47 yıldır karanlıktaki 'katliam!'

'O günkü adıyla The Marmara Oteli'nin üst katına çıktım…

Camlardan birinde ateş etmeye çalışan bir sivil gördüm…

Kalabalığı yararak… Panzerlerden birinin kırmızı elbiseli bir kadını ezdiğini dehşetle gördüm… Otelden silah atışı en az yarım saat devam etti…'

Bu sözler…

'Kanlı 1 Mayıs'ın tanığı…

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Şükran Soner'e ait…

Ya gerisi?

Geliyoruz oraya da…

***

İnsanoğlu unutur; 'Tarih Baba' unutmaz!

Tam 47 yıl önce 'bugün' gibi…

Takvimler !

'1 Mayıs 1977'yi gösteriyordu ama…

Bir farkla…

Günlerden Pazar'dı…

Ve…

Cumhuriyet tarihimizin…

Belki de 'en kanlı' sivil katliamın yaşanacağını kim bilebilirdi?

Resmi kayıtlara göre…

İlk kurşun atıldığı anda…

500 bini aşkın kalabalık…

Korkunç bir paniğe kapılmıştı…

Saatler 19.00'u gösteriyordu, hava hala aydınlıktı…

Son konuşmanın son dakikalarına gelinmişti…

Kürsüde DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler vardı…

Artık yürüyüş kortejinin sonu gelmek üzereydi…

Ve, bi'anda…

Üç el silah sesi yankılandı meydanda…

Yarım milyon insan…

Nereden geldiği belli olmayan kurşunların kurbanı olmamak için…

Sağa-sola kaçarken…

Birbirini eziyor…

Kurşunlardan kurtulanlar…

Kaçışan insan selinin ayakları altında kalıyor…

Nefessiz kalarak boğuluyordu…

Devlet Baba 'acz içinde' kalmıştı…

Saatler sonra…

Kanlı bilançoyu Türkiye öğrendi…

Devlet kaynaklarına göre…

Yarım milyon işçi ve emekçinin uğradığı saldırıda…

42 kişi hayatını kaybetmişti…

Kazancı Yokuşu'nda…

Kaçışırken birbirini ezenlerin, boğularak ölen…

29 işçinin sekizi kadındı…

126 kişi ise hastanelerde tedavi görüyordu…

***

Devlet Baba'yı kahreden gerçek şuydu:

Bugün itibarıyla…

Katliamın üstünden 47 yıl geçti!

Acıklı olan…

Saç baş yolduran bir gerçek var…

Ne suçlular takip edilebildi…

Ne de gerçek suçluların kim olduğunu öğrenebildik…

***

Belki ilk kez okuyacaksınız…

O tarihte…

İstanbul'un Valisi…

İzmir'den tayin olan efsane Namık Şentürk'tü…

Kendisine verilen raporda…

Akla gelebilecek tüm önlemler alınmıştı…

Devlet Baba'nın…

İstihbaratına bakılırsa…

Küçücük bir 'olay' bile çıkmayacaktı…

İstanbul Emniyet Müdürü Nihat Kaner de çok yetenekliydi...

***

İşçilerin '1 Mayıs' kutlamasının güvenliği…

Taksim Meydanı'nda…

15 emniyet müdürü… 315 amir… 3 bin 100 polis… 207 bekçi…

81 motorlu ekip… 9 panzer ve koca bir Jandarma birliği…

Göreve başındaydı…

Öyle ki…

Keskin nişancılar bile…

Alana bakan yüksek binaların çatısında konuşlanmışlardı…

***

Ne var ki…

'Kanlı 1 Mayıs'ın önüne geçilemedi!

O gece 470 kişi gözaltına alındı ama…

Delil yetersizliğinden hepsi serbest bırakıldı…

Bazı sendikacılar ile sol gruplardan 100 kişi yargılandı…

O yargılanma…

14 yıl devam etti ama kimse ceza almadı…

Sonunda…

Zaman aşımına uğrayan dava düştü…

O 'Kanlı 1 Mayıs'

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bile taşındı ama…

Kalabalığın üstüne kurşun yağdıranlardan bir teki bile bulunamadı!

Nasıl bulunsun ki?

O tarihte…

Sokakları, dükkanları, evleri gözetleyen kamera yoktu ki…

***

Korkunç olayın…

Bir diğer gazeteci tanığı fotoğraf sanatçısı Coşkun Aral anlatıyor:

'Saygı duruşu sırasında fotoğraf çekmek için…

Arkadaşımın omzuna çıktım… O sırada bulunduğum taraftaki bir kişi… Silahını çıkarıp ilk ateşi o açtı... Onu izleyen dakikalarda…

Silah sesleri her yerden gelmeye başladı… Hatta panzerin kapağının açılıp ateş edildiğine tanık oldum…'

***

Şurası çok önemli…

Ve kesin…

DİSK…

Alanda kimin nerede duracağını polise iletmiş ve…

20 bin DİSK'liyi özel giysileriyle…

Bu düzeni korumakla görevlendirmişti…

Buna rağmen…

Onca can kaybettik…

***

Bitiriyoruz…

12 Eylül'den bu yana neredeyse 'yarım asır' geçti…

Pek çok olay…

Öyle ya da böyle gün ışığına çıktı…

Ne var ki…

'1 Mayıs Katliamı'nın…

Üstündeki esrar perdesi kalkmadı…

Hepimiz şaşırıyoruz…

Bu güzel ülkede…

Cumhuriyet…

100'üncü yaşını gururla kutladı…

Tamam…

Hala sıkıntılarımız var ama…

Biz büyük devletiz…

47 yıl önce yaşadığımız…

O kara lekenin sebep ve sonuçları konusunda…

Bir arpa boyu yol alamadığımız için…

Ağırlığını da…

Bi'türlü üstümüzden atamadık…

Ne kadar garip di'mi?

Nokta…

Hamiş: 1 Mayıs 1977 kutlamaları sırasında DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşması biter bitmez alana yaylım ateşi açıldı; 42 kişi can verdi... O gün bugündür bu olay 'Kanlı 1 Mayıs' olarak tarihe geçti… Ne ilginçtir ki; o günkü faciadan sağ olarak kurtulan Kemal Türker, iki buçuk yıla sonra (22 Temmuz 1980) İstanbul''daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu kurşunlanarak öldürüldü…

Sonsöz: 'Geçmişi unutanlar, onu yeniden yaşamaya mahkumdurlar… / George Santayana - İspanyol asıllı Amerikalı filozof, şair ve yazar…'