13 Mart 2016 Pazar günü yapılan YGS'de, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'ne ilişkin 5 soru vardı. 25 yıldır, 3 din ve 5 mezhebe göre öğretmenlik yapıyorum. Öğrencilerimin tepkileri üzerine soruları okuyunca hakikaten şaşırdım!
Şöyle ki;
1-) 36 ncı soru 'İmanla bilgi arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Doğru bilgi, inancın daha sağlam temellere dayandırılabilmesini sağlar ve inancı taklitten uzaklaştırır…' şeklinde başlıyor. Bitiminde de 'Bu parçada imanın hangi boyutu vurgulanmaktadır?' sorusu yöneltiliyor.
a-Amel b-Tahkik c-İkrar d-Tasdik e-İdrak
Doğru yanıt d-Tasdik olduğu paragraftaki anlatımdan anlaşılıyor. Doğru yanıta kanıt olarak gösterilen ayet, milyonlarca genç üzerinde yanlış izlenimler bırakacak şekilde yazılmış. Kanıt olarak gösterilen ayet ayrıca yanlış tercüme edilmiş! Çünkü bu ayet Müslüman ile Müminin ayrı özellikteki kişiler olduğu yazılmış.
'Bedeviler 'İnandık.' dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama 'Boyun eğdik.' deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi…' (Hucurat, 49:14)
Bedevî; cahil, kentli olmayan, adap erkan dışı, kent örf ve adetlerini bilmeyen, kaba… insan demek.
Bilgi iman için yeterli değilse, hangi Kelam veya Akaid kitabında 'tasdik' iman için yeterli görülmüştür? Bilgi iman değildir ama bilgisiz iman da hiçbir şeydir. b-Tahkik, zaten içinde bilgi ile beraber tasdiki de barındırıyor. Tasdik ise bilgiyi barındırmayabilir. Bilen de bilmeyen de tasdik edebilir. İmandan amaç, bilip bilmeden tasdik etmek değildir. İçinde bilgi olmayan tasdikler, ancak Bedevî veya kömürcü imanı gibi olur. Sorunun doğru cevabı 'd-Tasdik' gibi görülse de, ilmi cevabı 'b-Tahkik'tir.
Sayın Ömer Demir Hocam, kimse 'Soru soruyorum, cevabı da şıklardan birinde' diyerek özellikle imanın bilgi ile bağlarını zayıflatacak bir izlenimi milyonlarca genç üzerinde bırakamaz.
Bunu ayet desteği ile hiç yapamaz!
Ayet destekli Bedevî yerine çok bilgili ateist bir filozof örnek gösterilseydi daha anlaşılır olurdu.
Oysa ayet Müslüman ile Mümin arasındaki farkı belirtiyor.
Hucurat-14, Bedeviler çok bilgiliydi, hatta filozoftular ama kalplerine imam yerleşmemişti. Sizin sorununuz bilgi değil; tasdik! Bu nedenle siz Mümin olduk demeyin; sadece İslam olduk deyin!...' anlamına gelen bir ayetmiş gibi gündeme getirilmiş ki, bu doğru olmamıştır.
Bedeviler bilge ve filozof değilse, yarısı doğru yarısı yanlış bilgilerden oluşan bu soru, YGS'de veya herhangi bir sınavda sorulmamalıdır!
2-) 37 nci soruyu ancak bir İmam Hatip Lisesi öğrencisi yanıtlayabilir. Bu soru Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarından edinilen bilgilerle yanıtlanamaz.
YGS sınav soruları objektif sorulardan oluşmalıdır. Kamuoyuna açıklanan cevap anahtarında 37' nci sorunun yanıtı ' e-İman olmadan ibadetlerin değeri yoktur' denmektedir. Cevap şıkları dikkatle okunduğunda a, b, c ve d şıkları, e şıkkının türevi gibi.
Sorular Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusundan çok, Dil ve Anlatım Dersi sorusu gibi hazırlanmış. Şıkları okuyan bir öğrenci hiçbir şey anlamadan da 'Madem soru metninde imana değinilmemiş o zaman cevap şıkkı 'e' diyerek doğruyu bulabilir!
Bu sorular, maalesef, sınava girenlerin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisini ölçmüyor.
3-) 38 nci soru 'Hz. Nuh'tan itibaren yeniden kurtuluşu temsil eden aşura, bütün Sami dinlerinde önemli olarak görülen bir gündür…' diye başlıyor. Bu soru yanlış bilgiyle başlıyor. Devamında 'Hz. Peygamber de Ramazan orucu farz kılınıncaya kadar, bu günde oruç tutmaya özen göstermiş, ashabına da bunu tavsiye etmiştir. Hz. Hüseyin'in Muharrem ayının onuncu gününde Kerbela'da şehit edilmesiyle birlikte, aşura günü yeni bir anlam kazanmıştır. Öyle ki bugün, Ehl-i Beyt'e gönül verenler açısından Hz. Hüseyin'in maruz kaldığı zulümlerin hatırlandığı bir matem gününe dönüşmüş ve Muharrem ayının ilk on gününün oruçla geçirilmesi bir görev olarak algılanmıştır.'
Bu parçadan hareketle aşura günüyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a-Kökleri eskiye dayanan bir uygulamadır.
b-Tarih boyunca farklı içeriklere bürünmüştür.
c-Vahiy kaynaklı dinlerde ortak bir değerdir.
d-Zamanla aidiyet çerçevesi daralmıştır.
e-Dinî ve kültürel değerlerin buluştuğu bir zemindir.
'Aşura'nın bütün Sami dinlerin önem verdiği bir gün olduğu' bilgisi Yahudi ve Hıristiyanlara sorularak mı yazıldı? Bu bilgi de doğru değil!
Doğrusunu söylemek gerekirse bu sorunun yanıtı 'Hiçbiri'dir. Öyle bir şık da olmadığına göre bu mantıksızlığı mantıklı hale getirmek için söylenecek söz şudur: Sorunun anlatımı içinde doğru yanıt var. İçinde yanlış bilgi barındırsa da soru, dil ve anlatım teknikleri açısından doğru yanıtlanabilir!
Kimi Müslümanlar aşuraya ciddiyet kazandırmak için bazı hikayeler eklemişlerse de bu bilgilerin ciddiye alınır tarafı yoktur!
2.1780.000 gencin katıldığı önemli bir sınavda yanlış bilgi ile başlayıp doğru bilgiler ile devam eden bir soruyu doğru yanıtlamak, ancak Dil ve Anlatım Dersi bilgileriyle mümkündür. Doğru bilgi kullanılacaksa, yanıt yanlış olacaktır!
Bu çelişkiye dikkat çekmek istedim.
4- 39 ncı soru Hz. Muhammed bir hadis-i şerifinde şöyle demiştir: 'Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmedip haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını karşılarsa Allah da onun bir ihtiyacını karşılar. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntısını giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse Allah da onun kıyamet günündeki ayıp ve kusurunu örter.'
Bu parçada aşağıdaki ahlakî kavramlardan hangisinin vurgulandığı söylenebilir?
a-İhlas b-İtidal c-Takva d-Müsamaha e-Tevazu
Doğrusunu söylemek gerekirse bu sorunun doğru yanıtı '…Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse Allah da onun kıyamet günündeki ayıp ve kusurunu örter' cümlesinden yola çıkılarak d-Müsamaha şeklinde yanıtlanabilir. Bu sorunun da doğru yanıtını bulmak için Dil ve Anlatım dersi yeterli olacaktır. Çünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisine gerek yoktur.
5- Beş soru arasında doğrudan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile yanıtlanacak tek soru 40'ıncı sorudur. 36-39 sorular ise bilgi olarak tartışmalı olsa da Dil ve Anlatım Dersi bilgileriyle doğru şıklar bulunabilecek şekilde hazırlanmıştır.
Bunu da belirtmem gerekiyor.
Selam ve saygılarımla.