2010 Bütçesi

Kürt-Demokratik-Milli Birlik açılımlarının, ülke insanının sinir sistemini alt-üst ettiği bu ortamda kimse ekonomiden ve önümüzdeki yıl bütçesinden bahsetmiyor.’¶ AKP Hükümetinin isteği de bu yönde. Ekonomideki büyük başarısızlığı saklamak, gizlemek istiyorlar. Halbuki milletine hesap vermek zorunda olan iktidarlar şeffaf ve açık olmalıdırlar. Sanayicilerin, yatırımcıların, çalışanların, çiftçilerin önlerini görmeleri, plan ve programlarını yapmak istemeleri en doğal haklarıdır.
Öncelikle 2009 yılının Bütçe gerçekleşmelerine bakalım;
2009 yılının ilk 9 ayına ait bütçe gerçekleşmeleri küresel krizin ’“teğet’” geçmediğini gösterdi.
Maliye Bakanı Mr. Şimşek, 10 Milyar TL olarak öngörülen 2009 yılı bütçe açığının, 62,8 Milyar TL’’ye ulaşacağını açıkladı. 6 kat yanılma var! Herhangi bir demokratik ülkede, örneğin Mr. Şimşek’’in vatandaşı olduğu İngiltere’’de bir Maliye Bakanı bu kadar yanılır ve kamuoyunu yanıltırsa, istifa eder; etmezse onu tekme tokat oradan kovarlar.
Artan bütçe açığının 44,8 milyar TL’’si GELİR AZALIŞINDAN, 7,6 milyar TL’’si gider artışından kaynaklanıyor.
Ekonomi küçüldüğü için, vergi gelirleri düşüyor. Dahası halk, vergisini ödeyemiyor.
Buna bütçe denmez, dense dense, ’“bütçe karalaması’” denebilir.
2009’’u unutmadan, 2010 yılı bütçe rakamlarına bakalım;
2010 yılı bütçesine göre devlet 193 Milyar TL vergi toplayacak.
*Kamu personeli maaşı+ sigorta Primleri = 71 Milyar TL
*Ödenecek FAİZ = 56 Milyar TL
*Sosyal Güvenlik açıkları = 58 Milyar TL
Toplam=185 Milyar TL
Gördüğünüz gibi toplanması tahmin edilen vergi gelirlerinin tamamına yakını bu üç harcama kalemine gidiyor. 2010 bütçesinin, ekonominin canlanmasına olumlu katkı sağlaması mümkün görülmüyor.
Ülke ekonomisinin durgunluktan çıkması, gelir dağılımını düzeltecek bir bütçe olmadığı ise açıkça bellidir.
Bu rakamlar AKP Hükümeti’’nin 2010’’da vatandaşı ezmeye devam edeceğinin işaretidir. Vergi gelirlerinde en yüksek artış, ÖTV’’ de %31,6 olarak öngörülmüştür. KDV artışı ikinci sırada, dahilde %19, ithalde alınan KDV’’ de ise % 23,9 artış öngörülmüştür.
Tüm bu rakamlar bize göstermektedir ki, önümüzdeki yıl, AKP Hükümeti, bütçe açığını gidermek için gereken parayı, fakir fukaradan, garip gureba’’dan alacaktır.
Elektriğe, doğal gaza, köprü ve otoyollara büyük oranda zamlar gelecektir.
Benzin zaten, dünyanın en pahalı benzini. Memura verilen 2010 zammı %2,5+ % 2,5. Ortalaması % 3,78.
Bu bütçe artışı ile ekonomide canlanma olmayacağına göre işsizlik artmaya devam edecektir.
Dünyadaki finansal şişkinlikten istifade eden AKP, 4- 5 sene sanki kendi başarısıymış gibi övündü. Şimdi fabrikalar kapanmaya, işsizlik oranları rekor kırmaya başladı. Genç işsizlerde oran %23,8’’e çıktı.
Bu rakamlardan ürpermeyen siyasetçi ya çok cahildir, ya da kötü niyetlidir.
2002 yılında Türkiye, G- 20’’de en hızlı büyüyen 3. Ekonomiydi.(AKP İktidara gelmeden)
2007 yılında Türkiye, aynı grup içinde, 9. sıraya GERİLEDİ:
2009 yılında Türkiye, aynı grup içinde 17. sıraya GERİLEDİ.
2002 yılında Türkiye, 149 yükselen ekonomide en hızlı büyüyen 29. ekonomiydi.
2007 yılında Türkiye, aynı grup içinde, 100. sıraya GERİLEDİ.
2009 yılında Türkiye, 149 yükselen ekonomide, 136. sıraya GERİLEDİ.
AKP iktidarda 7. yılını tamamladı, 8. yılına girdi. Türkiye’’nin haline bakın.
Ekonomik durum tam bir çıkmaza girdi. Protestolu senetler, ödenmeyen çekler tarihi rekor kırdılar.
Cezaevleri kapasitesini 15 bin aştı. İşadamları, esnaflar, çiftçiler borçları yüzünden cezaevinde.
Ülkenin en itibarlı iş adamları düştükleri durumu hazmedemeyip intihar ediyorlar.
’“Açılım’” diye ülkenin sosyal dokusunu çatlattılar. Vatanı sevmek, Türküm demek neredeyse suç oldu.
Tarikatlar, devlet kadrolarını doldurdular.
Türk Ordusuna onun komutanlarına hakaret etmek, yandaş medya için günlük olaylar haline geldi.
Tüm bunların çözümü, millettedir.
İlk seçimde bunlar gidecek ve hesap verme dönemi başlayacaktır.
’“Adam çok ağır hastaymış. Doktor çağırmışlar, doktor muayene etmiş, bakmış adam gidici. Bu arada adamın karısı sormuş:
-Doktor bey, eşime ne dokunur ne dokunmaz ona göre yesin?
Doktor’’dan cevap:
-Hanım, hanım bırak ne yerse yesin, bu baş bu yastıktan kalkmaz.’”
AKP’’nin de ’“bir seçimlik canı’” kaldı.
Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz’…