Olay, saat 19.00 sıralarında Cumhuriyet Mahallesi Tavşantepe mevkisindeki tek katlı bir evde meydana geldi. İddiaya göre, eşi Hakan Akcan bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan ve ailesinin geçimini hurdacılık yaparak sağlayan anne Melisa Akcan, 5 çocuğunu evde bırakarak hurda toplamaya gitti. Bu sırada, evde bulunan sobanın devrilmesi sonucu yangın çıktı. Alevler kısa sürede binanın tamamını sararken, evde bulunan Aras Bulut (1), Masal Işık (2), Aslan Miraç (3), Funda Peri Akcan (4) ve Fadime Nefes (5) adlı kardeşler mahsur kaldı.
Yangını gören çevredeki vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine adrese itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaptıkları müdahale ile yangını söndürerek, kontrol altına aldı. Ardından eve giren itfaiye ekipleri kimisi kısmen yanmış 5 çocuk ile karşılaştı. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde çocuklardan 3’ünün hayatını kaybettiği, 2 çocuğun ise ağır yaralı olduğu belirlendi. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk da doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
ANNE KAPIYI KİLİTLEYİP HURDA TOPLAMAYA GİTMİŞ
Yangınla ilgili yapılan ilk incelemede kapının kilitli olduğu belirlendi. Araştırmada eşi cezaevinde bulunan anne Melisa Akcan’ın geçimini sağlamak için kapıyı çocukların üzerine kilitledikten sonra hurda toplamaya gittiği ortaya çıktı. Bu sırada sobanın devrilmesi sonucu yangın çıktığı ve çocukların 3’ünün olay yerinde zehirlenerek, 2’sinin ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği öğrenildi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
ANNEYE GÖZALTI KARARI
İhbar üzerine olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Bu sırada, topladığı hurdaları satmak için dışarda olduğu öğrenilen anne de eve döndü.
Olay sonrası hastaneye gelen ve ayakta durmakta güçlük çeken anne Melisa Sinem Akcan (27) fenalaştı. Hastanede tedavi gören anne Akcan hakkında, soruşturma kapsamında gözaltı kararı verildi. Melisa Akcan'ın emniyetteki işlemleri tamamlandı. Akcan'ın, cenaze namazına katıldıktan sonra 'Taksirle ölüme neden olmak suçu'ndan adliyeye sevk edileceği belirtildi. Daha önce işlediği suçlar nedeniyle cezaevinde tutuklu bulunan baba Hakan Akcan'a ise çocuklarının cenazesine katılması için savcılık tarafından izin verildiği bildirildi..
Selçuk Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar da Selçuk Devlet Hastanesi'nde yetkililerden bilgi aldı.
Kardeşlerin cenazeleri, hastanedeki işlemlerin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Aras Bulut, Masal Işık, Aslan Miraç, Funda Peri, Fadime Nefes Akcan kardeşler, Selçuk ilçesinde bulunan Acarlar Mezarlığı'nda bugün defnedilecek.
ANNENİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
İzmir'in Selçuk ilçesinde üzerlerine kapıyı kilitleyip gittiği 5 çocuğu çıkan yangında hayatını kaybeden Melisa Akcan'ın polisteki ilk ifadesi ortaya çıktı. Akcan, ifadesinde topladığı hurdaların parasını almak için 18.45 sıralarında evden çıktığını, 19.05 sıralarında geri döndüğündeyse evden dumanların yükseldiğini görüp, bağırarak yardım istediğini söyledi.
Öte yandan babaları Hakan Akcan 'Hırsızlık' suçundan cezaevinde olan ölen 5 kardeşin Adli Tıp Kurumu'ndaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
ANNENİN AMCASINDAN AÇIKLAMA
Anne Akcan'ın amcası Yılmaz Açar, gazetecilere yaptığı açıklamada, çocukların bakımını devlet kurumlarının üstlenmek istediğini ancak yeğeninin buna izin vermediğini söyledi.
Çocukları en son 2 ay önce yardım getirdiğinde gördüğünü belirten Açar, "Aile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım alıyordu. Babası, biz yardım ediyorduk, komşuları yardım ediyordu. Sıkıntı görmeyecek durumdaydı ama meselenin iç yüzünü bilmiyorum. Çocukların babası yaklaşık 1,5 yıl önce cezaevine girdi. Açık cezaevinde kaldığı için izinli gelip, ailesini görüp gidiyormuş." diye konuştu.
Kardeşi Halim Açar'ın da 15 gün önce torunlarını almak istediğini dile getiren Açar, "Anneleri 'ben çocuklarıma bakacağım' dedi ve direndi. Sosyal yardımlaşma da birkaç sefer gelmiş 'çocukları alalım' diye, vermemişler. Kardeşim, 'Üçünü yurda verelim, hiç olmazsa ikisini yanıma alayım' diyordu ama kabul etmediler." ifadesini kullandı.
OLAYI GÖREN KOMŞUSU KONUŞTU
Yangını gören komşuları Yusuf Şahin (57), "Akşamüstü annesi dışarı hurda toplamaya gidiyor. Sözde ‘onlara ekmek almaya gidiyorum’ dedi. İçeride elektrikli soba yanıyormuş. Soba devriliyor, ama nasıl devriliyor kimse bilmiyor. Karanlık, içeride ışık yanmıyordu. Biz evdeyken "Çocuklarım, imdat!" diye bağırdı. Onun sesine gittik biz. Gidip baktık, çocukları dışarı çıkarmış. Baktık, 5'i de üst üste yatıyordu. Belliydi yani cansızdı. Ambulansı aradık, ekipler ve itfaiye geldi. Ondan sonra müdahale edip hastaneye kaldırdılar." dedi.
KAPININ KOLUNU ÇIKARTIP AYRILIYORMUŞ
Ailenin komşusu Soner Şahin (33) anlattı. Şahin, gazetecilere yangının dün saat 19.30 sıralarında çıktığını söyledi. Çocukların annesi Melisa Sinem Akcan'ın çığlıklarını duyduklarını anlatan Şahin, "(Esma Teyze koş, çocuklarım öldü) diye bir bağrışma duydum. Annem koşturdu, arkasından ben ve babam koştuk. Babamın elinde fener vardı. Olay anında burası karanlıktı. Evin içine koşturduk, içerde duman vardı. Annesi de çocukları dışarı çıkarıyordu. Beşinin de zaten hayatını kaybettiğini anladım, dumandan zehirlenmişlerdi. Bir çocukta yanıklar vardı, kararmışlardı." dedi.
Şahin, annenin plastik ve hurda toplayarak geçimini sağladığını, alışveriş yapmak için evden ayrıldığını öğrendiklerinin ifade etti. Annenin kendilerine sobanın devrilmesi sonucu yangının çıktığını söylediğini belirten Şahin, "Kapılarda kilit yok ama pvc kapı olduğundan kapıyı çekip pvc kolu çıkartıp ayrılıyormuş çocukların yanından, bize de öyle söyledi. Kapıyı çocuklar açmasın diye. Zaten çocukların açma gücü yoktu. Çocuklar zaten 5,4,3 yaşlarındaydı." diye konuştu.
Şahin, 1 ay önce evin yan tarafında hayvanların bakıldığı bölümde de yangın çıktığını kaydederek, "Orada çıkış sebebini tam olarak sorgulamadık. Boş oda gibi bir yerdi. Çocuklar içerde değildi orada bir tane köpek ve 5 yavrusu vardı. Onlar da yanarak öldü." ifadelerini kullandı.
‘KUCAĞIMIZDAN İNMEZLERDİ’
Annenin babaannesi Ayşe Açar, 5 çocuğunun 5'inin de ölmesinin çok zor olduğunu söyledi. Ellerinden bir şey gelmediğini ifade eden Açar, en son 1 ay kadar önce görüştüklerini, eve zaman zaman ziyarete geldiklerini ancak yatacak yer olmadığı için kalmadıklarını kaydetti. Açar, "Kendilerini bilmeden gittiler. Biz geldiğimizde kucağımızdan inmezlerdi." dedi.
Hatice Tosça ise yangının çıktığı evin yanında oğlunun iş yeri olduğunu söyledi. Oğlunun iş yerinden ayrıldıktan sonra yangının çıktığını anlatan Tosça, "30 dakika sonra telefon geldi. Oğlum 'Anne Hakan'ın çocukları zehirlenerek öldü' dedi. Aileyi tanıyorum." ifadelerini kullandı.
BAŞKAN TUGAY'DAN PAYLAŞIM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yangın ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Bu akşam saatlerinde İzmir’imizin Selçuk ilçesinde yaşanan olay yüreklerimizi yaktı. Cumhuriyet Mahallesinde ailesi evde bulunmayan çok küçük yaşlardaki 5 kardeşin elektrik sobasından çıkan yangında dumandan zehirlenerek hayatını kaybettiğini çok büyük bir üzüntüyle öğrendik. Yavrularımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Masum çocuklarımızı yitirmemizde bir ihmal varsa bunun takipçisi olacağız."
BAŞKAN SENGEL'DEN AÇIKLAMA
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, konuya dair açıklamada bulundu:
"Üzgünüz, öfkeliyiz, sorumluluk hissediyoruz…
Dün akşam saatlerinde Efes Selçuk’ta 5 yavrumuzu çıkan yangın sonucunda kaybettik.
Hukuki sürecin devam ettiğini bilerek, felaketin toplumsal sebep ve sonuçlarına odaklanmak üzere fikir ve hislerimizi sizlerle paylaşmak istedik.
Kamuoyuna yansıdığı üzere, belediyemizden ve farklı kamu kurumlarından sosyal destek alan ve çocuklarına tek başına bakan annenin evde bulunmadığı sırada yaşanan felaket hepimizi kahretti, derin bir üzüntüye sürükledi.
Üzgünüz ama öfkeliyiz de.
Hiç kimseyi ayırt etmeksizin, öncelikle tüm kurum ve temsilcilerini sonra da tüm yurttaşları içine katarak ifade etmek istiyoruz ki, böyle bir felaketi önleyemediğimiz için öfkeliyiz.
Öfkeliyiz ve sorumluluk hissediyoruz.
Ülkemizin dört bir yanına yayılan derin yoksulluk, eşitsizlik ve yoksunluğun en acı örneklerinden birini daha yaşamamak için sorumluluk hissediyoruz.
Her ilçede, her kentte başta çocuklar, engelliler ve yaşlılar olmak üzere risk altında olabilecek tüm kırılgan gruplara güvenli ve insani koşullar sağlayabilmek amacıyla, acilen kalıcı önlemler almanın sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz.
İlgili tüm kamu ve sivil kurumların katılımıyla hemen harekete geçmek amacıyla; kamu otoritesinin önderliğinde tüm ilgili kişi ve kurumlarımız ile iletişime geçerek ortak sorumluluğumuzu ortak çalışma ile yerine getirmek üzere inisiyatif alacağımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz."
