Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de…
'Atatürk ve Unutulmaz Anıları' kitabının yazarları…
Ahmet Gürel ve Bülent Türker'i…
Saygıyla analım…
***
Yıl; 1933, mevsim sonbahar…
Atatürk, Ankara Kız Lisesi'ni ziyaret ediyordu…
Sınıflardan birinin kapısında durdu…
İçerde 'Yurt Bilgisi' dersi işleniyordu…
Gazi, kapıyı vurdu ve içeri girdi…
Bir süre dersi dinledi, ardından öğretmene:
'İzin verirseniz, bir soru da ben sorayım' dedi…
***
Atatürk'ün sorusu şöyleydi:
'Vatandaşın en büyük hakkı ve en büyük ödevi nedir?'
***
Gözlerinden zeka fışkıran genç kızlar cevap verme yarışına girdi…
Büyük kurtarıcı ise…
Cevapların bazılarını beğeniyor, kimini ise onaylamıyordu…
Ancak…
Tek bir öğrencinin bile hatırını kırmamaya özen gösteriyordu…
***
Sonunda tüm cevapları yine Atatürk toparladı…
Ardından tartışmayı bir cümlede özetledi:
'Vatandaşın en büyük hakkı seçim ve en büyük vazifesi de askerliktir…'
***
Bu sözler kara tahtaya yazıldı…
Ardından Gazi, sınıfı dolduran genç kızlara şu soruyu sordu:
'Milletvekili olmak ister misiniz?'
Beklenmeyen bir soruydu…
Sınıfta bir heyecan dalgası esti…
Genç kızlar…
Atatürk'ü bir an önce bu kararı vermeye sürüklemek istiyordu…
Atatürk, gördüğü ilgiden çok mutlu olmuştu…
Kelimeleri özenle seçerek, liseli kızlara şöyle seslendi:
'Dünyada kadınlar seçmek ve seçilmek hakkını kazanmak için çok mücadele etmişlerdir… Biz size hiç mücadele etmeden bu hakkı veremezdik… Fakat bütün Türk tarihi boyunca analarımız bu mücadeleyi yapmışlardır… Siz de onların hakkı olan seçmek ve seçilmek hakkına ereceksiniz… Fakat, biraz önce söylediklerimi hatırlamanız gerekir… Milletvekili seçer ve milletvekili olursunuz, fakat aynı zamanda asker de olacaksınız…'
***
Genç kızlar hep bir ağızdan sınıf çınlattı:
'Oluruz…'
Herkes yeni bir devrimin tarihi gününü yaşadığını anlamıştı…
Çok kısa bir süre içinde…
(5 Aralık 1934…)
Kadınların seçme ve seçilme hakkını kabul eden kanun yürürlüğe girdi…
Kız okullarına da 'askerlik dersi' kondu…
Nokta…
Hamiş: Kadınların ordu saflarına alınmaları için ilk deneme, Birinci Dünya Savaşı şartlarında Osmanlı İmparatorluğu'nda yapıldı... Cumhuriyet döneminde orduya kadın subay adaylarının kabulü 1955 yılından itibaren gerçekleşti... 27 Mayıs 1960 müdahalesinden sonra, kız öğrencilerin askeri okullara alınması uygulaması kaldırıldı... Kadın subayların ordudan ayrılmaları da teşvik edildi… Uygulamanın yeniden başlaması için 32 yıl beklemek gerekti… 1992'de Harp Okullarına kız öğrenci alınmasına tekrar başlandı… Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri'nde ve Jandarma Genel Komutanlığı'nda görev yapan kadın subaylardan bazılarının, 2023'de Cumhuriyet'in 100'üncü yıldönümünü ilk kadın general veya amiral olarak karşılamaları kuvvetle muhtemel…
Sonsöz: 'Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadınların eseridir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'