklüğündeki deprem, yaklaşık 15 saniye sürdü.

Sığacık Mahallesi'nde tsunamiye neden olan depremin yıkıcı etkisi, merkez üssüne yaklaşık 70 kilometre mesafedeki Bayraklı ve Bornova ilçelerinde görüldü. Alüvyon zemine sahip bu bölgede depremin hemen ardından 8 bina yıkıldı.

İhbarlar sonrası bölgeye çok sayıda polis, itfaiye, sağlık ve arama kurtarma ekibi yönlendirildi.

Hastanede ortalık birbirine girdi: Husumetlisini bıçakladı Hastanede ortalık birbirine girdi: Husumetlisini bıçakladı

Arama kurtarma ekiplerinin enkazlarda gece gündüz gerçekleştirdiği özverili çalışmayla 3 yaşlarındaki Ayda Gezgin ve Elif Perincek, 14 yaşındaki İdil Şirin, 16 yaşındaki İnci Okan ve 15 yaşındaki Günay Özışık, depremden saatler sonra beton blokların arasından sağ çıkarılarak hastaneye kaldırıldı.

Acı olayda ekiplerin yaklaşık 108 saatlik arama ve kurtarma çalışmalarında Bayraklı ilçesinde yıkılan Rızabey, Doğanlar, Yağcıoğlu ve Yılmaz Erbek apartmanlarıyla Emrah Sitesi'ndeki iki bina ve Barış Sitesi'nin 3 blokundan 107 kişi sağ çıkarıldı.

Depremin etkisiyle Sığacık Mahallesi'nde oluşan tsunamide ise sokakları yaklaşık 1 metre deniz suyu bastı. İlçede 1 kişinin yaşamını yitirdiği olayda balıkçı barınağı ve marinaya bağlı irili ufaklı çok sayıda tekne battı, sahil şeridindeki ev ve iş yerlerinde hasar oluştu.

İzmir'de deprem nedeniyle 117 kişi yaşamını yitirdi.

İzmir depreminin üzerinden 1 yıl geçti - Son Dakika Haberleri

Örnek dayanışmayla yaralar sarılmaya çalışıldı
Türkiye, depremin ardından yaraların hızla sarılması için seferber oldu. Devletin bölgede yürüttüğü yoğun çalışmaların yanı sıra depremzedeler için ülkenin dört bir yanından yapılan yardımlar da İzmir'e ulaştırıldı.

Deprem sonrasında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) koordinasyonunda, arama kurtarma faaliyetlerinden binalardaki hasar tespit çalışmalarına, depremzedelerin acil ihtiyaçlarının giderilmesinden psikososyal desteğe uzanan uygulamalar hızla devreye alındı.

Ulusal, il ve ilçe düzeyinde hangi çalışmaların yürütüleceği, hangi kurumların ne gibi görevleri üstleneceğinin tek tek belirlendiği Türkiye Afet Müdahale Planı doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşların tamamı, depremin ilk dakikalarından itibaren vatandaşların yardımına koştu.

AFAD, AKUT, Jandarma arama ve kurtarma timleri, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerden ekiplerin yer aldığı 7 binin üzerinde görevli, enkaz altındakileri kurtarmak için adeta zamanla yarıştı. Türk Kızılay tarafından acil barınma ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla geçici barınma merkezleri oluşturuldu, yemek dağıtımı yapıldı.

Depremzedelerin geçici barınma ihtiyacının karşılanması için 3 bin 20 çadır kuruldu. AFAD koordinasyonunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Karayolları ve Devlet Su İşleri ekiplerinin katılımıyla Bayraklı'daki Haydar Aliyev Caddesi'nde kurulumuna başlanan 493 konteynerlik yaşam alanı hizmet verdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin depremzedeler için başlattığı yardım kampanyasına ülke genelinden çok sayıda vatandaş katıldı. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının el birliğiyle yürüttüğü çalışmalar sayesinde tüm depremzedelerin geçici barınma ve gıda ihtiyaçları karşılandı.

İzmir'i sarsan depremin üzerinden iki yıl geçti

9 bin 79 yapı etkilendi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü verilerine göre, felaketin ardından kent genelinde yaklaşık 1500 teknik personelle 213 bin 762 binada hasar tespit çalışması yapıldı.

Bu binalardan 9 bin 79 yapının depremden etkilendiği belirlenirken, bunlardan 99 yapının acil yıkılacak, 632 yapının ağır hasarlı, 580 yapının orta hasarlı, 7 bin 768 yapının ise az hasarlı olduğu tespit edildi. Acil yıkılmasına karar verilen binaların yıkımı gerçekleştirildi.

Kentte Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapım ihalesi gerçekleştirilerek inşaatı tamamlanan iki büyük konut projesiyle depremzedelere toplam 4 bin 602 konutun teslimi yapıldı.

Felaketin yaraları sarılsa da kaybedilen canların acısı dinmedi.

Bilirkişi raporu: İzmir'deki Rıza Bey Apartmanı projelendirme, malzeme,  uygulama, işçilik ve denetimdeki eksiklikler, hatalar ve yetersizlik  nedeniyle yıkıldı - BBC News Türkçe

Yıkılan binaların sorumluları cezasız kalmadı
Yıkılan binalarla ilgili aralarında müteahhit, sürveyan, inşaat mühendisi, mimar, yapı denetim şirketi yetkilileri, bina yöneticileri ve izinsiz tamirat işlemi yapan sanıklar hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan dava açıldı.

Depremde 36 kişiyle en çok can kaybının olduğu, 17 kişinin yaralandığı Rızabey Apartmanı'na ilişkin davada 13 sanığın yargılanması devam ederken Yağcıoğlu Apartmanı B Blok ile ilgili davada mahkeme, sanıklar müteahhit Şerafettin Ağar ve bina fenni mesulü Orhan Ayber'in 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 12 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Söz konusu cezalar istinafta 13 yıl 4'er aya çıkarıldı.

Doğanlar Apartmanı B Blok ile ilgili davada ise tutuklu sanıklardan yapı müteahhidi Çetin Doğan 18 yıl, proje müellifi Mehmet Sedat Boyacı ise 12 yıl hapisle cezalandırıldı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. Tutuksuz sanık sürveyan Gündüz Uysal'a ise 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası verildi, yapı fenni mesulü firari Bedriye Işıldak'ın dosyası ise ayrıldı.

Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok ile ilgili davada mahkeme heyeti, davanın tek tutuklu sanığı Mustafa Yılmaz'a 15 yıl hapis cezası verdi. Binanın inşaat mühendisi Ali Özsoy'a 10 yıl, yapı denetim şirketi yetkilileri Binay Bükey ve Eşref Pervis Toğulga ile fenni mesul Nurettin Bozdoğan'a da 7'şer yıl 6 ay hapis cezaları verildi, 6 sanık beraat etti. Yargılama sürecinde 2 sanık vefat etti.

Emrah Apartmanı'nda 30 kişinin ölümü ve 8 kişinin yaralanmasına ilişkin davada 2 sanık, 14'er yıl 5'er ay hapis cezasına çarptırıldı. 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi C Blok'a ilişkin tutuksuz 3 sanığın yargılandığı davada, yapı denetçisi ile fenni mesule hapis cezası verildi.

Depremde ölüm ve yaralanmaların yaşandığı Barış Sitesi'ne ilişkin ise şüphelilerin hayatta olmaması ve kimlik tespiti yapılamaması nedeniyle dava açılamadı.