28 Şubat içinden

Evet, 28 Şubatta, ben meclisteydim ve parti yönetiminde bulunuyordum. Sayın Yılmaz, ’“Erbakan dik dursaydı 28Şubat olmazdı’”diyor. Bana göre zayıf bir ihtimal.
Askerler kararlıydı, Allah selamet versin Erbakan’’da hayal içindeydi. Kendisini imparatorluk döneminde hayal ediyor, istemezük diyen yeniçerilere birer kese altın verme adetini Cumhuriyet dönemine adapte ediyor ve gizli bir kararname çıkararak askerlerin maaşlarına net %50 zam yapıyor.
Ama düşündüğü gibi olmuyor. Koalisyonu destekleyenlerden bir düzüne milletvekili istifa ettirilerek, ANAVATAN partisine geçiriliyor. Sayın Mesut Yılmaz’’a da bu işin taşeronluğu kısmı veriliyor. Gurup toplantısında ben Mesut Bey’’in hükümeti kurmaması, kuracak olursa, partiyi bitireceğimizi söyledim. Karşı çıktım. Gizli oylama yapalım dedim. Benim karşı çıkmama, Bursa milletvekili (tam bir yalaka)karşı uzun bir konuşma yaptı, açık oylama yapılmasını istedi. Zaten Sayın Yılmaz Başbakanlığa çok meraklı olduğu için hükümeti kurmaya talip oldu ve partiyi de bitirdi.
O günlerde yapılması gereken hükümeti kurmama idi, istifa edenleri partimize almamaktı(Bize gelen 12 Milletvekilinden dokuzu hep partiye ihanet etti). Eğer biz dik dursa idik, Askerler, Sayın Çiller’’e yönelecek, veya idareye el koyacak ve dünya kamuoyuna darbeci ordu diye tescilleneceklerdi. Büyük ihtimalle açıktan darbe olmayacak ve kısa sürede seçimlere gidilecekti. Yeni hükümete ANAP daha güçlü girecekti.
Evet, Necmettin Bey dik duramadı, imparatorluk döneminden Genç Osman’’ı hatırlamıştı herhalde. biz dik durabildik mi?Bir nevi Güneş Motel tiyatrosunu oynamadık mı?Taşeron parti adını almadık mı?Hükümeti kurduk da bağımsız davranabildik mi?Askerlerin kuklası bir hükümet olmadık mı?Sayın Yılmaz, Genel Kurmay Başkanı beni sıygaya çekti itirafında bulunmadımı. O konuları unutmuşa benziyor ve dik duruş arayışını sadece Erbakan’’a yüklüyor. Bunu ben insafsızlığa yoruyorum.